4 Nisan 2011
Sayı: SİKB 2011/13

 Kızıl Bayrak'tan
1 Mayıs yoluna çıkarken
Emperyalizmin maşaları
halklardan yana tutum alamazlar!
Emperyalistler hegemonya ve
yağma peşinde!
Tüm NATO üsleri kapatılsın!
Kürt halkı inkara ve
tasfiye dayatmasına “itaat” etmiyor!
Metal İşçileri Birliği Merkezi
Yürütme Kurulu Nisan Ayı Toplantısı Sonuçları
Metal grevinde son durum
Süsler Doruk’ta grev sürüyor...
Her yerde kurultay çağrısı
İzmir’de kurultay seferberliği.
Direnişçi Ontex/Canbebe işçileriyle söyleşi...
Direnişlerin sesi Taksim’de
yankılandı...
Ontex’te polis tacizine
karşı dayanışma
Metro Grossmarket
işçileriyle konuştuk...
BDSP Karadağ davasının peşini bırakmıyor...
Karadağ cinayeti davasında “keşif iptali” değerlendirildi.
Suriye’de siyasal durum
ve bazı saptamalar
İngiltere’de işçi sınıfı meydanlarda!
Almanya’da nükleer santral karşıtı kitlesel gösteriler
Üniversitelerden...
Yaptım Olacak” hiçbir zaman bizim dilimiz olmayacak!
Çelişkili TÜBİTAK
raporunu sordu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İzmir’de kurultay seferberliği

İzmir İşçi Kurultayı faaliyetleri tüm hızıyla sürüyor. İzmir’in dört bir yanına yapılan çağrı afişlerinin ardından 24 Mart günü de kurultaya çağrı amaçlı dağıtımlar yapıldı, afişler kullanıldı.

 

BEGOS’a kurultay çağrısı

İlk olarak sabah erken saatlerde Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. bölgeye yönelik toplu dağıtım gerçekleştirildi. Saat 7.30’da BEGOS 2. bölgede buluşan kurultay çalışanları burada bulunan tekstil fabrikalarına dağıtım yaptı.

Önlükler ve sesli ajitasyonlarla yapılan dağıtımla kurultaya çağrı bildirileri Baran Tekstil, Ekol Tekstil, Dalgıç Tekstil, Şirinyer Tekstil, Büşra Triko, Ercan Nakış ve pek çok fason firma işçilerine ulaştırıldı.

Kurultay süreci boyunca sürekli olarak çağrı faaliyetleri yürütülen bölgede dağıtım işçiler tarafından ilgiyle karşılandı. Saat 8.30’a kadar süren dağıtımın ardından afiş faaliyetine geçildi.

 

Çağrı afişleri Buca’da

Kurultaya çağrı amacıyla hazırlanan “İzmir İşçi Kurultayı 3 Nisan’da toplanıyor!” şiarlı ve kurultay bilgilerinin yer aldığı afişler Buca’da yaygın biçimde kullanıldı.

Tınaztepe’den başlanarak Üçkuyular, Stadyum, Heykel, Buca Cezaevi, İşçievleri girişi, Şirinyer Merkez, Metro çıkışı ve NATO hattına kurultay afişleri yaygın biçimde vuruldu. Ayrıca Tınaztepe’de BEGOS çevresinde de kurultay afişleri kullanıldı.

 

Konak’ta imza standı

Öğle saatlerinde Konak’a geçen kurultay çalışanları Kemeraltı girişinde imza standı açtılar. Stand çevresinde toplu biçimde bildiri dağıtımı yapılırken bir yandan da stantta imzalar toplandı.

Sesli ajitasyon ve önlükler eşliğinde gerçekleştirilen dağıtımlarla işçi ve emekçiler kurultaya davet edildi. Ayrıca konuşmalarda Konak’ta direnen işçiler de selamlanarak direnişe destek çağrıları yapıldı. Açılan imza masasına da emekçilerin ilgisinin yoğun olduğu görüldü.

İmza standının açılmasının ardından standa gelen polis, masanın çevresine yapıştırılan kurultay pulları nedeniyle bir kişiye para cezası kesti.

 

Çiğli Organize’ye dağıtım

Konak’ta yapılan faaliyeti, Çiğli Organize’de bulunan çeşitli metal fabrikalarına dönük dağıtımlar izledi. Ekipler halinde üç metal fabrikasının 8.00-15.00 vardiyası çıkışına kurultay çağrısı yapıldı.

İlk olarak Birleşik Metal-İş’te örgütlü ZF Lemförder’e dağıtım gerçekleştirildi. Toplu sözleşme sürecinde olan ve görüşmelerde tıkanma yaşayan fabrikada çağrı bildirileri işyeri temsilcisine ve işçilere ulaştırıldı. Bütün işçilerin bildirileri ilgiyle aldığı gözlemlendi.

Aynı saatlerde İzmir Senkromeç işçilerine dönük de bir dağıtım yapıldı. Geçtiğimiz ay bu fabrikaya yönelik hazırlanan özel sayıların dağıtımı sırasında patron ve uşakları engelleme girişiminde bulunmuş ancak başarılı olamamıştı.

Bu kez de benzer bir girişimde bulunan patron takımı yine geri çekilmek durumunda kaldı. Kapıda durup işçileri izleyen patron dağıtımı baskı yoluyla boşa düşürme çabasına girdi. Bu çabaya rağmen işçilerin yarıdan fazlası bildirileri aldı. Kimi işçiler ile kurultay üzerine sohbet edildi.

 

Organize’de polis tacizi

Yine aynı saatlerde bir ekip de Schneider Electric önüne giderek dağıtım gerçekleştirdi. Birleşik Metal-İş saflarında yeni örgütlenen Schneider Electric işçilerine dönük dağıtım sırasında fabrikanın ve organizenin güvenliği faaliyeti engellemeye çalıştı ancak başarılı olamadı.

Dağıtım gerçekleştikten sonra oradan ayrılan kurultay çalışanları organize müdürlüğüne kadar polis tarafından takip edildi. Burada kimlik kontrolüne tabi tutulan çalışanlardan biri araması olduğu gerekçesiyle ifadesi alınmak için gözaltına alındı.

Kurultay çalışanı önce Çiğli Polis Karakolu’na, ardından da Bayraklı Adliyesi’ne götürüldü. Organize dağıtımlarının ardından kurultay çalışanları Çiğli merkezde ve Güzeltepe girişinde afiş yaparak faaliyetlerini sürdürdüler.

 

İmza standlarında kurultay çağrısı

26 Mart Cumartesi günü Karşıyaka çarşı içinde imza masası açıldı. Önlükler ve ajitasyon konuşmaları eşliğinde bir yandan kurultayın tanıtımı yapılırken bir yandan da işçi ve emekçiler talepleri için imza atmaya çağrıldı.

İmza standında ayrıca kurultaya çağrı bildirilerinin de dağıtımı yapıldı. Birkaç saat içerisinde 1000 kadar bildiri dağıtıldı.

27 Mart Pazar günü ise Şirinyer merkez ve Çiğli merkeze stand açıldı. Standlarda bildiri dağıtılarak kurultayın tanıtımı yapıldı. İşçi ve emekçilerden imza toplandı. Pazar günü olması nedeniyle hayli kalabalık olan Şirinyer’de açılan imza masası büyük ilgi gördü. Pek çok sektörden işçi ile sohbetler edildi.

Kurultaya çağrı afişlerinin ve pulların kullanımı da sürdü. Çiğli merkezde afiş çalışmaları bu hafta da sürdü. Duraklara ise pullama yapıldı.

Buca’da bildiri dağıtımları hafta boyunca mahallelere yönelik olarak sürdü. Kuruçeşme, Bucakoop, Çamlıkule, Adatepe ve Mehtap mahallelerinde 5 bine yakın kurultay çağrı bildirisi kullanıldı. Ayrıca bu mahallelere kurultay pullamaları da yapıldı.

28 Mart sabahı ise kurultay çağrısı demir çelik işçilerine ulaştırıldı. Sabah servis saati olan 7.00’de Menemen-Asarlık’ta imza standı açılarak bildiri dağıtımı yapıldı. Menemen merkezde ise çağrı bildirilerinin dağıtımı gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak / İzmir

 

 

 

Kampana işçileri direnişte

Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Kampana Deri’de sendikalaşma mücadelesi yürüten işçilerden ikisi işten atıldı. Deri-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldıklarını belirten iki kadın direnişçi fabrika önündeki direnişlerini 9 gündür sürdürüyorlar. Dilek Göl ve Gaye Eraslan’la direnişleri üzerine konuştuk.

 

- Kampana Deri’de örgütlenme ve direniş süreciniz hakkında bilgi verir misiniz?

Dilek Göl– Gaye Eraslan: Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde bulunan Kampana Deri fabrikasında çalışıyorduk ve sendikal mücadele yürüttüğümüzden kaynaklı işimize son verildi. Bizler de iki kadın işçi olarak direnişe başladık. Haksız yere işten atılmayı kabul etmeyerek işe geri dönmeyi talep ediyoruz.

Fabrikamızın asıl sahibi Deri İşverenleri Sendikası Üyesi Muhittin Savranoğlu’dur.

Kampana Deri’de çalışan iki kadın işçi olarak fabrikadaki taşeron firma Özalp Turizm eliyle işten atıldık. “Kadın işçilerin fazla olduğu” bahanesiyle işten atıldığımızı öğrendik. “O halde neden iki gün önce bir kadın işçi daha işe alındı” diye sorduk... İşten atılmamızın asıl nedeni ise başlattığımız sendikal çalışmadır.

Kampana Deri işçileri düşük ücretlere, yoğun mesailere, ağır çalışma koşullarına son vermek için Deri-İş’e üye oldu. Çay saatlerinin kaldırıldığı, tuvalet kâğıtlarının bile işçiler tarafından alındığı fabrikada işçiler olarak sendikal çalışma başlattık. Şu süreç içerisinde Deri-İş Sendikası yetki tespiti için Çalışma Bakanlığı’na başvurdu. 45 işçinin büyük çoğunluğu taşeron firmada çalışıyor. Ben 7 aydır bu fabrikada çalışıyorum. Tek isteğim sendikalı olarak işe dönmek. 

Gaye: İlk kez bir fabrikada çalışıyorum, ilk kez sendikaya üye oldum ve ilk kez direniş yaşıyorum. Biz fabrikada bir aile gibiydik. İşçiler arasında güzel bir yardımlaşma vardı. Hepimiz çok güzel kaynaştık. Buranın şartları o denli ağır ve kötü ki, işe giren çıkan işçinin sayısını ben bile bilmiyorum.

Dilek: 2 yıldır fabrikada çalışıyorum. “Daha önceleri de haklarımızı almak için birlikte davranmıştık. Sendikalı olmadan önce mesai ücretlerimizin artırılması, yıllık ücretlerimize zam yapılması için daha önce de farklı eylemler yaptık. İşten atıldığımızda işçi arkadaşlarımız bize destek oldu, olmaya da devam ediyorlar. Çevremizdeki sendikalı-sendikasız işçilerden destekler geliyor. Biz haklarımızı almak için mücadele etmekte kararlıyız”

Sizler aracılığınızla direnişçi iki kadın işçi olarak tüm işçi ve emekçilere çağrımız şudur; Bu dava herkesin davasıdır. Sendikalardan, demokratik kitle örgütlerinden ve kadın işçi arkadaşlardan destek bekliyoruz.

Kızıl Bayrak / Tuzla