29 Ocak 2005
Sayı: 2005/04(04)


  Kızıl Bayrak'tan
  ABD emperyalizmi yeni bir savaşlar serisi hazırlığında
  Emek Platformu’nun işlevi ve misyonu
  Taban iradesini harekete geçirelim!
  EP’ten 16 Şubat’a göstermelik hazırlık!
  Düzen kurumlarındaki çürüme ve kokuşma
  TEKSİF ihanet sözleşmesi imzaladı
  Beko'da başarıya ödül: Bin işçi kovuldu!
  Devrimci bir sınıf hareketi yaratmak için
  BDSP'nin kampanya çalışmalarından...
  8 Mart'ın tarihsel anlamı ve güncel çağrısı
  Özelleştirme saldırısı ve SEKA Direnişi
  Burjuva basında SEKA
  ABD işbirlikçileri suç ortaklığını pekiştirme derdinde
  Savaş çetesinin hedefinde İran var
  Siyonistler kirli icraatlarını sürdürüyorlar
  Gayrimeşru seçimler işgali meşrulaştıramaz
  Kendi kaderini tayin Kürt halkının temel hakkı
  Gölge boksu!
  İmralı konsepti ve son gelişmeler üzerine
  Pazartesi eylemleri sürüyor
  Rüssehlsheim Opel'de "gönüllü çıkış" dayatması
  Bültenlerden.
  Mücadele tarihinden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

Almanya'da sosyal saldırılar hız kazandı...

Pazartesi eylemleri sürüyor

Almanya'da ‘Pazartesi Eylemleri'inin başladığı günden bu yana, eylemlerin kesintisiz devam ettiği yerlerden biri de Köln'dür. Fakat bu eylemlere katılım oldukça düştü ve eylemlerde gözle görülür bir daralma yaşandı. İlk günlerde 2 bin kişinin katıldığı eylemler son zamanlarda 50 kişiye kadar geriledi.
Bu daralmada, eylemlerin zamana yayılması, eylemleri organize eden güçlerdeki bölünme ve en önemlisi de, hükümetin eylemleri hedef göstererek, hain sendika bürokratlarıyla işbirliği halinde, yer yer anti-komünist bir propagandayı da devreye sokarak eylemleri kırmaya dönük kampanyası etkili olmuştur. Hala bu eylemleri sürdürmede ısrar ve kararlılık ortaya konmasına rağmen, yerli ve yabancı güçlerin ortak, planlı, hedefli bir politik-pratik çaba ortaya koymamaları bu sonuçta etkili olmuştur.
Pazartesi eylemlerini bilinçli ve iradi bir müdahale ile tekrar canlandırmak ve kitleselleştirmek imkanı bugün daha yüksektir. Zira sosyal saldırılar derinleşerek devam etmekte ve etkileri gitgide daha çok hissedilmektedir. Yeni yıldan itibaren uygulamaya geçirilen Hartz'4 Yasası'na karşı tepkiler gittikçe artmaktadır. Eğer bu elverişli zemin uygun araçlarla değerlendirilebilirse, eylemlerde yaşanan bugünkü daralmadan kurtulmaması için bir sebep yoktur. Nitekim son haftalarda kendiliğinden bir artış da görülmektedir. Önümüzdeki günlerde, eylemlerin gidişatı üzerine yapılacak pozitif müdahaleler bu yönde daha somut sonuçlar yaratacaktır. Örneğin, bu eylemler vesilesiyle yapılan çalışmaların fabrika ve işyerlerinde yürütülecek yoğunlaştırılmış bir ajitasyon çalışması haline getirilmesi, Frankfurt-Rüsselsheim ve Bochum Opel örneklerindeki gibi somut müdahaleler temelinde yürütülmesi oldukça yararlı olacaktır. Öte yandan, ajitasyonun hedef kitlesi olan emekçilerin oturduğu semtlerde yürütülmesi, bu amaçla çıkartılan materyallerin dolaysız olarak bu bölgelerde, Arbeitsamt (İş Bulma Kurumu), Sozialamt (Sosyal Yardım Kurumu) ve üniversitelerde dağıtılması gerekmektedir. Her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen bu eylemlerin zaman zaman emekçilerin yoğun olarak oturdukları semtlerde gerçekleştirilmesi de düşünülmelidir. Tüm bunlar eylemlerin amacını daha geniş bir kitleye duyurmayı mümkün hale getirecek ve yaşanan daralmayı aşmayı mümkün kılacaktır.
Köln'de Pazartesi eylemi...
Köln'deki Pazartesi eylemi her zamanki gibi saat 18.00'de Dom Kilisesi'nin önünde başladı. Bu haftaki eyleme 70 kişi katıldı. Geçen hafta artış göstererek 250 kişiye çıkan katılımcı sayısı bu hafta dondurucu soğuğun da etkisiyle düşük kaldı. Eylemin bu haftaki konusu Hartz-4 ve sendikaların tutumu idi. Eylemde öncelikle, sosyal saldırılara karşı Alman Sendikalar Birliği'nin (DGB) geri, duyarsız, sınıf işbirlikçisi ve hükümet yanlısı politikaları teşhir edildi. Konuşmalarda dikkate değer olan yeni bilgi, bir dönem eylemlerin organizasyonu içinde olan ‘İşsizler İnisiyatifi'nin gelinen yerde bu tutumundan vazgeçip, işsizleri pazarlama işine ortak olduğuydu.
Yapılan konuşmalarda ve dağıtılan bildirilerde çalışma saatlerinin yükseleceğine, iş koşullarının daha da kötüleşeceğine değinildi. Bu programın tekelleri koruma programı olduğu vurgulandı. Son saldırıyla (Hartz IV) yoksullardan yapılacak kesintilerle yaklaşık 6 milyar Euro patronlara aktarılacak. Örneğin 1 Ocak'tan itibaren Almanya çapında 500 bin işsize hiçbir ödeme yapılmıyor. Sosyal yardım düzeyinde ve altında yaşayan yoksulların sayısı Hartz IV'ten sonra 2.8 milyondan 4.5 milyona çıktı. Bu sayı giderek artıyor.
Eylem, yapılan konuşmalardan sonra, Köln DGB binasına doğru sloganlar, pankartlar ve dövizler eşliğinde yürüyüşle devam etti.
Başlangıç yerindeki konuşmalar DGB binası önünde de tekrarlandı. Burada sendika yöneticilerine, dışarıya çıkıp serbest kürsüye çıkma çağrısı yapıldı. İçerden bir cevap gelmeyince, eylemciler onların yanına çıktılar. Hep birlikte Köln DGB temsilcilerinin toplantı yaptığı salona girildi. Eylemcileri görünce şaşkınlık geçiren sendikacılar, temsilcimize kürsüde söz hakkı vermek zorunda kaldılar. DGB'yi teşhir eden metin kürsüde okunduktan sonra bir sendikacı söz alıp konuştu. DGB temsilcisi, aslında kendilerinin de bu eylemleri desteklediklerini, ama ellerinden bir şey gelmediğini, genel merkezin kararlarına uymak zorunda olduklarını vb. belirten demagojik bir konuşma yaptı. Konuşması zaman zaman eylemcilerin müdahaleleri ile kesildi. Eylemin finalinde başvurulan bu girişim herkeste bir heyecan yarattı ve olumlu bir etki bıraktı.
Bir-Kar olarak bu haftaki eyleme de dövizlerimizle katıldık. Bundan böyle daha müdahaleci ve daha organize katılmayı düşünüyoruz.
Bir-Kar/Köln
-------------------------------------------------------------------------------

Alman kapitalizmi emekçilere daha fazla işsizlik ve yoksulluk dayatıyor

Almanya'da kapitalizmin saldırılarının çökerttiği şehirlerden biri de Bremerhaven. Bu kentin Arbeitsamt'ında (İş ve İşç Bulma Kurumu) çalışıyor Helmut Lenz. Ver.di Sendikası'nın gazetesine, Hartz IV saldırısının insanlar üzerindeki etkilerini anlatıyor. ‘Günde ortalama 60 ila 80 arasında insan geliyor. Ellerinde (ALG II) kağıtlarıyla, yeni yılda ne kadar alacaklarını sorup tepki gösteriyorlar.' diyor, 53 yaşındaki Lenz. 23 yıldır memur olarak çalıştığı Arbeitsamt'da artık çalışmak istemiyor, ‘ölüm tehditleri bile alıyoruz' diyor.
Bremerhaven'in nüfusu 119 bin. Her üç kişiden biri sosyal yardıma muhtaç. İşsizlik oranı %17,7. Almanya'nın işsizlik oranı en yüksek şehirlerinden biri.
Arbeitsamt'ta çalışan Jana Walter bir diğer genç memur. O da şunları anlatıyor: ‘2005 yılının ilk Ocak ayından itibaren insanlar çok değişti. Ne kadar yardım alacaklarına ilişkin kağıtlarla buraya geliyorlar. Biz bilgilendirmeye çalışıyoruz. ‘Daha fazla hakkınız yok, yeni yıldaki Hartz IV kanunu bunu gerektiriyor. Kesintiye mecburuz' diyoruz. Sonra sesler yükseliyor. Artık birçok insan için biz dünyanın en kötü insanları oluyoruz...' ‘Bremerhave'de 13.781 kişi işsiz görünüyor. İşçi arayan firmaların toplam insan ihtiyacı ise 265 kişidir. Artık iş bulmak, doğru dürüst bir işe girmek anılarda kaldı' diyor, Jung Bühmann. Bühman, Hartz IV saldırısının işsizliği arttıracağını ve alım gücünün hızla düşeceğini söylüyor. Helmut Lenz ise en önemli noktaya dikkat çekiyor: ‘BASF gibi dev bir işletme yıllık 4.5 milyar kâr etti, yine de işçilerini, çalışan memurlarını sokağa atmak istiyor.' Gelen insanların durumuna dayanamadığını, strese girdiğini söyleyen Lenz; ‘En çok çocuklu ailelere acıyorum, karşımda ağlayan çaresiz insanları gördükçe dayanamıyorum. Onlara sadece gözyaşlarını silmek için mendil uzatabiliyorum' diyor.
Dünyanın en büyük ihracat hacmine sahip olan ülkesi Almanya. Alman kapitalizminin kendi insanına sunduğu ise daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk! Öte yandan ise, silahlanmaya büyük kaynaklar ayrılıyor, kapitalist tekeller vergiden muaf tutuluyor... Kapitalizmin ne olduğunu bundan daha iyi ne özetleyebilir ki?

Rüsselsheim'den bir işçi