4 Eylül 2009
Sayı: SİKB 2009/34

  Kızıl Bayrak'tan
  “Açılım”da son perde
  12 Eylül’ün hesabını işçi sınıfı ve
emekçiler soracak
  Türk egemen sınıfları NATO’da
daha etkin roller peşinde!
  “Kürt açılımı” aldatmacası
dökülüyor
1 Mayıs Mahallesi Festivali’nde gazetemize yönelik alçakça saldırı
Güler Zere ve hasta tutsaklar
serbest bırakılsın!
“Sağlıkta dönüşüm” işçi ve emekçilerin
sağlığını tehdit ediyor!
Toplu görüşme oyunundan sefalet ücreti ve işgüvencesinin gaspı
planı çıktı!.
  İşçi ve emekçi hareketinden .
  Devletin devekuşu politikası ve
boşa çıkan İmralı çizgisi
  Kriz, direnişler ve
Metal İşçileri Kurultayı
  “Metal işçilerinin birliği
için kurultaya!
  KENT A.Ş. işçilerine açık mektup...
  Entes direnişi güncesinden.
  İşçi sınıfının devrimci sanatçısı
Yılmaz Güney kavgamızda yaşıyor!
  “Kadına yönelik
sıradanlaştırılan şiddet!
  Sermaye devleti suyu siyasi şantaj aracı olarak kullanıyor!
  Kıta halklarının örgütlü direnişi
süreci belirleyecektir!
  “Açılımın” açmazları
  Sincan Kadın Hapishanesi’nden
mektup
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Güler Zere ve hasta tutsaklar serbest bırakılsın!

İlerici ve devrimci güçler “sessiz katliam”a karşı Adli Tıp önünde nöbetteydi!

İlerici ve devrimci kurumlar, Adli Tıp Genel Kurulu’nun Güler Zere’nin sağlık durumunu görüşmek üzere tekrar biraraya geleceği 27 Ağustos günü Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’ndaydılar.

Gün boyu süren toplantıdan “ATK’nın karar vermek için eksik olduğunu düşündüğü belgelerin Çukurova Üniversitesi’nden gelmesi” kararı çıktı. Diğer yandan İstanbul Üniversitesi’nden iki onkoloji uzmanı toplantıya davet edilerek, ATK üyeleri tarafından dinlendi.

Uzmanlar, Güler Zere’nin dosyası üzerinde yaptıkları incelemelerde eksiklikler tespit edildiğini ve Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılacak yazıyla Zere’nin radyoterapi ve medikal tedavisine ilişkin belgelerin Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nden istenmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiler.

ATK Başkanı Haluk İnce’yle Zere’nin avukatlarının yaptığı görüşmede ise, Güler Zere’nin tekrar yapılacak bir inceleme için “ölüm yolculuğuna” çıkarılmayacağına dair teminat verildi.

Sabah erken saatlerden itibaren Adli Tıp Kurumu önünde buluşan yüzlerce kişi Güler Zere ve hasta tutsaklara özgürlük talebini haykırdı.

İlerici-devrimci kurumlar tarafından Adli Tıp Kurumu’nun giriş kapısının karşısında bulunan binaya “Kanser hastası Güler Zere’ye özgürlük! Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Öldürtmeyeceğiz” yazılı pankartların yanısıra Güler Zere’nin resimlerini asıldı.

Öğle saatlerinde Adli Tıp Kurumu önünde basın açıklaması yapıldı. Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş söz alarak Güler Zere’nin serbest bırakılması gerektiğini ifade ettiler.

Açıklamayı okuyan Metin Coşkun ise Adli Tıp Kurumu önünde toplanma nedenlerinin Güler Zere’nin katledilmesini onaylayacak ATK kararını engellemek olduğunu belirtti.

Saat 14.30’da ÇHD İstanbul Şube Başkanı Av. Taylan Tanay, Av. Behiç Aşçı ve Av. Güray Dağ’dan oluşan 3 kişilik heyet ATK Başkan vekiliyle görüştü ve toplantının devam ettiği bilgisini verdi.

ATK kararının açıklanmamasına tepki gösteren kitle saat 16.00 sıralarında ATK giriş kapısına doğru ilerleyerek ATK’yı protesto etti. Giriş kapısı önünde yaklaşık bir saatlik oturma eylemi gerçekleştirildi.

Saat 17.00’de Zere’nin avukatlarından oluşan heyet ATK’yla görüşmek üzere tekrar içeriye alındı. Av. Tanay, uzmanların Güler Zere’nin dosyası üzerinde yaptıkları incelemelerde birtakım eksiklikler tespit ettiklerini ve bu eksikliklerin Elbistan Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılacak yazıyla Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nden isteneceği bilgisini verdi. Güler Zere’yi ölüme yaklaştıran bu sürecin uzamamasını ATK Başkanı Haluk İnce’yle yaptıkları görüşmede dile getirdiklerini sözlerine ekledi. Tüm kitle örgütleri, sendikalar ve kurumların bu sürecin peşini bırakmayacağını söyledi.

Tanay’ın açıklamasının ardından Adli Tıp Kurumu önündeki bekleyiş sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

“Güler Zere ve hasta tutsaklara özgürlük” yürüyüşü

İlerici ve devrimci kurumlar 28 Ağustos akşamı gerçekleştirdikleri Taksim yürüyüşü ile Güler Zere ve hasta tutsakların serbest bırakılması mücadelesindeki kararlılıklarını bir kez daha haykırdılar.

Eylem boyunca yapılan konuşmalarda ve açıklamalarda Adli Tıp Kurumu’nun çürümüşlüğü teşhir edildi.

“Kanser hastası Güler Zere’ye özgürlük! Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!” pankartı ve Güler Zere’nin resimlerinin en önde taşındığı eylemde marşlar söylendi ve oturma eylemi gerçekleştirildi.

Galatasaray Lisesi önüne gelindiğinde, gazeteci-yazar Metin Yeğin tarafından ortak açıklama okundu. Adli Tıp Kurumu’nun Güler Zere hakkında karar vermek için toplandığını belirten Yeğin, radyoterapiye ilişkin evrakların temin edilmesi istemi üzerine, kurulun ileri bir tarihe ertelendiğini ifade etti.

Yeğin, Adli Tıp Genel Kurulu’nun Güler Zere’nin durumunu görüşeceğinin günler öncesinde bilinmesine karşın, Güler Zere’nin görmekte olduğu radyoterapiye ait evrakların sağlık dosyasında bulunmamasının Adli Tıp Kurumu’nun nasıl çalıştığını tüm çıplaklığıyla bir kez daha gösterdiğini söyledi. Erken sağlanmayan özgürlüğün serbest bırakılan tutsakların yaşamlarını yitirmelerinin önüne geçemeyeceğini belirtti.

Açıklamanın sonunda Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporlarının bilimsel geçerliliği bulunmaması ve keyfiliği nedeniyle iptal edilmesi istendi ve Güler Zere’nin serbest bırakılması talep edildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


İzmir’de hasta tutsaklara özgürlük eylemi!

27 Ağustos günü İzmir Adli Tıp Kurumu önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında “Güler Zere ve hasta tutsaklar serbest bırakılsın / İzmir Tecrite Karşı Mücadele Platformu” pankartı açıldı.

Sağlık sorunları olan hasta tutsakların serbest bırakılmamasının devletin devrimcileri yok etme düşüncesinin uygulaması olduğunun ifade edildiği açıklamada 2009 yılı başından beri 7 tutsağın yaşamını yitirdiği söylendi.

KESK İzmir Şubeler Platformu, ÇHD İzmir Şubesi, Halkevleri ve Köz eylemde imzacı olarak yer alırken, BDSP, ÖDP, DTP ise destek veren kurumlar arasındaydı.

Kızıl Bayrak / İzmir


Bursa’da Güler Zere için eylemler

27 Ağustos öncesi Bursa Güler Zere’ye Özgürlük Platformu bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Fomara Meydanı’nda yapılan açıklamada Güler Zere ve hasta tutsakların sesini yayma sözü verildi. Açıklamanın ardından oturma eylemine geçildi. Eylem boyunca Bursa’daki emekçilere mücadele çağrısı yapıldı. Oturma eyleminin ardından Haşim İşcan Caddesi üzerindeki AKP İl binası önüne kadar yürünerek bina önüne tabut bırakıldı.

27 Ağustos günü ise Adli Tıp’ın da içerisinde yer aldığı Bursa Adiye Sarayı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Adli Tıp Kurumu’nun vereceği kararın Güler Zere için ölüm değil yaşam kararı olmasının talep edildiği açıklamada siyasal iktidarın tüm bunlardan sorumlu olduğu dile getirildi. Güler Zere ve hasta tutsaklar serbest bırakılıncaya kadar mücadelenin devam edeceğinin vurgulandığı açıklamanın ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / Bursa


Adana’da Güler Zere için eylem

26 Ağustos günü İnönü Parkı’nda bir araya gelen kurumlar adına yapılan açıklamada, son dönemde yaşanan gelişmelere değinilerek Zere ve diğer devrimci tutsakların bilinçli bir şekilde tahliye edilmediği, bir süre önce de İsmet Ablak, Yılmaz Keskin’in katledildiği vurgulanarak Güler Zere’nin katledilmesine izin verilmeyeceği ifade edildi.

Yapılan açıklamanın sonunda diğer illerle eş güdümlü karar verilene kadar nöbet tutulacağı, bu nedenle de Zere’nin kaldığı Balcalı Hastanesi önüne gidileceği söylendi.

Yapılan açıklamanın ardından oturma eylemine katılacak kurumlar Balcalı Hastanesi’ne gittiler. TAYAD’lı aileler, Alınteri, BDSP ve ESP tarafından gerçekleştirilen oturma eylemi 27 Ağustos günü akşam saatlerine kadar sürdü.

Kızıl Bayrak / Adana