09 Temmuz 2005
Sayı: 2005/27 (27)


  Kızıl Bayrak'tan
  G-8 Zirvesi ve “hayalet”in önlenemeyen
yükselişi!
  Telekom’da sermaye sözünü söyledi...
Söz sırası işçi ve emekçilerde!
  Kamu TİS’leri sonuçlandı... Sonucu özeleştirme belirledi
  Tayyip Erdoğan ve hükümeti GOP için
seferberliğe hız veriyor
  Eğitim-Sen 2. Olağanüstü Genel Kurulu
  2 Temmuz Sivas katliamı protestolarından
  Sermaye devleti katliamda sınır
tanımıyor...Topyekûn saldırıya karşı
mücadeleyi yükseltelim!
  Gimas grevi ateşlenmeyi bekliyor
  Sınıf hareketinden...
  Kürt hareketinde İmralı süreci ve Türkiye’de Kürt sorunu (Orta sayfa)
  Dönemin aydıncıkları ve “büyük hizmetleri”
  Katliamlar sürüyor...
Hem de alenen, sokak ortasında ve
kameralar karşısında!

  Devlet partisi CHP’den hükümete “sokak” tehdidi

  Live8 G-8’e karşı mı?
Kapitalizm tarih olmadan
açlık ve sefalet tarih olabilir mi?
  G-8 zirvesi toplandı...
Emperyalist güç odakları çözümün değil
sorunların kaynağıdır
  Yeni hedeflerden biri Azerbaycan... CİA-Soros patentli karşı-devrimler
ve ABD uşakları
  Reklam dünyası ve kadın
  17’lere...
Kan kızıldı toprak!
  Bültenler / OSB-İMES
  Bültenler / Çiğli İB
  Kurtköy Canbazbayır emekçileri barikatları kurdular... Yıkım kararına
karşı direniş kararlılığı!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

12. yılında Sivas katliamı lanetlendi…

“Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”

2 Temmuz günü Ankara'da Sivas katliamını lanetleyen bir miting düzenlendi. Ankara'da Sivas katliamı her yıldönümünde olduğu gibi bu yıl da bir haftalık “Bağımsızlık, demokrasi, barış, emek, insan hakları, özgürlükler ve laiklik için mücadele haftası”na konu edildi. PSAKD'nin çağrı yaptığı mitinge Ankara'daki 70 kitle örgütü katılımcı olarak destek verdi. Bir hafta boyunca şehir merkezinde ve semtlerde (Mamak, Dikmen, Batıkent) birçok anma etkinliği gerçekleştirildi. Semtlerde çoğunluğu açık havada yapılan anma etkinliklerine kitlesel bir katılım oldu.

2 Temmuz günü yürüyüş saat: 16:00'da Toros Sokak'ta başladı. En önde 2 Temmuz şehitlerinin fotoğrafları ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği pankartı açıldı. KESK, DİSK, TMMOB, Muhasebeciler Odası, 68'ler Derneği, ÇHD, Övder, Aydos Vakfı, Hacı Bektaş Derneği, Divriği Kültür Derneği, Tunceliler Derneği, Beyyurt Köy Derneği, Yozgat Çayıralan Köy Derneği, Kızılırmak Köy Derneği, Halkevleri, Barış Derneği, HÖC, İşçi Kültür Evleri, ESP, Aka-Der, Kaldıraç, Odak, Devrimci Hareket, Alınteri, Kurtuluş, Sincan Halkı, Halkın Kurtuluş Partisi ve reformist çevreler eyleme pankartlarıyla katıldılar. Kortejlerin büyük bir bölümü geçen yılki katılımlarından daha kitlesel bir katılıma sahipti. Yürüyüşe 2500 civarında bir katılım oldu. Son üç yılın en kitlesel 2 Temmuz mitingi gerçekleşti. Boğucu Temmuz sıcağına karşın tüm kortejlerde sloganlar gür bir şekilde haykırıldı.

Komünistler mitinge “Katliamların hesabını işçi-emekçiler soracak!/İşçi Kültür Evleri” imzalı pankart, İşçi Kültür Evleri flamaları ile katıldılar. Kortejde eylem boyunca “Sivas'ın katili sermaye devleti!”, “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak!”, “Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Ulucanlar, 19 Aralık, Mercan Vadisi–unutmadık!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!” sloganları sık sık atıldı.

Saygı duruşunun ardından 2 Temmuz şehitlerinin adları okundu ve “yaşıyor” diye haykırıldı. Pir Sultan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya'nın adları tek tek okunarak “yaşıyor” diye haykırıldı.

Eylem boyunca devrimci kortejlerde 1 Temmuz günü Adalet Bakanlığı önünde kurşunlanarak infaz edilen “Eyüp Beyaz ölümsüzdür!” sloganı atıldı.

Miting Grup Kızılırmak'ın verdiği konserin ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak/Ankara

-------------------------------------------------------------------------------------------

Adana'da 2 Temmuz anması...

“Katil devlet hesap verecek!”

2 Temmuz katliamında yitirilenler Adana'da yapılan çeşitli etkinliklerle anıldı.

İlk anma BDSP, DHP, ESP, Alınteri, S. Barikat ve Partizan tarafından Sanatçılar Parkı'nda yapıldı. “Sivas'ın hesabı sorulacak!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Sivas şehitleri ölümsüzdür!”, “Sivas'ı, Maraş'ı, Çorum'u, Gazi'yi, Mercan'ı UNUTMADIK!” sloganlarının atıldığı anmada basın açıklaması okundu. Açıklamada şunlar söylendi: “Demokrasiden bahseden faşizm, bildiri dağıtma ihtimaline karşı devrimcileri gözaltına alıp tutuklarken, katliamdan günler önce bildiri dağıtmaya başlayıp, sokak sokak cihat çağrısı yapanları görmezden gelmişti. Maraş'ta, Sivas'ta, Çorum'da katledilen insanlıktı. Amaç ülkenin aydınlarına işçi ve emekçilerine korku salmaktı. Daha geçtiğimiz hafta Dersim'de 17 halk savaşçısı katledildi. Biz bu ülkenin onurlu evlatları dün de sessiz kalmadık bugün de sessiz kalmayacağız. Bu katliamlara karşı halkımızı duyarlı olmaya ve hesap sormaya çağırıyoruz.”

Daha sonra Şakirpaşa İKE Müzik Topluluğu Sivas türküleri ve marşlardan bir müzik dinletisi sundu. Sanatçılar Parkı'ndaki anmadan sonra İnönü Parkı'nda Alevi Bektaşi Birlikleri tarafından yapılacak olan basın açıklaması için sloganlarla parka yüründü. Eyleme 35 kişi katıldı.

İnönü Parkı'ndaki basın açıklaması öncesi Şakirpaşa İKE Müzik Topluluğu kısa bir dinleti verdi. 100'ü aşkın kişinin katıldığı basın açıklamasında ABD emperyalizmine, İncirlik Üssü'ne, özelleştirmelere, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik haklarının gaspına, Eğitim-Sen'in kapatılmak istenmesine, F tiplerine değinildi. Basın açıklamasına devrimci gruplar ile Eğitim-Sen de destek verdi. Eylem “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Sivas'ın hesabı sorulacak!” sloganlarıyla sona erdi.

Kızıl Bayrak/Adana

-------------------------------------------------------------------------------------------

Antakya'da katliamlar protesto edildi

2 Temmuz günü BDSP, HÖC, Mücadele Birliği, Partizan ve ESP tarafından Sivas katliamını protesto etmek için Ulus Alanı'nda ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya yaklaşık 30 kişi katıldı. Yapılan açıklamada; burjuvazinin ilericileri, devrimcileri ve aydınları sindirip yıldırmak amacıyla her dönem katliamlara başvurduğu, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi ve Kürdistan'da kirli savaşta sergilenen vahşetin bunun açık örnekleri olduğu, yakın geçmişte 19 Aralık cezaevleri katliamları, en son olarak Mercan Vadisi'nde ve Ankara'nın göbeğinde Eyüp Beyaz'ın katledilmesinin de devrimci mücadeleye karşı burjuvazinin ne kadar tahammülsüz olduğunu gösterdiği vurgulandı.

Daha sonra Sivas ve devrim şehitleri anısına beş dakikalık oturma eylemi yapıldı. Eylem boyunca sık sık “Sivas şehitleri ölümsüzdür!”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlar atıldı.

Kızıl Bayrak/Antakya

-----------------------------------------------------------------------------------------

Sivas'ı unutmadık!

3 Temmuz günü Şakirpaşa İşçi Kültür Evi'nde Sivas'ta katledilenleri anma etkinliği gerçekleştirdik. Etkinliğimiz Sivas'ta katledilen 35 can ile devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitiren devrimciler anısına saygı duruşu ile başladı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin hazırladığı Sivas olaylarını anlatan film ile devam edildi.

Devrim ve sosyalizm mücadelesinde katliamcı bozuk düzeni hedef alan tüm seslerin yanında olduğumuzu ve Sivas'ta, Maraş'ta, Gazi'de, Dersim'de, Mercan'da boy gösteren bu faşist güruhtan bir gün mutlaka hesap sorulacağını anlatan metnin okunmasından sonra ŞİKE şiir ve müzik grubu sahne aldı. Etkinlik halaylarla son buldu.

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi/Adana

-------------------------------------------------------------------------------------------

Bursa'da 2 Temmuz...

“Sivas şehitleri ölümsüzdür!”

2 Temmuz Sivas katliamı 12. yılında Bursa'da Setbaşı Mahfel'den Kent Müzesi önüne kadar yapılan yürüyüşle protesto edildi. Alevi dernekleri, DKÖ'ler, sendikalar, reformist çevreler ve devrimci grupların katıldığı yürüyüş boyunca “Sivas'ın hesabı sorulacak!” sloganları atıldı. Önde katliamda ölenlerin resimleri ve “Sivas şehitleri ölümsüzdür!” pankartının açıldığı eylem basın açıklamasının ardından bitirildi.

BDSP/Bursa

------------------------------------------------------------------------------------------

Mamak'ta kitlesel 2 Temmuz anması...

“Sivas'ın hesabı sorulacak!”

Mamak'ta her yıl geleneksel olarak düzenlenen 2 Temmuz anması bu yıl da kitlesel bir işçi ve emekçi katılımıyla gerçekleştirildi. 1 Temmuz akşamı Tekmezar Hacı Bektaş-ı Veli Parkı'nda yapılan anma etkinliğini PSAKD Mamak Şubesi, Alınteri, AKA-DER, Mamak Halkevi, İdilcan Kültür Merkezi, Mamak İşçi Kültür Evleri, MKSM, EKB, ESP, Genel-İş Mamak Şube, Emekli-Sen Mamak Şube, ÇKGV ortak örgütledi. Bir ay önce başlayan hazırlık çalışmasına hemen hemen tüm kitle örgütleri davet edildi. Bölge açısından anlamlı sayılabilecek bir birliktelik yaratılabildi. Fakat birlik çalışmasının uzaması anma etkinliğinin kitle çalışmasını geciktiren ve zayıflatan bir etken oldu. Kitle çalışmasının son bir haftaya sıkışmasına rağmen etkinliğe 1500'e yakın bir kitle katıldı.

Etkinlik Tuzluçayır Mahallesi'nden bir yürüyüşle başladı. Saat 16:30'da Tuzluçayır'da başlayan yürüyüşte Mamak İşçi Kültür Evleri, Mamak Halkevi, AKA-DER ve ESP kortejleri yeraldı. Önde “Karanlığa meşale olanlar küllerinden yeniden doğarlar!” şiarlı pankart açıldı. Yürüyüş sırasında PSAKD Mamak Şubesi'nin katılımıyla birlikte toplam kitle 80 kişiyi buldu. Tuzluçayır'ın içinden geçilerek anmanın yapılacağı parka yürüyüş yapıldı. Yürüyüşte “Katil devlet hesap verecek!”, “Sivas'ın hesabı sorulacak!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı. Saat 18:00 civarında Hacı Bektaş-ı Veli Parkı'na ulaşıldı ve anma etkinliği başladı. Ayrıca İdilcan Kültür Merkezi de Şirintepe Mahallesi üzerinden bir yürüyüş düzenledi.

Anma etkinliği açılış konuşması ve saygı duruşu ile başladı. Ardından tüm katılımcı kurumlar adına ortak metni PSAKD Mamak Şube Başkanı Mustafa Karabudak okudu. Konuşma anında “Katil devlet hesap verecek!”, “Sivas'ın hesabı sorulacak!”, “Sivas şehitleri ölümsüzdür!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” sloganları atıldı. Ortak metnin okunmasından sonra PSAKD Genel Başkanı Kazım Genç bir konuşma yaptı. Daha sonra halk ozanı Hüsnü İyidoğan, Mamak İşçi Kültür Evleri Müzik Topluluğu, AKA-DER tiyatro ve semah ekibi, Mamak Halkevi müzik topluluğu, PSAKD Mamak Şube semah ekibi, İdilcan Kültür Merkezi müzik topluluğu, Haluk ve Elif sahneye çıktı. Etkinlik aralarında katliamın tanıkları ve şehit yakınları konuşmalar yaptılar. Ayrıca Abdullah Oral, Elif Kılıç ve İbrahim Şahin şiirleri ile programda yerlerini aldılar.

Tüm program boyunca sloganlar hiç susmadı. 1 Temmuz günü Ankara'nın göbeğinde sokak ortasında infaz edilen Eyüp Beyaz için “Eyüp Beyaz ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları sıklıkla atıldı. Akşam saatlerinde parkta toplanan kitle sayısı 1500'ü buldu. Politik açıdan oldukça güçlü bir havada geçen anma etkinliği birçok açıdan önceki yılları aştı.

Anma etkinliği 2 Temmuz mitingine çağrı ile bitirildi.

Mamak İşçi Kültür Evleri

-------------------------------------------------------------------------------------------

İstanbul'da 2 Temmuz...

“Sivas'ı unutmadık, unutturmayacağız!”

Sivas katliamının 12. yıldönümünde Madımak Oteli'nde yanarak hayatını kaybeden aydın ve sanatçıları anmak için Kadıköy Meydanı'nda bir miting düzenlendi. Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi-Bektaşi Federasyonları, çeşitli sendika, kitle örgütü, reformist çevre ve devrimci gruplar toplanmaya başladı. Saat 15:00'de en önde Sivas şehitlerinin fotoğraflarının olduğu bir pankart ve arkasından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği şubelerinin oluşturduğu kortejlerle yürüyüşe geçildi.

Yaklaşık 4 bin civarında katılımın olduğu miting Kadıköy İskele Meydanı'nda Sivas ve devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin semah gösterisi gerçekleşti. Asım Bezirci'nin eşi Refika Bezirci katledilenlerin suçunun aydın olmak olduğunu, bu katliamı aydınlık korkusu taşıyanların yaptırdığını vurguladı. Ardından Pir Sultan Abdal Yönetim Kurulu üyesi Metin Aslandoğmuş, bugün Sivas katliamını yapan güçlerin hükümette olduğunu belirterek, ABD ve Büyük Ortadoğu Projesi ile komşu ülkelerin işgaline yardım edilmekte ve SEKA, Tüpraş, Telekom gibi kamu kuruluşlarının sermayeye peşkeş çekilmekte olduğunu vurguladı. Miting Grup Yorum'un müzik dinletisinin ardından sona erdi. Miting boyunca Mercan Vadisi'nde17 devrimcinin katledilmesi ve Eyüp Beyaz'ın “canlı bomba” olduğu iddiasıyla Adalet Bakanlığı önünde vurularak öldürülmesi protesto edildi.

Komünistler eyleme “Sivas'ın katili sermaye devleti!/BDSP” imzalı pankart ve kızıl bayraklarıyla katıldılar. Miting boyunca “Sivas'ın katili sermaye devleti!”, “Sivas şehitleri ölümsüzdür!”, “Sivas'ı unutmadık, unutturmayacağız!”, “Mercan şehitleri ölümsüzdür!”, “Eyüp Beyaz ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları sıklıkla atıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul

-------------------------------------------------------------------------------------------

Esenyurt İşçi Kültür Evi'nde 2 Temmuz anması

Esenyurt İşçi Kültür Evi'nde 2 Temmuz 1993'de Sivas'ta katledilen aydın ve sanatçılarıız için bir anma etkinliği düzenlendi.

Müzik dinletisi, şiir dinletisi, sinevizyon gösterimi ve konuşmaların yeraldığı anma etkinliğine 60 kişi katıldı. Sivas'ta yitirdiklerimiz şahsında tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşunun ardından katliama ilişkin bir konuşma yapıldı. Katliamın devlet eliyle yapıldığı, katliamın günler öncesinden planlandığı, devletin tüm yetkililerinin bundan haberdar olduğu, olayları hiçbir şekilde engellemeyerek önden planlandığı gibi hayata geçirildiği söylendi. Ve 33 aydın ve sanatçımızın milyonlarca emekçinin sefaleti üzerinden yükselen sermaye düzeninin devamı için katledildiği vurgulandı. Ardından hazırlamış olduğumuz şiir dinletisine geçildi. Şiir dinletisi kısa olmasına rağmen kitleyi oldukça etkiledi. Daha sonra 2 Temmuz katliamını ele alan olayın tanıklarıyla röportajların da yeraldığı sinevizyon gösterimine geçildi. Sanatçı dostumuz Hasan Sağlam'ın okuduğu şiirler ve seslendirdiği Kürtçe-Türkçe türkülerle etkinliğimiz sona erdi.

Esenyurt İşçi Kültür Evi çalışanları

-------------------------------------------------------------------------------------------

Mamak İşçi Kültür Evleri'nin 2 Temmuz etkinlikleri...

“Katliamların hesabını işçi-emekçiler soracak!”

Mamak İşçi Kültür Evleri olarak 2 Temmuz Sivas katliamını teşhir etmek ve on yıllardır sermaye devletinin yaptığı katliamların amacının emekçileri sindirmek olduğunu kitlelere anlatmak amacıyla bir çalışma programı çıkarttık. İşçi Kültür Evleri'nin yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı yürüttüğü kampanya çerçevesinde düzenlenen etkinliklerde bu gündemi de işlemeye çalıştık. Bu yıl devletin Newroz mitinginin ardından başlattığı faşist-şoven histeri dalgasının peşisıra artan saldırganlığın teşhirini yapmayı amaçladık. Bu çerçevede açık hava ve kurum içi etkinlikler yapmayı planladık. Gündemin farklı yoğunluklarından dolayı önceden öngördüğümüz çalışmaların bir kısmını gerçekleştiremedik. Yine de Şirintepe-Mamak İşçi Gençlik Kültür Evi ve Tuzluçayır-Mamak İşçi Kültür Evi'nde iki ayrı anma etkinliği gerçekleştirdik.

Etkinlikler öncesi yüzlerce el ilanı ve afişle emekçilere ulaşmaya çalıştık. Ayrıca kültür evlerinin dışına “Karanlığa meşale olanlar küllerinden yeniden doğarlar!” ve “Sivas katliamının 12. yılında alanlara!” şiarlı 2 ayrı pankart asarak otobüs kaldıracağımız yer ve saatleri duyurduk. 1 Temmuz günü Tek Mezar Parkı'nda (Hacı Bektaş Veli Parkı) “Karanlığa meşale olanlar küllerinden yeniden doğarlar!” etkinliğinin örgütleyicilerinden biri olarak özel bir çaba sarfettik.

26 Haziran günü Şirintepe'de saat 18:00'de Kültür Evi'nin önünde 2 Temmuz anma etkinliğini gerçekleştirdik. Dış duvara “Katliamların hesabını işçi-emekçiler soracak!” yazılı pankartımızı astık. Etkinlik programında Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu, şiirler, 2 Temmuz şehitlerinin fotoğraflarının da yeraldığı sinevizyon gösterimi ve konuşmalar yeraldı. Etkinliğe 90 kişi katıldı.

2 Temmuz günü “2 Temmuz mitingi öncesi İşçi Kültür Evi'nde buluşuyoruz!” adı altında anma etkinliği düzenledik. Anma saat 13:30'da saygı duruşuyla başladı. Sinevizyon gösterimi yapıldı. Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu, Ozan Kenan Şahbudak ve çocuk bağlama ekibinin söylediği türkülerden oluşan program beğeniyle izlendi. Etkinliğin ardından Şirintepe ve Tuzluçayır'dan kaldırdığımız otobüslerle miting alanına gittik.

Mamak İşçi Kültür Evleri çalışanları

------------------------------------------------------------------------------------------

Devrimci kurumlardan ortak açıklama...

Tarih 2 Temmuz 1993... Yer Sivas...

“Simsiyah bir duman kapladı her yanı. Bir an soluksuz kaldı gökyüzü ve güneş. Soluksuz kaldı insan, karanlığın orta yerinde. 33 can, 33 insan meşale olup bir bir saplandılar karanlığın bağrına. Süzerek direnci ateşten, göğe savurdular. Türkü oldular, şiir oldular, semah oldular. Soluklandı güneş, soluklandı gök, soluklandı insan…” Ki; karanlığa meşale olanlar küllerinden yeniden doğarlar!

Evet tam 12 yıl önce emeğin ve kardeşliğin sesi, sözü ve sazı olan onlarca aydın ve sanatçı Sivas'taydılar. Hep bir ağızdan türküler söyleyip yarin yanağından gayrı her yerde, her şeyi paylaşmak için yüreklerini yan yana getirdiler. Emekten yana özgür bir dünyanın düşünü Sivas'a taşıdılar.

Elbette özgürlüğün, paylaşımın ve kardeşliğin düşmanları, çürümüşlüğü, geleceksizliği temsil edenler boş durmuyordu. Günlerce, haftalarca öncesinden hazırlanmış kanlı bir katliam için hummalı bir hazırlık içerisindeydiler. Yapmak istedikleri şey emekçileri ve onların yanında yeralan tüm sesleri susturmak ve karanlığa mahkum etmekti. Tıpkı Maraş'ta, Çorum'da olduğu gibi…

O gün Sivas'ta yaşanılanlara tüm dünya tanıklık etti. Egemen sınıflar sömürü düzenlerini korumak ve süreklileştirmek için yeni bir vahşetin, yeni bir katliamın daha altına imza attılar. İlk defa bir katliamı canlı yayın üzerinden kitlelere izlettiler. Herşey gün gibi ortada duruyorken, olayı bir Alevi-Sünni çatışmasıymış gibi çarpıtarak katledilen insanları suçlu çıkarmaya çalıştılar. Provokasyon dediler, tahrik dediler ve kendilerini aklamaya çalıştılar. Olayı bir avuç tetikçi ayak takımına yıkmaya uğraştılar.

HAYIR; O gün devlete rağmen değil bizzat devletin gözetiminde bir katliam yaşandı. Günlerce öncesinden başlayan hazırlık aşamasından katliamın yaşandığı ana kadar devlet polisiyle, askeriyle, valisiyle, resmi ve sivil güçleriyle oradaydı. Katliam sonrası yılları geride bırakan süreçte vahşetin arkasında katliamcı faşist devletin olduğunu tüm yalınlığı ile gördük. Birbiri ardına yapılan açıklamalar, göstermelik yargılamalarla tetikçiler desteklendi korundu. İşte katliamın ardından yapılan ilk açıklamalar; “Gazanız mübarek olsun!” Belediye başkanı Temel Karamollaoğlu; “Çok şükür otelin dışındaki vatandaşlarımızın burnu bile kanamamıştır” Başbakan Tansu Çiller, “Göstericileri sakinleştirmek için defalarca sakallarından öptüm” Emniyet müdürü ve daha nicesi...

Biz bu devletin katliamcı kimliğini bizzat onun kanlı tarihinden biliyoruz. Her türlü muhalefeti baskı ve zor yoluyla bastırmak onun mayasında vardır. Ve katliamlar bu topraklarda her zaman güncel bir tehlikedir. Maraş, Çorum, Sivas'ın üzerinden yıllar geçti fakat dönüp yakın tarihimize bakalım. Onlarca devrimci tutsak hücrelere konulmak için vahşi katliamlara maruz kaldı. Ümraniye'de, Buca'da, Ulucanlar'da, Burdur'da ve ülkenin birçok cezaevinde yapılan katliamlarda birçok devrimci tutsak ya hayatını kaybetti ya da ağır yaralandı. 19 Aralık 2000 tarihinde ülkenin birçok cezaevinde oluk oluk devrimci kanı akıtıldı. Fakat her katliam girişimi destansı direnişlerle karşılanmıştır. Aynı Gazi Mahallesi'nde sokaklara sel olup akan binlerin görkemli direnişinde olduğu gibi. İşte bunlar hala yolumuzu aydınlatan, tarihin sayfalarına nakış nakış işlenen direniş örnekleridir.

Hala bir dizi saldırı süreci önümüzde durmaktadır. Günümüzde faşist kudurganlık adım adım tırmandırılmaktadır. Üniversitelerde, mahallelerde ve işyerlerimizde faşist beslemelerin ipleri bir bir çözülüyor. Bu yılki Newroz'dan sonra birçok ilde faşist saldırılar yaşandı. Birçok insanımız linç edilmeye çalışıldı. Düzenin eli kanlı uşakları dün Sivas'ta yaptıklarını bugün Trabzon'da, Sakarya'da ve Konya'da yapmaya çalıştılar. Her ulustan ezilen halkların sesini boğmak için gerici faşist saldırıların zeminini güçlendirdiler. Amaçları ezilen halkların ve emekçilerin seslerini boğmak, sindirmek ve yoketmektir. Tüm bunların yanısıra milyonlarca işçi ve emekçiyi kölelik koşullarına mahkum eden bir dizi saldırı sürecini hızlandırdılar. Sosyal yıkımı ve yoksulluğu derinleştiren yasaları birbiri ardına meclisten geçirdiler. Özelleştirme saldırılarını yoğunlaştırdılar. Düne kadar bayrak provokasyonu üzerinden milliyetçi kesilen devlet erkanı, sözkonusu olan sermayenin çıkarları olunca ne bayrak dinlediler ne vatan ne millet. Ülke zenginliklerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önüne geçmek için direnen Seydişehir işçilerini bayraklarıyla birilikte yerlerde sürüdüler. Tüm bunların yanısıra biriken öfkeyi, gelişecek tepkileri bastırmak için hak ve özgürlüklerimizi hedef alan yeni TCK, Ceza İnfaz Yasası vb. saldırı yasaları birbir meclisten geçirildi. Böylelikle zaten yıllardır fiili olarak gerçekleştirilen faşist uygulamalar yasalaşmış oldu. Bunlardan dolayıdır ki saldırılar ve katliamlar karşısında devletten medet ummak ölüden gözyaşı beklemektir.Yeni saldırıların kapılarını aralamak demektir.

Bir başka önemli nokta ise kitlelerin bilincinde yaşanan umarsızlık ve duyarsızlık gerçeğidir. Sivas katliamının yaşandığı yıllarda yüzbinler hesap sormak için alanları doldurmuştu. Güçlü kitlesel ve militan eylemlikler yaşanmıştı. Fakat günler, haftalar ve yıllar geride kaldıkça duyarlılık azaldı ve eylemliklere katılımlar zayıfladı. Anma eylemleri birkaç bini geçmeyen mitinglere sahne oldu. Fakat bizler unutmaya yüz tuttukça onlar yeni katliamlarla bize tekrar hatırlattı. Ve bizler unuttukça onlar hatırlatacaktır. Bugün tam da bizlerin örgütsüzlüğü ve dağınıklığı üzerinden katiller ve onları besleyenler ellerini kolların sallayarak aramızda yeni katliamları örgütlemek için rahatlıkla dolaşabiliyorsa, bunun bir nedeni de bizlerin örgütsüzlüğüdür.

Artık yeter; evet bunca acı ve vahşet yetmedi mi? Daha kaç insanımızın gözlerimizin önünde diri diri yakılmasını seyredeceğiz? Oysa ki tüm bu olanları engelleyecek ve katliamların hesabını soracak tek güç biziz. Katliamların hesabını sormak ve tüm sorunlarımızı kalıcı bir şekilde çözebilmek için yan yana gelmeli ve örgütlenmeliyiz. Bu en başta yitirdiğimiz canlarımız karşısında bir sorumluluktur. İnsan olmanın bir gereğidir. Sadece anma günlerinde değil her gün saflarımızı sıklaştırmalı ve bu zorba sistemi tarihten silmek için mücadele etmeliyiz. İşte bu açıdan günümüz Pir Sultanlar'ına çok büyük sorumluluklar düşmektedir. 2 Temmuz'da göğe kuş olup kanatlanan canlarımızı güçlü bir şekilde selamlamak için karanlığa meşale olup mücadele alanlarında yerlerimizi alalım.

Pir Sultan Abdal Derneği Mamak Şubesi, Aka-Der, Alınteri, Genel-İş Mamak Şubesi, Mamak İşçi Kültür Evleri, Mamak Kültür Sanat Evi, İdilcan Kültür Merkezi, Emekçi Kadınlar Birliği, Sanat ve Hayat, Çağdaş Kadın ve Gençlik Merkezi, Emekli-Sen Mamak Şubesi