09 Nisan 2005
Sayı: 2005/14 (14)


  Kızıl Bayrak'tan
  Tırmandırılan faşist
kudurganlığa ve şovenizme karşı
mücadeleyi yükseltelim!
  Hükümetin sıkıntıları ve çıkmazları
  Trabzon’da polis destekli sivil faşist
provokasyon
  Trabzon’da faşist provokasyon
  Erkan Mumcu: Düzen yeni alternatifleri hazırlıyor
  İşgal orduları Türkiye’den “paralı asker”
devşirmeye hazırlanıyor
  PETKİM ve TÜPRAŞ hisseleri “halka arz”
ediliyor
  Tibet işçisiyle dayanışmayı yükselt!

  TEKEL mitingi; Adana’da 6 bin işçi ve emekçi haykırdı

  Sıradan faşizmin “fantaziler”i:
Tercüman’dan olay yaratacak yazı dizisi!
  Zanalar'ın yeni partisi üzerine
  TC’nin yumuşak karnı: Kıbrıs sorunu
  Emperyalist-kapitalist gericiliğin “ruhani lideri” için yas ilan edildi
  Ulusal sorun ve Kürt hareketi/9 : ABD müda-halesine ve BOP’a tam destek
  ABD’nin yeni “savunma stratejisi”
 Siyonistler günden güne arsızlaşıyor
Savaş kundakçısı Wolfowitz Dünya Bankası başkanlığına atandı

 Gülsuyu’nda 1 Mayıs’a hazırlık toplantısı

 Esenyurt-Kıraç: 1 Mayıs 2005’e hazırlanıyoruz!
 Çukurova Üniversitesi’nde imza
kampanyası
Ekim Gençliği : Birlik ve mücadele için
1 Mayıs’ta alanlara!
Öğrenci hareketinde güçlenen birlik zemini
ve bir ilk adım!
AB ve göçmen kadın emekçilerin sorunları
5. BİR-KAR Gençlik Kampı başarıyla
gerçekleşti
Devrimciler arasındaki ilişki, bir alış veriş, bir ticaret ilişkisi değildir!
Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Savaş kundakçısı Wolfowitz Dünya Bankası başkanlığına atandı

Haydutbaşı Bush'un da isteğiyle, eski ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz Dünya Bankası (DB) başkanlığına atandı. Bush Wolfowitz'i DB başkanlığı için önerdiğinde değişik çevrelerden, özellikle de AB emperyalistlerinden tepki aldı. AB şefleri başlangıçta, ismi ekonomiden çok savaş ve işgallerle anılan, dahası “Neo-Conservatives” (neo-faşist şeklinde okunmalı) diye anılan savaş kundakçısı ekibin de akıl hocalarından biri olan bu azgın haydudu DB Başkanlığı'na yakıştırmamıştı.

AB'den gelen tepkiler üzerine Avrupa başkentlerini dolaşan Wolfowitz, yeni mesleğindeki mesai arkadaşlarını “ikna etmekte” güçlük çekmedi. Savaş kundakçısıyla görüşen AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Wolfowitz'in küresel ticaret, fakirliğe karşı mücadele, Balkanlar ve Türkiye ile AB ilişkilerine destek gibi konularda tatmin edici olduğunu söyledi.

”Fakirliğe karşı mücadele”yi DB'nin görev alanı içinde göstermek riyakarlığın doruğudur. Ancak Wolfowitz gibi bir celladın adını “fakirliğe karşı mücadele” ile anmak riyakarlıktan da beterdir. Zira bu neo-faşist, Irak'ın viraneye çevrilerek işgal edilmesinin baş mimarlarındandır. Bu vahşi işgalden dolayı 100 bini aşkın Iraklı katledilmiş, Irak ekonomisinin alt-üst edilmesi sonucunda milyonlarca insan işsizlik, yoksulluk ve açlığın kucağına atılmıştır. Sözkonusu Wolfowitz olunca, buna, “yoksullar ile ezilen halkların kanını emen vampir” misyonu biçilebilir.

Emperyalist-kapitalist düzenin egemenleri, DB'yi İMF'den ayrı tutmak için özel bir çaba harcarlar. Zira İMF dünya emekçileri nezdinde fazlasıyla teşhir olmuş, soyguncu ve yağmacı karakteri artık çok iyi bilinen bir kurumdur. DB, İMF'nin ikiz kardeşi olduğu halde, henüz fazla teşhir olmamıştır. Bu iki kurumun dayattıkları reçetelerle ülkeler batırıldığı halde, DB'nin “fakirliğe karşı mücadele ettiği” gibi bir yanılsama yayılır her zaman. Örneğin bugün açlık sınırında yaşayan insanların (bu sayı iki milyarı aşmış bulunuyor) sayısının 2015 yılına kadar yarıya indirilmesinin planlandığı ve bu planın DB öncülüğünde yürütüleceği yönünde bir yalan kampanyası yürütülüyor. Oysa milyarlarca insanın açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmesi, DB'nin de temsil ettiği kapitalist sistemin dolaysız sonucudur. Dahası günden güne yoksullar aleyhine bozulan gelir dağılımı açlık sınırında yaşayanların sayısını indirmek bir yana, arttırmaktadır.

Wolfowitz gibi canilerin DB Başkanlığı'na atanması, aslında bu kurumların niteliği hakkında fikir vermeye yeter. Üstelik bu pervasızlık DB tarihinde ilk defa olmuyor. 1967 yılında, yine o dönemin ABD Savunma Bakan Yardımcısı Robert McNamara DB başkanlığına atanmıştır. McNamara tarihe Vietnam halkının celladı olarak geçmiştir. O tarihte yüzbinlerce Amerikan askeri Vietnam'ı yakıp yıkarak kitlesel katliamlar yapıyordu. Elbette Amerikan vahşetine karşı Vietnam halkının tarihe altın harflerle kazınan direnişinin de tüm hızıyla devam ettiği bir dönemdi. O zaman da cellat McNamara, Vietnam halkının akıtılan kanı içinden çıkarak DB Başkanlığı mevkisine tırmanmıştı. Şimdi de Wolfowitz Irak halklarının akıtılan kanı içinden çıkarak aynı mevkiye terfi etmiştir.

Elbette bu atamalar emperyalist-kapitalist düzenin mantığına tamamen uygundur. Bilindiği gibi ekonomik, siyasi, militarist veya bürokratik vb. sermaye devletlerinin bütün kurumlarının varlık nedeni özünde aynıdır; tekellerin egemenliğini pekiştirerek sürdürmek, yağmadan aldıkları payı sürekli arttırmak ve güvenceye almaktır. Bu amaç için yapamayacakları vahşet olmadığı gibi, örneğin uygar bir batılı olarak Dünya Bankası'nın hijyen bürolarında oturarak da cellatlık misyonlarını yerine getirebilirler.

-----------------------------------------------------------------------------------------

Hollanda'da sektörel genel grev sonuç verdi ...

Metal işçileri kazandı!

9 ayı aşkın bir süredir metal sektörü toplusözleşmelerinde yaşanan tıkanıklık 1 Nisan günü bir günlük genel greve dönüştü. 180 bin işçinin çalıştığı 200 fabrika, FNV Sendikası'nın çağrısı üzerine greve gitti. Grev büyük bir sarsıntı yarattı. Basın ve kamuoyunun yakından ve ilgiyle izlediği eylem çok geçmeden sonuç verdi.

Patron sendikaları FME ve CWM'nin basın üzerinden yaptığı açıklamalara göre grevin yarattığı bir günlük zarar 40 milyon euronun üzerinde oldu. Patron temsilcileri greve bu kadar katılım beklemediklerini, ortaya çıkan tablodan tedirgin olduklarını duyurdular.

İşyerlerinde eylem oldukça coşkulu geçti. Dışardan eyleme yoğun bir ilgi ve destek vardı. 1 Nisan akşamı sendika sonuçları açıkladı ve eylem planında hiçbir değişiklik olmadığını, 7-8 Nisan günü yapılacak 2 günlük genel grev için hazırlıkların tam yapıldığını duyurdu. Bu açıklamadan sonra 4 Nisan akşamı patron sendikaları koşulsuz görüşmelere hazır olduklarını açıkladılar. Sendika yöneticileri taleplerinde bir değişiklik olmadığını, hiçbir konuda geri adım atmayacaklarını, görüşmeler yapılacaksa mevcut taleplerin kabulü ve düzenlemesi üzerinde yapılması gerektiğini önemle vurguladılar. Aksi taktirde greve devam edilecek dediler. Bunun üzerine patron sendikası FME, görüşmelere hemen başlanması için çağrısını tekrarladı. Bir günlük zararın bir toplusözleşme dönemine eşit olduğunu ve daha fazla zararı göze alamayacaklarını açıkladılar ve böylece görüşmelere başlandı.

Görüşmelerde gerek sosyal haklara ve gerekse ücret zamlarına ilişkin sendika istemleri patronlar tarafından büyük ölçüde kabul edildi.

Bu, biz işçiler için kuşkusuz önemli bir kazanım oldu. Bundan da önemli olan kazanımımız eylem sürecinin işçilerin politik eğitimine olan katkısıdır. Eylemlilik süreci içinde işçilerde belirgin biçimde hızlı bir politikleşmenin yaşandığı bir gerçektir.

Gelişmeler gerçekten umut verici, sancılı yaşanıyor ama gelecek için derinden mayalanıyor.

A. Solmaz

FNV- DAF Işyeri İşçi Temsilcisi

Eindhoven/Hollanda

-----------------------------------------------------------------------------------------

Antakya'dan kısa kısa...

Antakya Belediyesi'nden 43 işçi işten atıldı

Antakya Belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde ihaleye açılan temizlik işlerini “Cambaz” adlı özel bir şirket aldı. Bu şirket ilk elden çoğu doğal öncü konumundaki yaklaşık 43 işçiyi hiçbir gerekçe göstermeden işten attı. İşten atılan işçiler 4 Nisan günü Ulus Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptılar. Yıllardır bu işte çalıştıklarını, şimdi ise hiçbir sebep gösterilmeden işlerine son verildiğini, iş taahüdüne güvenerek bankalardan kredi aldıklarını, işten atıldıkları için şimdi bu parayı ödeyecek imkanlarının olmadığını belirttiler. Yaklaşık 20 işçi belediye başkanını ve şirketi hedef alan sloganlar attı.

Maliye çalışanları iş bıraktı

Antakya maliye çalışanları tarafından 5 Nisan günü Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması adlı yasa tasarısının geri çekilmesi için bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. İşyerleri önünde oturan çalışanlar Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek olan bu tasarının İMF talimatlarıyla hazırlandığını, birçok vatandaş ve çalışanların bu yasa ile birlikte mağdur duruma düşeceklerini belirttiler.

Latifeciler ve Kızıldere şehitleri anıldı

30 Mart ‘95'de “derin devlet” güdümlü faşistler tarafından katledilen Mehmet Latifeci ve babasının anması bu yıl da mezarları başında yapıldı. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı anmada Latifeciler ve Kızıldere şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Devletin katliamcı kimliğinin aynı şekilde devam ettiği, Kızıldere ve Latifeciler'den sonra birçok katliamın yapıldığı vurgulandı. Okunan marşların ardından anma sona erdi.

Kızıl Bayrak/Antakya