5 Ocak 2018
Sayı: KB 2018/01

İşçi sınıfı ve emekçileri çetin bir mücadele yılı bekliyor
AKP kendi kontrgerillasını inşa ediyor
Tek tip elbise saldırısı gündemde
Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu
İşçi sınıfı sefalet ücretini reddetmeli, mücadele sahnesine çıkmalıdır!
Taşerona kadro yalanının detayları
İSDEMİR, MESS ve Çelik-İş
Direnişçi kamu emekçilerinden yıl sonu eylemi
Asıl olan sınıf mücadelesinin yasalarıdır!
İşçi sınıfı tarihinde önemli bir sayfa: Singer işgali
İran’da kitle hareketi ve handikapları
2017 yılı ve gençlik mücadelesi
“Devrimci bir sınıf hareketi için Mesleki Eğitim Kurultayı”na giderken...
Mesleki Eğitim Kurultayı’na hazırlıklar sürüyor
2017’de kadınlar direnişi seçti!
Ekim Devrimi’nin 100. yılında Kollontay’ı okurken... / I
Faşist diktatörler de, diktatörlükler de kapitalist düzenin eseridir!
Ahed Tamimi, “Filistin’in cesur kızı”na...
Metin Göktepe katledileli 22 yıl oldu!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ahed Tamimi, “Filistin’in cesur kızı”na...

 

Ahed Tamimi, Filistin direnişinin bugünkü genç simgelerinden birisi. Onu her seferinde bir İsrail askerini tekmelerken ya da yumruklarken tanıdı dünya. Daha çocuk yaşta her eylemin önünde yürümesi, her biri birer savaş makinesi olan İsrail askerlerine meydan okuması nedeniyle ona “Filistin’in cesur kızı” dendi. Son olarak Batı Şeria’nın Nabi Salih köyünde, evlerinin girişine gelen iki İsrail askerinin üzerlerine yürüyüp tokatlarken görüntülendi. İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett Ahed hakkında “Hayatı hapishane hücresinde son bulacak” derken, Savunma Bakanı Avigdor Lieberman ise şunları söyledi: “Müdahil olan herkes, sadece kız değil, ailesi ve çevresindekiler de hak ettikleri şeyden kurtulamayacaklar. Gün içinde vahşileşen gece olduğunda yakalanır. Bu da önemli bir mesajdır.”

Ahed bir halkı temsil etmekte; on yıllardır direnen ve savaşan Filistin halkını. İsrail askerleri ise orada işgalci, ırkçı ve terörist bir devletin temsilcileri. Ahed ile İsrail askerini karşı karşıya getiren şey tam da bu tarihsel olgudur. Ahed’in öfkesi, cesareti ve fedakarlığı Filistin direnişinin yarattığı birikimden ve tarihsel haklılıktan besleniyor.

Filistin’de direnmek ve ölmek her çocuk için gündelik bir iş. Her gün okula ya da çocuk bahçesine gider gibi savaş alanına iniyorlar çünkü. Faris örneğinde olduğu gibi. Bu nedenle onlara “Filistin’in taş generalleri” denildi. Bugün ise cesaretleri ile dünyayı sarsıyorlar.

Ahed neden ve nasıl “cesur”?

Ahed tutuklandıktan sonra annesi ve kuzenleri gözaltına alındı. Hapishanenin önünde eylem yapan bir kuzeni daha gözaltına alındı. Ahed’in babası Bassem Tamimi yaşananlar hakkında bir açıklama yaptı ve şunları söyledi: “Kızımla gurur duyuyorum, o bir özgürlük savaşçısı, gelecek yıllarda İsrail yönetimine karşı direnişe liderlik edecek. Kızım sadece 16 yaşında. Başka bir dünyada, sizin dünyanızda tümüyle farklı bir yaşamı olurdu. Bizim dünyamızda ise Ahed halkımızın genç özgürlük savaşçılarından oluşan yeni neslinin temsilcisi... Ahed, dünyada hiçbir anne baba evladını hapishane hücresinde görmek istemez. Ama Ahed, kimse de seninle benden daha fazla gurur duyamaz. Sen ve senin neslin kazanmaya yetecek kadar cesursunuz. Senin eylemlerin ve cesaretin bana huşu veriyor, gözlerimi yaşlarla dolduruyor.” Baba Tamimi, İsrail devletine de “Ahed ilk kez gözaltına alınmış olsa da sizin hapishanelerinize yabancı değil. Kızım bütün yaşamını İsrail hapishanelerinin gölgesinin ağırlığı altında geçirdi” diye seslendi.

Bassem Tamimi Batı Şeria’da onlarca kez gözaltına alınmış ve tutuklanmış bir “insan hakları aktivisti” olarak tanınıyor. West Bank köyü Nabi Salih’de düzenlenen gösterilerin aktivistlerinden biri olarak biliniyor. Bu gösteriler sonrasında 2009 yılının sonundan itibaren 64 kişi (köy nüfusunun % 13’ü) tutuklandı. 2011 yılında tutuklanmadan önce, el-Tamimi İsrail yetkilileri tarafından on bir kez tutuklanmıştı. Bir seferinde yargılama olmaksızın idari gözaltında üç yıldan fazla kaldı. 1993’te, bir sorgulama sırasında gördüğü işkence sonrası sekiz gün boyunca bilincini kaybetti.

Baba Tamimi’nin kız kardeşi Bassama Tamimi, Ramallah’taki askeri mahkemede görülen duruşmaya katılmaya giderken öldürüldü. Bassem’in kuzeni Rushdi Muhammed Said Tamimi, 2013’te tutuklanmış ve işkence görmüştü. Aralık 2011’de el-Tamimi’nin kuzeni Mustafa Tamimi yakın mesafeden atılan bir gaz bombasından direkt bir vuruşla öldürüldü. Kasım 2012’de el-Tamimi’nin kayınbiraderi Rushdi Tamimi, İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldü. *

İşte Ahed Tamimi, ailesinin yaşadığı bu büyük acılarda yoğurdu öfkesini ve cesaretini. “Filistin’in cesur kızı” bugün zindanda. Ancak halkının yaşadığı acıların hesabını sormaya devam ediyor. O, öfkesiyle, cesaretiyle ve direngenliğiyle yeni bir kuşağı temsil ediyor.

* https://en.wikipedia.org/wiki/Bassem_al-Tamimi

G. Umut

 

 

 

 

Siyonist İsrail’den yeni Kudüs hamlesi

 

Siyonist İsrail Filistin toprakları üzerindeki işgalini derinleştiren ve kalıcı hale getirmeyi amaçlayan yeni bir düzenlemenin altına imza attı.

İsrail parlamentosu, işgal altında tuttuğu Kudüs topraklarından çekilmeyi imkansız hale getiren yasa tasarısını onayladı. Tasarıya göre, Kudüs’ten çekilmeyi onaylamak için parlamentoda en az üçte iki çoğunluk aranacak.

İsrail parlamentosu Knesset’in resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, yasanın Kudüs’ün sınırlarını yeniden belirleyerek genişletme imkanı sağladığı belirtildi. 

Parlamentoda 51’e karşı 64 oyla kabul edilen tasarının, aşırı sağcı Yahudi Evi partisi milletvekillerinden Şuli Moalem-Refaeli tarafından hazırlandığı belirtiliyor.

Bu son gelişmenin ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasının ardından yaşanması ise manidar oldu. Keza İsrail, Kudüs’ü 1980 yılında başkent ilan etse de Trump’ın kararına kadar tek başınaydı.

İsrail göçmenleri ülkeden atmaya hazırlanıyor

Siyonist İsrail devleti, ülkeye gelen binlerce göçmeni ülkeden atmaya hazırlanıyor. İsrail hükümetinin aldığı yeni karara göre, 90 gün içinde ülkeyi terk etmeyen binlerce Afrikalı göçmen hapse atılacak.

Karar doğrultusunda, ülkeden çıkarılmak istenen göçmenlere 3 bin 500 dolara kadar para verilecek, kendi ülkelerine ya da başka bir ülkeye gitmeleri istenecek. Bunu kabul etmeyen göçmenler Nisan ayından itibaren hapse atılmaya başlanacak. Çocuklar, yaşı ilerlemiş kişiler, kölelik ve insan kaçakçılığı mağdurları bu karardan muaf tutulacak.

Karar, çoğunluğu önceki yıllarda Eritre ve Sudan’da şiddetten kaçanların oluşturduğu göçmenlere yönelik ırkçı bir nitelik taşırken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu geçmişte, Afrikalı göçmenlerin sayısının kontrolsüz biçimde artmasının İsrail’in Yahudi karakterini tehdit edeceğini öne sürmüştü.


 
§