14 Ağustos 2015
Sayı: KB 2015/31

Kirli savaşa, faşist baskı ve devlet terörüne karşı birleşik-militan mücadeleye!
Emperyalist koalisyon halklara karanlık bir gelecek hazırlıyor!
Kapitalizm ulusal sömürü ve kirli savaşların kaynağıdır
Bu devlet ne yapmadı ki?
Savaş ve saldırganlığın suçlusu kim?
Kürdistan’da devlet terörü ve direniş
İstanbul ve Ankara’da Barış Bloku mitingleri
Ankara’da 4 sınıf devrimcisi tutuklandı
Yaşasın devrim! Yaşasın sosyalizm!
BDSP’den operasyon ve devlet terörüne karşı eylemler
Devlet terörü alabildiğine sürüyor!
AKP-CHP koalisyonu: Sistemin ve egemen sınıfın öncelikli tercihi
Barış sorunu - V. İ. Lenin
“Mücadelemiz dışarıda da içeride de devam edecek”
“Elimizden gelen savaşı, gayreti sonuna kadar göstereceğiz!”
Mersin serbest sömürü bölgesi
İş cinayetleri
Maden patronlarına 2019’a kadar güvence
“Sanat, mücadele içinde bir araç, bir silah bizim için!”
Dünyada işçi ve emekçi eylemleri
Filistin’de öfke birikiyor
Halid Barakat’la röportaj...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Mücadelemiz dışarıda da
içeride de devam edecek”

 

İşten atılan bir B/S/H işçisiyle süreç hakkında konuştuk...

-Fabrikada çalışma koşulları nasıldı? Kaç yıldır burada çalışıyorsunuz?

Bizler 2 ile 15 yıl arası burada çalışan işçileriz. Çalıştığımız bölüm teknik bölüm olarak geçiyor. İşletme sınırları içerisindeki tüm fabrikaların kalıp bakım ve imalatının yapıldığı bölüm. Biz burada soğutucu fabrikasına bakan kalıphane bölümünde teknik destek elemanı olarak çalıştık. Çalıştığımız bölüm gereği bir arıza ya da aksaklık olduğunda yemekteymişiz, moladaymışız, evdeymişiz fark etmeksizin hemen arızaları gidermekle yükümlüydük. Bizi fabrikanın bir malı olarak görüyorlar. Buna rağmen, bu çabalamalarımıza rağmen onların gözünde hiçbir değerimiz yoktu. Yöneticiler konuşurken ‘siz fabrika için işletme için şöyle önemlisiniz böyle faydalısınız’ diyorlardı ama hepsi koskoca bir yalan. Başka ülkelerdeki fabrikalarında kalıpların deneme kalıpları yapılırken biz aynı sürede seri üretime geçen kalıplar yaptık sonuçta hakkımızı aradığımız için bizi işten attılar.

B/S/H fabrikası üretim rekorları ile, üretim kapasitesinin her dönem artması ile tanınan bir fabrika. Bunu da tüm fabrikalarda olduğu gibi biz işçiler üzerinden yapıyorlar. Zaten fabrikada esnek çalışma koşulları var. Gece gündüz demeden tüm bantlarda harıl harıl çalışıyoruz, üretim adetlerini makinenin yapacağı en üst sınırda çıkarıyoruz. Üretim adetlerini tutturmak namına tuvalete bile gidemiyor işçiler. Bir saniyenin bile hesabının yapıldığı bir işletme. İşçiler verilen görevi en iyi biçimde yapmak zorunda olan robotlar olarak görülüyor. Kırılan rekorlara, artan üretim adetlerine rağmen bizlerin payına düşen ise birkaç dilim baklava, birkaç iltifat. Ücret olarak hiçbir biçimde bir şey yapılmıyor. Zaten işçileri üretim koşullarında kendilerini kafa olarak orada bir makinenin dişlisi gibi görmesini sağlıyorlar. Ücretler ortalama olarak ikramiyeler çıkarıldığında çıplak asgari ücret. Dışarıdan öyle heybetli göründüğüne bakmayın bildiğin boş. Hiçbir farkı yok diğer küçük işletmelerden her türlü haksızlık, hukuksuzluk, aşağılanma, hakaret ve baskı burada da mevcut.

-Türk Metal çetesinin fabrikadaki tutumları nedir?

Herkesin bildiği Türk Metal çetesi var bizim fabrikada. Fabrikada İnsan Kaynakları olarak çalışıyor bu patron yalamaları. İşe giriş çıkışlara bunlar bakar, kantini bunlar işletir, mesai listeleri hazırlarlar vs. İçeride işçiye bu ağır koşuları kabul ettirmek için, satış sözleşmelerinde altına imzalarını attıkları kölelik maddelerini kabul ettirmek için gerekirse adam döverler, işten çıkarmakla ve zarar vermekle tehdit ederler. İşyeri koşulları ile ilgili sorun sıkıntı üzerine sendikacılara danış hep başlarından savarlar. Sonrasında seni tek yakalayıp ‘herkesin içinde böyle sorular sorulmaz’ diyerek tehdit ederler. Bunların zaten meziyetleri ortada bunu anlatmaya bile gerek yok. Bursa’da başlayan Metal Fırtınası süreciyle bütün pislikleri ortaya serildi. Bizim bağlı olduğumuz şube de bu pislikten fazlası ile nasibini almış bir yer. Bunlar en alt sendikacısından üst yöneticilerine kadar boyunlarına kadar pisliğe batmış durumdalar. Hepsi lüks araç sahibi, gayri menkul zengini. Hepsini biz işçilerden çaldıkları paralarla aidatlarla ediniyorlar. İşçilerin büyük bir ezici çoğunluğu bunlardan nefret eder. Ama birlik beraberlik içinde olmadığından kendi korkularına yenik düşer, bir kenara çekilir izleyici olurlar. Patronun ve yöneticilerin sendikaya tanıdıkları geniş yetki ve imtiyazlar ile bir korku imparatorluğu yaratılmış durumda. İşçilerin birçoğu sindirilmiş durumda.

-Hangi gerekçe ile işten atıldınız?

Sadece bizim teknik bölümden 3 işçi arkadaşımız çıkarıldı. Bunlardan biri de benim. İşten çıkarılma nedenimiz hepimizin de aynı, 25/2’den atıldık. ‘İşe geç kalma ve erken çıkmada ısrar ederek iş verinin güvenini sarsmak’tan atıldık. Buna dair hiçbir savunma falan yapılmamasına rağmen bunu saçma sapan bir biçimde neden gösterdiler resmi olarak. Yukarıda söylediğimiz gibi B/S/H fabrikasında esnek çalışma modeli uygulanmakta. Bizler eksik çalıştığımız günlerde borçlanırız bunu da fazla mesai yaparak öderiz. Daha yakın zamanda 270 saate yakın esnek borcu olan işçiler var. Tabi bu kadar her şeyi düşünen B/S/H yönetiminin böyle saçma bir neden göstermesi anlaşılır değil. Ama durum gayet net fabrikada. Bursa’da başlayan süreçle birlikte sendikaya ve yönetime dönük öfke gün geçtikçe arttı. Ve kısa sürede bizim de istifaların ve fiili bir durumun yaşanacağını düşündüğümüz gibi yöneticiler de bu durumu aynen böyle değerlendirdi. Sürece öncülük edebilecek işçileri bayram arifesinden bir gün önce atıp, arife günü telefonlarla arayarak haber verdiler. Bizleri atarak içeride korkusu olan işçilere “bakın kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz hangi bölümde ve önemde olursa olsun bu işlere karışanları kapının önüne koyarız” mesajı verildi. Aynı zamanda işten atmaları dağıtılacak olan bürt 1400 liraların verileceği döneme denk getirdiler. Yanı sıra bizlerin bir şeyler yapmasını engellemek, içeride var olan işçilerin birlikte bir araya gelmesini engellemek için fabrika fabrika iş başı tarihlerini değişik değişik verdiler. Nihayetinde bizim işten atılma kararımızı tek başına B/S/H patronu vermedi. İşten atmalar bölgemizde benzer nedenlerle Türk Metal çetesinin örgütlü olduğu fabrikalarda da yaşandı. Bölge dışında da tüm alanlarda benzer işten atmalar var. Bu tamamen MESS projesidir. Türk Metal ve MESS el ele vererek öncü, sesini çıkarabilecek, hakkını hukukunu savuna bilecek işçileri fabrikalardan temizleme operasyonuna girişmiştir. Bunlar 2017 sözleşmesine kadar fabrikalarda bir tane sesini çıkarabilecek, öncülük edebilecek işçi bırakmak istemiyorlar. Sadece bizim fabrikada tazminatlı tazminatsız toplam 109 işçi atılmış, bu bizim bildiğimiz. Ama toplam olarak süreç içinde 300’ü aşkın işçinin listede ismi var. Parça parça bunları tepki oluşturmadan zeminini de yaratarak işten atacaklar. Kimisine iş güvenliği neden gösterilecek, yaya yolundan yürümedin denilecek, gözlük, eldiven ve baret takmadın denilecek, sendikadaki yalamaları işçinin üstüne salacak kavga çıkaracaklar vs. Bu tip nedenler yaratarak tazminatsız işten çıkarmanın hesaplarını yapacaklar. B/S/H ve yönetim bizleri ne kadar para vereceklerine dahi bakmadan kurtulmak için işten attılar. Ama geride sessiz sessiz şuan bekleyen işçi arkadaşlarımıza bunu bile yapmayacaklar.

-Önümüzdeki süreçte ne yapacaksınız, süreci nasıl işleteceksiniz?

İlk olarak atılan işçiler olarak bir araya gelip hem hukuki olarak hem de fiili olarak vereceğimiz mücadeleyi konuştuk, bu noktada bir birliktelik yakaladık. Ama işten atılan bir çok işçi arkadaşımıza ulaşmakta sorun yaşadık, ulaştıklarımız arasında geri duranlar da oldu. Biz bu geri ve çekimser tablolara rağmen yan yana geldik. Birlikte tartışarak bu süreçte kendini yenilmez kale olarak gören, işçileri çaresiz böcek gibi gören B/S/H yönetimine karşı bir şey yapmamız gerektiği noktasında fabrika önünde eylemyapma kararı aldık. Bu eylemler ile işçi arkadaşlarımıza hem yol göstermeyi hem de işten atmaları engellemeyi hedefledik. Bu noktada işten atmalar edindiğimiz bilgiler doğrultusunda ertelenmiş. Biz bu eylemleri en nihayetinde Türk Metal çetesinin ve B/S/H yönetimin gerçek yüzünü göstermek ve işçilerin güçsüz olmadığını göstermek için yaptık. Bundan sonra da içerideki arkadaşlarımızın birlik ve beraberliğini sağlamaya çalışacağız. Mücadelemiz dışarıda da içeride de devam edecek. Türk Metal çetesi ‘Çerkezköy’e MİB giremez burada eylem yapılamaz’ diyordu. Biz bunu iki defa yaptık. Bunlar yüreği olmayan korkak insanlar. Mücadelemizin en başından bu yana yanımızda olan emek harcayan MİB’li olan işçi arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bundan sonra da mücadelemiz MİB’le omuz omuza devam edecektir.

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

İşten atılan işçiler
fabrika önünde eylem yaptı

 

Çerkezköy’de kurulu B/S/H fabrikasında işten atılan işçiler, haklarına ve mücadelelerine sahip çıkarak fabrika önünde eylemlerine devam ettiler.

Fabrika yönetimi ve Türk Metal işbirliği ile işten atılan B/S/H işçileri 7 Ağustos’ta da fabrika önünde eylemdeydi.

Vardiya giriş ve çıkışında fabrika önünde toplanan işten atılan işçiler ve destekçileri, servislerle gelen işçileri slogan, pankart ve dövizlerle karşıladılar. İşçiler haklı davalarında kararlı olduklarını, çaresiz olmadıklarını haykırdılar. Servislerdeki işçiler de geçişleri sırasında işten atılanlara sahip çıkarak arkadaşlarını selamladılar.

İşçilerin işten çıkarılmasının sorumlusu olan Türk Metal çetecileri yine fabrika içerisinde konumlanıp giriş ve çıkışlarda işçilerin gözünü korkutmaya çalıştılar. Buna rağmen giriş-çıkışlarda işçiler arkadaşlarını selamladılar. Tüm servislerin fabrikaya giriş yapmasından sonra eylem sloganlarla sonlandırıldı.

İşçiler mücadelelerini hem hukuki olarak sürdüreceklerini hem de dışarıdan örgütlenmeyi güçlendireceklerini ifade ederek fabrika önünden ayrıldı.

Kızıl Bayrak / Trakya

 

 

 

 

Metal işçileri patronları uyardı

 

Bursa’da birçok metal fabrikasında olduğu gibi Renault’ta da revizyon başlarken işçiler revizyondayken olası işten atma saldırısına karşı fabrika yönetimini uyarmak için toplu çıkışlar yaptı.

Fabrikadaki bakım nedeniyle işçiler izne gönderilirken A ve B vardiyasında çalışan Renault işçileri olası işten atma saldırısına karşı birliklerini koruduklarını göstermek için 10 Ağustos gece ve 11 Ağustos sabahı toplu çıkış yaptılar.

Yönetimin gerekli mesajı aldığını belirten işçiler işten atma saldırısı olması durumunda 6 Mayıs’ta olduğu gibi gerekli yanıtı vereceklerini belirttiler.

Bursa’da birçok fabrikada revizyon nedeniyle işçiler izne çıkarılırken İndesit işçileri, Türk Metal çetesinin 200 işçinin çıkarılacağını söyleyerek işçiye gözdağı vermeye çalıştığını belirttiler. Sendikanın tehdit amacıyla ortaya attığı bu söyleme karşı bir İndesit işçisi “Çıkarın da görelim İndesit nasıl yangın yerine dönüyor” ifadeleriyle işten atma saldırısına karşı gerekli yanıtın verileceğini ifade etti. Ayrıca İndesit işçileri, Bosch işçilerine de Türk Metal çetesinden kurtulmak için mücadeleye katılmaları için çağrılar yapıyorlar.

Diğer yandan metal işçileri Tüm Otomotiv ve Metal işçileri Sendikası’na (TOMİS) üye olurken diğer işçilere de kendi sendikalarına üye olma çağrısı yapıyor.

Coşkunöz KMF işçileri TOMİS’e üye olmaya başladıklarını duyurdular.

Çerkezköy’de bulunan Hema Döküm’den işçiler de hak ettikleri koşulları elde edebilmek için TOMİS’e üye olma çağrısı yapıyorlar.

Ford fabrikasında da işçilerin yoğun bir şekilde TOMİS’e üye olmaya devam ettikleri belirtiliyor. İşçiler TOMİS’e üye olmalarına engel olmaya çalışanlar hakkında hem hukuki yollara başvuracaklarını hem de fiili bir şekilde bu duruma karşı mücadele edeceklerini belirterek fabrika yönetimini de böyle bir girişimden uzak durması konusunda uyarıyorlar.

ORS işçileri ise patronun kendilerine verdiği sözleri tutmadığını belirterek “sabır kalmadı” sözleriyle verilen sözler yerine getirilmezse yeniden eylemli bir sürece başlayacaklarını ifade ediyorlar.

Bir ORS işçisi de önceki eylemli süreçten deneyimle şunları ifade etti: “Eylem kararı alınırsa hiçbir sevkiyata izin verilmeyecektir. Geçen sefer iyi niyetimizle gelen hammadde TIR’larının memurlara indirilmesine izin vermiştik. Ama artık böyle bir şey olmayacak, taviz verdikçe iyi niyetimiz suiistimal ediliyor.”

 

 

 

 

Enpay’da direniş sona erdi

 

Kocaeli’de bulunan Enpay fabrikasında Türk Metal’den istifa ederek Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olan işçilerin direnişi 10 Ağustos itibariyle sona erdi. Atılan işçi arkadaşlarının işe geri alınması ve baskıların sona ermesi için yapılan eylemlerin ardından işine son verilen işçi sayısı 236’yı buldu.

Bir işçinin gelişmeyle ilgili işçi arkadaşlarına gönderdiği ve Metal İşçileri Birliği Facebook sayfasında da yayımlanan mesajı şöyle:

Arkadaşlar, an itibari ile Enpay gelişmeleri şöyledir: Atılan işçi kardeşlerimizin geri alınmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Birleşik Metal ise ‘bu tür olumsuzluklar maalesef iş kazasıdır, doğaldır yapacak bir şey yok, bu durumda sendikal mücadelemizi artık başka bir şirkette devam ettireceğiz’ demiştir.
Direnişe katılan tüm arkadaşlarımıza sevgi ve saygılar.
Bir başka mücadelede görüşmek üzere”

MİB: Kıyım ‘doğal’ değil, engellenebilir

Metal İşçileri Birliği ise Renault örneğini hatırlatarak işçilerin birlik olarak davranmaları halinde kıyımların engellenebileceğine vurgu yaptı.

Enpay işçileri, MESS ve Türk Metal’in kölelik düzenine karşı geçtiğimiz aylarda istifa süreci başlatmış ve ardından Birleşik Metal-İş’e üye olmuşlardı. İşçiler sendikal özgürlüklerini kullandıkları için Türk Metal çetesinin ve polisin saldırılarına maruz kalmışlardı.

 
§