09 Temmuz 2005
Sayı: 2005/27 (27)


  Kızıl Bayrak'tan
  G-8 Zirvesi ve “hayalet”in önlenemeyen
yükselişi!
  Telekom’da sermaye sözünü söyledi...
Söz sırası işçi ve emekçilerde!
  Kamu TİS’leri sonuçlandı... Sonucu özeleştirme belirledi
  Tayyip Erdoğan ve hükümeti GOP için
seferberliğe hız veriyor
  Eğitim-Sen 2. Olağanüstü Genel Kurulu
  2 Temmuz Sivas katliamı protestolarından
  Sermaye devleti katliamda sınır
tanımıyor...Topyekûn saldırıya karşı
mücadeleyi yükseltelim!
  Gimas grevi ateşlenmeyi bekliyor
  Sınıf hareketinden...
  Kürt hareketinde İmralı süreci ve Türkiye’de Kürt sorunu (Orta sayfa)
  Dönemin aydıncıkları ve “büyük hizmetleri”
  Katliamlar sürüyor...
Hem de alenen, sokak ortasında ve
kameralar karşısında!

  Devlet partisi CHP’den hükümete “sokak” tehdidi

  Live8 G-8’e karşı mı?
Kapitalizm tarih olmadan
açlık ve sefalet tarih olabilir mi?
  G-8 zirvesi toplandı...
Emperyalist güç odakları çözümün değil
sorunların kaynağıdır
  Yeni hedeflerden biri Azerbaycan... CİA-Soros patentli karşı-devrimler
ve ABD uşakları
  Reklam dünyası ve kadın
  17’lere...
Kan kızıldı toprak!
  Bültenler / OSB-İMES
  Bültenler / Çiğli İB
  Kurtköy Canbazbayır emekçileri barikatları kurdular... Yıkım kararına
karşı direniş kararlılığı!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Gimas grevi ateşlenmeyi bekliyor

Gimas grevi 70'li günlerde ve hala sessiz bekleyiş devam ediyor. Gerçi sessiz olduğu söylenemez, her ziyaretimizde işçi arkadaşların içinde müthiş bir öfke olduğunu gözlemliyoruz. Bu sohbetlerde de açıkça kendisini ifade ediyor. 70 gün geçmesine rağmen işçiler arasında kırılmaların yaşanmaması grevin en olumlu yanı. Ama sadece beklemek işe yaramıyor. Gimas'ta sendikanın imzaladığı ilk sözleşmede patrona verdiği taşeronlaştırma tavizinin acısını çekiyor şu anda işçiler.

İşçi arkadaşlarla taşeronu nasıl engelleyebileceğimizi konuşuyoruz. Ama sendikal anlayış öyle bir hakimiyet kurmuş ki, herşey yasal çerçeveye sığdırılmış durumda. İşçilerin her götürdüğü öneriye bekleme kararı vermiş, yasal süreç tamamlansın diye. Ama aradan 70 küsur gün geçtiği halen bu süreç tamamlanabilmiş değil. Taşerona karşı açılan dava 27 Haziran günü yapıldı ve ertelendi. Sonuçta taşeron halen içeride çalışıyor, Gimas işçisi ise bekletiliyor.

İşçi arkadaşların sürekli vardiyalar halinde beklemeleri nedeniyle her gittiğimizde farklı simalarla karşılaşıyoruz. Ama her birinin düşündüğü aynı. Artık bekleme zamanı değil. Aktif olarak bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorlar. Şu an bulundukları konum farklı eylem biçimleri uygulamak için son derece uygun. Fakat gerek komite olarak gerekse bütün Gimas işçileri biraraya gelememelerinden kaynaklı somut adımları atamıyorlar. Ne yapılabilir konusunda ise çeşitli önerileri var. Örneğin Çiğli Organize'de diğer fabrikalara da duyurabilmek amacıyla bildiri çıkarıp dağıtmak, Tariş işçileriyle birlikte eylem örgütlenmesi, Organize içinde düzenli periyotlar halinde yürüyüşler yapılması, radyo-tv ve demokratik kitle örgütlerinin ziyaret edilmesi, sabah saatlerinde organize girişinde basın açıklamaları ve oturma eylemleri yapılması şu an için gündemde olan öneriler. Ayrıca grevdeki işçilere moral açısından da yapılabilecek çok şey var, BMİS'in örgütlü olduğu TOTOMAK işçilerinin servislerinin girişte ve çıkışta Gimas'ın önünden geçirilerek desteklendiğinin gösterilmesi, TOTOMAK işçilerinin Gimas patronunun sözleşmeyi imzalaması için iş bırakma eylemi yapması, ayrıca Gimas işçileriyle dayanışmayı yükseltebilmek için fabrika önünde bir açık hava etkinliği... Bunlar yapılabilecek ve bir sendikanın yapması gereken şeyler.

Burada en büyük görev yine GİMAS işçisine düşmektedir. GİMAS işçisi kendi gücüne güvenmeli ve bir an önce harekete geçmelidir.

Bizler sınıf bilinçli işçiler olarak GİMAS'ın kazanmasını önemsiyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki, Çiğli Organize'de Gimas'ın kaybetmesi diğer fabrikalardaki sömürünün günden güne azgınlaşarak devam etmesi demektir. Kazanması ise Çiğli Organize işçisinin sömürüyü sınırlandırma refleksinin gelişmesi demektir. Böyle bir refleksi kazanmış işçi yığınları ise daha fazla inisiyatif sahibi olacaktır. Daha başka eylemliliklerle daha başka kazanımlar sağlayacaktır. Çünkü işçi sınıfı her zaman kendi deneyimleri içersinden süzülüp gelişir.

İşçi sınıfının bağımsız çıkarlarının savunulması ve örgütlenmesi için çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdüreceğiz.

Çiğli Organize'den BDSP'li metal işçileri

-------------------------------------------------------------------------------------------

Gimas işçisiyle konuştuk...

“Amacımız işimizi kaybetmemek!”

- 27 Haziran'da taşeronla ilgili davanız vardı. Sonuç ne oldu?

İşçi: Yüksek Hakem Kurulu'na sevk edildi. Herhalde oradan da başka yere ertelenir ve bu böyle gider.

- Neler yapmayı düşünüyorsunuz?

İşçi: Bizim elimiz kolumuz bağlı. Mecburen mahkemeyi bekleyeceğiz. Sendikaya söylüyoruz, çeşitli eylemler yapalım diye. Ama sendika sabırlı olmamızı söylüyor. Ayrıca taşeron sayısı grev sürecinde artı. Önceden 50-60 kişiydi, şimdi ise 80-90 kişi var. Hem Çiğli'deki hem de Menemen'deki grev yerlerinde önceden sivil polisler sürekli tepemizdeydi. Baktılar bir şey yapmıyoruz, onlar da uğramıyor artık.

- Grev sürecinde grevi bırakan arkadaşlarınız oldu mu?

İşçi: Grevi bırakan arkadaşlarımız var. 2 kişi istifa etti. Halen birlikteliğimiz devam ediyor.

- Organizedeki diğer grevde olan fabrikalarla ortak eylemler düşünülüyor mu?

İşçi: Şu anda ortak bir eylem yok. Biz sendika olarak mahkeme sonucunu beklediğimiz için şu anda gündemde böyle bir şeyimiz yok. Hilton işçilerine destek amaçlı gidiyoruz, Tariş'e de gidiyoruz. Ama ortak eylem yapmıyoruz.

- Peki mahkemeden olumlu-olumsuz bir sonuç çıkarsa ne yapmayı düşünüyor sunuz?

İşçi: Olumsuz olursa süreç devam eder. Eylemler biraz daha artar. Gerekirse kaba kuvvet de kullanırız. Çünkü kimsenin sabrı kalmadı. Ama mahkemeyi kazanırsak elimizde büyük bir koz olacak. Açıkçası mahkemelere pek güvenmiyoruz.

- Sendika bu süreçte ekonomik olarak size ne gibi yardımda bulundu?

İşçi: Önceden pek ekonomik destek sağlanamıyordu. Ama şimdi yol, yemek paralarımız veriliyor. Bu ay büyük ihtimalle ekonomik destek de sağlanacak.

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

İşçi: Gimas işçisinin haklı olduğunu herkes biliyor. Ve biz de haklı davamızı kazanacağımıza inanıyoruz. İlerleyen süreçte belli olur. Bizim amacımız çalışmak. Biz fabrikayı zarara uğratmak istemiyoruz. Amacımız işimizi kaybetmemek. Amaç çalışmak, üretmek.

Kızıl Bayrak/İzmir

-------------------------------------------------------------------------------------------

Tariş'te grev sürüyor

Tariş'e bağlı iplik, depolama ve bakım atölyesinde 23 Haziran günü başlayan grevler devam ediyor. Gelinen aşamada Tariş yönetimi “0” zam dayatması yerine %3 zam öneriyor. İşçileri ise seyyanen 70 YTL istiyor. Bu %12 civarında zamma denk geliyor. Teksif Sendikası'nın Çiğli'deki şubesinde başkanı dışında yönetim kurulunun hepsi Tariş'te çalışıyor. Yönetim kurulu üyesi bir işçinin eylem önerileri ve grevle ilgili düşünceleri şöyle:

“Şu anda alkışlı protesto ediyoruz. Daha sonra neler yapacağımız belli değil. Şu anda ortamı germek istemiyoruz. Arkadaşları zor frenliyoruz. Sürekli emniyet tarafından sorguya çekiliyoruz. O yüzden dışardan gelen eylem önerilerine kapalıyız. Ama anlaşma sağlanamazsa tüm çevreleri de yanımıza alarak eylemler gerçekleştireceğiz. Geçenlerde grev kırıcılara yönelik işçi arkadaşlar tarafından cezalandırma oldu. Biz bunu engelleyemedik. Aslında bu bir yerde gerekiyordu. Bu süreç alkışla devam etmez. Bazen şiddete de gerek duyuluyor. Bizim sloganımız ‘işçiler birlik olsa dünya yerinden oynar'. İşçiler birlik olmak için çaba harcasın.”

Tariş bakım atölyesinde ise Tariş yönetimi lokavt ilan etti. Yönetim Tariş'e bağlı kooperatiflerin ve fabrikaların tüm makinelerinin bakımının yapıldığı fabrikada yapılan işleri özel sektöre yaptırmayı düşünüyor. Tariş yönetimi eski işçileri çıkartma eğiliminde, işletme giderek özelleştirilmeye çalışılıyor. Dört yıl önce Dünya Bankası eliyle eski işçilerin tazminatları ödenerek 800'e yakın işçi işten çıkarılmıştı.

Kızıl Bayrak/İzmir