11 Mayıs 2012
Sayı: SYKB 2012/19

Kızıl Bayrak'tan
“Sendikal ayrışma”nın önemi ve sınırları
Tanıkları ve belgeleriyle
‘77 1 Mayıs katliamı
Kayseri 1 Mayısı’nın gösterdikleri
Komünistler Denizler’i andı
Denizler mezarı
başında anıldı
İstanbul’da üç fidan anmaları
İşçi cinayetlerinin hesabını sormak için örgütlenmeye!
TOGO Ayakkabı’da köleliğe karşı direniş
“TOGO’ya söke söke gireceğiz!”
ART direnişi kazanımla
sonuçlandı
TİS uygulanmadı, işçiler iş bıraktı
Sağlıkçılar şiddete
karşı eylem
KESK: 1 Mayıs’ın mesajı ortak mücadele!
Bosch’ta taraflar ve tutumlar
MİB Merkezi Yürütme Kurulu Mayıs ayı toplantısı
Avrupa işsizlikte rekor kırıyor
Emekçiler grevde, direnişte!
Kamusal alanın tasfiyesinden ironiler
Bielefeld’de 6 Mayıs anması
“Denizler’in yolunda düzene başkaldırıyoruz!”
İzmir Öğrenci Kurultayı bileşenlerinden kurultaya dair
Bologna Süreci üzerine...
Sincan’da çocuklara
işkence tutanakta!
10 ilde baskın, gözaltı, polis terörü
Ser verip sır vermeyen bir yiğit:
İbrahim Kaypakkaya...
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İzmir Öğrenci Kurultayı bileşenlerinden kurultaya dair...

21 Nisan’da gerçekleşen Özgürlük ve Gelecek için İzmir Öğrenci Kurultayı bileşenleri kurultayın örgütlenişi, kurultay günü ve sonrasına ilişkin görüşlerini gazetemizle paylaştı...

Kurultay birçok deneyim kazandırdı”

Hukuk Komitesi’nden bir öğrenci: Kurultay sürecinde en başından beri yer aldım. Kurultayı örgütlerken birçok çalışma yaptık. Bu çerçevede birçok toplantı kararı alıp bu toplantılar sonrasında komiteleri oluşturduk. Ben de Hukuk Komitesi’nde yer aldım. Her komite kurultaya kendi fakültesindeki sorunları işleyerek destek verecek ve bu çerçevede öğrencileri kurultaya çağıracaktı. Kurultay süresince ana temamız, emperyalizmin Bologna süreci çerçevesinde yapmaya çalıştığı meslekleri niteliksizleştirme oldu.

Bu tema etrafında gerek kendi fakültemde olanları, gerek diğer üniversitelerin hukuk fakültelerinde olanları arkadaşlarıma aktarıp kurultaya çağrı yaptım. İlk defa böyle bir kolektif sürecin içinde yer alıyordum. Bunu şunun için söylüyorum, çağrı yaptığım bazı sol çevrelerden garip cevaplar aldım ve şaşırdım. Kurultayın amacı bütün ilerici, demokrat, devrimci unsurları toplayarak ortak bir noktada buluşmaktı ama benim ulaştığım arkadaşlardan böyle bir tepki alınca sol çevrelerin bölünmüşlüğünden kaygı duydum açıkçası.

Kurultayda hukuk fakültelerinin sorunlarını kürsüden dillendirdim. Bu politik bir kürsüden yaptığım ilk konuşma idi. Kürsüde olduğu kadar bu sorunları çevremdeki arkadaşlarıma olabildiğince anlatmaya çalıştım. Kurultay bana birçok deneyim kazandırdı, yoldaşların yardımları bana bazı doğruları gösterdi. Kurultaya gelen ve bana kurultay süresince yardım eden tüm dostlarıma teşekkürler.

Kurultayımızı başarıyla gerçekleştirdik”


Hazırlık Komitesi’nden bir öğrenci: Öncelikle ben de diğer birçok arkadaş gibi ilk defa bir kurultayın örülmesinin parçası olduğum için heyecanlı ve mutluyum. Yayınladığımız fanzinlerde de belirttiğimiz birçok başlığı gücümüz yettiğince işlemeye çalıştık ve bizimle aynı koşullardaki öğrenci arkadaşlara ulaştırdık. Son günlerde de kurultayın çağrısını okul içerisinde ve çevremizde daha yoğun bir şekilde yapmaya çalıştık. En sonunda da kurultayımızı başarıyla gerçekleştirdik.

Bu yola baş koyduk”

Hazırlık Komitesi’nden bir öğrenci: İlk defa böyle bir politik sürecin parçası oldum. Kurultaya girerken bu kadar faydası olacağını düşünmüyordum. Tüm insanlık ve tüm öğrenciler adına bir şeyler yapabilmek, kendini geliştirebilmek, insanın kendisine güven duyması ve bilinçlenmesi açısından çok yararlı oldu. Bu süreç içerisinde eğitimin ticarileşmesine, Bologna Süreci’ne, emperyalist savaş ve saldırganlığa, faşist baskı ve teröre karşı uğraş verdik. Bunun için resim sergisi açtık, bildiriler dağıttık, 1600 tane imza topladık, afişler astık… İnsanları bilinçlendirmeyi, artık uyanmaları gerektiğini anlatmaya çalıştık ve bunu amaç olarak bildik. Topladığımız imzaları rektörlüğe götürdük. Bunu yapmadan önce komitemizde yaklaşık 70 tane fanzin dağıttık. Geleceğimize ve özgürlüğümüze sahip çıkmak için bu yola baş koyduk.

Gelecek ve özgürlük” için umut verici...

Hazırlık Komitesi’nden bir öğrenci: Birçoğumuz ilk defa böyle bir çalışmanın içerisinde bulunduğumuz için ayrı bir heyecan ve keyif duyduk.

Çalışmalarımız boyunca birçok faşist baskıya maruz kaldığımız halde hiçbir zaman bu baskılara boyun eğmeyeceğimizi belirtip çalışmalarımıza devam ettik. Çalışmalar süresince kampüslerde afişleme, bildiri dağıtımı ve çıkardığımız kurultay fanzininin dağıtım çalışmaları ile İzmir genelinde de genel afişleme çalışmalarında bulunduk.

Açıkçası daha önce böyle bir çalışma içinde bulunmadığım için kurultayda ayrı bir heyecan yaşadım. Ama gerek arkadaşların tebliğ konuşmaları, gerek konuk konuşmacılar ile diğer öğrenci arkadaşlarımız ve Adnan Menderes Üniversitesi’nden gelen arkadaşlarımızın katılımıyla kurultayın son derece verimli, “gelecek ve özgürlük” için umut verici geçtiğini düşünüyorum.

Arkadaşlarla bu kurultaydan aldığımız güç ve güvenle önümüzdeki dönemlerde daha etkili ve mücadele ruhu yüksek çalışmalarda bulunacağımızı düşünüyorum. Yeni çalışmalarımızda bütün öğrenci arkadaşlarımıza yanımızda olmaları ve bu mücadelemizde bize destek olmaları çağrısında bulunuyorum. Çünkü yanımızda olacak her nefer karanlıkta yakılan bir mum gibidir ve ne kadar çok mum yakarsak önümüz o kadar aydınlık olur.

Hazırlık Komitesi’nden bir öğrenci: Üzerimizdeki faşist baskılara boyun eğmeyen, bir şeylerin ucundan tutmak isteyen bireyler olarak kurultay bileşenlerini oluşturduk. Yaptığımız tüm işlerde amaç bir farkındalık yaratabilmekti. Bunun için kurultay çağrısını okulla sınırlamayıp okul dışında da duyuru yaptık. Çalışmalarımızdan sonra da kurultay günü gelip çattı. Hepimizde ayrı ayrı heyecanlar vardı.

Kurultayın sonunda her türlü faşist baskıya rağmen mücadeleye ve savaşmaya yılmadan devam edileceğinin büyük görev olduğunu anladık.

Bir hazırlık öğrencisi: Kurultaya bağımsız olarak tek başıma gittiğim için üzerimde biraz çekingenlik, kimseyi tanımadığımdan dolayı biraz da tedirginlik vardı. Ama kurultaydaki sıcak hava, o kardeşlik havası tüm bu duygularımın ne kadar gereksiz olduğunu anlamamı sağladı. Orada benimle aynı kaygıları paylaşan, aynı sıkıntıları yaşayan öğrenci arkadaşlarımla tanışma fırsatım oldu. Tebliğ sunumlarındaki ve serbest kürsüdeki arkadaşlarımı ilgiyle dinledim. Onları dinledikçe çok heyecanlandım. İçimde yıllarca pasif kalmış hatta bastırılmış duygularım ateşlendi. Sadece uzaktan izlediğim ve takip ettiğim mücadeleye doğru bir adım atma cesareti doğdu içimde.

Ayrıca görüşleriyle düşünce ufkumu genişletmemi sağlayan önemli konuklar da vardı. Özellikle Ar. Gör. Abdurrahman Aydın’ın konu üzerinde çok az bilgim olan savaş hukuku hakkında felsefi açıdan net ve güzel bilgiler vermesini, Avukat Ceren Uysal’ın tutukluluk süresinin korkunç uzunluğunu ve bu konudaki haklarımızı, bu haklarımızı nasıl savunmamız gerektiğini pek alışılmamış açıdan ele alışını, eksik hatta yanlış bilinen kısımlarını düzeltmesini zevkle ve büyük bir bilgi açlığıyla dinledim.

Umarım büyük emek verildiği çok belli olan kurultayın daha sonraki senelerde devamı gelir. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma imkanlar dahilinde bu kadar nitelikli bir kurultay hazırladıkları için teşekkür ederim.

Mühendislik Komitesi’nden bir öğrenci: Kurultayı genel olarak çok beğendim. Dile getirilen konular iyi seçilmiş, iyi hazırlanılmış, izleyiciyi doyuracak nitelikte, gereksiz ayrıntılara girilmeden, ana hatlarıyla, karşı tarafı sıkmayacak şekilde başarıyla yürütüldü. Ayrıca konuların özellikle üniversite öğrencilerini ilgilendiren güncel konulardan seçilmiş olması da ilgiyi epeyce arttırdı. Buna örnek olarak, her üniversite öğrencisini yakından ilgilendiren, son dönemlerde ağızlarda çok dolaştığı halde yeterince fikir sahibi olmadığımızı düşündüğüm Bologna sürecinin kurultayda içeriğinin ve sonuçlarının net bir şekilde ana hatlarıyla anlatılmış olmasını verebilirim.

Üniversitelerin, öğrencilerine sermaye gözüyle baktığı şu dönemde öğrencilerin de bu sistemden bir hayli şikâyetlerinin olması doğaldır. Çeşitli öğrenci komiteleri de temsil ettikleri arkadaşlarının içinde bulundukları durumlarını paylaştılar, ki buna bir Mühendislik Fakültesi öğrencisi olarak “yetkin mühendislik” başlıklı tebliği örnek gösterebilirim. Fen Fakültesi’nden arkadaşlarımız için formasyonun kaldırılması hakkındaki tebliği de düşününce kurultay, öğrencilerin kendilerini ifade edebilmelerinde bir vasıta niteliği taşıdı. Buna ek olarak Kürt arkadaşlarımızın, Kürt olmaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları dile getirebilmeleri ve herkesin hissettiklerini paylaşabilmesi kurultayda samimi bir barış-birlik-beraberlik gücü oluşturdu. Öyle ki kurultay sonunda hep birlikte söylenen şarkılar ve çekilen halaylar da bunun bir kanıtı olarak gösterilebilir.

Mühendislik Komitesi’nden bir öğrenci: Kurultaydan bir arkadaşım aracılığıyla haberim oldu. Muhalefete ve gençlik hareketlerine yönelik her türlü baskının şiddetlendiği şu dönemde birliği sağlayabilecek bir hareket olması sebebiyle kurultay girişimini çok anlamlı buldum. Ben mühendislik öğrencisiyim. Diğer tüm meslek alanlarında olduğu gibi mühendisliğe yönelik geleceksizleştirme hareketlerine ve bu yüzden bunun en tehlikeli araçlarından biri olan Bologna sürecine karşı olduğum için kurultaya destek vermek istedim. Bologna süreci mevcut ekonomik ve siyasal düzenden ayrı değerlendirilemeyeceği için de bu muhalefet hareketine destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Ekim Gençliği / İzmir