29 Ocak 2005
Sayı: 2005/04(04)

  Kızıl Bayrak'tan
  ABD emperyalizmi yeni bir savaşlar serisi hazırlığında
  Emek Platformu’nun işlevi ve misyonu
  Taban iradesini harekete geçirelim!
  EP’ten 16 Şubat’a göstermelik hazırlık!
  Düzen kurumlarındaki çürüme ve kokuşma
  TEKSİF ihanet sözleşmesi imzaladı
  Beko'da başarıya ödül: Bin işçi kovuldu!
  Devrimci bir sınıf hareketi yaratmak için
  BDSP'nin kampanya çalışmalarından...
  8 Mart'ın tarihsel anlamı ve güncel çağrısı
  Özelleştirme saldırısı ve SEKA Direnişi
  Burjuva basında SEKA
  ABD işbirlikçileri suç ortaklığını pekiştirme derdinde
  Savaş çetesinin hedefinde İran var
  Siyonistler kirli icraatlarını sürdürüyorlar
  Gayrimeşru seçimler işgali meşrulaştıramaz
  Kendi kaderini tayin Kürt halkının temel hakkı
  Gölge boksu!
  İmralı konsepti ve son gelişmeler üzerine
  Pazartesi eylemleri sürüyor
  Rüssehlsheim Opel'de "gönüllü çıkış" dayatması
  Bültenlerden.
  Mücadele tarihinden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

Irak'ta seçimler işgal ordularının namluları gölgesinde yapılacak...

Gayr-ı meşru seçimler emperyalist işgali meşrulaştıramaz!

Emperyalist ordulara mensup 150 bin askerin işgali altında bulunan Irak'ta, ‘burjuva demokrasisi'nin olmazsa olmazı olan seçimler bu ayın 30'unda yapılacak. Seçim oyununun bu derece gülünç ve ciddiyetten uzak olması sık rastlanan bir durum değil. Bu, işgalci güçlerin seçim oyunundan umduklarını bulamayacaklarını göstermektedir.

Seçim sandıklarının ‘güvenliği'ni
ABD tankları sağlayacak


Geçici kukla hükümetin İçişleri Bakanı Felah El Nakib, seçimler nedeniyle 29-31 Ocak tarihleri arasında Bağdat Havaalanı ile kara sınırlarının kapatılacağını duyurdu. Seçim sürecinde resmi olmayan araçların 3 gün trafiğe çıkması da yasaklandı. Seçim büroları ve seçmenler işgal orduları ve işbirlikçi devşirmeler tarafından korunacakmış. Demek oluyor ki, son teknoloji ürünü tanklar, helikopterler ve envai çeşit modern silahlarla donanmış Amerikan ordusu ‘demokratik seçimler' için seferber olacak.
Oysa demokratik seçimlerin olabilmesi için halkın iradesinin sandıklara yansıması gerekir. Böylesi seçimlerde sandıkları korumak için ne tanklar ne de Amerikan deniz piyadelerine ihtiyaç duyulur. Ancak, geçtik emperyalist orduların işgali altındaki Irak'ı, en ‘demokratik' emperyalist-kapitalist ülkelerde ve tabii ki ABD'de halkın iradesinin seçim sandıklarına yansıması sözkonusu değildir. İkiyüzlü seçim kampanyalarıyla halkın karşısına çıkarılan adayların partileri farklı olsa da, programları aynıdır. Bu ise ‘tek partili seçim' oyununun egemen eğilim haline geldiğinin somut göstergesidir.
Yine de Irak'ta sergilenecek seçim oyununun ucubeliği diğerlerinden farklı olacak. Çünkü direnişçilerden duyulan korkudan dolayı adayların pekçoğu ortalıkta görünmeyecek, oy kullanma merkezlerinin nerede olduğu son ana kadar gizli tutulacak. Seçimi boykot edeceğini açıklayan Iraklı Sünniler de, işgalciler tarafından atanacak kişiler tarafından ‘temsil' edilecek!

Seçimler Amman'dan ‘yakın takibe' alınacak

Seçimlerin ‘demokratik' olmasına pek önem veren emperyalistlerle kimi kıdemli işbirlikçilerinin ‘seçim izleme heyeti' gönderme alışkanlığı bilinmektedir. Bu heyetler biri NATO ve savaş ağalarının egemenliği altında bulunan Afganistan'da yapılan seçimlerin de son derece ‘demokratik' olduğunu tespit etti!
Ancak sözkonusu Irak olunca, bu heyetler için işin rengi biraz değişmektedir. Zira ‘güvenlik' gibi bir sorun var ortada. Bundan dolayı direnişin tüm hızıyla devam ettiği Irak'a gitmek uygun bulunmadı.
Bu durum ‘seçim izleme heyetleri'ni yıldırmış değil elbette. Bir kısmı bu işi Euro ile hallediyor. Örneğin Bağdat'taki kukla hükümet seçimlere, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndan (AGİT) gözlemci istemişti. Buna karşın AB, güvenlik koşulları nedeniyle gözlemci göndermek yerine 31.5 milyon Euro yardım yapacağını açıkladı. Diğerleri de Ürdün'ün başkenti Amman'dan seçimleri yakın takibe alarak ‘en demokratik' şekilde yapılabilmesi için canla başla çalışacaklarını ilan ettiler. Bu arada Irak'a giriş çıkışların engellenecek, Bağdat Havaalanı'nın kapatılacak ve resmi olmayan araçların trafiğe çıkmalarının yasaklanacak olması, sözkonusu heyetler için herhangi bir sorun teşkil etmeyecektir.

Direnişçilerle işgal karşıtı güçler
gayr-ı meşru seçimleri boykot ediyor!


Felluce'yi haritadan silmek amacıyla vahşi saldırı başlatıldığında, seçimlere kadar direnişin bitirileceği iddiaları ortaya atılmıştı. Buna rağmen hem işgalci zorbalar, hem de işbirlikçi soysuzlar bu iddialarının temelden yoksun olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Dahası artık direnişçiler tarafından yapılan saldırıların artabileceği yönünde uyarılarda bulunuyorlar. Günde emperyalist orduları hedef alan 70-80 civarında saldırının yapıldığı gözönüne alındığında, bu uyarıların boş yere olmadığı görülür.
Sünniler'in yaşadığı bölgelerde duvarlarda görülen afişler, seçimin boykot edilmesine yönelik çağrılardan oluşuyor. Elbette seçimi boykot edenler sadece bir mezhebe bağlı olanlar değil. Örneğin merkezi Bağdat'ta bulunan muhalif oluşum Irak Ulusal Meclisi Hazırlık Kongresi'nin Genel Sekreteri Abdül Emir El Rikabi, 30 Ocak'ta yapılması planlanan seçimlere karşı 1 milyon imza topladıklarını açıkladı. El Rakibi, ABD işgali altında yapılacak seçimin ülkeyi daha fazla kargaşa ve istikrarsızlığa sürükleyeceğini söyledi. ABD'yi de Irak işgaliyle bölgeye egemen olmaya çalışmakla suçlayan El Rikabi, imza atan 1 milyonun, ülkenin kuzeyinden güneyine, her meslekten, mezhepten, topluluktan kişiler olduğunu kaydetti. Seçimlerin en yoğun şekilde boykot edileceği bölgeler Sünniler'in yaşam alanları olmakla beraber, El Rakibi'nin de açıkladığı gibi, farklı ulus ve mezheplere mensup Iraklılar da, seçim oyununu bozmak için boykota katılacaklar.
Bu arada Mukteda Sadr'ın bürosundan yayınlanan bir bildiride, seçimlerden hemen sonra oluşturulacak bir takvim çerçevesinde işgalcilerin ülkeden çekilmeleri yönünde güvence alınması, aksi takdirde seçimlere katılmalarının mümkün olmayacağı ifade edildi.
Emperyalist işgal ve bunun dolaysız sonucu olarak Irak halklarının maruz kaldığı her türden zorbalık açık bir olgudur. Savaş çetesi ile Irak'taki kukla hükümetin planladığı seçim oyunu bu olguyu değiştiremez. Bu şartlarda sergilenecek seçim parodisini meşru kabul eden herkes, işgalcilerin suç ortağı konumuna düşecektir.
Seçim oyunu, Irak halklarının iradesini yansıtmayacağı gibi, işgalci haydutların kirli amaçlarına ulaşmaları için de yeterli olmayacaktır. Irak halklarının iradesi ancak, işgalci zorbalar Irak topraklarından atıldığı zaman gerçekleşecektir. Bedeli Irak halkları için ağır olsa da, işgalcileri bekleyen akıbetin böyle olacağına kuşku yoktur.