14 Mart 2008 Sayı: SİKB 2008/11

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci baharı örgütleyelim!
  Amerikancı cepheye karşı emekçilerin devrimci baharı için!
Talabani’nin Türkiye ziyareti üzerine
ÇÜ’de şoven gericilere karşı yürüyüş...
Gazi katliamı ve direnişi anıldı...
12 Mart Gazi, 16 Mart Halepçe ve Beyazıt Meydanı....
  Emekçi Kadın Kurultayı’na sunulan tebliğlerden...
  Burjuvazinin 8 Mart üzerine hesapları...
  Makina kırıcılardan insan kıyıcalara...
Yüksel Akkaya
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Yapı-Yol Sen üyeleri Türkiye genelinde iş yavaşlatma ve iş bırakma gerçekleştirdiler...
  Gençlik hareketinden...
  Emperyalist zorbalar ile gerici güçlerin riyakarlığı…
  Birleşmiş Milletler taşeronluğa devam ediyor…
  Bush işkenceyi yasaklayan yasa tasarısını veto etti!
  MİB-DER: Sınıf mücadelesinde yeni bir mevzi!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

manifestoÇiğli’de kurultay hazırlık
çalışmaları sürüyor... 

3. Çiğli İşçi Kurultayı hazırlık çalışmaları devam ediyor. Kurultay hazırlık komitesi çalışanları amacına uygun bir kurultay gerçekleştirmek için çeşitli tartışmalar yürütüyor. Son toplantıda bir çalışma takvimi oluşturdu. SSGSS Yasa Tasarısı’na ve “istihdam paketi”nin sonuçlarına karşı “Güvencesiz çalışmaya, geleceksiz yaşamaya hayır!” şiarıyla kampanya başlatıldı.

Bu kampanya çerçevesinde şu öneriler temelinde çalışma yürütülmesine karar verildi:

Çiğli İşçi Bülteni’nin etkin kullanılması, ayda iki bültenle Çiğli Organize Sanayi Bölgesi işçilerine seslenilmesi; konuyla ilgili söyleşiler, ev ve kahve toplantıları düzenlenmesi; imza kampanyası başlatılması; bir ay sürecek çalışmalar sonrasında yapılacak bir eylemle kampanyanın bitirilmesi.

Toplantıda, kampanyayı etkin bir şekilde duyurabilmek için Çiğli Organize’de gidilecek fabrikalar ve işçi semtleri belirlendi. Bir ay süreyle yoğun bir çalışma yürütme kararı alan komitemiz, buradan aldığı güçle 1 Mayıs’a ve sonrasında 3. Çiğli İşçi Kurultayı’na tüm gücüyle hazırlanacak.

Kurultay Hazırlık Komitesi çalışanları

 

KİP: “Bahar dönemini örgütlemeye, mücadeleye!

Önümüzdeki bahar sürecini kazanmak, bu süreci yoğun bir tempoyla örgütlemek amacıyla Küçükçekmece İşçi Platformu olarak bir toplantı gerçekleştirdik.

Toplantının açılışı bir yoldaşımızın, son dönemde işçi sınıfının karşılaştığı iktisadi-sosyal saldırılar ve bu saldırılara karşı ortaya çıkan Telekom, THY, Tekel, tersane işçilerinin tepkilerinin değerlendirmesiyle başladı. Bölgemizde yaşanan örgütlenme deneyimlerine özel bir vurgu yapıldı. Kürt halkına dönük uygulanan imha operasyonlarına değinilerek, bölgede yaşanan kirli savaşa karşı Kürt halkıyla dayanışmanın yükseltilmesi gerektiği ifade edildi.

Tüm bu saldırılara karşı yürütülecek mücadelede sorumluluğunun biz sınıf devrimcilerinin omuzlarında olduğu vurgulandı. Saldırılara karşı çıkabilecek olası hareketliliklere ve tepkilere öncülük edebilmenin koşulu olan bir yoğunlaşmaya girmenin ve bahar dönemiyle birlikte bu sürecin güncel gündemlerine çok yönlü araçlarla müdahale ederek yüklenmenin, fabrikalara, sanayi havzalarına, tek tek işletmelere gitmenin gerekliliği vurgulandı.

Bir arkadaşımız söz alarak, kadın emeğine dönük saldırıların, şiddetin, eşitsizliğin arttığı, işçi ve emekçilere dönük hak gasplarının yoğunlaştığı bir süreçte bahar sürecinin daha büyük bir çaba ve enerjiyle örgütlenmesi gerektiğini dile getirdi.

Ardından söz alan arkadaşlarımız, işçi ve emekçilere etkin politika ve araçlarla seslenmenin önemine değinerek, izlenimlerini anlattılar. Sınıf içerisindeki hoşnutsuzluk ve öfkeyi dile getirerek, işçi ve emekçilerin alternatifsiz olmadığını, sosyalizmin propaganda edilmesi gerektiğini vurguladılar.

Birçok işçi arkadaşımızın düşüncelerini ifade ettiği toplantının ilk oturumu, bölgedeki sınıf çalışmasının sorunları ve bu sorunlarla mücadele yöntemleri tartışılarak sonlandırıldı.

Aranın ardından bölgemizde bir işçi kurultayı örgütleme ihtiyacı, nesnel ve öznel dinamikleri tartışıldı. Birçok işçi önerilerini ve düşüncelerini belirttiler. Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu’ndan bir arkadaşımız, emekçi kadın kurultayı sürecinden edindiği deneyimlerle beraber işçi ve ev toplantılarının önemini vurguladı. İşyeri komitelerini örgütleme çağrısı yaptı.

Yaklaşık 4 saat süren canlı tartışmaların ardından; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün, 21 Mart Kürt halkının özgürlük mücadelesinin sembolleştiği Newroz’un ve işçi sınıfının birlik ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ın daha güçlü bir tarzda örgütlenmesi iradesiyle mücadele çağrısı yapıldı. Bu sürecin ardından yürünecek bir kurultayın daha anlamlı, daha etkin ve daha güçlü örgütlenebileceği sonucuna varıldı.

Bugün Küçükçekmece İşçi Platformu olarak, önümüzdeki süreçte, sınıfla bağlarımızı geliştirmek, sınıfa dönük poltikalarımızı güçlendirerek yol yürümek ve sanayi havzalarından tek tek fabrikalara doğru derinleşmek, aynı zamanda sınıf bilinciyle donanarak etkin, yaygın, çok yönlü bir faaliyet yürütmek iddiasını ortaya koymuş bulunuyoruz.

Küçükçekmece İşçi Platformu

 

İstanbul’da SSGSS’ye karşı aydınlatma!

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu, SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı İstanbul’un çeşitli bölgelerinde aydınlatma faaliyetlerine hız veriyor. Platform, 6 Mart’ta Taksim Tramvay Durağı’nda gerçekleştirdiği basın açıklaması ile İstanbul’un çeşitli yerlerinde açacağı imza standlarının startını verdi. “Sağlığımızı-emeğimizi-geleceğimizi ‘İMF vekillerine’ yedirmeyeceğiz!” pankartının açıldığı basın açıklamasında, meclisten geçirilmeyi bekleyen tasarının yaratacağı yıkıma dikkat çekildi. Hükümetin yanısıra emekçi sınıfların kıdem tazminatı hakkını gaspetmeye çalıştığı söylendi.

Mart ayının son haftasına kadar devam edecek imza kampanyasında stand noktaları şunlar:

Ümraniye İlçesi İnkılap Mah. Alemdağ Caddesi Eski Kaymakamlık Önü, Esenşehir Mah. A ve İmes E kapısı önü; Pendik İlçesi Batı Mah. Ankara Caddesi üzerinde bulunan Denizbank ile Eski Balıkçılar Çarşısının bulunduğu alan; Üsküdar İlçesi Mihrimah Sultan Tıp Merkezi önü; Maltepe İlçesi Atatürk Cad. Hayal Çay Bahçesi önü; Kadıköy İlçesi Haydarpaşa İskelesi önü; Kartal İlçesi Kartal Meydan Atatürk Büstü yanı; Tuzla İlçesi Tuzla İçmeler Tren İstasyonu önü;

Bahçelievler İlçesi Haznedar Meydanı; Avcılar İlçesi Hacı Ahmet Tükenmez Camii ile Endüstri Meslek Lisesi arasındaki yaya yolu; Beşiktaş İlçesi Atatürk Cumhuriyet ve Demokrasi Anıtı Meydanı; Gaziosmanpaşa İlçesi Belediye Meydanı; Beyoğlu İlçesi TÜYAP Park.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Bayraklı’da SSGSS çalışması!

Sınıf devrimcileri olarak sağlık ve gelecek hakkını gaspeden sosyal yıkım yasasına karşı faaliyetimizi bu kez Bayraklı’ya taşıdık.  9 Mart günü Bayraklı’nın emekçi semtlerinde ve semt pazarında SSGSS yasa tasarısına karşı BDSP imzalı “Sağlık ve gelecek hakkımız için birleşelim, mücadeleyi yükseltelim!” şiarlı bildirilerimizi dağıttık. Yasanın meclisin gündeminde olduğu şu günlerde, emekçileri yasanın kapsamı konusunda bilgilendirmeye ve bu doğrultuda mücadele etmeye çağırdık. Aldığımız tepkiler genelde olumluydu.

BDSP / İzmir


RMK’da çalışan TİB-DER üyeleri atıldı!

4 Mart günü, “TİB-DER üyesi işçiler” imzalı “Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği’ne göre uygulanması gereken 7.5 saatlik çalışma saatleri için 5 Mart günü direnişe!” çağrısı yapan bildiri dağıtımı yapılmıştı.

Bildiri dağıtımından sonra RMK yönetimi acilen bir toplantı yaptı. Toplantı öncesinde, Ulaş Makine’de çalışan TİB-DER Yönetim Kurulu üyesi Cahit Atalay ve TİB-DER üyeleriyle bir görüşme yapan Ulaş Makine patronu Metin Güneş, eylemden vazgeçmelerini, aksi takdirde işten atacağını belirtmişti. Bunun karşısında “taleplerimiz kabul edilmezse ertesi gün kapıda olacağız” cevabını almıştı.

Yaşananlar karşısında şaşkına dönen Ulaş Makine patronu, taşeronlar olarak bir toplantı yapacaklarını, haber beklememizi söyledi. Taşeronların yaptığı toplantı sonucunda çalışma saatlerinin 7.5 saate indirildiği açıklandı. Akşam işçilerle bir toplantı yapan Ulaş Makine patronu çalışma saatlerini düşürdüğünü ilan etti.

Olayın sıcaklığı ile emeline ulaşamayan Metin Güneş, 7 Mart’ta, aralarında Cahit Atalay’ın da bulunduğu iki TİB-DER üyesi işçinin çıkışını verdi. Verdiği çıkışı personel fazlalığı olarak gerekçelendirmeye çalışan Güneş, TİB-DER üyesi işçilerin karşısına dahi çıkamadı.

İki TİB-DER üyesi işçiyi işten atarak sorunu çözeceğini zanneden RMK yönetimine gereken yanıt RMK’da bulunan diğer TİB-DER üyeleri tarafından verilecektir.

Tersane İşçileri Birliği Derneği


UPS Kargo taşeronu ER-KA’da işten atma saldırısı

ER-KA şirketi UPS Kargo bünyesinde faaliyet yürüten taşeron bir firma. Firmanın Adana bölgesinde 50 işçi çalışıyor. Günlük ortalama 12 saat çalışan işçilerin mesai ücretleri ödenmiyor, çok ağır koşullar altında çalışan işçiler sürekli ücret gasplarıyla karşılaşıyorlar.

Bir süre önce ER-KA firmasının bölge müdürü fabrikaya gelerek, firmanın yaşadığı maddi sıkıntılardan kaynaklı ücretlerin 2 ay 10 gün gecikmeli yatırılacağını bildirmiş, ancak bu durumun geçici olduğu söylemişti. İşçilerin itirazı üzerine tehditler savurmuştu. Sonraki iki ay boyunca ücretler ayın 20’sinde yatırıldı.

2 ay sonra bölge müdürü tekrar gelerek, maaşların bundan sonra ayın 20’sinde yatırılması gerektiğini, fakat bunun dayatma olmadığını, işçiler istemezse bunun gerçekleşmeyeceğini anlattı. Toplantıda yapılan oylamada işçilerin tamamının bu isteği reddetmesi üzerine bölge müdürü gerçek yüzünü göstererek tehditler savurup toplantıyı bitirdi. Aynı gece sorumlu şef işçileri teker teker yanına çağırarak, elindeki kâğıda isimler yazmaya başladı. Bir işçinin şefin yanına giderek “ne yaptığı”nı sorması üzerine şef, bazı işçilerin maaşın ayın 20 sinde yatırılmasını kabul ettiğini söyledi. İşçinin, “madem işçilere tek tek soracaktınız toplantıyı neden yaptınız, siz bizim kararımızı hiçe sayıyorsunuz” demesiyle şefin oyunu boşa düşürülmüş oldu. Durumun bütün taşeron işçilerine teşhir edilmesinin ardından şef elindeki kâğıdı cebine koydu, artık isim listesi almayacağını herkesin ayın 10’unda maaş alacağını söyleyerek gitti.

Ertesi gün ER-KA firması Adana sorumlusu Mehmet Kulak, öğlen işbaşı yapmak üzere olan bir işçiyi yanına çağırarak işine son verildiğini söyledi. “İşin az işçinin çok olduğu ve tasarrufa gidileceği” gerekçesiyle işine son verilen işçi diğer işçilere durumu anlattı. Bunun üzerine Adana sorumlusu işçileri toplayarak 10 kişinin işten çıkarılacağını söyledi. İşçiler tepkilerini dile getirdiler. İşlerin çok fazla olduğunu, işçi alınması gerekirken işçi çıkarmanın anlamsız olduğunu söylediler. Yaklaşık 10 işçi bu duruma tepki gösterdi, diğer işçiler kararsız kaldılar. İşten atılan işçinin duruma itiraz etmesi üzerine Mehmet Kulak güvenliği çağırarak bu işçinin dışarı atılmasını emretti. Bu sırada diğer işçilere yönelen arkadaşımız patronların asıl niyetini anlattı, bu saldırının bütün işçilere yapıldığını ve saldırı karşısında tek vücut olmak gerektiğini söyledi. Bu konuşmanın ardından taşeron bünyesindeki işçilerin tamamı ayağa kalkarak güvenliğe doğru yürüdü. Güvenlik yarı yoldan geri döndü. Durumu gören Mehmet Kulak “arkadaşlar özür diliyorum, bir yanlış anlama olmuş, hiç kimseyi işten çıkarmıyorum, işinize devam edin” dedi. Ardından bütün işçiler işlerinin başına döndüler.

Yaklaşık 4-5 saat sonra ER-KA taşeron firması patronu Erhan Kahraman fabrikaya geldi. İşçileri yemekhaneye toplayarak bir toplantı yaptı. İşçilerinin tamamı alınmamıştı yemekhaneye. Yaklaşık 15 işçi alındı, bunlar öğlen yapılan iş bırakma eyleminin öncüleriydi. Yapılan konuşmalar ve ayak oyunları patronun gerçek yüzünü açığa çıkarttı. Ayak oyunları tutmayan patron 2 işçinin kesinlikle işten atılacağını söyledi. İşçiler karşı çıkarak bu durumu kabul etmeyeceklerini söylediler. Aynı gece 12 işçi işten çıkarıldı. İstifa dilekçelerini imzalamayı reddeden işçiler toplu olarak işten ayrıldı.

10 Mart gecesi işten çıkan işçiler 12 Mart günü Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne giderek gerekçesiz işten atma nedeniyle toplu şikayet dilekçesi verdiler. Aynı gün patronun işçilerin listesini güvenliğe verdiğini öğrendik. İşçilerin işe alınmamasını söyleyen patron aynı zamanda işçilerin işe gelmemelerini gerekçe göstererek işten çıkarmayı planlamıştı. Ancak ikinci gün verilen dilekçe bu saldırıyı resmi kayıtlar üzerinden boşa çıkartmış olacak.

İşten atılan işçiler 13 Mart günü toplu olarak işyerine gidecekler, haksız işten atma saldırısına karşı işçilerin toplu olarak geri işe alınmasını talep edecekler. Bu talepleri yanıtsız kalması durumunda direnişe başlayacaklar.

Adana Sanayi İşçileri Derneği