28 Ocak 2011
Sayı: SİKB 2011/04

 Kızıl Bayrak'tan
Ağır saldırı zayıf eylemlerle göğüslenemez!
Sermayenin ‘torba’sı mecliste
emekçiler sokakta
Kıdem tazminatının
gasbı için hazırlıklar
Çürüme ve bürokratikleşmede
son nokta!
Belediye işçisi örgütlülüğüne
sahip çıkıyor
İş Bankası Kuleleri önünde direnen Nemtrans işçileri ile konuştuk
PTT işçileri baskı ve
tehditlere karşı direniyor
İzmir’de işçi kurultayı çağrısı
Öztiryakiler işçisi direnişte
Art’de patron ve uşaklarından
faşist saldırı
Torba yasa ve metal işçilerinin
grev kararlılığı
Metal işçileri kararlı
Cahit Atalay serbest bırakılsın!
Gençliğe “iğrenç” saldırı
Genç-Sen’liler uğurlandı.
Emperyalistler silahsızlanma değil egemenlik peşinde!
Almanya’da Afganistan işgaline protesto eylemleri.
Tunus’ta emekçi halkın
isyanı devam ediyor
Arnavutluk'ta sosyal öfke kabından taştı
Lübnan halkları gerici
güçlerin hedefinde
Dünyadan
Kapitalizmin Dilovası felaketi
Tecrit derinleştiriliyor
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dünyadan...

BBC, çalışanlarına kapıyı gösteriyor

BBC harcamalarında kesintiye giderek bazı departmanlarını kapatacak. Bu kararın faturası ise çalışanlara kesiliyor. BBC Dünya Servisi, 5 dil servisini tamamen kapatırken, çalışanlarının dörtte birini de işten çıkartıyor. Yani BBC Dünya Servisi’nin 2400 çalışanından yaklaşık 650’si işten çıkarılacak.

Kesintilerin gerekçesi ise İngiltere hükümetinin devlet bütçesinde yapacağı dev kesinti. BBC Dünya Servisi’nin Dışişleri Bakanlığı’ndan hibe adıyla aldığı fonlarda yüzde yirmi oranında kesintiye gidilmesinin bu kararın alınmasına yol açtığı bildiriliyor. Kamu harcamalarını tırpanlayan devletin politikaları emekçileri vururken, sendikalar planı “vahşi kesintiler’’ olarak niteledi.


Çin’de işçiler polisle çatıştı 

Çin’in Hubei eyaletinin başkenti olan Wuhan kentinde, işçiler saatlerce polisle çatıştı. İşçiler,  ücretlerini ödemeksizin polisin yardımıyla kaçmaya çalışan şirket patronunun kaçmasını engellemeye çalışıyordu.

Çin Halk Ordusu için üniforma üreten Wuhan 3541 Genel Giysi Fabrikası 2007 yılında iflasa  gitmiş, 4 bin işçi işten çıkartılmıştı. Wuhan fabrikası işçileri o tarihten beri patronun sözleşme gereği ödemesi gereken ücretleri ödemesini bekliyor.

19 Ocak günü fabrika etrafındaki yolları bloke ederek patronun fabrikadan kaçmasını engellemeye çalışan işçiler ile patronu kaçırmaya çalışan polis arasında çıkan ve saatlerce süren çatışmada, en az 5 kişinin yaralandığı bildiriliyor.


İspanya’da işsizlik zinciri

İspanya’da işsizlik yardımının azaltılması insan zinciriyle protesto edilecek.

Madrid’de başbakanlık ile parlamento arasında 5 kilometre uzunluğunda “işsizlik zinciri” oluşturulması hedefleniyor.

Avrupa’daki en yüksek işsizlik oranına sahip İspanya’da 4 milyon işsiz bulunuyor. İşsizler 2 yıl boyunca işsizlik maaşı alabilirken, 2009’da getirilen ve bu süre sonunda da aylıkların devamını öngören düzenleme hükümetin bütçe açığını kapama gerekçesiyle askıya alındı.


Fransa’da liman işçilerinden grev

Emeklilik yaşını yükselten emeklilik “reformunun” yarattığı hak gasplarına karşı işçi ve patron sendikası arasında imzalanan sözleşme koşullarının yerine getirilmemesine karşı limen işçileri greve çıktı. İşçiler hükümetin sözleşmeyi onaylamasını talep ediyor.

Grev nedeniyle limanlarda mal indirme ve yükleme işlemlerinin tamamen felce uğrarken, sendika greve katılımın başta Marsilya olmak üzere önemli liman kentlerinde yoğun olduğunu açıkladı.

Ekim ayında işçi ve patron sendikalarının imzaladığı sözleşme uyarınca, zor koşullarda çalışan 5- 6 bin liman işçisinin normal yasal zamandan beş yıl önce emekli olmasını sağlayacak mutabakatın hükümet tarafından onaylanması talep ediliyor. Hükümet ise varılan uzlaşmayla ilgili yeniden görüşmelerin başlamasını dayatıyor.


Boeing işçi kıyımına hazırlanıyor

Dünyanın önde gelen uçak üreticilerinden ABD merkezli Boeing şirketi kitlesel işçi kıyımına hazırlanıyor.

“C-17 askeri kargo uçaklarına olan talebin düşmesi” gerekçesiyle ABD’deki fabrikalarında 1100 çalışanın işine son verecek olan Boeing işten çıkarılacak personelin orta seviyede idareci, muhasebeciler, mühendisler, araştırmacılar ve montaj üretim hattında çalışan işçilerden oluşacağını, gelecek yılın sonuna kadar 900 kişinin California’da Long Beach bölgesindeki fabrikadan, 200 kişinin ise Arizona eyaletindeki Mesa ve Georgia eyaletindeki Macon fabrikalarından çıkarılacağını açıkladı.


 Kolombiya’da maden kazası

Kolombiya’nın kuzeybatısındaki Sardinata’da bir kömür madeninde grizu patlaması meydana geldi. Patlama sonucu 30 madenci göçük altında kaldı.

Patlama gaz birikmesi sonucu meydana gelirken yetkililer, göçük altındaki işçilerin canlı çıkmaları olasılığının çok az olduğunu bildirdi.

Aynı madende ekim ayında grizu patlaması meydana gelmiş 6 işçi iş cinayetine kurban gitmişti.

Dünyanın beşinci kömür üreticisi Kolombiya’da, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadığı için geçen yıl meydana gelen “kazalarda” yüzden fazla işçi hayatını kaybetti.


Hollanda’da öğrenci öfkesi

Avrupa’da öğrencilerin eylem dalgasının yeni adresi Hollanda. Hollanda’da 21 Ocak günü alanlara çıkan 10 binden fazla öğrenci hükümetin eğitim alanında yapmayı planladığı kesintiler ve paralı eğitim uygulamalarına tepki gösterdi.

Son yılların en büyük eylemi olarak değerlendirilen eylem, Lahey’deki Malieveld Meydanı’nda düzenlendi. Ülke genelinden gelen binlerce öğrenci ve öğretim üyesinin katıldığı gösteride hükümetten kısıtlama planından vazgeçmesi istendi.

Eylem öğrenci sendikaları ve bazı sendikaların öncülüğünde düzenlendi.

Eyleme Eğitimden Sorumlu Devlet Sekreteri Halbe Zijlstra da katılarak hükümetin kısıntı planını gerekçelendirmeye çalıştı. Ancak Zijlstra öğrencilerin büyük protestosuyla karşılaştı. Büyük tepki görmesi üzerine alanı apar topar terk etti.

Öğrencilerin en büyük tepkisi okullarını zamanında bitirmeyenlerden yıllık 3 bin avro ek öğrenim harcı alınması yönündeki tasarı oldu. Bu tasarının geri çekilmesi için geçtiğimiz günlerde başlatılan imza kampanyası çerçevesinde 250 bin imza toplandı.




Biz Osman’a ağlarken, Kübra öldü!

Açlıktan ölmüş. Böyle şeyler sadece Afrika’da olur sanıyorduk. Sadece kara kıtada ölür çocuklar yeterli beslenememekten diye biliyorduk. Yanı başımızda oldu. Ama bir infial yaşamadık. O sırada biz Osman’ı izliyorduk. O denizde çırpınırken gözümüzden akan yaşları saklıyorduk. Belli etmeden burnumuzu kolumuza silip, bunun sadece bir film olduğunu içimizden tekrarlıyorduk. Gerçek hayatta böyle şeylerin olmazına inanıyorduk. Kübra’dan bihaberdik. Biz Osman’ı çok seviyorduk. Ölmesin diye, hadi birisi görsün de çıkarıversin denizden diye sayıklıyorduk. Araya giren reklamlar gerçek hayata döndürmeye yetmiyordu işte. Biz o sırada kafamızdan senaryolar yazıyorduk. Olan olmuştu yine, katharsisimizi sonuna kadar yaşayıp, gelecek bölümü iple çekiyorduk.

Osman kim?

Osman küçücük bir çocuk. Osman bir çocuk oyuncu. Birçoğumuzun 4-5 ayda kazandığını bir haftada kazanan ailesinin göz bebeği. Osman çok güzel bir çocuk. İyi bir oyuncu. Yolda görsek yanaklarını kocaman sıkıp, suratımıza astığımız anlamsız bir gülümsemeyle sevgi göstereceğimiz tüm diğer çocuklar gibi işte. Yalansız, farkındasız, 5 yaşında. Osman, işten gelip yığıldığımız koltukta bizi de farkındasız yapan bir dizinin karakteri. Hayatlarımıza afyon olan bir senaryonun gereği. Osman çok güzel bir çocuk. Sadece 5 yaşında.

Kübra kim?

Kübra bir bebekTİ. Yoksul bir ailenin 3 çocuğundan biriyDİ. Yeterli beslenemeDİ. Sürekli ağlıyorDU. Ya altı ıslakTI ya da açTI. Otopsi yapılDI. Midesi boşTU. Kübra 2,5 aylıkTI. Tüm bebekler gibi elbet o da güzelDİ. YaşasayDI ve anlatabilseyDİ, büyüyünce ya doktor olacakTI ya da öğretmen. Sonra “Kübra açlıktan mı öldü?” diye sordu bir gazeteci. “Bebeğin ebeveynleri, çocuğun bir hafta önce 3 yaşındaki kardeşi tarafından yere düşürüldüğü ve çocuğun kafa bölgesinde yaralanma olduğunu belirtmiş. Yani çocukta düşmekten kaynaklanan bir darp var. Anne, çocuğun bu düşme hadisesinin ardından beslenmeden kesildiğini ifadesinde belirtiyor. Kesin sonuç, otopsi raporunun ardından belli olacak” diye yanıtladı kaymakam bey. . Otopsi yapılDI. İşte midesi boşTU. Kübra sessizce ölDÜ. Kübra’nın babası geçirdiği iş kazası sebebiyle engelliyDİ. SigortasızDI. Kübra -di’li geçmiş zamanda kalDI. Biz şimdiki zamandayız ya, yaşıyoruz işte, şimdilik.

Yaşıyoruz da biz, kent yoksulları çığ gibi büyüyor.

Yaşıyoruz da hani farkındasız, Noel Baba’nın torbasından bahtımıza 103 maddelik bir yasa çıkıyor.

Yaşıyoruz da, daha çok sessiz sessiz.

Yaşamayalım mı, yaşayalım elbet. Ama çocuklarımız açlıktan ölmeden, sevdiklerimiz hastane köşelerinde sürünmeden, gençlerimiz işsizlikten kendilerini yakmadan, kadınlarımız cinayet silahı resmiyetine ulaşmayan bıçaklarla öldürülmeden, insanlarımız iş kazalarına kurban gitmeden, köle pazarlarına mal olmadan yaşayalım diyoruz.

Sonra bu sayıklamalarımızın gölgesinde şairin şu dizelerine takılıyoruz; “Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız”. Cevap verelim o vakit şaire; biz yaşayacağız, en çok da yaşatmak için çocukları. Hem Osmanlar’ı hem Kübralar’ı. Ne açlıktan ölecekler ne de kaderleri olacak sıtma. Güzel yaşayacağız. Muhtaç olmadan arsıza, uğursuza ve yalana.

Sonu gelmişken sözümüzün, şimdilik, kısa cümleler kuralım. Ailesine oluk oluk yardım yağıyormuş Kübra’nın. Sadaka kültürü ya reva görülen, boyun eğdirilen, el açtırılan. Artık buzdolapları dolu olacak Bakırcı Ailesi’nin. Ama hatırlatalım, Kübra gitti.