23 Mayıs 2014
Sayi: KB 2014/21

Katliamın faili kapitalist sömürü düzenidir
Soma Katliamı =
Sermaye, AKP, sendika işbirliği
Soma’da yaşanan katliam ve ortalığa saçılan gerçekler
Soma’da yaşananlar üzerine gözlemlerimiz
Soma’dan bir maden işçisi yazdı
Somalı bir gencin gözlemleri
İşçi katliamında sermaye ve sendika bürokratlarının ortaklığı
Soma katliamına karşı iş bırakma eylemleri
Her yer Soma!
Manisa DLB’den gün gün Soma eylemleri

Liseliler Soma için sokaklarda!

100 yıl önce: 1. Dünya Emperyalist Paylaşım Savaşı
Üniversitelerde Soma işçileri için işgal!
Avrupa’da da emekçiler sokaktaydı!
“Amacımız sorumluların cezasız kalmaması!”
“Geç kalmadan birlik olmak lazım”
Oyunun son perdesini oynuyorlar
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Çelik-İş Genel Kurulu’nda işbirlikçilere cevap verildi
Mehmet Ayvalıtaş davasında 3. duruşma
Sınıf devrimcilerinden
Kaypakkaya anmaları
“Suriye’nin dostları” yıkıcı savaşı körüklemeye devam ediyor
Gerici AB’ye karşı
halkların birliği!
Katletmek bu devletin fıtratında var!
‘Yüz karası değil kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası’
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Manisa DLB’den gün gün Soma eylemleri

 

Birinci gün:

Soma’da yaşanan katliamla ilgili aldığımız bilgiler üzerine sosyal medya aracılığıyla DLB olarak boykot çağrısı yaptık. Yapılan çağrı birçok lisede karşılık buldu. Daha sonra eylem çağrımızı KESK-DİSK-TTB ve TMMOB’un da grev kararı aldığı 15 Mayıs 2014 perşembe günü saat 11.00’e yaptık. Bulunduğumuz okullarda tanıdığımız bütün öğrencilere çağrımızı ilettik. Sosyal medya üzerinden Soma’da yaşanan gelişmeleri takip ederek hızla paylaşmaya çalıştık ve boykot çağrımızı yineledik.

İkinci gün:

KESK’in çağrısıyla Eğitim-Sen önünde saat 11.00’de toplanan kamu emekçileriyle beraber biz liseliler de yerimizi aldık. Yapılan grevde kamu çalışanlarından çok liseli katılımının daha fazla olması dikkat çekiciydi. Bu eyleme katılan yaklaşık 500 kişinin 300’den fazlasını liseli ve üniversiteli gençler oluşturuyordu.

DLB olarak yürüyüş boyunca Soma’da yaşanan katliama sessiz kalmamak için sloganlarımızla yürüyüşe müdahale etmeye çalıştık. Ama Eğitim-Sen yöneticilerinin slogan atmamıza yönelik müdahaleleriyle karşı karşıya kaldık. Sadece bir yas ve matem havası yaratmak için yaşanan katliamı protesto etmemize karşı çıkmalarına rağmen sloganlarımızda ısrar ettik.

KESK’in eylemi 13.00 gibi bittikten sonra Eğitim-İş Sendikası basın açıklaması için alana doğru yürüyüşe geçti. Biz DLB’li öğrenciler ve bağımsız öğrenciler olarak gerçekleşen bu eyleme de katıldık.

Manisa Lisesi’nde DLB’nin örgütlediği Soma İnisiyatifi de yine Manolya Meydanı’na doğru bir yürüyüş kararı almıştı. Eğitim İş’in düzenlediği yürüyüşle çakışan eylem birleşmiş, sendikanın sloganlarına müdahale edilmiş daha kitlesel bir yürüyüş örgütlenmiştir.

Birçok lise ve ortaokuldan öğrencinin katıldığı bu eylem Eğitim-Sen’in düzenlediği eylemden hem politik olarak hem kitlesellik açısından daha ileri bir eylem oldu. Eğitim-İş yönetici ve üyeleri, DLB’nin attığı sloganları yasaklamak bir yana destekleyerek kendi kitlesine de attırdı. Bu noktada Eğitim- Sen’in kaç zamandır gösterdiği slogan yasaklama anlayışını da bir kez daha kınıyor ve protesto ediyoruz.

Eğitim-İş’in eyleminin bitmesinin ardından devrimci liseliler olarak Manolya Meydanı’nda oturma eylemi başlattık. Bekleyişimiz sırasında 3 kişilik bir üniversiteli grup gelerek saat beşte bizim oturma eylemimize katılmak istediklerini söylediler. Bütün arkadaşlarını toplayıp Manolya Meydanı’na geleceklerini ifade ettiler. Bu arkadaşlar aynı gün üniversitede oturma eylemi gerçekleştirmişler.

Ertesi gün sabah 08.00’e kadar süren eylemde DLB olarak bir eylem komitesi oluşturmaya çalıştık. Eylemi sürdürmemizin üzerine bir dizi bağımsız öğrenci ile CHP, ADD, ÖDP, Kaldıraç ve Öğrenci Kolektifi’nden aramıza katılan arkadaşlar oldu. Katılımın artmasıyla bazı tartışmalar kendini gösterdi. CHP ve ADD’li gruplar slogan atmaya karşı çıkarak eylemi pasifize etmeye çalıştılar. Bunun üzerine DLB’liler olarak yaşanan katliama sessiz kalamayacağımızı ifade ederek sloganlarımızla müdahale ettik. Sabah saat 08.00’e kadar süren bekleyişte bir sonraki gün için 18.30’a yeni bir eylem kararı alarak alandan ayrıldık.

Üçüncü gün:

DLB’liler saat 17:30’da Manolya Meydanı’nda gözlem amaçlı beklemeye başladılar. O sırada TGB adlı ulusalcı grup oturma eylemi yaparken DLB’lileri eyleme davet ettiler. Ulusalcı sloganlar ve TGB propagandasına dönüşen eylemi ilke gereği reddettik. Bu yüzden yaşanan kısa süreli tartışmalar sonrası TGB’liler eylemi bitirmek zorunda kaldı.

Saat 18.00’de eylem komitesinin yaptığı çağrı ile toplanan kitle oturma eylemine başlamıştı. Oturma eylemi yapılırken Soma’daki eyleme müdahale edildiği bilgisi üzerine eylem komitesi toplandı. DLB ve Gençlik Muhalefeti gibi ileri grupların önerisi üzerine sessiz oturma eylemi yerine yürüyüş kararı alındı. Bu karara karşı çıkan ADD-CHP’li öğrenciler oturma eylemini tercih ettiler. Kitle ikiye bölündü. Yürüyüş kararı alan ilerici devrimci gençler, “Katil devlet hesap verecek!”, “Katil polis elini madenciden çek!” gibi ilerici sloganlarla saat 21.30’da yürüyüşe başladı. Yürüyüş sırasında yapılan ajitasyon konuşmalarıyla çevrede bekleyen işçi ve emekçilerin eyleme katılmaları sağlandı.

Manolya Meydanı’ndan başlayan yürüyüş eski adalet sarayının bulunduğu caddeden devam ederek Valilik Konağı’nın bulunduğu caddeye oradan da Doğu Caddesi üzerinden Ulupark’a ulaşılmasıyla son buldu. Yürüyüşümüz esnasında yanından geçtiğimiz Emniyet Müdürlüğü önünde Soma işçilerine müdahale eden polise karşı ajitasyon konuşmaları gerçekleştirdik. Yaptığımız konuşmalar kitle üzerinde militan bir hava yarattı. Ardından “Katil polis hesap verecek!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarını attık.

Ulupark’a geldiğimizde saat 22:30 civarıydı. Ulupark’ta bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra yeniden yürüyüşle Manolya Meydanı’na geldik. Meydanda yaşanan anlaşmazlık ve tartışmalar sonucunda eyleme katılan bağımsız öğrencilerin de eylemi terk etmesi üzerine eylemi kendi cephemizden bitirdik.

Bizim eylemi bitirmemizin ardından sessiz eylemde ısrar eden grup üyeleri de kimsenin kalmaması üzerine eylemlerini bitirdiler.

Manisa DLB

 
§