Mücadele Postası
Ankara’da işportacılardan oturma eylemi
12 Haziran Cuma günü işportacılar Yüksel Caddesi’nde oturma eylemi gerçekleştirdiler.
8 Haziran Pazartesi gününden başlamak üzere CHP’li bağlı Çankaya Belediyesi işportacıların tezgâh açıp satış yapmalarını engellenmeye başladı. Geçim kaynaklarının ellerinden alındığını söyleyen işportacılar ise her akşam 20.45’te, tezgâhlarının tekrar açılması için bir dizi eylem yapmaktalar.
Hazırladıkları dövizlerle CHP’nin mühürledikleri tezgâhların açılmasını talep eden işportacılar, 9 Haziran Salı gününden itibaren de ‘İşportaya destek’ adı altında bir imza kampanyası yürütmekteler. Bunun yanında eylemlerini her gün belli saatlerde oturma eylemi yaparak sürdürmeye devam edecekler. İşportacıların eylemlerine atık kâğıt işçileri de destek vermekte.
Kızıl Bayrak / Ankara
Gebze’de yıkımlara karşı miting
Gebze’ye bağlı Cumhuriyet ve Adem Yavuz Mahalleleri, Kentsel Dönüşüm kapsamına alınarak yıkılma tehdidi altına girdi.
Haberin mahalle halkı tarafından duyulması üzerine Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Hacı Ali Aydın ve mahallenin ileri gelenleri ile birlikte yıkımlara karşı harekete geçilmesi kararı alındı.
Bu kapsamda 11 Haziran günü mahalle halkı Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda bir miting gerçekleştirdi. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı mitingle Cumhuriyet ve Adem Yavuz Mahallesi’nde oturan emekçiler evlerini yıktırtmayacaklarını ve bu uğurda ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını haykırdılar.
Mitingde konuşan Muhtar Ali Aydın “Gizli kapılar ardında evlerimizin nasıl başlarımıza yıkılacağı planlanıyor. Öyleyse bizler de üzerimize ne düşüyorsa yapmaktan kaçınmayacağız. Yıkımlara karşı mücadele edebilmek için yakında bir de dernek kuracağız” dedi. Ardından konuşma yapan Sabahattin isimli bir mahalle sakini de “bugünkü birliğimizi bu mücadelenin sonuna kadar sürdürmemiz lazım. Aşımızı işimizi ekmeğimizi elimizden aldılar, şimdi de evimizi başımıza yıkmaya çalışıyorlar. Damarlarımızdaki son kana kadar mücadele edeceğiz” diye haykırdı.
Kızıl Bayrak / Gebze
Oktay Konyar yalnız değildir!
İzmir İnsan Hakları Derneği, Oktay Konyar’a Bugün gazetesi tarafından yapılan saldırıyı protesto etmek amacıyla, 12 Haziran günü bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Oktay Konyar’ın çevreci kimliği ve Bergama köylüleriyle özdeşleşen mücadelesinin vurgulandığı basın açıklamasında, Bugün gazetesindeki habere değinilerek haber ve haberin yayınlanış gerekçesi protesto edildi. Basın açıklamasının sonunda, “Oktay Konyar yalnız değildir. Yalnız kalmayacaktır.” denildi. Basın açıklaması, basın metninin okunmasıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / İzmir
Ahmet Şerif Karakaya’nın ailesinden açıklama...
15 Mayıs’ta Siirt’in Çırav Dağı’nda çatışmada yaşamını yitiren Ahmet Şerif Karakaya’nın babası Mehmet Karakaya, İHD İstanbul Şubesi’nde 16 Haziran günü bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Karakaya yaptığı açıklamada, oğlunun Siirt’in Eruh İlçesi Çırav Dağı’nda çıkan çatışmada yaşamını yitiren iki gerilladan biri olduğunu söyledi. Siirt’e gittiklerini ancak cenazelerin operasyon alanında olduğu ve çatışmaların sürdüğü gerekçesiyle kendilerine verilmediğini belirtti.
Oğlunun cenazesini almak için başvurduğu Siirt Valiliği’nde ve Emniyette görevli insanlar tarafından insanlık dışı hakaretlere mağruz kaldığını söyleyen Karakaya’nın açıklaması şu sözlerle son buldu:
“Hangi suç ve sıfatı ne olursa olsun ölen herkes mazlumdur. Dünyanın hiçbir yerinde cenazeler, verilmemezlik yapılmıyor. Cenazemi istiyorum ve almak zorundayım. Bir şehit babası olarak, şehit rütbesine erdiği için oğlumla gurur duyuyorum”
Kızıl Bayrak / İstanbul
Erzincan’da gözaltı terörü...
Yeni Demokrat Gençlik ve İşçi-Köylü gazetesi, yaptığı yazılı açıklama ile Erzincan’da sabahın erken saatlerinde Yeni Demokrat Gençlik ve İşçi-Köylü okurlarının evlerinin, Erzincan İşçi-Köylü bürosunun basıldığını ve baskınlar sonucunda, 15 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
Açıklamada, devrimci, demokrat ve yurtsever kesime yönelik baskı, gözaltı ve tutuklama terörünün hız kesmeden devam ettiği belirtildi. Saldırının, içinden geçilen sürecin bir ürünü olduğunun vurgulandığı açıklamada şunlar ifade edildi:
“Derinleşen ekonomik krizle birlikte oluşan tepkinin büyümesi ve muhalefetin yükselmesi, yıkımlara, zamlara ve işten çıkartmalara yönelik kitle hareketinin yoğunlaşması ve Kürt ulusal hareketinin silahlı mücadeleyle elde ettiği başarılar karşısında egemenlerin çıkmaza düşmüştür. Bu dönemde devletin ilk elden devrimci, demokrat ve yurtsever kesime yönelmesi bir tesadüf değildir.”
GÖÇ-DER: “Köye dönüş için yasal güvence istiyoruz”
GÖÇ-DER, Galatasaray Lisesi önünde 16 Haziran günü gerçekleştirdiği basın açıklaması ile, zorunlu göçler sonrası yaşanan insan hakları ihlallerinin açığa çıkarılmasını ve faillerinin yargılanmasını talep etti.
Basın açıklamasını okuyan GÖÇ-DER Başkanı Sami Özgen, ülkede yaşanan iç savaşın sonucu olarak 1987 yılından bugüne kadar süren zorunlu göçün, ülkenin ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel yapısını etkileyerek giderilmesi oldukça zor tahribatlara yol açtığını belirterek, bu alt-üst oluşun insani maliyetini ölçmenin ise olanaksız olduğunu söyledi.
Özgen, zorunlu göç sorununun çözümü ve geri dönüşlerin sağlanması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Artık herkesçe bilinen Kürt sorununun inkar ve imha siyaseti yerine, demokratik diyalog yöntemi ile çözümü,
Halklarımız arasındaki birlikte yaşma duygusunu yok eden operasyon ve çatışmalara son verilmesi,
Başta çocuklar olmak üzere birçok insanın ölmesine ya da sakatlanmasına neden olan mayın ve savaş artığı malzemelerin temizlenmesi
Kime ve neye hizmet ettiği belli olmayan ve geri dönüşün önünde engel olan Köy koruculuğu, Jitem vb. militarist güçlerin açığa çıkarılıp lağvedilmesi
Mağdur edilen yuttaşların maddi manevi mağduriyetlerinin karşılanması
Geri dönüşlerin sağlanabilmesi için köylerin alt yapısının, sağlık ve sosyal alanlarda çalışma yapılması ve bunun için bütçe ayrılması gerekmektedir.
Kızıl Bayrak / İstanbul |