4 Ocak 2013
Sayı: KB 2013/01

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt sorununda AKP’nin yeni “entegre” oyunu sahnede
Batı Kürdistan halkı
kazanımlarını çoğaltıyor!
Erdoğan’dan Suriye’ye yönelik saldırgan açıklamalar
2012: Dünya çapında sınıfsal öfkenin sokağa taştığı yıl
OECD raporunda öngörülen azgın sömürü!
Asgari ücrete komik zam
Şişecam işçileri ile sınıf dayanışmasını yükseltelim!
Yeni yılı direnişle karşıladılar!
Abdi İbrahim işçileriyle direniş üzerine
TOFAŞ’ta işçi kıyımı:
Bin işçi çıkarıldı!
MİB MYK Ocak ayı toplantısı…
Değerlendirme ve sonuçlar
2012’de de emperyalist güçlerle
suç ortaklarının hedefindeydi!
ODTÜ direnişinin gösterdikleri üzerine
2012’de gençlik
hareketinden yansıyanlar
Her yer ODTÜ,­ her yer direniş!
Avukat Zeycan Balcı Şimşek ile kurultay üzerine
Kapitalizm şiddettir,
şiddete karşı mücadeleye!
İstanbul’un iki yakasında kurultay çağrısı
Devrimci Kadın Kurultayı hazırlıkları seminerlerle sürüyor
Suriye’deki Filistinlilerin trajedisi ve geri dönüş hakkının merkezliği
Remzi Barud
Roboski katliamının birinci yıldönümünde
2012’de doğal ve kentsel çevre talanı hız kazandı
Cumartesi Anneleri kayıplarını istiyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Abdi İbrahim işçileriyle direniş üzerine...

Haklarımızı alana kadar direneceğiz!”

 

Abdi İbrahim İlaç fabrikasında işten atılan işçiler yeni yıla direnişte girdiler. Keyfi işten atmalara ve hak gasplarına karşı 7 gündür fabrikaları önünde direnen işçiler, fabrikadaki işten atma saldırısını ve direniş sürecini gazetemize değerlendirdiler.

- İşten atılma süreciniz nasıl gelişti?

Mehmet Ergün: Son bir yıllık süreçte birçok arkadaşımızı işten çıkarttılar. İlaç sektörünün genelinde yaşanan bu işten atmaların birlikte aldıkları bir karar olduğunu düşünüyoruz. İlaç İşverenleri Derneği’nin bir kararı olduğunu düşünüyoruz. Son bir yılda yaklaşık bine yakın işçinin işinden olduğunu tahmin ediyoruz. Buna gerekçe olarak ilaç fiyatlarının düşmesi gösteriliyor. Buna bağlı kar marjının düştüğünü dile getiriyorlar. Abdi İbrahim yönetimi de bu gibi gerekçelerle bizi işten atmış oldu.

Bunların kar ettiğini biliyoruz. Söylediklerinin yalan olduğunu biliyoruz. Çünkü Kazakistan’ın üçüncü büyük şirketi olan Global Pharm şirketinin yüzde 60’ını aldığını biliyoruz. Yunanistan’da yaptığı ortaklık görüşmelerinin yanı sıra binlerce araç aldığını biliyoruz. Cezayir’de üretim tesisi yapmayı planladığını biliyoruz. Bu süreçler uluslararası yatırımlarla devam ederken Abdi İbrahim yönetimi bizleri işten atmıştır. Kendi karlarını yükseltmek için sürekli yatırım yaparken bizleri de ekmeğimizden edip kışın bu soğuğunda bizi kapının önüne atmıştır.

Biz buraya 10-15 yılını veren insanlarız. Gecemiz gündüzümüz burada geçti. Yeri geldi günde 16 saat çalışmaya zorlandık. Haftada 6 gün çalışıyorduk ve bizi 7 gün çalıştırdılar. Çalışmanın çok ağır olduğunu söylediğimizde fedakarlık yapmamızı söylediler. Ama bugün kapının önündeyiz. İşten çıkartmaların kabul edilebilir olduğunu kesinlikle düşünmüyoruz. Tamamen keyfi olduğunu düşünüyoruz. Abdi İbrahim yöneticilerinden birinin verdiği bir röportajda, ilaç fiyatlarının düşmesi nedeniyle ne yapacakları sorulmuştu. Yönetici, “biz büyük bir şirketiz. Büyüklüğümüzü yapacağız, farkımızı göstereceğiz” demişti.

Abdi İbrahim, “insana verdiği değer” üzerinden ödüller alan bir şirkettir. Biz bunun böyle olmadığını yaşayarak gördük. Bazı arkadaşlarımız tazminatsız bir şekilde işten atıldılar. Onların tazminatlarına dahi göz diktiler. Bizi işten çıkartırken de üç kuruşluk paketler vererek bizi göndermeye çalıştılar. Biz bunu kabul etmiyoruz. İşimize geri iademizi istiyoruz. Tazminat haklarımızın pazarlık konusu olmasını istemiyoruz.

- İleriki süreçte neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Mehmet Ergün: Hava şartları bizi zorlasa da meşru ve doğru bildiğimiz haklarımız için o sıcaklıkla direnişe devam ediyoruz. Direnişe ilk başladığımızda arkadaşlarımız bizim yanımızda oldular ve bizi ziyaret ettiler. Biz de onlara yanımızda olmaları gerektiğini anlattık. İlk günden itibaren yanımıza gelmeye devam ettiler. Bilindiği üzere bu tür direnişlerde yönetimin baskısı oluyor. Bu yüzden baskı ve insanlara gönderdikleri mailler yoluyla bizle bağlarını kopartmaya çalışıyorlar. Bu direnişin onları çok korkuttuğunu biliyoruz. Onların kurdukları bir saltanatları var. Kendilerini çok güçlü görüyorlar. Yasaları da biz yaparız, istediğimizi de işten atarız diye düşünüyorlar ama öyle değil. Direnen insanları karşılarında göreceklerdir. Onurlarına sahip çıkan insanları göreceklerdir. Bize en yakın DHL işçileri var. Sendikalaşma çalışmalarını sürdürüyorlar. Yaklaşık 200 gündür direniyorlar. Patronlara geri adım attırmak için direniyoruz. Bu süreci de bu şekilde örmeye çalışıyoruz. Bu direnişi, fabrikanın 4 Ocak’ta izne çıkması nedeniyle farklı yerlere taşımayı düşünüyoruz. Haklarımızı alana, işe geri iade edilene kadar bu direnişi sürdürmeyi düşünüyoruz.

Sadece kendim için direnmiyorum”

- Benzer hak gaspları ve işten atma saldırılarına uğrayan işçilere mesajınız nedir?

Mehmet Emin Sönmez: Abdi İbrahim’in sloganı her zaman “insandan aldığını insana verdiği değerle gösterdiğini” ifade etmiştir. Buna rağmen işçilerine yaptığı dayatmalar, çalışma saatlerinin arttırılması, sınıf ayrımı insana verdiği değerle tezat bir durum oluşturuyor. Bu firmanın 10 sene üst üste sektöründe lider olduğunu övünerek söylemesine rağmen çalışanlarına hiç acımadan saçma gerekçelerle işten çıkartmaların en yoğun olduğu firmalardan bir tanesidir.

Biz bunu kabul etmedik. İnsanın bir onuru vardır. Çıkartılmamızda ortaya konan sebepler tamamen onur kırıcı bir ithamdır. İşini severek yapan insanlardan biriydim. Özveriyle çalıştım. Gecemi gündüzüme katarak çalıştım. Üretim iyi olsun diye yemek paydoslarımı dahi kullanmadığım zamanlar oldu. Direnişimdeki amacım, bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmaktır. Bunu da hem kitle örgütlerinin bilmesini istiyorum. Burada sadece şahsım için direnmiyorum. İçerideki arkadaşlarımın da bu mücadele içerisinde olmalarını istediğim için direniyorum. Umarım herkes bu mücadelede bir nebze de olsa katkılarını ortaya koyar.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

 

 

 

 

Abdi İbrahim’de 7. gün

 

İstanbul Hadımköy’de kurulu Abdi İbrahim İlaç Fabrikası’nda işten atılmalarının ardından direnişe başlayan işçiler, direnişlerinin 7. gününde yine fabrikaları önündeydiler.

Sabah saatlerinde fabrika önüne gelerek direniş pankartlarını açan işçiler, saat 16.00’ya kadar bekleyişlerini sürdürdüler. Direnişin bölge genelinde duyulmasıyla beraber ilerici güçler ve işçiler de destek ziyaretleri düzenlemeye devam ediyorlar.

Abdi İbrahim işçilerini gün boyunca TÜMTİS üyesi DHL Lojistik işçileri, UİD-DER üyeleri ve Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesi ziyaret etti. Toplu biçimde direniş alanına gelen DHL direnişçi işçileri, mücadele deneyimlerini ve direniş süreçleriyle ilgili gelişmeleri Abdi İbrahim işçileriyle paylaştılar.

Direnişin ilk gününden beri işçilerle sınıf dayanışmasını yükselten BDSP çalışanları da günboyu fabrika önündeydiler.

Vardiya giriş çıkışlarında içeride çalışan arkadaşları tarafından ziyaret edilen direnişçi işçiler mücadele kararlılıklarını da gösterdiler. Onlarca işçinin direniş alanına gelmesi ve direnişçi işçilere destek vermesi Abdi İbrahim patronuna anlamlı bir yanıt oldu. Diğer yandan, Abdi İbrahim patronu, direnişin etkisini kırmak için içeride yoğun bir anti-propaganda faaliyeti yürütüyor.

İçeride çalışan işçilere dışarıdaki arkadaşlarına selam vermemeleri söyleniyor.

Kızıl Bayrak / Esenyurt