29 Temmuz 2016
Sayı: KB 2016/28

Karanlığa son verecek yegâne güç işçi sınıfıdır!
Darbe girişiminin ardından AKP iktidarı
Demokrasi mi dediniz?
Devrimci-siyasi tutsaklar üzerindeki tecrit yoğunlaşıyor
Ne darbe ne de dinci-gerici AKP iktidarı
Darbe-demokrasi şarlatanlığına işçilerin yanıtı
Demokratik bir ortamda insanca yaşamak için talep ediyoruz!
“İşçi sınıfı olarak bizlere bu koşulları dayatan sisteme karşı savaşmalıyız!”
15 Temmuz’un ardından ekonomi sıkıştı, patronlar kolları sıvadı
7 Haziran seçimleri ve siyasal tablo
Reformist sol, burjuva solla kol kola!
Kadın işçiler safını seçmeli, bu düzene karşı örgütlenmelidir!
Yaşasın işçi sınıfı mücadelesi!
Avrupa burjuvazisi geleceğe hazırlık yapıyor
Asya-Pasifik’te hegemonya krizi “müzakereler” ile sürüyor
ABD ve Almanya Türkiye’deki darbenin başarısızlığına çok öfkeli
İşgalci İsrail, Filistinlilere saldırılarına devam ediyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

15 Temmuz’un ardından ekonomi sıkıştı, patronlar kolları sıvadı

 

Sermaye hükümetinin çizdiği pembe tabloların aksine, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sermaye piyasalarında ciddi çalkantılar yaşandı. “Dünyanın en büyük 18. ekonomisi” olmakla övünülen, ithalata bağımlı, borsası “sıcak para” girişine bağımlı Türkiye ekonomisinde işler iyi gitmiyor.

Darbe girişimini izleyen bir hafta içinde borsada işlem gören şirketlerin piyasa değeri 78 milyar lira erirken, en büyük 20 şirketteki düşüş yaklaşık 50 milyar lira oldu. Bunun yanında, uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Döviz tarihin en yüksek zirvesini yaptı.

Sermaye uluslararası alanda sıkıştı

Darbe girişiminin ardından özellikle yabancı sermayenin Türkiye ekonomisine ilişkin “tedirginliği” arttı. Buna bağlı olarak da Türkiye’ye yatırımları durdu ya da doğrudan iptal edildi.

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca’nın basına verdiği bilgilere göre, alanda şimdiye dek 150 milyon dolarlık yatırım durdu. Yabancı şirketler, Türkiye’deki şirketlerle yaptıkları anlaşmaları durdurdu ve beklemeye aldı.

Ortaya çıkan bu tutumun ihracatta büyük etkiler ve riskler yarattığı belirtildi. Zira siparişlerin kayması, yerli sermayenin büyük bir açmazla karşı karşıya kalması söz konusu.

Yerli baronlar kolları sıvadı

Ekonomi alanında yaşanan sorunları “aşmak” için yerli sermayenin baronları kolları sıvadı. Özellikle uluslararası piyasada imaj tazelemeye çalışan Türkiye burjuvazisi, çeşitli kollardan hamlelerine başladı.

Darbe girişiminin ardından yabancı sermayeyi “rahatlatmak” için TAYSAD üyesi patronların yurtdışındaki müşterileriyle bizzat iletişime geçtiği, “tedirginliği” ortadan kaldırmak için müşteri ziyaretlerine başladığı öğrenildi.

Türkiye burjuvazisinin koçbaşı
TÜSİAD ise yabancı basına verdiği ilanlarla “Türkiye’nin demokrasiye bağlılığını ve ekonomisinin güçlülüğünü” anlatmaya başladı. Bir algı operasyonunun parçası olarak verilen ilanlar 24 Temmuz'da Fransız Le Monde ve İngiliz Financial Times’ta yayınlanırken, 25 Temmuz günü Amerikan Washington Post ve Alman The Frankfurter Allgemeine Zeitung sayfalarında yer aldı.

Fırsata çevirmeye çalışıyorlar

Öte yandan, yerli sermaye ekonomideki bu kötü gidişatı fırsata çevirmenin yollarını arıyor. Hükümetin gündeminde olan sosyal yıkım saldırılarının OHAL ile bir an önce uygulamaya geçirilmesi isteğinin yanı sıra, “20 yaşını doldurmuş araçların trafikten men edilmesi ve pazara sürülen yeni araçların satışının teşvik edilmesi” gibi “önlemlerle” de kendilerine çıkacak faturayı emekçilere mal etmeye çalışıyorlar.

 

 

 

 

AVON’da direniş çadırı kaldırıldı; mücadele sürecek!

 

Kozmetik firması AVON’da Depo, Antrepo, Gemi Yapımı, Deniz Taşımacılığı Sendikası’na (DGD-Sen) üye oldukları için işten atılan işçiler, işe geri alınmaları, taşeron çalışmanın kaldırılması ve sendikanın tanınması için kurdukları direniş çadırını kaldırdılar. 64 gün boyunca AVON’un Gebze deposu önünde direniş çadırı açan ve diğer AVON işçilerini örgütlenmeye çağıran direnişçi işçiler, 25 Temmuz’da yaptıkları açıklamayla direniş çadırının artık açılmayacağını, ancak mücadelenin devam edeceğini belirttiler.

AVON yönetiminin sendikayı kabul etmediğini belirten işçiler, çadır direnişinin sonlanmasına karşın içeride örgütlenme faaliyetinin süreceğini ve direnişin sokaklara taşınacağını vurguladılar. İçerideki işçilere seslenen direnişçi işçi Eylem Görgü, “Sendikalı olsunlar, sendika hakların güvencesidir. Bugün biz nasıl atıldıysak onlar da atılabilir. İşçilerin örgütlenmesi gerekir” diye konuştu.

Direnişçi işçiler, direnişin şimdiden bir dizi kazanım yarattığını ifade ettiler. DGD-Sen’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamalarda da direnişin kazanımları şöyle sıralandı:

1- 28 Aralık 2015’te taşeron firmanın değişmesi sebebiyle işçilere dayatılan ve içerisinde farklı yerlerde çalıştırılma, tecrübeli personele 2 ay deneme süresi getirilmesi gibi maddeler barındıran yeni sözleşmeleri 95 işçi bütün baskılara rağmen imzalamadı.

2- Lavabo ve tuvaletlerin hijyenik olmaması işçilerin en büyük şikayetlerinden biriydi ve ısrarla böyle bir sorun olmadığını belirten AVON taleplerimizi duyduktan sonra aniden bütün tuvaletleri tadilatla yeniledi.

3- Yemekhaneye mutfaktan sirayet eden kötü kokuların giderilmesi işçilerin bir diğer talebiydi ve 10 günlük tadilatla yemekhanenin pis kokuları giderildi.

4- 2016 yılı Ocak ayında gerçekleştirilen asgari ücret zammından sonra işçilere verilen performansa dayalı promosyonlar kaldırılmıştı ancak sendikalaşma faaliyetlerinin ardından geri getirildi.

5- Ayakta çalışan işçiler için işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uygun olmayan zemine (toz problemi, ayakta çalışan işçiler için yorgunluk azaltıcı malzeme kullanılmaması vs.) halı döşendi.

6- İş yerinde hastalanan işçiler kendi olanaklarıyla hastaneye gitmek zorunda bırakılıyordu ancak ilk defa geçen hafta hastalanan kadın işçi işyeri aracıyla hastaneye götürüldü. Örgütlenen işçiler artık AVON için değerli.

7- AVON tarihinde bir ilk olarak işçilere ramazan bayramı öncesi kumanya dağıttı.

8- Bağımsız bir denetim firması tarafından denetlenmeden önce AVON ve KLÜH yetkilileri, işçilere sorunların zamanla çözüleceğini söyleyerek olumsuz konuşmayın diye ricada bulundu.

9- AVON tarihinde yeni bir ilke imza attı. İşçilerle işveren temsilcileri toplantılar yaptı.

10- AVON ve KLÜH yetkilileri işçilerle yaptığı toplantılarda 12 talebimizi yerine getireceğini söyledi. İşçilerden 3 ay zaman istedi.

11- AVON ve KLÜH yetkilileri, işçilere 300-400 TL zam yapılacağı sözünü verdi.

12- İşyerinde direnişle beraber mobbing, taciz, kötü muamele, baskı ortadan kalktı.

13- Yurtdışı ve yurtiçinde yürüttüğümüz kampanyalar sayesinde AVON’un marka imajı sarsıldı ve ciddi bir kamuoyu oluştu.

14- Sendikamız başta taşeron işçi çalıştırmadan kaynaklanan sorunların ve hukuksuzlukların tespiti için gerekli kurumlara şikâyette bulundu ve müfettişler tarafından AVON teftiş ediliyor.

15- İşten atılan işçilerin işe iadesi ve tazminatlarını almak için hukuk süreci başladı ve yakında AVON hukuk önünde de hesap verecek.



 
§