Eğitim’de ‘destek’ peşkeşi
2015-2016 eğitim yılında, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında özel okullara kayıt yapan öğrenci sayısı açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre 230 bin kişilik kontenjanın tümü doldu. Böylece özel okullara peşkeş çekilen ‘destek’ miktarı en az 756 milyon 300 bin TL.
242 bin 208 öğrenci
‘destek’le özel okula yerleşti
14/2/2007 tarih ve 26434 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yürürlüğe giren 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında özel okullara kayıt yapan öğrenci için, öğrencinin kaydını yaptığı özel okullara ‘destek’ adı altında her yıl bakanlıkça belirlenen miktarda para aktarımı yapılıyor.
Bu yıl okul öncesi, ilk, orta, lise ve temel lise kapsamında 230 bin öğrenci için kontenjan açıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, 11 Eylül 2015 tarihi itibariyle yerleştirme işlemlerinin yapıldığı; okul öncesinde 19.993, ilkokulda 49.446, ortaokulda 49.845, ortaöğretimde 108.876 olmak üzere toplam 228.160 öğrencinin eğitim ve öğretim ‘desteği’ni almaya hak kazandığı belirtildi. Kontenjanın tümünün dolduğu belirtilen açıklamada, yerleştirmede kullanılmayan 1.840 kontenjan ile kayıt takviminde yerleştirildiği, özel okula kayıt işlemi yapmayan 12.208 öğrencinin yerine toplamda 14.048 kontenjan için ek yerleştirme işlemi, il kontenjanları ve puan üstünlüğü göz önünde tutularak yeni bir başvuru ve tercih alınmadan önceki tercihler geçerli olmak kaydıyla yapıldığı ifade edildi. MEB’in verilerine göre toplam 242 bin 208 kişi bu yıl yerleştirilmiş oluyor.
‘Destek’ peşkeşi
en az 756 milyon 300 bin TL
25 Temmuz 2015 tarih ve 29425 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2015-2016 Eğitim Ve Öğretim Yılında Özel Okullarda Öğrenim Görecek Öğrenciler İçin Eğitim Ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ’ine göre belirlenen yardım miktarları şöyle: Okul öncesi 2.680 TL, ilk okul 3.220 TL, ortaokul 3.750 TL, lise 3.750 TL, temel lise 3.220 TL. Özel okulların açıkladığı rakama göre 2015-2016 eğitim ücreti bir öğrenci başına ortalama 10.000 TL. Sadece devlet desteğiyle özel okula gidilemiyor. Ayrıca ücret ödemek gerekiyor.
Bunun yanında diğer önemli nokta, bu fiyatlandırmaya göre yerleştirilen öğrenciler için özel okullara peşkeş çekilen miktar en az 756 milyon 300 bin TL.
Bu haliyle, 2015 yılı için bütçeden MEB’e ayrılan 5 milyar 494 milyon TL’nin %15’i.
Eğitimde ‘eşitlik’ yalanı
Sermaye iktidarının “ücretsiz eğitim”, “eğitimde fırsat eşitliği”nin yalandan ibaret olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Her yıl kayıt ücreti altında alınan
har(a)çlarla, okulun boya, perde, temizlik vb. ihtiyaçlarının velilerden alınmasıyla tartışma gündemi olan bütçe öğrencilere ‘destek’ demagojisi altında sermayeye peşkeş çekilmekte.
Eğitim ticarileşmesinin temel bir göstergesi haline de gelen bu uygulama, gençliğe gelecek vaad etmeyen sermaye iktidarının giderek eğitim hakkını işçi ve emekçi çocuklarının elinden aldığını da gösteriyor.
Ege Üniversitesi’ne cezaevi turnikesi
Şubat 2015 tarihinde Ege Üniversitesi’nde ülkücü Fırat Çakıroğlu’nun ölümünden sonra başlayan OHAL uygulamaları devam ediyor. “Güvenlik” bahanesiyle okulun giriş ve çıkışlarına turnike koyan Ege Üniversitesi yönetiminin uygulaması ilk gününde ilginç sahnelerin yaşanmasına neden oldu.
Ege Üniversitesi’nde eğitim yılının ilk gününde yabancı diller fakültesine girmek isteyen bir öğrenci turnikelere sıkıştı. Metro çıkışında yaşanan kazada, turnikede sıkışan öğrenciyi güvenlik görevlileri çıkaramayınca tamir ekibi arandı. Bazı öğrenciler ise kartlarını yenilemedikleri için ‘tanımsız kart’ yazısıyla karşılaştılar.
Eğitim Sen’den turnike açıklaması
Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler ve KYK Şubesi Yürütme Kurulu tarafından 29 Eylül’de yazılı bir açıklama yayınlandı. Üniversite yönetimi tarafından sergilenen pratiğin, kaygıların haklılığını gösterdiği ifade edilerek, üniversite yönetiminin geniş kesimli demokratik kamuoyu desteğini dikkate almadığı ve üniversitenin göreli “özgürlük” ortamını ortadan kaldırmaya yönelik aldığı “güvenlik önlemleri” ile üniversiteyi adeta bir açık hava cezaevi haline getirdiği söylendi.
Açıklamanın devamında üniversitenin aldığı tutum şu ifadelerle eleştirildi: “Zira bir üniversite, eğer kampüsü içinde hiçbir bilimsel, kültürel, sanatsal faaliyete izin ver(e)miyor, farklı birimlerini birbirlerinden tecrit etmek için kampüsün her yanına çitler çekmeye çalışıyor, üniversite bileşenlerini hiçbir şekilde dikkate almaksızın keyfi bir yönetim anlayışında ısrar ediyor ve bu duruma kayıtsız kalmayan öğrenci ve çalışanlarını disiplin soruşturmalarına boğuyorsa artık bir üniversite olmaktan çıkmış demektir.”
Açıklamada, üniversitedeki eğitim ve bilim faaliyetlerinin ve süreçlerinin her aşamasına emeklerini koyan tüm Ege Üniversitesi çalışanlarının, olağanüstü hal durumunun kaldırılması yönündeki taleplerini çeşitli şekillerde dillendirmeye devam edecekleri söylendi. |