29 Mayıs 2009
Sayı: SİKB 2009/20

  Kızıl Bayrak'tan
  Sahte görüntülerle
gizlenemeyen gerçekler
  Resmi tarihle hesaplaşmak için sermaye düzeniyle hesaplaşmak gerekir!
“Kürt açılımı”nın körüklediği ham hayaller!
Grev ve direnişleri büyütmek için ortak mücadele!
Entes direnişinden...
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Metal İşçileri Kurultayı’na doğru...
  Tokat Eğitim-Sen üyelerinden Tokat’ta yaşanan son gelişmeler üzerine açıklama…
  Bursa’nın “akıllı” hastanesinde çıkan yangının gösterdikleri…
  Üniversitelerden...
  ABD Guantanamo’dan
vazgeçmek istemiyor!
  Barack Obama-Benyamin Netanyahu görüşmesi……
  ABD’nin kirli ve karanlık icraatları
  Mamak İşçi Kültür Evi 8. Geleneksel Birlik ve Dayanışma Pikniği gerçekleştirildi…
  Onurlu çözüm mü? Yoksa dilencilik mi? - M. Can Yüce
  KESK ve bağlı sendikalara yönelik devlet terörü
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Metal İşçileri Kurultayı’na hazırlanıyoruz...

Metal işkoluna yönelik devrimci müdahale sorumluluğu ve görevler

Metal işkoluna yönelik çalışmamız önemli bir eşiğe dayanmış bulunuyor. Elde edilen çok yönlü birikimler bu çalışmanın daha ileri bir düzeye sıçratılmasını zorunlu kılıyor. Bu gelişimin metal işçilerinin arayışlarının yoğunlaşmasına paralel olarak yaşanması da, bu yönde atılacak adımların önemini artırıyor. Çünkü çalışmamızın ihtiyacı, artık elde edilen birikimleri sendikal alandan başlayarak mevziler kazanacak bir aşamaya vardırmak, metal işçileri hareketine yön verecek bir siyasal-örgütsel niteliği yaratmaktır.

Bu hedef doğrultusunda sektörel politikaların oluşturulmasıyla, hem tek tek fabrikalara, hem de sınıf hareketine daha etkili bir müdahalenin kanalını açmış olacağız. Bu müdahale, sınıf hareketi içinde öncü bir role ve sürükleyici bir dinamiğe sahip olan metal işkolunda gerçekleştiği için ayrıca önemlidir. Metal işkoluna yönelik devrimci bir müdahalenin elde edeceği sonuçlar, bir bütün olarak sınıf hareketini etkileyebilecek sonuçlar doğurabilecektir.

Bu bilinçle hareket ediyor, fabrikalarda yoğunlaşma ile birlikte metal sektöründe politik bir odak haline gelmeyi hedefliyoruz. Zira, sektörel bir yüklenme ile hem sendikal alanda mevziler kazanmanın yolunu açabilir, hem fabrikalara ayağımızı daha sağlam bir biçimde basabilir ve hem de böylece sınıf hareketi üzerindeki genel politik etkimizi artırabiliriz.

Metal İşçileri Kurultayı’nı bu hedef doğrultusunda gündemimize aldık. Fakat bu, kurultayın dar politik ihtiyaçların bir ürünü olduğu anlamına gelmiyor. Tersine, siyasal sınıf çalışmamızın ihtiyaçları sınıf hareketinin ihtiyaçlarıyla örtüşmektedir. Çünkü hedefimiz, işçi hareketiyle sosyalist hareket arasındadaki mesafeyi azaltmaktır. Sınıf mücadelesinin sağlıklı bir zeminde gelişmesi buna bağlıdır. İşçi hareketinin bugünkü öncü potansiyellerinden başlayarak birleştirilmeye ihtiyacı var. Sınıfın ihtiyaçlarına devrimci tarzda yanıtlar veren bir mücadele programı etrafında yaratılacak böyle bir birlik yoluyla sınıfın sermayeye karşı mücadelesi ileri bir düzeye taşınabilir. Kurultay işte bu hedef doğrultusunda örgütlenmektedir. İşçilerin devrimci bir temelde birliğini yaratmak! Devrimci sınıf mücadelesinin ilkeleri ve birikimleri temelinde sınıfın içerisinde devrimci bir öncü iradeyi oluşturmak!

Mücadele ve örgütlenmenin
önündeki engelleri aşma zorunluluğu

Metal işkoluna baktığımızda, kurultayın yanıt vermek iddiasında olduğu ihtiyacını çok daha somut olarak tanımlamak mümkündür. Bugün metal işçileri krizin faturasına karşı mücadele etmek gibi hayati bir sorunla yüzyüze bulunuyorlar. Şu ana kadar metal patronları krizin faturasını ödetmek konusunda büyük ölçüde başarıya ulaştılar. Metal işçileri bazı mevzi direnişlerle buna karşı çıksalar da, genel olarak faturayı yüklendiler. İşlerini kaybettiler, ücretlerini kaybettiler, sosyal haklarını kaybettiler, vb... Metal işçileri bu saldırılara karşı koymak için gerekli mücadeleyi veremediler. Birçok yerde mücadele isteği ve kararlılığı ortaya konulsa da, bu güçlü bir fiili bir direniş sürecine dönüştürülemedi.

Bunun önündeki engellerden en önemlisi sendikal ihanet çetesi Türk Metal oldu. Türk Metal çetesi hemen her yerde metal işçilerinin direncini kırarak saldırıların önünü açtı. Tofaş, Renault ve Bosch gibi fabrikalardan başlayarak, ücretlerin indirilmesi ve ücretsiz izinlerin kabul edilmesi saldırısına aracılık etti. İşçi kıyımları gerçekleştirildiğinde ise, bu hainlerin asıl görevi işçilerin direnme isteğini kırmak oldu. Örgütlü olduğu hemen tüm fabrikalarda süreç böyle işledi. İşkolu düzeyinde mücadelenin gidişini tayin edecek biçimde TİS süreci satışla sonuçlandırıldı. Erdemir gibi örneklerle bu pratik ayrıca pekiştirildi. Süreç boyunca işçilerin verdikleri tepkiler bu çeteyi aşmaya yetmedi.

Türk Metal çetesinin aşılması için en önemli olanak Birleşik Metal’de örgütlü işçilerdi. Fakat bu işçiler de Birleşik Metal’de inisiyatifi alacak ve sendikanın politikasını ve pratiğini belirleyecek bir güçten yoksunlardı. Bu nedenle, sendikaya hakim sendikal anlayış, elindeki imkanları kullanarak Türk Metal engelinin aşılması için bir ileri çıkış yapma iradesini gösteremedi. Metal patronlarının ve Türk Metal çetesinin saldırı hamleleri karşısında metal işçilerinin mücadele gücü ve isteğine yaslanarak fiili bir mücadelenin yolunu açmak yerine teslim oldu. Bu durum onu bir kez daha iddialarının oldukça gerisine düşürdü. Böylece metal işçilerinin ihtiyacına yanıt verecek bir irade ve güçten yoksun oldukları bir kez daha görüldüğü gibi, metal işçisi için ileri iddialarının herhangi bir inandırıcılığı da kalmadı. İşçilerin zaten zayıf olan güvenleri de yerle bir oldu.

Bu tablo metal işçisi için yeni değildir. Deneyimlerle sabit olanın pekiştirilmesi dışında bir yenilik taşımıyor. Metal patronları son derece örgütlü ve bilinçli hareket ederek işçi sınıfına karşı kararlı bir savaş veriyor. İhanet çetesi de üstüne düşen rolünü oynuyor. Uzlaşmacı sendikacılık ise bol keseden atıp tuttuktan sonra bu ihanete ortak oluyor.

Metal işçileri açısından acil ihtiyaç ortadadır. Krizin faturasına karşı mücadele edilmeli, fatura ödenmemelidir. Ancak bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak için sendikal ihanet çetesini aşmaktan başka bir yol yoktur. Dayanmaya çalıştığı icazetçi-uzlaşmacı sendikacılık anlayışıyla da bunu başarmak mümkün değildir.

Metal işçisinin krizin faturasını ödememek için fiili-meşru bir çizgide topyekûn mücadeleye ihtiyacı vardır. Bu mücadeleyi yürütmek için ise varolan engelleri aşmak zorundadır. Engelleri aşmanın ve metal patronlarına karşı mücadeleyi yükseltmenin yolu ise öncelikle metal işçisinin tabandan birliğini sağlamaktan geçmektedir. İkinci olarak, bu süreç mevcut ihanetçi ve icazetçi sendikacılığı aşacak biçimde yeni bir önderliğin yaratılmasıyla sonuçlandırılmalıdır. Mücadeleye önderlik edecek bir irade ise ancak işçilerin taban örgütlenmeleriyle yaratılabilir. Bu ise emek harcamayı gerektiren bir süreç demektir.

Metal İşçileri Kurultayı, bu çerçevede bir mücadele ve örgütlenme süreci olarak gündeme alınmıştır. Kurultay “Krizin faturasını reddetmek ve mücadelenin önündeki engelleri aşmak için Kurultay’a” çağrısını yapacak, bu doğrultuda örgütlenecektir. Bu politik eksene bağlı olarak mücadeleye yön verecek politikalarda netleşme süreci ile birlikte örgütlenme yönünde adımlar atılacaktır. Kurultay hazırlık süreci fiili mücadeleyle içiçe yürütülecektir. Kurultayı kendi başına bir salon toplantısı olmanın ötesine geçirecek olan da budur. Kurultay süreci, metal işçilerinin bilinç ve örgütlenme düzeyinin geliştirildiği ve mücadelenin önündeki engellerin aşılması için harekete geçildiği bir süreç olarak işleyecektir.

Politika ve ilkelerde netleşme ve eğitim süreci

Kurultay hazırlık sürecinin en önemli ayaklarından birini “Mücadelenin ve örgütlenmenin sorunları ve çözüm yolları” başlığı altında yürütülecek bir tartışma ve eğitim süreci oluşturacaktır. Çünkü, örgütsel bir adım atmanın yolu öncelikle mevcut olanı iyi tanıyarak onu aşmanın yollarını kavramaktan geçmektedir. Halihazırda ileri ve öncü metal işçileri de içinde olmak üzere metal işçisinin politik birikimi son derece zayıftır. Mücadele ve örgütlenmenin önündeki engelleri aşmak ve metal işçilerinin ihtiyacı olan devrimci önderlik düzeyini yaratmak gibi bir hedefle hareket ediyorsak, öncelikle buradan başlamak zorundayız. Unutmayalım ki, karşımızda tepeden tırnağa örgütlü ve politik olarak donanımlı bir sınıf ile gerici-geri sendikal odaklar var. Bu engelleri aşmak için en ileri politik silahlarla donanmak zorundayız.

Bu amaçla, ön hazırlık sürecinde sistematik bir tartışma ve eğitim çalışması yürütülecektir. Bu süreç içerisinde öncünün bilinç düzeyinin ileriye çekilmesi hedeflenecektir. Ancak sorun tek tek öncülerin donanımının yükseltilmesinden ziyade bir önderlik düzeyini yaratmaktır. Bu nedenle kurultay süreci, mücadele ve örgütlenmeye ilişkin perspektiflerin ve ilkelerin bir “mücadele programı” biçiminde netleştirildiği bir süreç olacaktır.

Elbette bu eğitim bir masa etrafında yan yana gelerek olmaz. Bunu da içermek üzere, mücadelenin pratiği içinde ve ondan beslenerek başarılabilir. Mevcut birikimlere yaslanmayı ve ondan öğremeyi gerektirir. Eğitim sürecini bu bakışla ele almalı, hemen her platformu kurultayın ve gündemlerinin tartışılması için değerlendirmeliyiz. Bu yeri gelir bir direniş çadırı olur, yeri gelir bir eylem alanı olur, yeri gelir bir sendikal toplantı olur.

Etkili bir ajitasyon-propaganda faaliyeti ile
yayınların etkili kullanımı

Tartışma ve eğitim sürecini geniş bir alana yaymanın, güçlendirmenin ve Kurultay’ı metal işçilerinin gündemine sokmanın en önemli yollarından bir diğeri ise, güçlü ve etkili bir propaganda faaliyetidir. Bu kapsamda, sektörel bültenlerimizle birlikte düzenli olarak çıkarılacak merkezi ve yerel bildiriler ile afiş ve pankart gibi araçları da devreye sokabilmeliyiz.

Yanı sıra, özellikle gazetimizi ve günlük internet sitesini etkili bir biçimde kullanmalıyız. Bu araçlarımız yürüttüğümüz tartışma ve eğitim sürecine katkı sağlayacakları gibi, aynı zamanda politik mücadelemizin etkili silahları olacaklardır. Bunlar, özellikle günlük gelişmelere refleks müdahalelerde bulunmak bakımından fazlasıyla yararını gördüğümüz araçlardır.

KHK’lar ve örgütlenme süreci

Kurultay hazırlık sürecinin diğer bir önemli ayağı örgütlenmedir. Kurultay sürecinin temel örgütsel dayanakları “Kurultay Hazırlık Komiteleri”dir. Komitelere dayalı çalışma Kurultay sürecinin başarıyla tamamlanmasının güvencesi olarak ele alınmalıdır. Kurultay konusunda oluşturulacak bilinç açıklığının ardından derhal bu komitelerin kurulması yönünde adımlar atılmalıdır.

Merkezi bir hazırlık komitesi ile birlikte tüm bölgelerde çalışmayı omuzlamak ve önderlik etmek üzere hazırlık komiteleri oluşturmakla işe başlamalıyız. Yanı sıra, havza ve fabrika düzeyinde komitelerin oluşturulmasını da hedeflemeliyiz.

Komitelerin tabana doğru yayılması, üst komitelerin güç ve etkinliğinin artması anlamına gelecektir. Ayrıca ileriye çıkan işçilerin bu örgütlenme içerisinde daha ileri sorumluluklar alması teşvik edilmelidr.

Ön hazırlık sürecindeki tartışma ve eğitim çalışması kurultay sonrasındaki mücadeleye yol gösteren bir “mücadele programı”nın oluşturulmasına bağlanmışsa, kurultay hazırlık komiteleri de somutta metal işçilerinin birliğinin temellerini oluşturacaktır. Böylece, kurultay hazırlık komitelerini örgütlemekle, aslında kurultayın en önemli hedeflerinden biri olan sektörel işçi örgütlenmesinin temellerini atmış olacağız. Bunu başardığımızda, kurultayımız, bir salon etkinliği değil, ön hazırlık süreciyle birlikte öncü metal işçilerinin bilinç ve örgütlenme planında ileriye attıkları bir adım olacaktır.

Siyasal sınıf çalışmamızın mevcut birikimlerini ve sınıf hareketinin ihtiyaçlarını temel alarak gündeme getirdiğimiz Metal İşçileri Kurultayı’nı asgari bir başarıyla tamamlamak, koyduğumuz hedeflere bizi yakınlaştıracak sonuçları elde etmek istiyoruz. Bunu başarmak için sistematik olarak yüklenip kararlı ve koparıcı bir çalışmayı örgütlemeliyiz. Bunu başardığımızda, siyasal sınıf çalışmasında yeni bir sürecin yolunu da açmış olacağız. Metal alanında faaliyet gösteren tüm yoldaşlarımızı ve devrimci işçileri bu sorumluluk bilinciyle davranmaya ve görevi omuzlamaya çağırıyoruz.

Metal İşçileri Kurultayı gündemi üzerine tartışma başlıkları

Metal işkolunun stratejik önemi ve metal işçilerinin mücadele geleneği,

Metal işkolunda mevcut durum. Üretim organizasyonları, esnek üretim, taşeronluk, vb...

Kriz ve metal işçileri; kriz sonrasında metal işçilerinin çalışma şartları, krizle birlikte işçilere ödetilen faturanın boyutları ve sonuçları,

Metal işçilerinin mevcut mücadele ve örgütlenme durumu. Sendikalar, mücadele anlayışları ve pratikleri, örgütlenme anlayışları ve pratikleri, iç demokrasi ve taban inisiyatiflerine yaklaşımları (Birleşik Metal, Türk Metal ve Çelik-İş’in durumu tek tek ele alınacak),

Mücadelenin ve örgütlenmenin önündeki engelleri aşmak için metal işçilerinin birliği,

Öncü-devrimci metal işçilerinin mücadele programı ne olmalı? (Mücadele ve örgütlenme ilkeleri ile birlikte talepler ve hedefler)

Hazırlık süreci çerçevesinde yapılması gerekenler


1. Çalışmayı yürütecek-sürükleyecek ileri güçlerin kurultay çalışmasının hedefleri konusunda aydınlatılması ve çalışmanın planlanması için iç toplantılar düzenlenmelidir.

2. İleri-öncü metal işçilerine ulaşmayı ve onları sürecin bir parçası haline getirmeyi hedefleyen açık kitle toplantıları düzenlenmelidir.

3. Bu toplantılarda kurultay sürecini örgütlemek üzere bölgelerde ileri-öncü işçilerin katılımıyla Kurultay Hazırlık Komiteleri oluşturulmalıdır. KHK’ları fabrika temelinde geliştirecek bir perspektifle hareket edilmelidir.

4. Kurultayın gündemi üzerine bir eğitim ve tartışma süreci başlatılmalıdır. Bunun için gerekli materyal ayrıca derlenip güçlerin kullanımına sunulmalıdır.

5. Süreç boyunca kurultayı ve tartışma konularını sınıfın gündemine sokacak biçimde bir kitle çalışması yürütülmelidir. Bu amaçla sistematik olarak bülten, bildiri, afiş, pankart, duvar gazetesi gibi araçlar kullanılmalıdır. Gazete ve günlük site etkili bir biçimde bu amaç doğrultusunda kullanılmalıdır.

6. Metal işçilerini yan yana getirmek, kaynaştırmak ve kolektif bir ruhla donatmak üzere özellikle yaz dönemi boyunca çeşitli sosyal ve kültürel aktiviteler gündeme getirilmelidir.

7. Kitle eylemleri ve sendikal toplantılar kurultay hedefi doğrultusunda değerlendirilmelidir.

8. Kurultay hazırlık süreci işçi direnişleriyle ilişkilendirilerek, ön hazırlık süreci eylemli bir tarzda örgütlenmelidir.

BDSP’li Metal İşçileri / İstanbul

 

Metal İşçileri Kurultayı toplanıyor!

Metal işçilerine 2008-2010 Metal Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde seslenmeye başlayan “Metal İşçileri Bülteni”nin yeni sayısı, hazırlıkları sürdürülen “Metal İşçileri Kurultayı”nın duyurusuyla beraber çıktı.
Metal işçilerine, kölelik ve sefalet koşullarına, sendikal ihanete ve krizin faturasına karşı mücadele çağrısı yapan Metal İşçileri Bülteni’nin yeni sayısında kurultayın duyurusuna yer verildi. Sendikalı-sendikasız ayrımı yapmadan tüm metal işçileri düzenlenecek kurultayın çalışmalarına omuz vermeye ve kurultay hazırlık komitelerinde yer almaya çağrıldı.
Metal İşçileri Kurultayı’nın metal işçilerini geleceğe götürecek bir ilk adım olarak tanımlandığı çağrıda, sendikal ihanet şebekesine ve işbirlikçi-uzlaşmacı sendikal anlayışa karşı mücadele çağrısı yapıldı.

Metal işçisinin birliği ve mücadelesi için kurultaya!

Bülten kapağında yer alan çağrıda, düzenlenecek olan kurultayın hedefleri şöyle duyuruldu:
“Metal İşçileri Kurultayı, metal işçisinin çıkış yolu arayacağı bir kürsü olacak.
Metal İşçileri Kurultayı, metal işçisinin sömürücü patronlara ve onların uşaklarına meydan okuduğu bir mevzi olacak.
Metal İşçileri Kurultayı, metal işçisinin birliğinin yolunu açacak.”

Grev ve direnişlere yer veriliyor

2009 Taksim 1 Mayısı’na dair metal işçilerinin kaleminden çıkan yazıların yanı sıra çeşitli illerde süren grev ve direniş haberlerinin yer aldığı bülten sayfalarında Bursa’da süren Asemat ve Asil Çelik grevlerinin haberine de yer veriliyor.
Bursa’da Grammer fabrikasında Türk Metal çetesinin saldırılarının da anlatıldığı bültende Ümraniye Dudullu’da kurulu bulunan Entes Eletronik’te 14 Mayıs günü direnişe başlayan Gülistan Kobatan’ın yazısı da yer alıyor.
Bültenin ilerleyen sayfalarında çeşitli metal fabrikalarında yaşanan süreçlere dair yazılar da göze çarpıyor. GU, Güven Elektrik, Supsan ve Sinter Metal gibi fabrikalarda yaşanan süreçler bülten sayfalarına taşınmış.

Kavel Kablo direnişi yol gösteriyor

8 sayfadan oluşan bültenin arka kapağında yer alan “Mücadele tarihimizden” köşesinde 28 Ocak 1963 Kavel Kablo Direnişi’ne yer veriliyor. Metal işçilerine, işçi sınıfının önemli bir mücadele deneyimi olan Kavel Kablo direnişi anlatılıyor.