27 Nisan 2012
Sayı: SYKB 2012/17

 Kızıl Bayrak'tan
Sermaye düzeni ve Truva atlarından hesap sormak için
Barzani’nin Türkiye ziyareti
Halkların kardeşliğini yükseltmek için
1 Mayıs’a!..
BDSP’den 1 Mayıs etkinlikleri
Kamu emekçilerinin toplu sözleşme görüşmeleri başlıyor
Yağma ve talana dur demek için mücadeleye!
Sağlıkta dönüşümün fotoğrafı
Rexroth’da istifa baskısı
ELTA direnişi aynasında tersaneler
Taşeron İşçileri Kurultayı sonuç bildirgesi
Yerel işçi bültenleri 1 Mayıs’a çağırıyor!
2011 1 Mayısı aynasında
Türkiye’de 1 Mayıs H.Fırat
Savaş kışkırtıcılığının başını Erdoğan’la Katar Emiri çekiyor
Fransa’da sosyal-liberal Hollande dönemine doğru
Volkan Yaraşır
Kapitalizm: Faşizmin ve faşist çetelerin ürediği bataklık
İki Sudan’ın petrol savaşı
Avrupa’da 1 Mayıs çalışmalarından
Bielefeld’de “Birlik, mücadele, dayanışma’’ gecesi
İzmir Öğrenci Kurultayı toplandı
Ekim Gençliği’nin
1 Mayıs çalışmaları
Ekim Gençliği: Baskı ve taciz bizi yıldıramaz!
Tutsak sınıf devrimcisi Burcu Deniz’den mektup
“Yasalar sömürenlerin çıkarına göre şekillenir!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Halkların kardeşliğini yükseltmek için 1 Mayıs’a!

“Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği!”

24 Nisan 1915... İstanbul’da 220 Ermeni aydın, İçişleri Bakanı Mehmet Talat Bey’in talimatıyla gece yarısı gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey tarafından yürütülen operasyon, Ermeni Soykırımı’nın başlangıcı olarak düştü tarihe.

Gözaltına alınan Ermeni aydınlar şimdi Türk-İslam Eserleri Müzesi haline dönüştürülen Sultanahmet’teki Merkez Cezaevi’ne götürüldü. Buradan da vapur ile Haydarpaşa Tren İstasyonu’na... Yaklaşık 10 saatlik beklemenin ardından 22 kişi özel bir trenle Ankara’ya doğru yola çıktı. Meçhule yolculuk başladı...

20 saatlik yolcuktan sonra trendekiler Sincanköy’de indirildiler. İstanbul Merkez Cezaevi Müdürü İbrahim Bey tarafından iki gruba ayrılan Ermeni aydınlar, at arabalarıyla Çankırı ve Ayaş’a sevk edildiler. 220 kişiden 139’u, ardında bir mezar taşı bile bırakamadan yok olup gitti.

24 Nisan ne ilk ne de son oldu

1915’in 24 Nisan gecesi 220 Ermeni aydının gözaltına alınması ve ardından katledilmesi, Ermeniler’e yönelik katliamcılığın başlangıcı olarak yazıldı. Ancak 1915’in sonrası da Ermeniler’e dönük nice katliamlar, aşağılamalar ve karalamalarla dolu. 6-7 Eylül katliamından Hrant Dink’in katledilmesine kadar geçen sürede esaslı bir değişiklik olmadı. Değişen tek şey egemenlerin tetikçiliğini yapan katillerin cisimleri oldu.

Ancak 24 Nisan bir ilk de değildi bu topraklarda. Egemenler, yüzyıllardır katletmişlerdi sömürdükleri halkları. Ermeni’si, Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i, bu coğrafyanın hemen tüm halkları sömürücülerinin kılıçları, tüfekleri ve cellatları ile tanışmıştı.

24 Nisan son da olmadı. 24 Nisan’dan sonra da halkları katliamlardan, kıyımlardan geçirdiler bu coğrafyada. Kürt halkı kendi topraklarında yok edilmek istendi. Önce kimliğini yok etmek istedi egemenler, başaramayınca da topyekûn imhaya yöneldiler. Ancak koca bir halktı Kürtler ve yok edilemediler. Ödedikleri nice bedellerle tanıttılar kimliklerini, cellatlığına soyunanlara.

Osmanlı’da kılıçtan geçirilen Aleviler, 20. yüzyılın Osmanlısı’nda da kılıçların önüne sürüldüler. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta katledildiler. Mezhepsel baskı ve ayrımcılığa maruz kaldılar.

Katliamcı gelenek korunuyor

24 Nisan 1915 gecesi başlayan soykırımı miras edinen Türk sermaye devleti, bugün de mirasına sahip çıkmaktadır. Ermeni aydın Hrant Dink’i katlederek, Kürt köylülerinin tepesine savaş uçakları ile bomba yağdırarak mayasındaki katliamcılığı tekrar tekrar hatırlatmaktadır.

Sokaklarda devrimcileri katleden, zindanlarda tutsaklara yönelik imha operasyonlarına imza atan devlet, halkların tepesinden de bombasını, mermisini eksik etmiyor.

Halkları katlederek bitiremeyenler, aşağılamalarla, karalamalarla onursuzlaştırmaya ve itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.

Tüm halklardan emekçiler, 1 Mayıs’a!

Türk sermaye devletinin halklara uyguladığı inkar, imha ve asimilasyon saldırıları karşısında hakların kardeşliği mücadelesini büyütmek yakıcı bir görev olarak duruyor.

Onyıllardır, baskı, imha ve asimilasyon saldırılarına direnen Kürt halkı, katledilen ve aşağılanan Ermeniler, asimile edilmeş dilleri ve kültürleri yok edilmiş tüm öteki milliyetler sermaye iktidarı karşısında kol kola girerek mücadele etme zorunluluğu ile yüzyüzedirler. Kardeş halklara yönelik savaş çığırtkanlıklarını da karşılarına alıp “halkların kardeşliği” şiarını yükseltmelidirler.

Bunun güncel adımı 1 Mayıs alanlarını doldurmaktır. Tüm ulus ve milliyetlerden işçi ve emekçiler omuz omuza verip 1 Mayıs alanlarını doldurmalı, halkları katleden ve köleleştiren bu sömürü düzenine karşı “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesini büyütmelidirler.

Ermeni Soykırımı’nın, dili ve kültürü yok edilerek asimilasyona uğratılmış onlarca milliyetin, on yıllardır inkar ve imha edilen Kürt halkının hesabının sorulması ise ancak halklar hapishanelerini gönüllü birliğe çeviren sosyalizmle mümkün olacaktır.

 

 

 

 

Gıda işçileri 1 Mayıs’a yürüyor!

Ağır çalışma koşulları ve uzun çalışma saatlerine karşı 1 Mayıs öncesinde biraraya gelen gıda işçileri 25 Nisan akşamı Eğitim Sen Kayseri Şube binasında toplantı gerçekleştirdi.

Kayseri’de bulunan en büyük 12 pasta firmasında çalışan işçileri temsilen yaklaşık 40 gıda işçisinin katıldığı toplantı Kayseri İşçi Birliği sözcüsünün açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasının birinci bölümünde işçilerin mücadele birliğine değinen Kayseri İşçi Birliği sözcüsü, örgütsüzlüğün tüm işçi sınıfının olduğu gibi özelde pasta işçilerinin, genelde gıda işçilerinin de sorunu olduğunu belirtti. Patronların gücünü örgütlülüklerinden aldığını belirten sözcü, işçi sınıfının örgütlü hareket ettiği koşullarda yenilmeyeceğini belirtti.

Pasta ve fırın işçilerinin çok ağır koşullarda çalıştığını, ücretlerinin düşük olduğunu, ağır işçilik koşullarına rağmen mesailerinin alınmadığını, yıpranma payı almadıklarını dile getiren Kayseri İşçi Birliği sözcüsü, gıda işçilerinin gücünü göstermesi için 1 Mayıs’ın önemli bir fırsat olduğunu belirtti.

Toplantı sonunda Gıda İşçileri Derneği Girişimi oluşturuldu. Gıda İşçileri Komitesi’nde 12 gıda işçisi yer aldı. Ayrıca 29 Nisan Pazar günü saat 17.00’de, Kayseri İşçi Kültür Evi’nde daha geniş katılımlı bir toplantı düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Kızıl Bayrak / Kayseri