29 Mayıs 2009
Sayı: SİKB 2009/20

  Kızıl Bayrak'tan
  Sahte görüntülerle
gizlenemeyen gerçekler
  Resmi tarihle hesaplaşmak için sermaye düzeniyle hesaplaşmak gerekir!
“Kürt açılımı”nın körüklediği ham hayaller!
Grev ve direnişleri büyütmek için ortak mücadele!
Entes direnişinden...
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Metal İşçileri Kurultayı’na doğru...
  Tokat Eğitim-Sen üyelerinden Tokat’ta yaşanan son gelişmeler üzerine açıklama…
  Bursa’nın “akıllı” hastanesinde çıkan yangının gösterdikleri…
  Üniversitelerden...
  ABD Guantanamo’dan
vazgeçmek istemiyor!
  Barack Obama-Benyamin Netanyahu görüşmesi……
  ABD’nin kirli ve karanlık icraatları
  Mamak İşçi Kültür Evi 8. Geleneksel Birlik ve Dayanışma Pikniği gerçekleştirildi…
  Onurlu çözüm mü? Yoksa dilencilik mi? - M. Can Yüce
  KESK ve bağlı sendikalara yönelik devlet terörü
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden…

Türk Harb-İş’ten kitlesel TİS eylemi…

Ankara Türk Harb-İş Sendikası Ankara Şubesi ile Ankara 1 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, 22. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, 26 Mayıs günü kitlesel bir şekilde Mithatpaşa Caddesi’ni trafiğe kapatarak yürüyüşe geçtiler.

Mithatpaşa Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne, oradan da basın açıklamasının yapılacağı Yüksel Caddesi’ne yürüdüler Burada Petrol-İş Ankara Şubesi, Tez Koop-İş ve Yol-İş 3 No’lu Şube’den işçiler “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarıyla Harb-İş üyelerini karşıladı.

İşçilerin alana gelmesiyle, “Direne direne kazanacağız!”, “Toplusözleşme hakkımız, söke söke alırız!” sloganlarını hep birlikte coşkulu bir şekilde attılar. Yapılan açıklamada Türk Harb-İş Genel Başkanı Ahmet Kalfa şunları söyledi:

“Sendikamızın 25 bin üyesinin de bulunduğu yaklaşık 315 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu toplu iş sözleşmelerini ekonomik krizin etkilerinden ayrı olarak düşünmek olanaksızdır. Sözleşme görüşmeleri aylar öncesinden başlamasına rağmen toplu iş sözleşmesinin yürütüldüğü işkollarında önemli hiçbir ilerleme sağlanamamıştır. Ücret zammı oranları ile parasal sosyal hakları Türk-İş ile Hükümet arasında yapılacak olan görüşmelerle belirlenmesi kararlaştırılan toplu iş sözleşmesinin parasal olmayan hükümleri, her işçi için yaşamsal önemde olan maddelerdir. (...) Yılların emeği olan haklarımızın geriye götürülmesine izin vermemiz olanaksızdır. Hiçbir güç, hiçbir kişi ya da kurum, yetkisi, sıfatı ve niteliği ne olursa olsun bizi kazanılmış olan haklarımızı terk etmeye zorlayamaz, zorlayamayacaktır. Buna izin vermemekte kararlıyız.”

Oldukça kitlesel ve coşkulu geçen eylem boyunca sıklıkla “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Toplusözleşme hakkımız, söke söke alırız!”, “İşçiler burada, Türk-İş nerede!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/ Ankara

 

Grammer’de saldırılar artıyor

Bursa’da koltuk ve koltuk sistemleri üreten Grammer fabrikasında sendikal örgütlenmenin tasfiyesine karşı direnen Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi Grammer işçileri saldırılarla yüzyüzeler.

Grammer patronunun Türk Metal çetesiyle elele vererek giriştiği tasfiye operasyonu sonucunda işten atılan Grammer işçilerinin fabrika önündeki bekleyişine 25 Mayıs sabahı jandarma müdahale etti. Grammer işçilerinin vardiya giriş çıkışları sırasında sloganlar atarak yaptıkları eyleme müdahale eden jandarma, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi girişinde bulunan fabrika önünde eylem yapılmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Vardiya giriş çıkışlarında Türk Metal çetesi ve Grammer patronunu, sloganlar atarak, düdük çalarak protesto eden Grammer işçilerine dönük “uyarı” sözde “fabrikadan gelen şikayet üzerine” gerçekleştirildi. Arkasına jandarmayı da alarak direnişi kırmak isteyen Grammer patronu, bu yolla eylemlerin önünü kesmek istedi. 26 ve 27 Mayıs sabahı eylemlerine ara veren işçiler 27 Mayıs günü de jandarma karakoluna giderek ifade verdiler.

Direnişten rahatsız olan fabrika müdürleri fabrikayı çevreleyen parmaklıkları da brandayla kapatarak çalışan işçilerin direnişle temas etmelerinin önünü kesmek istiyor.

Grammer fabrikası gerek Türk Metal çetesine gerekse de patrona karşı verilen çetin bir mücadeleyle örgütlenmişti. Yakın zamanda ise Türk Metal çetesi ve patronun saldırısıyla BMİS, fabrikadan tasfiye edilmişti.

Kızıl Bayrak / Bursa

 

Kadıköy Belediyesi işçileri hakları için yürüdü

Belediye işçilerinin toplusözleşme sürecinde kölelik dayatmalarını hayata geçirmeye çalışan CHP’li Kadıköy Belediyesi, şimdi de Genel-İş Sendikası üyesi belediye işçilerinin toplu sözleşme kapsamında yer alan sosyal haklarına göz dikti.

Kadıköy Belediyesi bünyesinde çalışan Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube üyesi işçiler, içeride biriken ve belediye yönetimi tarafından 27 Mayıs günü ödenmeyen sosyal haklar için yürüyüş düzenledi.

Belediye işçileri, Kasım 2008’de ödenmesi gereken öğrenim yardımı, 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi kapsamında yer alan ve 15 aydır ödenmeyen farklar ve 2008 Kasım ayının ilk haftası ödenmesi gereken kışlık elbise bedelinin 6 ay geçmesine karşın ödenmemesini protesto ettiler.

Yaklaşık 300 belediye işçisi öğle saatlerinde Kadıköy Evlendirme Dairesi önünde toplanarak buradan sloganlarla Kadıköy Belediyesi önüne yürüdüler. Aynı zamanda yemek yememe eylemi de gerçekleştirdiler.

“İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız! / DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube” pankartı arkasında yürüyüşe geçen işçiler, “Birikmiş haklarımızı istiyoruz!”, “Sosyal haklarımız tarihinde ödensin!”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!” dövizlerini taşıdılar. Yürüyüş boyunca, “Yaşasın onurlu mücadelemiz!”, “Sadaka değil haklarımızı isteriz!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları coşkuyla atıldı. Yapı-Yol Sen İstanbul Şube, BDSP, TKP, Kimya Mühendisleri Odası, Kartal Belediyesi işçileri ve Kadıköy Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi memurlar eyleme destek verdiler.

Kadıköy Belediyesi bahçesinde toplanan işçilere seslenen Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Şahan İlseven, “Haklarımızı istiyoruz, sadaka değil!” diyerek belediye işçilerinin birikmiş paralarının bir an önce ödenmesini talep etti. “Her şeye para bulan Kadıköy Belediyesi sıra işçilerin parasını ödemeye gelince para yok diyor. Kadıköy Belediyesi unutmasın ki Türkiye’de örgütlü güç var ve sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz.” dedi.

Konuşmalar sırasında Kadıköy Belediyesi’ne tepki gösteren işçiler, hakları için mücadele edeceklerini haykırdılar.

Ardından söz alan Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası Bölge Başkanı Veysel Demir de sadaka değil haklarını istediklerini söyledi. Belediye işçilerine dik ve kararlı durma çağrısında bulunan Demir, hakları için direnen Kent AŞ, ATV-Sabah grevcileri, Entes, Kurtiş ve DESA işçilerini örnek gösterdi. Konuşmaların ardından eylem sloganlarla sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Şirin Tekstil’de direniş kazandı…

Ümraniye Ihlamurkuyu’da faaliyet gösteren Şirin Tekstil patronu Mehmet Turgut’un, elinde bulunan işleri tamamlayıp atölyenin kapısına kilit vurmasına tepki gösteren Şirin Tekstil işçileri mücadeleyi seçmişlerdi.

12 Mayıs günü Mehmet Turgut’la yapılan görüşmelerin ardından 21 Mayıs günü alacaklarının ödenmesi sözünü alan işçiler direnişlerine son vermişlerdi.

21 Mayıs günü işyerinde buluşan Şirin Tekstil işçileri ve OSB-İMES İşçileri Derneği yöneticileri, bir sürelik bekleyişin ardından Şirin Tekstil patronu Mehmet Turgut’la telefon görüşmesi gerçekleştirdiler.

Turgut’un, paraları işyerindeki makinaların sahibi olan Hasan Sağlam adlı kişiyi verdiğini ve paranın ondan alınması gerektiğini söylemesi üzerine Sağlam’la görüşme gerçekleştirildi.

Sağlam’ın, paranın kendisinde olmadığını ve ödemeyi Mehmet Turgut’un yapacağını söylemesi üzerine ise önce Sağlam bulundu ardından tekrar Mehmet Turgut’a ulaşıldı.

Ancak karakola gelebileceğini söyleyen Turgut’la Dudullu Polis Karakolu’nda biraraya gelindi ve karakola yakın bir yerde bulunan parkta görüşüldü.

İlk olarak OSB-İMES İşçileri Derneği yöneticilerini muhatap olarak kabul etmeyen Turgut yapılan tartışmalar sonrası görüşmek zorunda kaldı. Anlaşma sonucunda işçilerin alacaklarının bir kısmı ödendi. Diğer kısmı icin de senet yapıldı.

Şirin Tekstil işçileri gösterdikleri direnişle mücadelelerinde kazanım sağlamış oldular.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

Bisse’de hak gaspları

Gaziosmanpaşa’da kurulu Bisse Tekstil’de krizi fırsata çevirmeye dönük saldırılar hak gasplarıyla sürüyor. Bisse patronu, işçilerin sigorta ve maaşlarını gaspetmenin yanısıra yıllık izinlerin bir haftalık bölümünün ücretsiz olmasını dayattı.

Bu saldırıları anlatan ve işçileri hak gasplarına karşı “Artık yeter” demeye çağıran GOP İşçi Platformu, çıkardığı özel bildiriyle Bisse işçilerine seslendi. İşçilere haklarının anlatıldığı ve örgütlü mücadele çağrısının yükseltildiği bildirinin dağıtımı sırasında Bisse patronunun müdürü ve yalakaları bildiri dağıtımını engellemeye çalıştılar.

Tehditler savuran müdür “sizleri bir daha burada böyle görürsem farklı olur” diyerek GOP İşçi Platformu çalışanlarına tehdit savurdu. Gerekli yanıtı alan müdür ve yalakaları susarak içeri girdiler. Bisse işçileriyle yapılan sohbetlerin ardından dağıtım son buldu.

Kızıl Bayrak / Gaziosmanpaşa

 

Sinter direnişine uluslararası destek!

Kriz bahanesiyle sendikal örgütlenme mücadelesinin tasfiyesine girişen Sinter Metal patronu, 2008 yılının Aralık ayında toplu işten atma saldırısı başlatmış ve bir hafta içinde 400’e yakın Sinter işçisinin iş akitlerini fesh etmişti.

Birçok sendika, dernek, sağlık-meslek odası, siyasi parti ve devrimci kurum tarafından ilgiye konu olan direniş eski canlılığını yitirmiş olsa da, Sinter işçilerinin fabrika kapısı önündeki direnişleri devam ediyor.

Sinter işçilerine son olarak DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın da üyesi olduğu IMF (International Metalworkers Federation/Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu) destek verdi.

IMF, www.imfmetal.org adlı web sitesinde Sinter direnişine yer vererek Sinter işçilerine özgürlük istedi. Sinter Metal patronunu, işçilerin haklarını vermeye ve Sinter işçileri üzerindeki baskılarını durdurmaya çağırdı.


Tayyip’e Ford’da eylemli karşılama

Kapitalist kriz sürecinde işçi kıyımlarına, ücretsiz izinlere ve üretim durdurmaya başvuran Ford Otosan, Kocaeli’de ürettiği Ford Transit Connect araçlarının Amerika’ya ihracının başlamasını, 22 Mayıs günü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle kutladı.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Ford Avrupa CEO’su John Fleming ve Ford Otosan Genel Müdürü Mike Flewittin yer aldığı tören devam ederken işçiler de eylemdeydi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile İSU’daki örgütlülüğü, belediye yönetimi ile Hizmet-İş işbirliğiyle dağıtılmak istenen Belediye-İş Sendikası da Başbakan’ın gelişini protestoyla karşılayacağını duyurmuştu.

Ancak alınan olağanüstü “güvenlik önlemleri” nedeniye Ford Otosan’ın kurulu olduğu bölgeye kimseyi yaklaştırmadı.

Bunun üzerine, Belediye-İş Sendikası kiraladığı tekne ile Ford Limanı’na 1 mil uzaklıkta basın açıklaması gerçekleştirdi. Sahil güvenlik ve özel harekat ekipleri belediye işçilerinin gerçekleştirmek istediği basın açıklamasına “gerekli evrakınız yok!” diyerek karşı çıktılar.

Belediye-İş Sendikası Eğitim ve Basın Yayın Genel Sekreteri Bayram Özkan, “Bizim amacımız belediye başkanının talimatıyla yapılan baskı ve zulmü başbakanımıza duyurmaktı, bunun için tekne tuttuk. Demokratik hak arama mücadelemiz engellendi. Bizi durdurarak hak aramamızı engellediler” diyerek, engellemeyi protesto etti.

Kızıl Bayrak / Kocaeli


Yol-İş üyeleri hükümeti ve Türk-İş’i uyardı!

Kamuda çalışan ve yaklaşık 250 bin işçiyi kapsayan kamu toplu iş sözleşmesi sürecini sessizlikle geçiren Türk-İş’e, çeşitli şubelerden tepkiler yükselmeye devam ediyor.

Türk-İş’in kamuda çalışan işçilerin taleplerine kulak tıkadığını ve TİS sürecini sessizlikle geçirdiğini belirten bazı sendika şubeleri, kamu sözleşmelerindeki dayatmalara izin verilmemesi çağrısında bulunuyorlar.

Bu eylemlerden biri de 25 Mayıs günü İstanbul’da, Yol-İş Sendikası 1 No’lu Şube’nin gerçekleştirdiği basın açıklaması oldu. Türk-İş’in TİS görüşmeleri sürecine etkin bir mücadele programıyla katılması çağrısının yapıldığı eylem Küçükyalı Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü önünde başladı.

Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu bileşenlerinin de yöneticiler düzeyinde katılım sağladığı eylemde “Yol-İş Sendikası 1 No’lu Şube” pankartının yanısıra “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Sigorta, sendika, 8 saat iş!”, “Krizin bedelini ödemeyeceğiz!”, “Özelleştirme değil kamulaştırma!”, “İşten atmalar yasaklansın!” dövizlerini açan karayolu işçileri, işletme içinden giriş kapısına kadar sloganlarla yürüdüler.

“Türk-İş uyuma, tabanına sahip çık!”, “Sözleşme yoksa üretim de yok!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Suskun Türk-İş istemiyoruz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganlarını atan Yol-İş üyeleri giriş kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Eylemde ilk konuşan Yol-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Erdem Arcan kamudaki toplusözleşme sürecini aktardı.

Yapılan basın açıklamasında ise Türk-İş’e uyarı yapılarak sürece sessiz kalınmaması çağrısında bulunuldu.

5 ay geçtiği halde yanıt alamadıklarını belirten Yol-İş üyeleri, hükümete ve Türk-İş’e yönelik taleplerini şöyle sıraladılar:

- Türk-İş ve bağlı sendikalarımız sadece susarak, eylem yapılmadan bekleyerek diplomasiyle sonuca ulaşamaz

- Krize karşı çıkan bir duruşla grev hakkı olan-olmayan ayrımı yapılmadan kazanılmış haklarımızı korumalıyız

- Bize dayatılan esnek çalışmayı kesinlikle kabul etmemeliyiz

- Kamuda düşük ücretle çalışan 2. skala ile çalışan işçilerin ücretlerinin arttırılması ve sonra sözleşme yapılması talebinden geri adım atılmamalıdır

- Giderek yaygınlaşan hizmet alımlarına ve taşeronlaşmaya (köle çalıştırılmasına) son verilmelidir

- Kamuda çalışan taşeron işçileri bu toplusözleşmeden yararlandırılmalıdır

- Özelleştirilmeler durdurulmalı, otoyollarının özelleştirilmesine son verilmelidir

Atılan sloganlarla devam eden eylem farklı işletmelerde de eylemlere devam edileceğinin söylenmesiyle son buldu.

Basın açıklamasının ardından Karayolları’nda yapılan sohbet toplantısında, kamudaki TİS sürecinin karayollarında çalışan memurlar ve taşeron işçilerle ortaklaştırılarak yürütülmesi gerektiği vurgulandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul