7 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/44

  Kızıl Bayrak'tan
   Kürt sorununda çözümsüzlük, Kürt halkında öfke büyüyor!
  Krizin faturası kapitalistlere!
İMF ile yeni anlaşma yolda...
İÜ’de faşist provokasyon ve saldırı…

Emek dünyası sahte tasarıyı onaylamıyor!

İşçi ve emekçi hareketinden…
  Krize karşı birleşme ve mücadele çağrısı
  TKİP’nin kitlesel ve coşkulu 10. Yıl etkinliği...
  “Parti, Sınıf, Devrim, Sosyalizm Gecesi”nde yapılan konuşma...
  TKİP İstanbul İl Komitesi’nin mesajı:
  TKİP 10. Yılında!
10. Yıl Bildirgesi
  İstanbul Parti örgütlerinden 10. Yıl etkinliğine:
  TKİP 10. Yıl etkinliğine öteki kentlerden gelen mesajlar....
  TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine devrimci parti ve örgütlerden mesajlar...
  TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine enternasyonal mesajlar...
  Genç Komünistlerden TKİP’nin 10. Yıl etkinliğine...
  Gençliğin faaliyetlerinden…
  “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”...
  Hüseyin Üzmez buzdağının yalnızca görünen yüzüdür...
  Ekim’in Kasım 2008 tarihli 254. sayısı
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İÜ’de faşist provokasyon ve saldırı…

“Faşizme karşı omuz omuza!”

İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs’te Sinema ve Kültür Kulübü tarafından düzenlenen film gösteriminin afişleri 30 Ekim günü faşistler tarafından yırtılırken, aynı şekilde Halk Bilim Kulübü’nün afişleri de indirildi. Faşistlerin tacizi üzerine harekete geçen devrimci ve demokrat öğrenciler yırtılan afişlerin yerine yenilerini astılar.

Bunun üzerine azgınlaşan faşistler “Burası Kandil Dağı değil, İstanbul Üniversitesi” diyerek devrimci ve demokrat öğrencileri provoke etmeye çalıştılar. Öğrenciler faşist provokasyona “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Beyazıt faşizme mezar olacak!” sloganlarıyla karşılık verdiler. Yaşanan arbede sonrasında faşistler okuldan kovuldular. Film gösteriminin ardından okuldan toplu çıkış yapan öğrenciler Öğrenci Kültür Merkezi’ne geldiler.

Öğrencilerden 20’ye yakını ÖKM’nin kapanış saatine kadar binada kalma kararı aldı.

ÖKM’den saat 17.00’de toplu çıkış yapılarak Saraçhane’ye doğru yüründü. Burada sayıları 10’u geçmeyen faşistler ellerinde satırlarla, devrimci öğrencilere saldırmaya çalıştılar. Devrimci öğrenciler faşistlere sopalarla karşılık verdiler. Çıkan çatışmada, Halk Bilim Kulubü’nden biri ağır olmak üzere iki öğrenci yaralandı. Başından ve kolundan satır darbeleriyle yaralanan öğrenciler Fatih Medikal Park Hastanesi’ne kaldırıldı ve ameliyata alındı.


“Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”

Faşist saldırı İstanbul Üniversitesi öğrencileri tarafından 31 Ekim günü protesto edildi.

Basın açıklaması öncesinde tüm fakültelerde saldırının teşhirini yapan bildiriler dağıtılarak, öğrenciler basın açıklamasına çağırıldı. Fen-Edebiyat Fakültesi ve Merkez Kampüs’ten sloganlarla toplu çıkış yapan öğrenciler saat 14.00’te Merkez Kampus önünde toplandılar.

Basın metninde yaşanan olay anlatıldıktan sonra şunlar söylendi: “Tarih boyunca her dönem doğrunun, haklının mücadelesini verenler egemenlerin ve işbirlikçilerinin saldırılarıyla, katliamlarıyla karşılaşmışlardır. Bugün yaşadıklarımız da faşistlerin gelenek haline getirdiği YÖK’ün kuruluş yıldönümü olan 6 Kasım öncesi devrimci demokrat öğrencilere yönelik saldırılarının bir parçasıdır…”

Yaşanan saldırının planlı gerçekleştiğinin vurgulandığı basın açıklamasında, “Beyazıt faşizme mezar olacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!” sloganları atıldı.

Saldırıda yaralanan devrimci demokrat öğrencilerin hastanede çekilen fotoğrafları döviz olarak taşındı. Eylem, “Beyazıt Marşı”yla son buldu.


“Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz!”

Faşist saldırı, 3 Kasım günü de Sultanahmet Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Açıklamayı, saldırı sırasında yaralanan arkadaşlarımızdan Günay Dağ yaptı.

Dağ konuşmasında, aynı gün İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü’nde devrimci ve demokrat öğrencileri provoke etmeye yönelik saldırıyı anlattı ve bu saldırıların polis-idare işbirliğiyle gerçekleştiğini ifade etti. Saldırı esnasında faşist çetelerin yanında resmi ve sivil polislerin bulunduğunu, ancak polislerin saldırıyı sadece izlediklerini belirtti. Saldırının ardından ise saldırıya uğrayan arkadaşlarımızı gözaltına almaya çalıştıklarını anlattı. Devrimci öğrenciler olarak saldırıya karşı gerekli yanıtın verildiğini ifade eden Dağ, anti-faşist mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı. Yapılan konuşmanın ardından suç duyurusunda bulunmak üzere Sultanahmet Adliyesi’ne gidildi.

“Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz!” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya Gençlik Federasyonu, Öğrenci Kolektifleri, DGH, EHP, İstanbul Gazetesi ve Ekim Gençliği katıldı.

40 kişinin katıldığı açıklamada “Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” ve “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” sloganları atıldı.

Faşistler ve olayı izlemekle yetinen polisler hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere Sultanahmet Adliyesi’ne gittiğimiz sırada, yaklaşık 15 kişilik faşist bir grup, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi önünde yolumuzu keserek bizi provoke etmeye çalıştı.

Açık ki, polislerin koruması altında üniversite ve çevresinde elini kolunu sallayarak dolaşan bu katiller çetesi, yeni saldırılar için hazırlık yapıyorlar. Fakat bu saldırılar yanıtsız kalmayacak. Faşist çeteleri ve onlara kol kanat geren devletin kolluk güçlerini örgütlü mücadelemizle püskürteceğiz.

İstanbul Üniversitesi / Ekim Gençliği


Ekim Gençliği: “Geçit YOK!”

Düzenin çok yönlü saldırılarına “Geçit YOK!” diyen İstanbul Ekim Gençliği, 2 Kasım günü gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla mücadele kararlılığını ifade etti.

Saat 13.30’da Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen basın açıklaması DTP’nin eylemine denk geldi. DTP eylemi nedeniyle Taksim ve çevresi ablukaya alınmıştı. Basın açıklaması başlamadan önce bir Ekim Gençliği okuru üst araması yapılacağı gerekçesiyle gözaltına alınmaya çalışıldı. Sergilenen kararlı tutum sonucu serbest bırakıldı.

Ekim Gençliği adına yapılan basın açıklamasında şunlar söylendi:

“Sermaye düzeninin kendi iç çatışmaları arasında düzene yedeklenmeye çalışılan gençlik kesimleri bugün AKP-ordu, laik-antilaik tartışmaları ekseninde kendi sorunlarından uzaklaştırılmakta, demokrasi havarisi kesilen ve darbecilerle hesaplaştığını iddia eden AKP hükümeti işçi emekçilere açlık ve yoksulluktan, öğrencilere ise geleceksizlikten başka bir şey vermemektedir. Bu yüzden gençlik gerici taraflaşmalara yedeklenmeyecek, kendi mücadele talepleri ekseninde geleceğin ve özgürlüğün tarafında olacaktır.”

Sermaye düzeninin Kürt sorunundaki inkar ve imha siyasetine değinilen basın açıklamasında “Savaşa değil eğitime bütçe!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Bıji biratiya gelan!” sloganları atıldı.

“Eğitim alanı her yönüyle ticarileştirilerek sermayeye peşkeş çekilirken, bir taraftan da meslek ve alanlar sermaye eksenli yeniden yapılandırma süreci içerisinde birçok dönüşüme uğramaktadır...Neo-liberal saldırıların en yoğun biçimde uygulandığı alanlardan birini de eğitim alanı oluşturmaktadır. Yurt, yemekhane, ulaşım zamları sürerken, öğrenci belgesi almak dahi paralı hale getirilmektedir ve eğitimde fırsat eşitsizliği her geçen gün derinleşmektedir.” cümleleriyle devam eden basın açıklamasında “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.

Eylem sloganlarla son buldu.

Kızıl Bayrak / İstanbul