26 Eylül 2014
Sayı: KB 2014/39

Direnen halkların birleşik devrimci direnişini büyütmeye!
Kobanê için topyekûn direniş ve seferberlik!
IŞİD saldırıyor, Kürt halkı direniyor
Huzursuzluk yaratanların “huzur operasyonları!”
İşçilerin Birliği Derneği mevzidir!
Rıdvan Budaklar ve suç ortakları hesap verecek!
Hema’da madencilerin öfkesi büyüyor!
Termikel’de çocuklara “işkence” yapılıyor
Renault işçisi: Disiplinli ve örgütlü hareket etmeliyiz!
Sütaş işçiyi köleleştirerek büyüyor
Brzezinski’nin "Stratejik Vizyonu" ve Ukrayna - A. Eren
İskoçya bağımsızlık referandumu ve kapitalizmin çözümsüzlüğü
Cengiz Baysoy’un “cahil cesareti” üzerine… - K. Toprak
Erich Mühsam: Devrimci yazar Bavyera (Münih) Devrimi’nin neferi - E. Eren
Torbadan bir kez daha ölüm çıktı
Belediye işçilerinin taşeron sınavı
Eğitim emekçileri rotasyona, kadrolaşmaya karşı grevdeydi
Ulucanlar Direnişi’nden, direnişin önderlerinden öğrenmek! -S. Soysal
DGB Türkiye Meclisi Sonuç Bildirgesi
Ankara’da ulaşım çilesine karşı eylemler
Jesca Nankabirwa’nın ölümü sömürü sisteminin aynasıdır
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Eğitim emekçileri rotasyona, kadrolaşmaya karşı grevdeydi

 

24 Eylül günü ülke genelinde gerçekleştirilen eylemlerde, eğitim emekçileri eğitimdeki dönüşüm adı altında devreye sokulan gerici-baskıcı uygulamalara karşı mücadeleyi yükselteceklerini ilan ettiler.

İzmir

İzmir’de eğitim emekçilerinin grev alanı Basmane Meydanı oldu.

Eğitim Sen İzmir Şubeleri Basmane’ye gelmeden önce Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin rektörlük binaları önünde ve bulundukları okullarda basın açıklamaları gerçekleştirerek binalara “Bu işyerinde grev vardır” pankartlarını astı.

Polis, Konak-Eski Sümerbank önüne yürüyüşe izin vermeyeceğini, eğitimcilerin sadece bulundukları alanda basın açıklaması yapılıp dağılmalarını istedi. Emekçilerin ısrarı sonucu barikat açıldı.

Yürüyüşte Şengal, Kobane, Rojava direnişleri selamlanarak dayanışma mesajları belirtildi.

Eyleme DİSK, İzenerji işçileri, BDSP, Halkevleri, Kaldıraç, Devrimci Hareket, HDP, EHP, Dev-Lis katılım sağladı.

Yoğun polis ablukası altında gerçekleşen yürüyüşte coşku ve öfke vardı.

İstanbul

İstanbul’da eğitim emekçileri kitlesel katılım sağlayarak alana çıktı.

Sultanahmet’te buluşan Anadolu ve Avrupa Yakası Şubeleri, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürüdü. İki eğitim emekçisi, temsili olarak Kürtçe dersi verdi. Dersin ardından “Be ziman jiyan nabe!” sloganı haykırıldı.

Eğitim emekçilerinin grevine veli örgütleri de katıldı. Kadıköy’den Kaptan Hasanpaşa İlköğretim Okulu ve Yeşilbahar Ortaokulu velileri, Şişli’den Talatpaşa İlköğretim Okulu velileri, Kartal’dan Uğur Mumcu Vakfı İlköğretim Okulu velileri ve Veli-Der de eyleme destek verdi.

İlk sözü KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse aldı. Köse’nin ardından söz alan Eğitim Sen Merkez Eğitim Sekreteri Elif Çuhadar ise bilimsel eğitimin karşısına dini inançların ‘özgürlük’ adına çıkarılmayacağını belirtti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdirildi.

Eyleme Halkevleri, ÖDP, EMEP, EHP, SDH, Kaldıraç ve Mücadele Birliği de destek verdi. Devrimci Gençlik Birliği (DGB) de “Emekçiler grevde öğrenciler boykotta!” diyerek greve katılım sağladı. DİSK ve KESK bileşeni diğer sendikalardansa temsili birkaç kişi katıldı.

Türk Eğitim Sen de Vatan Caddesi üzerinden Sultanahmet’e, buradan da İstanbul Valiliği önüne yürüyüş gerçekleştirdi.

Ankara

Güvenpark’ta toplanan Eğitim Sen üyeleri ve destekçi güçler sloganlar ve alkışlar eşliğinde Atatürk Bulvarı’nın iki şeridi trafiğe kapatarak Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdü.

Milli Eğitim Bakanlığı önünde polisler TOMA eşliğinde hazır tutuldu. Bakanlık bahçesi ve etrafını kuşatma altına alan polisler alana girişe izin vermediler.

Basın açıklamasının ardından Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) MYK Üyesi Ramazan Gürbüz konuştu. Konuşmaların ardından eylem sloganlarla bitirildi. Eyleme, BDSP’nin de aralarında bulunduğu birçok devrimci-ilerici kurum destek verdi.

Mersin

Yüzlerce eğitim emekçisi Forum AVM önünde toplandı. Davul-zurnalar eşliğinde çekilen halaylardan sonra Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yüründü.

Çevredeki emekçilerin alkışlarla ve tencere-tava çalarak desteklediği yürüyüşe kitlesel bir katılım oldu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ise basın metni okundu. Çekilen halaylarla eylem bitirildi. Eğitim emekçilerinin yürüyüşüne direnişte olan Parkomat işçileri de katıldı

Gebze

Gebze’de yürüyüşe birçok eğitim emekçisi, sendika temsilcisi ve devrimci-demokratik kurum katıldı.

Balkonlardan ve cadde boyunca destek olanlara eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlar teşhir edildi. Yol boyunca alkışlarla destek olanlar, sloganlara katılanlar oldu. Çamlık Parkı’na gelindiğinde basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasının ardından STFA öğrencisi olan Oğuzhan Çalışkan’ın Filli Boya’da staj yaparken geçirdiği iş kazasının ardından yaşamını yitirdiğini belirten ve staj sömürüsüne değinen bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmanın ardından “Oğuzhan’ın hesabı sorulacak!” sloganı atıldı.

Eyleme “Atılan işçiler geri alınsın” pankartıyla M&T Reklam işçileri, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şube yöneticileri ve fabrika temsilcileri katıldılar. Birçok sendikanın yöneticisi ve fabrika temsilcilerinin yanısıra, siyasi parti ve örgütlerin katıldığı eylem kitlesel geçti. BDSP ve DLB de eyleme katılanlar arasındaydı.

Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Türk Eğitim Sen ve Eğitim İş’e üye eğitim emekçileri de grevde olduklarını ve yaşanan soruna karşı tepkili olduklarını ifade ederek basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Bursa

Ünlü Cadde’de biraraya gelen emekçiler davul-zurna eşliğinde halaylar çekti. Eğitim emekçileri İnönü Caddesi’nden trafiğin tek şeridini kapatarak Fomara’ya yürüdü.

Fomara’da Kent Meydanı’ndan gelen Türk Eğitim Sen ve Eğitim-İş üyeleriyle biraraya gelindi. Burada ortak miting programı gerçekleştirildi. Şube başkanlarının konuşmalarında eğitim emekçilerinin karşı karşıya kaldığı sorunlara değinildi. Eylem halaylarla sona erdi.

Fethiye

Turizm ve Otelcilik Lisesi önünde toplanan eğitim emekçileri yolun tek şeridini trafiğe kapatarak Fethiye Kaymakamlığı önüne yürüdüler. Yürüyüşe halk da alkışlarla destek verdi.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Fethiye Temsilcisi Ali Türk, eğitimin sistemli gericileştirilmesine karşı mücadele edeceklerini ifade etti.

Eyleme, SES üyelerinin yanısıra EMEP, HDP ve ÖDP de destek verdi. İş bırakan diğer iki sendika Türk Eğitim Sen ve Eğitim-İş ayrı basın açıklamaları yaptılar.

Kayseri

Eğitim Sen Kayseri Şube binası önünde toplanan eğitim emekçileri sloganlarla Almer önüne yürüdü.

Basın metnini Ulaş Apaydın okudu. Apaydın, eğitim ve bilim emekçilerini, velileri ve öğrencileri örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırdı.

Eyleme BDSP, DHF, HDP, Genç-Sen destek verdi. Eğitim Sen ve KESK’e bağlı sendikalar eyleme zayıf bir katılım sağladılar.

Denizli

Eğitim-İş Sendikası Denizli Şubesi üyeleri, Delikliçınar Meydanı’nda toplandı. Tiyatro gösterisiyle eğitim sistemini eleştiren eğitim emekçileri adına basın açıklamasını Eğitim-İş Şube Başkanı Kadem Özbay okudu. İş bırakan Eğitim Sen üyeleri de aynı meydanda bir araya geldi. Basın açıklaması yapan Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Mehmet Dede, eğitim sistemini eleştirdi. Dede, “Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Adana

Adana Büyükşehir Belediyesi önündeki eylemde Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Ahmet Karagöz açıklama yaptı. Sonrasında İnönü Parkı’na yüründü.

Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş ise İnönü Parkı’nda toplanarak açıklama yaptılar.

Açıklamalar sonrasında her üç sendikanın üyeleri birlikte İnönü Caddesi üzerinden yürüyüşe geçerek İnönü Parkı’nda eylemi sonlandırdı.

Kızıl Bayrak / İzmir-İstanbul-Ankara-Mersin-Bursa-Fethiye-Kayseri-Adana

 

 

 

 

@page { margin: 2cm } p { margin-bottom: 0.21cm; direction: ltr; color: #000000; line-height: 120%; widows: 0; orphans: 0 } p.western { font-family: "Lohit Hindi", "Cambria"; font-size: 12pt; so-language: zh-CN } p.cjk { font-family: "Lohit Hindi", "Cambria"; font-size: 12pt } p.ctl { font-family: "Lohit Hindi", "Cambria"; font-size: 12pt; so-language: ar-SA }

Liman işçisi

taşeron istemiyor!


Mersin Limanı’nda MIP adlı ana firma, limanda yer alan taşeronlardan olan Uğursan Denizcilik firmasıyla sözleşmesini feshedince 274 işçi işsiz kalmıştı. İhaleyi alan yeni firmaya 87 işçi geçerken, 187 işçi ise ana firmada işe geri dönme talebiyle Mersin Limanı A Kapısı önünde eylem yapıyorlar.

İşçiler yasada yer alan 8424. maddeye dayanarak ana firma olan MIP bünyesinde işe geri dönmek için direnişe geçtiklerini ifade ediyorlar. Konuştuğumuz işçiler bu süreçte kendilerini bilgilendirmek ve örgütlemek konusunda Hak-İş’e bağlı Liman-İş Sendikası’nın sessiz kaldığını ifade ederek eleştiriyorlar. “İşçinin ekmekten çok sendikaya ihtiyacı var” diyen bir işçi ise sendikanın desteğine ihtiyaçları olduğu halde sendika bürokratlarının, işçilerin ana firmaya girme şanslarının olmadığını söylediğini ifade ediyor. Görüşlerini aldığımız işçiler Liman-İş Mersin Şubesi’nin mücadeleden geri durduğunu söylüyorlar.

Liman işçileri, MIP’in Operasyon Müdürü Ahmet Vardar’ın MIP yönetimine “ben bu işi 60 saatte çözerim” dediğini ancak 26 gündür direndiklerini ifade ediyorlar. Ahmet Vardar ise sicili oldukça bozuk bir kapitalist. Eylemci işçiler kendisini Kumport Limanı’nda “500 kişiyi dışarı koydum” diyerek tanıtan ve bu şekilde gözdağı vermek isteyen Vardar’ın sendika yönetimi ile birlikte işçilere baskı oluşturduğunu söylüyorlar. İşçiler yine şu an için sessiz bir bekleyişte olduklarını ancak mahkeme sürecini beklediklerini, bu sonuca göre eylemlerine çeşitli şekillerde devam edeceklerini ifade ediyorlar.

Mersin Limanı, taşeronlaştırmanın yaygın olmasından kaynaklı, geçmiş dönemde de direnişlere konu olmuştu. Bu son eylemdeyse işçilerin çalıştığı taşeron firma Uğursan Denizcilik şirketinin işçilerin sigortasını yatırmaya devam etmesinin yanı sıra, eylemci işçilerin yemek ihtiyacını karşıladığı da söyleniyor. Mersin Limanı’nda ihale alamayan bu firmanın açtığı dava sürmekte. İşçiler kendilerine dayatılan başka bir taşeronda daha kötü koşullarda çalışmak istemiyor. Ana firmada kadrolu işe girmek istiyor.

Kızıl Bayrak / Mersin



İŞKUR işçilerinden
Davutoğlu’na protesto

 

Van depreminden sonra İŞKUR bünyesinde işe alınan ve geçtiğimiz haziran ayında işten atılan İŞKUR işçileri eylemlerini sürdürüyor. İşçiler, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Sağlık Bakanlığı’nı ziyareti sırasında “sadece bunun için direniyoruz” diyerek, ellerinde ekmeklerle eylem yaptılar.

23 Eylül günü Sağlık Bakanlığı binasının yanında bulunan Abdi İpekçi Parkı’nda eylem yapan işçiler, Davutoğlu’nun Bakan Mehmet Müezzinoğlu ile görüşme yapacağı sırada seslerini duyurmaya çalıştı. İşçiler eylem sırasında “İşçiler burada Başbakan nerede!” ve “Bijî berxwedana karkeran!” sloganlarını haykırdı. Başbakan’ın seslerini duymasını isteyen işçilerden biri şunları söyledi:

Maalesef ekmeği elinden alınan insan, canı da alınsın diye böyle teşvik ediliyor. Bu mağdur insanlar acaba Başbakan veya o koltuğa oturan herkes düşünüyor mu Van’dan buraya ne için geldi, derdi ne? Kardeşim gel konuşalım desinler. Yani bize böyle şiddet uygulamamaları gerekiyor. Gerçekten ekmek istemek kanunda yok mu, öyle bir yasa yok mu?”

Sadece TC kimliği ve canımız kaldı”

Maaşallah Türkan adlı işçi ise “İşçilerden bu kadar korkuyorsunuz ki, kimlik kontrölü yapıyorsunuz. Bizim zaten iki şeyimiz kaldı. Birisi bu T.C kimliği diğeri canımız. Alın bu son ikisini de rahatlayın. Buradan hükümeti uyarıyoruz. Bizim çocuklarımız aç, evden telefon açıyorlar. Baba okul için bu lazım, bayram için bunu al. Diyemiyoruz bir şey. Ankara’da dayanışma olmazsa biçare kalırdık. Sesimizi duyuyorlar ama duymazlıktan geliyorlar” ifadelerini kullandı.

 
§