Gök-Ana
( Tuzla Tersaneleri’nde ölen işçilerin anısına...)
I
Bırak göğün mavi atlasını
yıldızlar parçalasın.
Alıp götürsün usunu
uzak limanlara.
Sen hasret dolu
bir şarkı ol yine de
söylensin dilden dile.
II
Gittin…
Gidişin iz bıraktı iskelelerde.
Meydanlar andı seni.
Kucak dolusu karanfil kondu
sonsuzluğa uğurlandığın
o topraksız mezara.
Gittin…
Zamana aldandı gök-ana
ağladı durdu.
III
Göz pınarlarında
Hiroşimalı çocukların
ağıtını kurutan gök-ana:
- Gürle! Çaksın şimşekler.
Bir sel gibi yürüsün
göz-yaşların zulmün üstüne.
Hangi kör karanlıklar
karşı koyabilir şimdi sana.
Sen ki hayatın
damıtılmış alınteri.
Rahime Henden
20 Mayıs ‘08
“Devrimci tutsaklar yalnız değildir!”
Sincan F Tipi’nde tecrite ve mesane kanserine karşı yaşam mücadelesi sürdüren Erol Zavar’a destek için 31 Mayıs’ta Sincan’a yürüyüş düzenlenecek.
Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu’nun çağrısıyla Erol Zavar ve hasta tutsakların serbest bırakılması talebi ile düzenlenecek yürüyüşe pek çok ilerici, devrimci kurum ve sanatçı da destek verecek. “Devrimci tutsaklar yalnız değildir!” şiarı ile yürüyecek olan bileşenler, 30 Mayıs Cuma günü saat 22.30’da Eski Tüyap önünde buluşarak Ankara’ya hareket edecekler. 31 Mayıs günü Ankara’da buluşarak Sincan F Tipi Cezaevi’ne yürüyecekler.
Odak dergisi eski Yazıişleri Müdürü Erol Zavar 2001 yılında ömürboyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Mesane kanseri olduğu ortaya çıkan Zavar’ın tedavisi 2004 yılına kadar cezaevi yönetimince keyfi biçimde engellenmiş ve bu süre zarfında hastalık hayli ilerlemişti. Tedaviye başlamasının ardından da maruz kaldığı kötü muamele değişmeyen Zavar’ın sağlık durumu 16 kez ameliyat olmasına rağmen gittikçe kötüleşiyor.
Devrimci Demokrasi gazetesine toplatma!
Devrimci-sosyalist basın-yayın organlarına dönük TMY terörü devam ediyor. Halk Gerçeği ve S. Barikat dergisine verilen yayın yasaklarının ardından Halk İçin Devrimci Demokrasi gazetesinin 20-31 Mayıs 2008 tarihli 133. sayısı hakkında toplatma kararı çıkarıldı ve bir ay yayını durdurma cezası verildi.
Toplatma ve yayın yasağına gerekçe olarak, PKK’nin Hakkari’de Aktütün Karakolu’na yönelik gerçekleştirdiği eylem haberi gösterildi.
Devrimci Demokrasi gazetesinin konuya ilişkin açıklamasında, gazetenin ve gazete çalışanlarının maruz kaldığı baskılar ve diğer sosyalist-devrimci basın-yayın organlarına dönük engellemeler vurgulanarak, “Sınıf düşmanlarımızın ilan ettiği bu savaş kabulümüzdür” denildi.
Cenevre: “UDC’ye hayır!”
Sermayenin dünya çapında işçi ve emekçilere dayattığı sosyal hak gaspları yetmiyormuş gibi bir de ırkçı propaganda tırmandırılıyor. Sosyal yıkım saldırılarına tepki duyan emekçilerin bilinci ırkçı-faşist propaganda ile karartılmaya çalışılıyor. İsviçre’de 1 Haziran’da yapılacak seçimlere ırkçı parti UDC de hazırlanıyor.
Bu ırkçı parti özellikle göçmen vatandaşları baş tehlike olarak gösteriyor. Bu ırkçı propagandaya karşı Cenevre’deki sol güçler çalışmalar yürütüyorlar. Bu çalışmalardan biri de Cenevre’nin en büyük kilisesi olan Cathedral Saint Pierre’e “UDC’ye hayır! (UDC Non!) yazılı pankartın asılması oldu. Bu dev pankart Cenevre’nin hemen hemen her yerinden görülüyor. Birçok kişinin izlediği protestodan 2 saat sonra polis gelerek olaya müdahale etti. Eylemciler polisi yuhalayarak pankartın indirilmesine tepki gösterdiler. Halkevi de eyleme destek veren kurumlar arasındaydı. Eylem oldukça iyi bir etki yarattı.
BİR-KAR Cenevre
Neucatel’de kampanya çalışmaları...
Bölgemiz La chaux de fonds’ta ırkçılık ve sağlık alanındaki yeni saldırı temel gündemi oluşturuyor.
Referanduma karşı yoğun bir afiş çalışması yürütüyoruz. La chaux de fonds’tan sonra çalışmayı Neuchatel’de de sürdürdük. Şehrin önemli yerlerini afişlerimizle donattık. Geçmişten farklı olarak afişlerin büyük bir kısım yerlerinde duruyor. Oysa geçmişte afişlerimiz saldırıya uğrayıp yırtılıyordu.
Bu da bize, yaşadığımız ülkenin yerel gündemlerini faaliyetimizin ekseni haline getirdiğimizde daha verimli sonuçlar alabileceğimizi gösteriyor. Ayrıca kitlelerle bağ kurma sorunumuzu da büyük oranda çözme imkânı sağlıyor.
Faaliyetlerimiz 1 Haziran’a kadar aralıksız olarak devam edecek. Yapılan kamuoyu yoklamaları vatandaşlıkla ilgili yasanın kabul edilmeyeceği yönünde. Sağlıkta yıkım yasasının ise geçeceği düşünülüyor. Bu da gösteriyor ki, önümüzdeki yıllarda sağlık alanında tam bir kuralsızlık yaşanacak, sigorta şirketlerinin birbirlerini yutma mücadeleleri hızlanacak. Tam da bundan dolayı biz komünistler, bu yıkım saldırılarına karşı daha etkin ve yaygın bir devrimci faaliyet yürütme sorumluluğu ile karşı karşıyayız.
BİR-KAR / Neucatel
|