5 Ocak 2018
Sayı: KB 2018/01

İşçi sınıfı ve emekçileri çetin bir mücadele yılı bekliyor
AKP kendi kontrgerillasını inşa ediyor
Tek tip elbise saldırısı gündemde
Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu
İşçi sınıfı sefalet ücretini reddetmeli, mücadele sahnesine çıkmalıdır!
Taşerona kadro yalanının detayları
İSDEMİR, MESS ve Çelik-İş
Direnişçi kamu emekçilerinden yıl sonu eylemi
Asıl olan sınıf mücadelesinin yasalarıdır!
İşçi sınıfı tarihinde önemli bir sayfa: Singer işgali
İran’da kitle hareketi ve handikapları
2017 yılı ve gençlik mücadelesi
“Devrimci bir sınıf hareketi için Mesleki Eğitim Kurultayı”na giderken...
Mesleki Eğitim Kurultayı’na hazırlıklar sürüyor
2017’de kadınlar direnişi seçti!
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / I
Faşist diktatörler de, diktatörlükler de kapitalist düzenin eseridir!
Ahed Tamimi, “Filistin’in cesur kızı”na...
Metin Göktepe katledileli 22 yıl oldu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi sınıfı tarihinde önemli bir sayfa: Singer işgali

 

Türkiye işçi sınıfının tarihi işgal, grev ve direnişlerle doludur. Kapitalizmin Türkiye’de 1950’li yıllarda giderek gelişmesiyle birlikte işçi sınıfının yaşam koşulları ağırlaşmıştır. Açlık, yoksulluk, baskı işçi sınıfının belini daha da bükmüştür. Elbette zulmün olduğu yerde direniş de vardır. Tarih bunu birçok vesileyle bizlere kanıtlamıştır: 1963’te Kavel işçilerinin greviyle, 1965’te Zonguldak Kozlu maden işçilerinin direnişiyle, 1968’de Derby işgaliyle, 1969’da Singer ve Alpagut işgalleriyle, 1970’te 15-16 Haziran Direnişi’yle, Sungurlar Kazan işgaliyle, 1980’de Tariş işgaliyle ve işçilerin öfkelerinin dışa vurduğu daha birçok fabrika eylemlilikleriyle tarih bize bunu göstermiştir.

Singer İşgali, kumaşları değil işçi sınıfını birleştiren bir mücadele

ABD tekeli olan Singer’in, bu topraklarda kurduğu sömürü düzeninin tarihi çok eskilere dayanır. Singer, 130 yılı aşkın bir süredir bu coğrafyada yaşanan birçok ekonomik, sosyal ve siyasal değişimlere tanıklık ederek gelmiştir. Singer, birçok evin köşesini “süsleyen” bir dikiş makinesi markasıdır.

Osmanlı’ya bir pazarlama şirketi olarak giren Singer, 1959 yılında Kartal’da fabrika açarak üretime başladı. İki ayrı şirket kurarak faaliyetlerini sürdürdü. İşçiler, fabrikada baskı altında çalıştırılıyor, insan yerine konmuyor, onlara ağır çalışma koşulları dayatılıyor ve işçilerin en doğal haklarına bile kısıtlamalar getiriliyordu. Patronun işçilerin örgütlendiği Maden-İş’i tanımaması, kendi himayesi altındaki Çelik-İş Sendikası’nı fabrikaya getirme çalışması işçilerde bardağı taşıran son damla oldu. Böylesi yoğun sömürü koşulları karşısında işçilerin patrona cevabı, 1964’te Kartal fabrikasında greve çıkmak oldu. İşçilerin hep birlikte örgütlenip greve katılmaması, diğer yandan patronun grevi kırmak için türlü ayak oyunlarına başvurması grevin başarıya ulaşmasını engelledi. Böylelikle patron işçiler üzerindeki baskılarını arttırarak, çalışma koşullarını daha da çekilmez hale getirdi. İşçilerde bir yandan öfke mayalanmaya devam ediyordu. 1967’ye gelindiğinde bu sefer Singer’in satış mağazalarında çalışan beyaz yakalı emekçiler ücret talebinin ötesinde, iş güvencesi ve baskı koşullarına karşı greve çıktı. Beş buçuk ay süren bu grevde de tam anlamıyla başarı kazanılmış olamadı. Ancak beyaz yakalı işçilerin ücret talebinin ötesine geçerek mücadele etmiş olması, işçi sınıfı tarihi adına önemli deneyim bırakmış oldu. Fabrikada koşullar ağırlaşıyor, işçilerin beli daha da bükülüyordu. 1969’a gelindiğinde bu kez Singer işçileri koşulları değiştirmek ve istedikleri sendikayı getirmek için harekete geçti. Patronun gelişen mücadele karşısında öncü işçileri işten çıkarmasıyla birlikte işçiler fabrikayı işgal etti. Bir buçuk ay süren bu işgal eyleminde polisle işçiler arasında sert çatışmalar yaşandı, bu sürede birçok işçi yaralandı, gözaltına alınarak tutuklandı. Ancak işçilerin kararlı mücadeleleri patronu Maden-İş’i kabul etmek zorunda bıraktı, işçilerin çalışma koşulları ve hakları konusunda kazanımlar elde edilmiş oldu.

1968’de gerçekleşen Kavel işgali ile birlikte Singer işgali, sarı sendikacılığa karşı vurulmuş önemli bir darbedir. Diğer yandan ‘60’lı yıllarda yükselen gençlik hareketinin, işçi sınıfını toplumsal mücadelede özne olarak kabul etmesinde Singer işgali önemli bir yer tutar. Üniversitelerdeki gençlik örgütlerinin ortak imzalarıyla yayınladığı “Singer Damgalı Malların Ardındaki Oyun ve Grev” başlıklı broşür, gençlik ile işçi sınıfının buluştuğunun kanıtıdır. Yine o dönemde yükselen anti-emperyalist mücadelede Singer direnişinin bir simge özelliği taşıması da önemli bir noktadır.

P. Sevra

 

 

 

 

Türk-İş’ten DHL direnişine ziyaret

 

TÜMTİS üyesi 9 işçinin atıldığı DHL Express kargoda devam eden direnişi 171. gününde (3 Ocak) Türk-İş Marmara Bölge Temsilciliği ve İstanbul Şubeleri ziyaret etti.

Direniş alanında konuşan Türk-İş Bölge Başkanı Adnan Uyar taşeron düzenlemesine değinerek “biliyoruz ki bu mesele halledilmedi ve sıkıntılar devam ediyor” dedi.

İşçi ve emekçiler açısından sorun olan vergi adaletsizliğine de değinen Uyar, “Verginin yüzde 15’te aynen kalmasını istiyoruz. Vergi matrahı aralıklarının bizi sıkıntıya sokmayacak bir şekilde, çalışanları mutlu edecek şekilde bir an önce halledilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Türk-İş’in asgari ücretle ilgili devletin verilerini baz alarak 1893 lira düzeyinde olması gerektiği yönündeki görüşünü hatırlatan Uyar, asgari ücret konusunda sürekli ülke şartlarının bahane edilerek çalışanların mağdur edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Uyar, yapılacak yasal düzenleme ile asgari ücretin 1893 lira seviyesine çekilmesi gerektiğini ve vergi dışı bırakılması gerektiğini ifade etti.
Örgütlenme önündeki engelleri de teşhir eden Uyar, DHL Express işçilerinin de sendikalaşma haklarını kullandıkları için işten atılmalarını hatırlattı ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade etti. Sendikalaşma mücadelesi veren DHL Express işçilerinin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.

TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk de yaptığı konuşmada yeni asgari ücretin beklentileri karşılamadığını ve sefalet ücreti düzeyinde kaldığını ifade etti.

Taşerona kadro konusunda atılan adımların yetersiz olduğunu söyleyen Öztürk, DHL Express’te işçilerin sendikalaştıkları için baskıyla karşılaştıklarını belirterek “Eğer, DHL Express sendika hakkına saygı göstermezse küresel eylem kararı hayata geçirilecektir” dedi.

Basın açıklamasının ardından Kod-A Bilişim işçilerinin direniş çadırı da ziyaret edildi.

 

 

 

 

Hisar Tencere’de işçi kıyımı

 

Yeni yıla birçok zamla girilirken, Hisar Tencere patronu da işçilere dönük saldırısını kendi fabrikasında uyguladı ve işçi kıyımlarıyla girdi.

İstanbul Esenyurt Örnek Mahallesi’nde kurulu bulunan Hisar Çelik Tencere fabrikasında yeni yılın son iş gününde birçok işçi daralma bahanesiyle işten atıldı. Görüştüğümüz işçiler patronun kendilerine “işlerimiz iyi değil, piyasa kötü, küçülmeye-daralmaya gidiyoruz” diyerek çıkış verdiğini ifade ettiler.

İşçiler işten çıkarmanın haksızlık olduğunu söyleyerek dava açacaklarını belirtiler.


 
§