15 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/24

 Kızıl Bayrak'tan
İktidar için kapışan
gerici koalisyonun saldırıları
devrimci sınıf hareketiyle püskürtülebilir!
Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın!
Kürt halkına yönelik tutuklama terörü sürüyor
Sivas’ın katili sermaye devleti
Van’da Kürt siyasetçilere
tutuklama terörü
Emekli metal işçisi Ramazan Gecener ile 15-16 Haziran Direnişi üzerine
MESS Grup TİS’leri için Bursa’da kararlı başlangıç
“Havayolu direnişiyle
sınıf dayanışması!”
Grev yasağı üzerine
Borusan direnişi eylemlerle sürüyor
Tarihsel çağ ve yeni tarihsel dönem
H. Fırat.
Filistin’de ırkçı-siyonist saldırganlığa karşı direniş sürüyor!
İsrail açlık grevi anlaşmasına
uymuyor
Gerici cepheden Suriye’yi “Afganistanlaştırma”
girişimleri
Dünyada grevler-protestolar yükseliyor!
Yunanistan'da ırkçılık karşıtı yürüyüş
“Özgürlüğümüz, sınıfımız için,
hep birlikte direnmeliyiz!”
4+4+4 ve eğitimde yeni dönem
Liseli gençlik eleme sınavlarına karşı alanlarda
Tutuklu öğrenciler için miting
“Beyoğlu’nda işkenceye son!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

4+4+4 ve eğitimde yeni dönem...

 

Dinci gerici AKP iktidarının tüm tepkilere rağmen bir ‘kararlılık örneği’ sergileyerek yasalaştırdığı 4+4+4’ün uygulamalarına önümüzdeki eğitim döneminde başlanacak. Sermaye hükümetinin şu dönemde üzerinde hummalı bir çalışma yürüttüğü yeni dönem planlaması parça parça da olsa belli başlıklar üzerinden kamuoyuna yansımış durumda.

Eğitim özelleştiriliyor

4+4+4 ile birlikte yeniden düzenlenen eğitimin en temel gündemlerinden biri özelleştirmeler oluyor. Yeni yasayla birlikte yalnızca kağıt üzerinde kalan parasız eğitim buradan da silinerek, eğitim bir bütün halinde paralılaştırılmaya çalışılıyor.

Bunun ilk adımı olarak da özel okulların teşvik edilmesi gündeme getirilmiş durumda. Teşvik kapsamında, ihtiyaç duyulduğu taktirde özel okulda okuyacak öğrencilerin ‘eğitim bedelinin’ bir kısmı devlet tarafından karşılanacak.

Kapitalistlerin özel okul açması da teşvik edilecek. Özellikle sanayi bölgeleri yakınlarında meslek liseleri açılmasını sağlamaya yönelik çalışmalar yapılacak. Bu bölgelerde meslek lisesi yapan kapitalistlere ise öğrenci başına 1000 TL’lik ‘destek/prim’ verilecek.

Öte yandan, “sınavların kaldırılacağı” iddia edilerek dershanelerin gereksizleşeceği, bu nedenle de özel okula çevrilerek kaldırılması öngörülüyor. Elbette yalnızca öngörüyle de yetinilmeyerek somut adımlar atılmaya başlanıyor.

Tüm bunlara göre, eğitim yakın zaman sonra tümüyle devlet yönetiminden çıkarılacak ve özelleştirilecek. Bu da işçi ve emekçi çocuklarının zaten zorlukla faydalandıkları eğitim hakkının tümüyle engellenmesi demek olacak. Özellikle meslek liseliler üzerinden de öğrenciler sermayeye ucuz işgücü olarak sunulacak. Kademeli eğitim sisteminin getirdikleri de eklenirse, “ucuz işgücü avının” kaçınılmaz bir sonucu olarak çocuk işçiliği ve çocuk emeği sömürüsü kat be kat arttırılmış olacak.

Eğitim gericileştiriliyor

4+4+4 yasasının temel hedeflerinden biri de eğitimde, giderek de toplumun genelinde gerici cereyanların egemen kılınmasıydı. Gelinen yerde bu hedefin gerçekleştirilmesi için atılacak adımlar da şekillenmeye başladı.

4+4+4 yasası meclisten geçerken eklenen “Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in hayatı” derslerinin yanında İmam Hatip Liseleri’nin de önünün açılacağı, hatta öğrencilerin özel olarak buralara yönlendirileceği defalarca dile getirilmişti.

Şimdi de İmam Hatip Ortaokulları (İHO) gündeme getirilmiş durumda. Kısa bir süre önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalara göre yüzlerce okul dönüşüme sokulacak ve düz liselerin bir kısmı İHO’lara çevrilecek.

İmam Hatip Ortaokulları için İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün teklifi ve Valilik’in onayı yeterli olacak.

MEB, planlama için ‘acil’ ibareli genelge yayınlayarak süreci en kısa sürede başlatmaya çalışıyor. 6 Haziran’da yayınlanan genelgede MEB, ilkokul ve ortaokul olarak belirlenen okullarda, öğrencilerin nakil işlemleri ile ilgili “velilerin yoğun itirazı” esnekliği getirdi. Öğrencilerin zorla okullarından çıkarılıp keyfi olarak başka okullara kaydırılmasının bu ‘esneklik’ ile çözülmesi planlanıyor.

Yine de okulda okuyan öğrencilerin ve velilerinin böylesi bir dönüşüm üzerine söz hakkı dahi bulunmuyor. Okullarda okuyan öğrenciler mezuniyetlerine kadar İHO öğrencileriyle birlikte eğitim görecek.

Anlaşıldığı üzere, toplamında sermayeye hizmeti kıblesi yapan dinci gericilik, eğitimdeki dönüşümlerde kendi sefil çıkarlarını gözetmeyi de ihmal etmiyor.

Seçmeli Kürtçe ve Alevilik dersleri

Yeni dönemde hayata geçirileceği açıklanan “önemli yeniliklerden” biri de seçmeli dersler olacak. Henüz kesinliğe kavuşturulmamış da olsa, yeni dönemde Kürtçe’nin ve Alevilik’in yeterli talep olduğu koşullarda seçmeli ders olarak alınabileceği tartışmaları gündeme getirilmiş durumda. Buna göre Kürtçe, haftada iki saat ‘yaşayan dil ve lehçe’ olarak okutulacak, talep olursa Temel Dini Bilgiler seçmeli dersi “Alevilik” dersi olarak alınacak.

Açık ki dinci gerici AKP iktidarı bu “önemli yenilikler” ile 4+4+4 olarak adlandırılan saldırıyı maskelemek, daha doğru bir ifade ile saldırıyı makyajlamak istiyor. Bu sayede yeni eğitim sistemini farklı kesimler nezdinde meşrulaştırmaya çalışıyor.

Seçmeli Kürtçe dersi ise eğitim sorunu olmaktan çok siyasal bir anlam taşıyor kuşkusuz. Yıllardır anadilde eğitim hakkı için mücadele eden Kürt halkı bir kez daha kırıntılarla kandırılmaya çalışılıyor. TRT 6 gibi, seçmeli Kürtçe dersi de Kürt halkının en temel meşru taleplerinin manipüle edilmesi amacıyla gündeme getirilmiş bulunuyor. Ancak Kürt halkı cephesinden verilen ilk tepkiler, yine TRT 6’da olduğu gibi, seçmeli Kürtçe derslerinin de amacına ulaşamayacağını gösteriyor. Zira Kürt halkı yabancı bir dil gibi seçmeli olarak değil, baştan aşağı anadilde bir eğitim talebinin arkasında kararlılıkla duruyor.

Ayrıca yabancı dilin 2. sınıftan itibaren verilmesi, 5. sınıfta hazırlık sınıfı gibi 16 saat yabancı dil olması, Fen ve Matematik derslerinin arttırılması, zorunlu din dersinde namaz öğretilmesinin kaldırılması ve insan hakları ve demokrasinin 4. sınıflar için zorunlu ders haline getirilmesi ile de 4+4+4 üzerinden hayata geçirilmesi planlanan saldırıların örtülmesi amaçlanıyor.

Düz liseler kaldırılıyor

Tüm bunların yanında liselerin dönüşüm programı da netleşiyor. Buna göre MEB önümüzdeki 2 yıl içerisinde düz liselerin tamamını kapatmış olacak. Mevcut düz liselerin bir kısmı Anadolu lisesi olarak şekillenirken büyük bir çoğunluğu ise meslek lisesine dönüştürülecek. SBS yapısını da değiştireceğini açıklayan MEB, eleme sınavının üzerinde yapılacak rötuşlarla hem görüntü yenilemeyi hem de meslek liselerine yönelimi zorunlu kılmayı hedefliyor.

Bu kapsamda şu ana kadar yapılan değişimi de sunan MEB, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında 292, 2011-2012 yılında da 88 genel lisenin Anadolu liselerine dönüştürüldüğünü açıklamış bulunuyor. Ayrıca MEB, 2012-2013 için 151 genel liseyi Anadolu lisesine, 126 genel liseyi de mesleki ve teknik ortaöğretime dönüştürecek. 2013- 2014 eğitim-öğretim yılındaysa kalan genel liselerin dönüşümü tamamlanacak.

Eşik, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim için mücadeleye!

Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere, sermaye iktidarının dinci gerici parti eliyle hayata geçirdiği saldırılar önümüzdeki dönemde de devam edecek. Eğitimin özelleştirilmesinden içeriğinin gericileştirilmesine kadar tüm alanlarda bu saldırıların örnekleri görülecek.

Saldırıları püskürtebilmenin tek yolu ise işçi ve emekçiler ile öğrencilerin mücadeleyi büyütmesinden geçmektedir. Bu yapılmadığı takdirde emekçi çocukları için ne gerçek anlamda faydalanabilecekleri bir eğitim hakkından ne de bir gelecekten söz etmek mümkün olacaktır.

 

 

 

 

Greve 8 bin inceleme

Kamu emekçilerinin her eylemi soruşturma saldırısıyla karşılanıyor. Daha önce 4+4+4 eğitim sisteminde dönüşüme karşı yapılan iş bırakma eylemi nedeniyle haklarında inceleme başlatılan Antalyalı eğitim emekçilerine şimdi de 23 Mayıs grevine katıldıkları için ‘inceleme’ başlatıldı.

Antalya Valiliği’nin talimatıyla ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından okul müdürlüklerine iletilen yazıda, tüm kadrolu idareci, öğretmen ve personelden göreve gelmeyenlerin listesi acil olarak istendi.

Antalya’da 4+4+4 eylemi sonrası 1200 öğretmen hakkında inceleme yapılırken 23 Mayıs grevi sonrası 8 bine yakın öğretmen için soruşturma başlatılıyor.

Yeni eğitim-öğretim dönemi başlamadan devreye sokulan cezalarla eğitim emekçileri sindirilmek isteniyor. Dizginsiz soruşturma ve ceza terörüyle kamu emekçilerinin mücadelesi kırılmak isteniyor.

Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in greve katılan öğretmenlere soruşturma açılmamasına yönelik talimatına rağmen Antalya’da farklı bir uygulama ile karşı karşıya olduklarını belirterek Aksu İlçesi’nde ise incelemelerin soruşturmaya dönüştürüldüğünü ifade etti.