09 Temmuz 2005
Sayı: 2005/27 (27)


  Kızıl Bayrak'tan
  G-8 Zirvesi ve “hayalet”in önlenemeyen
yükselişi!
  Telekom’da sermaye sözünü söyledi...
Söz sırası işçi ve emekçilerde!
  Kamu TİS’leri sonuçlandı... Sonucu özeleştirme belirledi
  Tayyip Erdoğan ve hükümeti GOP için
seferberliğe hız veriyor
  Eğitim-Sen 2. Olağanüstü Genel Kurulu
  2 Temmuz Sivas katliamı protestolarından
  Sermaye devleti katliamda sınır
tanımıyor...Topyekûn saldırıya karşı
mücadeleyi yükseltelim!
  Gimas grevi ateşlenmeyi bekliyor
  Sınıf hareketinden...
  Kürt hareketinde İmralı süreci ve Türkiye’de Kürt sorunu (Orta sayfa)
  Dönemin aydıncıkları ve “büyük hizmetleri”
  Katliamlar sürüyor...
Hem de alenen, sokak ortasında ve
kameralar karşısında!

  Devlet partisi CHP’den hükümete “sokak” tehdidi

  Live8 G-8’e karşı mı?
Kapitalizm tarih olmadan
açlık ve sefalet tarih olabilir mi?
  G-8 zirvesi toplandı...
Emperyalist güç odakları çözümün değil
sorunların kaynağıdır
  Yeni hedeflerden biri Azerbaycan... CİA-Soros patentli karşı-devrimler
ve ABD uşakları
  Reklam dünyası ve kadın
  17’lere...
Kan kızıldı toprak!
  Bültenler / OSB-İMES
  Bültenler / Çiğli İB
  Kurtköy Canbazbayır emekçileri barikatları kurdular... Yıkım kararına
karşı direniş kararlılığı!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Kurtköy Cambazbayır emekçileri barikatları kurdular...

Yıkım kararına karşı direniş kararlılığı!

Kurtköy Canbazbayırı halkı uzun zamandır yıkım tehdidine karşı mücadele ediyor. 30 Haziran'a kadar 42 evin boşaltılması yönündeki tebligatın gelmesinden sonra, 30 Haziran günü barikatlar kurarak evini ve geleceğini savunmaya başlayan emekçiler, yıkımın 5 Temmuz'a ertelenmesinden sonra barikatları kaldırmıştı. 4 Temmuz akşamı yapılan eylemden sonra Cambazbayırı'nın iki ayrı noktasına barikatlar yeniden kuruldu. Cambazbayırı halkı üç gündür barikatların başında nöbet tutuyor.

Mahallle emekçilerindeki direnme gücünün her geçen gün arttığını söylemek mümkün. Biz de kendi cephemizden mahalle emekçilerinin yıkım saldırısına karşı tek vücut olabilmesi için yoğun çaba harcıyoruz. Yıkımın ertelendiğinin belli olduğu 1 Temmuz günü, barikatların kaldırılmasının ardından, beklenti havasına düşülmemesi, emekçilerin ruh ve motivasyonunun yükseltilmesi ve kazanılan zamanın iç örgütlülüğü güçlendirici bir tarzda kullanılması için bir dizi etkinlik planlaması yaptık. Gece maşaleli yürüyüşlerin yapılması, Pendik'te düzenlenen festival gününde bir eylemin yapılması, 4 Temmuz akşamı barikatların yeniden kurulması ve 5 Temmuz günü bütün mahalleye işe gitmeme çağrısının yapılması gerektiğine karar verdik. Tüm önerilerimizi hem mahalle komisyonuna hem de mahallede çalışma yürüten ESP'ye sunmayı planladıysak da ESP'lilere ulaşamadık. Komisyonun ise 2 Temmuz günü toplanabileceğini öğrendik. Aralarında komisyon üyelerinin de bulunduğu kendi yerel güçlerimizle yaptığımız toplantının ardından eylemin çağrısını gerçekleştirdik. Akşam saatlerinde ulaştığımız ESP'liler eyleme katılmayacaklarını söylediler. Meşalelerin yakılması ile başlayan yürüyüş mahalle emekçilerinin coşkusuna ve öfkesine tanıklık etti. Yürüyüşe yaklaşık 250 kişi katıldı.

4 Temmuz günü yapılan yürüyüş ise bütün güçlerin katılımıyla örgütlendi. Eylemin ardından barikatlar iki noktaya yeniden kuruldu. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı eylem barikatların kurulmasından sonra son buldu.

6 Temmuz günü barikat başına gelen jandarma güçleri barikatın kaldırılması için iki saat süre tanıdıklarını söyleyerek gittiler. Komisyon üyelerinin yaptığı görüşmenin ardından yaptıkları, yolu bir araba geçecek kadar bir süre için açalım önerisi halk tarafından reddedildi. Buna rağmen barikatın bir süre açılması emekçilerin tepkisini topladı. Daha sonra barikat yeniden kuruldu.

Kurtköy Cambazbayırı'nda devlet süreci uzatarak oluşan direniş havasını zayıflatmayı hedefliyor. Mahalle emekçilerinin ve devrimci güçlerin bu vesileyle kazanılan zamanı en etkin bir şekilde değerlendirmesi, iç örgütlülüğü güçlendirip genişletmesi, rehavet ve beklenti ruh halini kıracak, insanları diri tutacak eylemlilikler yapması hayati bir önem taşıyor. HÖC, Partizan, EHP gibi güçlerin direnişin içinde yeralmaya başladığı bir aşamada, gerek mahalle emekçilerinin birliği gerekse bundan bağımsız olmayacak devrimci güçlerin birliğini sağlamak direnişin kaderinde belirleyici olacak bir başka önemli nokta. Şimdilik bu önemi görmek istemeyen tutumlara ilişkin yazacaklarımızı saklı tutuyoruz.

Yıkım saldırısına karşı oluşturulan barikatın kaderini Cambazbayırı emekçilerinin bu barikatı sonuna kadar sahiplenip sahiplenmeyeceği belirleyecek. Sınıf devrimcileri olarak azımsanmayacak bir dönemdir faaliyet yürütüğümüz bu alandaki direnişi sonuna kadar sahipleneceğiz. Ancak tabii ki, sorunun asıl muhatabı olan mahalle emekçilerinden kopuk bir direniş hattının mücadelemize hiç faydası olmayacağını bilerek...

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Pendik'ten BDSP'liler

-------------------------------------------------------------------------------------------

Cambaztepe halkı barikat başında bekliyor!

Basına ve kamuoyuna!

Sermaye devleti “Kentsel Dönüşüm Projesi” adı altında yüzbinlerce insanın yaşadığı emekçi mahallelerini tek tek yıkarak yeni rant alanları yaratmaya çalışıyor.

Yıkım kapsamında olan Kurtköy Cambaztepe'de halk 3 gündür evini ve geleceğini korumak için barikat başında bekliyor. Jandarma güçleri bugün saat 15:00 civarında mahalleye gelerek “barikatların 2 saat içinde kaldırılması”nı istedi. Aksi durumda “kendilerinin bunu yapacağı” tehdidinde bulundu. Cambaztepe halkı hala barikatların başında bekliyor. Tüm ilerici, devrimci güçleri ve emekçi halkımızı Cambaztepe halkının mücadelesine destek vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz.

Ulaşım için:

Kadıköy'den 16 C, 16 K otobüsleriyle, Kartal'dan 132 A, 132 K otobüsleriyle, Pendik'ten Hilal Konutları minibüsüyle mahalleye ulaşılabilir.

Pendik Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu

6 Temmuz 2005

-------------------------------------------------------------------------------------------

Korkuyorlar… Korkmakta haklılar!

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün çeşitli hastalıkları nedeniyle Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'in cezalarını kaldırdığı devrimcilerle ilgili açıklama yaptı. Aygün, hasta ve sakat olduğu için “affedilen” devrimcilerin yine elde silah devlete karşı savaştıklarını söylüyor. Bu raporların güvenilir olmadığı için sorgulanması gerektiğini vurguluyor.

Peki, ne olmuştu da tümüyle Osmanlı'dan devraldığı katliamcı gelenekle yürüyen devlet devrimcilerin imhasını tek çözüm olarak gördüğü halde ölüm orucundaki devrimci tutsakları peşpeşe tahliye etmişti.

Çünkü tahliyeler başladığında defalarca bilincini kaybettiği halde kendine gelince direnişe devam eden ölüm sınırına gelmiş direnişçiler vardı karşılarında.19 Aralık katliamı ile kırdıkları destek yeniden toparlanmaya başlamıştı. Ardarda gelecek ölümlerin yaratacağı tepki 19 Aralık öncesi gibi bir sahiplenme yaratabilirdi. Bu yüzden hiç istemedikleri halde direnişçileri bırakmaya başladılar.

Şimdi, o gün kararlılıkla direnişi sürdürenler tek tek düşüyorlar toprağa, aynı dirençle, aynı umutla. Sermaye sınıfının tahammül edemediği bu. Korkuyorlar. Ölüm onların dünyasında yok olmakken bizim dünyamızda devrim davasına adanmış hayatlar, yürekler... Anlayamazlar, çünkü onlar hiçbir zaman birbirleri için, gelecek için ölemezler.

Korkuyorlar… Haklılar korkmakta!

------------------------------------------------------------------------------------------

Eğitim emekçilerinin bir günlük açlık grevi

Adana'da Devrimci Demokrat Eğitim Emekçileri 1 Temmuz günü başlayan 2 Temmuz günü sona eren bir günlük açlık grevi yaptılar. 1 Temmuz günü yapılan basın açıklamasına BDSP, Partizan ve ESP destek verdi. Basın açıklamasında “Eğitim-Sen'in kapatılma kararı hukuki değil siyasi ve ideolojik bir karardır. Aynı şekilde buna karşı alınacak tavrın da siyasi ve ideolojik olması gerekmektedir. Bunun pratikteki tezahürü ise direniş çizgisinde durmaktır. Bu nedenle sendikamızın kapatılıp örgütlülüğümüzün yokedilmek istenmesine karşı bir günlük açlık grevine başlıyoruz” denildi. “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Sokakta kurduk, sokakta savunacağız!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları atıldı.

Eylemde gözaltında olan 4 Temel Haklar ve Özgürlükler üyesinden 2'sinin tutuklandığı vurgulanarak devletin keyfi tutumu eleştirildi.

Kızıl Bayrak/Adana