11 Şubat 2011
Sayı: SİKB 2011/06

 Kızıl Bayrak'tan
Mücadeleyi kazanmak için örgütlü taban inisiyatifleri!.
Kazanmak için sendika bürokrasiyi aşmak şarttır!
Ulusal İstihdam Stratejisi:
Sermayenin saldırı stratejisi
Torba yasaya karşı
meşalelerle yürüdüler!
İş cinayetlerine son vermek için mücadeleye!
İşçi katliamı lanetlendi..
KDS Pres Döküm’de
direniş ve gözaltı terörü
Metal'de greve doğru.
UPS işçilerinden zafer kutlaması
Küçükçekmece KHK sözcüleriyle konuştuk
İzmir’de işçiler
kurultaya yürüyor..
Gebze İşçi Kurultayı’na!.
Mısır: Ayaklanma çıkış
yolu arıyor
İhtilalin ruhu Arap coğrafyasını
sarıyor / 2 - V. Yaraşı
47. Münih Güvenlik Konferansı
Halk ayaklanmalarının
gösterdikleri- S. Eren.
Dünyadan
Kıbrıs’ta AKP’ye tepki büyüyor
“Dink için kardeşlik nöbeti
Yaygın devrimci çalışma.
8 Mart’ta mücadele alanlarına
Çürüyen düzenin sahte “ahlak” tartışmaları
Hasta tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dink için “Kardeşlik Nöbeti”

İlerici ve devrimci güçler Dink davasına dikkat çekmek amacıyla 6 Şubat Pazar akşamı Beşiktaş Meydanı’nda “Kardeşlik Nöbeti”ndeydi.

Aydın ve sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilen buluşmada direnişçi PTT işçileri ile TEKEL işçisi de yer aldı.

Etkinlikte konuşan Yazar Temel Demirer, Hrant’ın katledilmesinin üzerinden dört yıl geçmesine rağmen katillerin kim olduğunu sormanın abes kaçtığını, katillerin kim olduğunun belli olduğunu ve bilindiğini, katliamın sorumlusunun o dönemde devletin çeşitli kurumlarında olan kişiler ve devletin ta kendisi olduğunu söyledi. Demirer’in konuşması sırasında üç-dört kişilik faşist bir güruh provokasyon yaratmak isteyerek kitlenin yanında ozalit pankart açmaya çalıştı. Polis bu kişilerin koluna girerek alandan uzaklaştırdı.

Devlet katlediyor

Demirer’in ardından söz alan direnişçi PTT işçisi devrimci, ilerici ve aydınları sokak ortasında infaz eden bu sistemin, işçi-emekçilere kölece çalışma koşulları, güvencesiz ve sağlıksız çalışma, iş cinayetlerinden başka bir şey sunmadığını söyledi. Devletin katliamlarından da bahseden PTT direnişçisi, Alaattin Karadağ’ın Esenyurt’ta sokak ortasında polis tarafından kurşunlanarak katledildiğini ve son süreçte polis cinayetlerinin arttığını söyledi.

Ardından oturma eylemine geçildi. Oturma eylemi sırasında Kutup Yıldızı ezgileri ve marşlarını söyledi. Sonrasında ise basın açıklaması okundu. Bandista Müzik Grubu’nun şarkı ve marşları ile katıldığı eylem ve etkinliği AKA-DER, Alınteri, BDSP, Ekim Gençliği, Kaldıraç, Nor Zartonk, Sosyalist Demokrasi İçin Yeniyol’un da bulunduğu birçok ileri ve devrimci kurum örgütledi.

Cerrah ve Güler hakkında soruşturma

Hrant Dink Ailesi avukatlarından Fethiye Çetin, Dink davasının 16. duruşmasının görüldüğü 7 Şubat günü yaptığı açıklamada önemli bir gelişme yaşandığını duyurdu. Çetin, AİHM kararının gereği olarak cinayette ihmali olduğu belirtilen dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Trabzon Emniyet Müdürü Razaman Akyürek’in de aralarında bulunduğu yaklaşık 30 kişi hakkında soruşturma açıldığını söyledi.

Bununla beraber, TMK’da yapılan değişiklik gerekçe gösterilerek İstanbul Çocuk Mahkemesi’ne gönderilen Ogün Samast’ın dosyası görülmeye başlanacak. İstanbul 2. Çocuk Ağır Mahkemesi’nde yargılanacak olan Samast’ın ilk duruşması 28 Şubat günü görülecek.

Hrant’ın Arkadaşları’ndan eylem

Hrant Dink Davası’nın 16. duruşması öncesinde “Hrant’ın Arkadaşları” Dolmabahçe’de toplanarak Beşiktaş Adliyesi’ne yürüdü. Yavuz Bingöl, Mustafa Alabora gibi sanatçıların da katıldığı eylemde “4 yıldır yüzleri yok, 4 yıldır yürekleri yok” pankartı açıldı. Başbakanlık ofisinin bulunduğu kaldırımda yürümelerine izin verilmeyen kitle, karşı kaldırıma geçerek yürüyüşlerine devam etti. Beşiktaş Meydanı’na gelen gruba Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, milletvekili Ufuk Uras, Uğur Mumcu’nun oğlu Özgür ve kızı Özge de katıldı. Burada basın açıklamasının yapılamasının ardından sloganlar eşliğinde adliyeye yüründü.

Dışarıda kalan grup Bandista Müzik Grubu’nun da katılımıyla mahkeme önünde bekleyişini sürdürdü.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 


Toplu mezarlara karşı yürüyüşler

Son dönemde Kürdistan bölgesinde peş peşe ortaya çıkan toplu mezarlara karşı çeşitli illerde protesto yürüyüşleri gerçekleştirildi.

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 6 Şubat günü toplu mezarların açılması ve sorumluların yargılanması talebi ile ilçede artan gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekmek için binlerce kişi yürüyüş düzenledi. Binlerce kişi BDP ilçe binasında biraraya gelerek, Oslo Oteli’ne kadar yürüdü.

Burada açıklama yapan BDP İlçe Yöneticisi Erol Aydın, bölgede ortaya çıkan toplu mezarlara dikkat çekerek, “Çöplüklerde Kürt gençlerinin parçalanmış, kurşunlanmış kemik parçalarının çıkarılışına, sorumluların kılının kıpırdamaması Kürtlere yönelik düşmanlığın açık göstergesidir” dedi. Gazeteci Candaş Tolga Işık’ın Kürtlere hakaret içeren yazısının yayınlanmasına izin veren Posta Gazetesi’ni de kınayan Aydın, yazının Kürt halkına karşı geliştirilen saldırının bir ayağı olduğunu ifade etti.

BDP İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla Sütlüce’de bulunan AKP İstanbul İl Merkezi önüne yürüyen binlerce kişi 6 şubat günü “Toplu mezar açmak yetmez, faillerini yargılayın” çağrısı yaptı. BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız’ın da katıldığı eylemde konuşan BDP İstanbul Eşbaşkanı Mustafa Avcı, 800 civarında olduğu tahmin edilen toplu mezarların tümünün açılması gerektiğini belirtti.

Bursa İl Örgütü 5 Şubat günü bir basın açıklaması yaptı. Orhangazi Parkı’nda yapılan açıklamayı BDP Bursa İl Örgütü adına Hüseyin Armağan okudu. Ankara OSTİM Sanayi Sitesi’nde meydana gelen iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin ailelerine başsağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Armağan, Kürt sorunundan kaynaklı olarak 30 yıldır çatışmalı bir süreç yaşandığını, bu süreçte yapılan zulüm ve katliamların Kürt halkından saklandığını söyledi.

Mardin Nusaybin’de yapılan yürüyüşte “Hakikatları Araştırma Komisyonu” kurulması istenirken, Tunus ve Mısır halkına da destek verildi. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Kürt halkına yönelik iğrenç hakaretler içeren yazı yazan Posta Gazetesi yazarı da kınandı.

Yürüyüşte “Toplu mezarlar vahşetin belgesidir, gorên tomarî sucê mirovahiyê ne divê werin vekirin”, “Em xweseriya demokratik bi dibistanên azad ava dikin” pankartları açıldı. Kürtçe yapılan açıklamada bölgede birçok toplu mezar bulunduğuna dikkat çekilerek, devletin bir an önce toplu mezarlarla yüzleşmesi gerektiği belirtildi.

Kızıltepe’de MEYA-DER öncülüğünde BDP ilçe binası önünden Hükümet Konağı’na yüründü. Yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı.

Yürüyüşte Tunus ve Mısır’daki halk ayaklanmasına destek verilirken, Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları ile, “Bi germahiya xweseriya demokratîk em raperîna Tunus, Mısır ü Urdunê silav dikin” ve “Bila gorên komî vebin, bila dewlet rûreşiya xwe bibîne” pankartları taşındı.

 

 


Ankara’da füze kalkanı karşıtı birlik!

“Ankara NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik” 5 Şubat günü yaptığı basın açıklamasıyla kuruluşunu ilan etti.

Yüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında, ABD ve NATO emriyle Türkiye’ye yerleştirilecek olan füze kalkanı için egemenlerin halkı yalanlarla kandırdığı ifade edildi. Füze kalkanının Türkiye’nin savaş üssü olarak kullanılması demek olacağı ifade edilerek, bu suç ortaklığına dur demek için Ankara’da da devrimci ve ilerici güçlerin yan yana geldiği ifade edildi. “Birlik”in kurulduğu duyuruldu.

Basın açıklamasının sonunda “Ankara NATO ve Füze Kalkanı Karşıtı Birlik”, tüm ilerici-demokrat kurum ve kişileri “Emperyalizme kalkan olmayacağız” şiarıyla ve enternasyonalist bir ruhla yan yana gelmeye çağırdı.

Birlik şu bileşenlerden oluşuyor: AKA-DER, BDSP, Demokratik Haklar Federasyonu, Devrimci Yolda Özgürlük, Devrimci Proletarya, EHP, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Parti, Sosyalist Gelecek ve Toplumsal Özgürlük Platformu.

Kızıl Bayrak / Ankara