Evleri yıkılan Güzeltepe halkıyla konuştuk...
Yıkım saldırısına karşı ortak mücadeleye!
Kurtköy, Okmeydanı, Alibeyköy'den sonra yıkım bir başka emekçi semtindeydi. Geçtiğimiz haftalarda Güzeltepe'de yıkım saldırılarına direnen aileler duraklara yerleşerek barınma sorunlarına çözüm arıyorlar ve mücadelelerini sürdürüyorlar. Evleri yıkılan ailelerden matbaa işçisi Turan Yön ve Fatma ana ile konuştuk...
- Kentsel dönüşüm projesi adı altında evleriniz yıkıldı. Bu proje ile tüm İstanbul çapında belli değişiklikler yapılması planlanıyor. İşçi ve emekçilerin oturduğu semtlerin tamamıyla boşaltılması ve yıkılması sözkonusu. Emekçi mahallelerine yapılan saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Turan Yön: Burada yapılan aslında kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm. Bu projenin amacı 4 milyon kişiyi evsiz bırakıp bu bölgelerden sürmek. Sermaye daha rahat sömürebileceği, sanayinin yeni kaydığı noktalarda ikamet edebileceği yerleri veya gecekondulardaki rantları kendi yandaşlarına peşkeş çekmeyi hedefliyor.
Bu yaptıklarına insanların daha fazla ses çıkarması gerekir. Bu zamana kadar olan tepki çok fazla değil. Biz şunun bilincindeyiz, bu proje yapılırken bile o kadar bilinçsizce hazırlanmış ki sonuçta mağdur kalacak kiracıları ve gecekonduları hiç tanımadıkları ortada. Gecekondularda nasıl yaşanır, insanlar nasıl yaşar, bunlardan tamamen habersizler.
İlerici, devrimci arkadaşların daha uyanık olması gerekiyor, halka bu olayı daha iyi anlatmaları gerekiyor. Daha iyi anlatabilecek noktaları çok iyi tespit etmeleri gerekiyor. Kiracıların bulunduğu nokta burada çok önemli. Aslında burada yaşanan olaylara bakınca Türkiye genelinde yaşanan olayların sebebi belli oluyor. Bizim buradaki her türlü kazanımlarımız diğer insanlara yansıtılmalı.
Biz anayasanın 57. maddesine dayanarak bize ücretsiz barınma hakkı vermelerini talep ediyoruz, vermek zorundalar. Biz devletten kiralık ev talep ediyoruz.
- Güzeltepe'de kaç ev yıkıldı?
Turan Yön: Burada onların sayımına göre 14 ev yıkıldı gözüküyor, ancak barınan aile adedi 14 değil. Onların kavrayamadıkları olay bu. Bir çatıda bir aile barınmıyor. Gecekondu gerçeğini bilen biliyor. Bir çatıda 3 aile barınıyor.
Mal sahipleri direnmedi, 3 tane mal sahibi, 6 tane kiracı kalıyor. 3 tane tapu tahsis belgesi var ama 6 tane kiracı var. Devlet bunu görmüyor. 3 tapu tahsis belgesi varsa 3 tane kiracı vardır diye düşünüyor. Birer oda kiraya verilmiş insanlar böyle yaşıyor.
- Peki şu anda direnen kaç aile var?
Turan Yön: 8 aile direnişte şu an. Fakat bizimle direnen, bizimle hareket eden iki aile daha var. AKP'ye yakın oldukları için bireysel çıkışları oldu. Bize yer gösterin falan diyorlar. Yer göstereceklerini zannediyorlar. Onlar bizden ayrı olarak aşağıda barınıyorlar.
- Bu yıkılan evler genelde işci, emekçilerin evleri mi?
Turan Yön: Evet. Tekstil, matbaa, inşaat sektöründe çalışanlar, iş bulduğunda çalışanlar, yazın çalışan insanlar var.
- Yöre halkından, evleri yıkılan ailelerden destek görüyor musunuz?
Turan Yön: Destek alıyoruz. Burada güvenlikçilerin olmadığı zamanlarda, akşam geç saatlerde geliyorlar. ‘Biz size destek veriyoruz, sizin gibi direnmek istiyoruz ama direnemeyiz' diyorlar. ‘Sizin yaptıklarınızı yapsaydık zaten kendi evlerimizi yıktırmazdık. Keşke bizim mahallemizde de sizin gibi insanlar olsaydı, bir yol gösterseydi' diyorlar. Yaşadıkları haksızlıkları yeni yeni farkediyorlar. 5-6 ay sonra onlar da kiralarını ya da devlete ödemeleri gereken miktarı ödeyemedikleri zaman kapı dışarı konulacaklar,
- Karşılığında bir şey gösterdiler mi?
Turan Yön: Burada bizim görüştüğümüz arkadaşlar 8. katta dairesi olan arkadaşa 5. kat tapusu veriyorlar diyorlar. Burası 9-10 kat olduğuna göre 5. katı tapu gösterdiklerine göre burada kaçak kat var. Başına sokacak yer isteyen insanlara oturulması güç, nemli, su alan yer gösteriyorlar. Bu insanların orada yaşamaları çok zor.
Devlet, insanların kullanımında olan devlet arazilerinin rant değeri artmış olanları yandaşlarına peşkeş çekmek için halka vahşice saldırmıştır. Burası aslında yerleşim alanı dışında yeşil alan. Buradaki binalara tapu da verseler aslında tamamen kaçak. Çünkü alt zemin kaygan, yapılaşmaya uygun değil, bunu da mimarlar odasından öğrendik. Aslında sorulması gereken soru şu, 10 yıl ödedim, 10 yıl sonra başkası geldi. Burası son derece yaşaması zor olan yerler, burada insanlar yaşayamaz. ‘Ben şurada yer yaptım, sizin buradaki kondularınıza 40 milyar sayacağım, bunları yıkıcağım, benim size vereceğim yerler 100 milyar lira, ben sizi 60 milyar lira borçlandırıcağım' diyor, ama 10 yıl sonra da buraları yıkmayacağının garantisini veremiyor. Yani hep bizi sömürüyorlar.
- Şu an yaşadığınız duraklara herhangi bir saldırı oldu mu?
Turan Yön: Yok, hayır. Geceleri nöbet tutuyoruz burda.
- Bundan sonrası için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Biz kararlıyız, gidip yalvarmadan bize gelip kiralık evleri gösterinceye kadar burada oturacağız. Buradan atarlarsa karşıda olacağız, oradan da atarlarsa çatılarda olacağız.
(Eliyle göstererek) Bu benim annem, teröristlerin anası diyorlar. Yıkımda gözaltına aldılar.
- Yıkımlarda sizi nasıl gözaltına aldılar?
Turan Yön'ün annesi: Komşunun eşyasını götürürlerken müdahale ettim. Kocası bayılmıştı, kriz geçirmişti, müdahale ettik. İşte o yüzden bizi gözaltına aldılar. Teröristlerin anası diyorlar bana. 3 tane gaz bombası attılar. ‘Sana ne, komşunun eşyası gitmiş, sana ne diyorlar'. Bu kadar sene yemişiz, içmişiz, beraber oturmuşuz. Benin kızım müdahale etti. Kızıma dirsek vurdular. Ben bağırdım, sonra beni aldılar, 65 yaşındayım...
Durakta insanlar olur mu? Sabahları çiğ yağıyor, kafamız ıslak uyanıyoruz, su bulamıyoruz, yıkanamıyoruz... Komşular da kapılarını bize açmasa biz burada ölürüz.
- Kaç gündür burada kalıyorsunuz?
Fatma ana: 6 gündür dışarıda yatıyoruz. Ne bize ev verirler, ne de başka bir şey. Gelirim yok. Ben mi çalışayım bu yaşımda, dizlerim tutmuyor, kirayı veremiyoruz, biz ne yapalım. Şaştım kaldım, ne yapayım bilemiyorum.
- Yıkım günü olanları anlatır mısınız?
Fatma ana: Yıkım günü barikatlarda sadece 8 aile vardı. Bir de mahallenin gençleri... Onlar her zaman arkamızda, 2 aydan beri bizimle beraberler. Başka da halk görmedik. Biz de barikatlardaydık. Bakın eşyalarımın hepsi dışarıda. Eşyalarımın yarısını belediye aldı, yarısı sokaklarda.
- Yöre halkının size karşı tavrı nasıl?
Fatma ana: Valla beklediğimiz desteği göremiyoruz Nurtepe'den. İnsanlar evlerinde sus pus, sadece bakmakla kalıyorlar. Bakıp gidiyorlar, başka da bir şey görmedik. Biz burada savaşırken, bağırmalar, çağırmalar varken onlar sadece bakıyorlardı.
- Nurtepe'deki evler yıkılırken siz ne yapacaksınız?
Fatma ana: Biz onlara destek olacağız. Onların arkasındayız. Devlet bilmem ki bize niye böyle yapıyor?
- Bundan sonra nasıl bir tutum sergileyeceksiniz?
Fatma ana: Biz gitmeyiz. Kesinlikle gitmeyeceğiz. İlla ki bir çare bulacak belediye. Sinop'tan getirttiği kendi adamlarını yerleştiriyor belediye bloklarına. Bizim burnumuzun dibinde bloklar var, neden mağdur kalalım. Biz geldik su yoktu, yol yoktu. Biz çalıştık yaptık. Gitmeyiz. Nereye gidelim, dalım yok budağım yok.
BDSP/Gaziosmanpaşa
|