Manisa Belediyesi'nin de dahil olduğu 6 belediyenin Manisa'nın Saruhanlı İlçesi'ne bağlı Develi köyü yakınlarında yapmayı planladığı katı atık bertaraf tesisi ve çöp depolama alanına bölgede yaşayan köylüler tepki gösteriyor.

18 Ağustos günü sabah saatlerinde araçlarla Manisa merkeze gelen yaklaşık 150 kişi Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Buradan yürüyüşe geçen kitle ellerindeki süpürgelerle cadde ve sokakları süpürdü. Yürüyüş sırasında erkek eylemciler üzerlerini çıkardılar.

Yürüyüş sırasında bildiri dağıtan köylüler halktan destek istediler. Eylem sırasında “Köyümüze çöp istemiyoruz!” sloganları atıldı. Yürüyüşün sona erdiği Malta semtinden geriye dönen grup, yol boyunca sokakları süpürdü ve çöp karşıtı sloganlar attı. Eyleme ilgi gösteren halk alkışlarla eylemcilere destek verdi.

Burada kitle adına bir açıklama yapan Oktay Konyar, “Biz kirletmektense temizlemeyi istiyoruz. Bu yüzden, bugün Manisa'ya gelerek çok kirli olan caddeleri süpürdük. Develi'ye çöp tesisi kurulmaması için eylemlerimize devem edeceğiz. Bu gördüğünüz köylüler, Türkiye'de alışılmamış ahlaklı bir protesto gerçekleştiriyor. Onlara, bütün Türkiye'nin desteğini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

------------------------------------------------------------------------------------

Ortadoğu halklarıyla dayanışma faaliyetine devlet terörü

Siyonist İsrail'in ABD destekli Ortadoğu'daki katliamlarına karşı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Filistin halkıyla dayanışma mektubuna imza toplamak için stand açmaya devam ediyoruz. Dayanışma mektubumuzu bildiri halinde dağıtıyoruz. Ayrıca BDSP imzalı “Emperyalizm ve siyonizm yenilecek, Ortadoğu'da direnen halklar kazanacak!” afişimizi Çiğli merkeze ve semtlerine yapmaya devam ediyoruz.

19 Ağustos Cumartesi günü afiş çalışması sırasında iki yoldaşımız kolluk güçlerinin saldırısına uğradı. Çiğli Evka-2'de afiş yapan iki yoldaşımız kimlik kontrolü ve izinsiz afiş asmak bahanesiyle bir saat cadde üzerinde bekletildi. Daha sonra Güzeltepe Karakolu'na götürülen yoldaşlarımız burada da keyfi bir şekilde 1.5 saat alıkonuldular. Sivil polisler yapılan işlemin gözaltına alınma olduğunu, resmi polisler ise gözaltı olmadığını, sadece “ Kabahatler Kanunu”na göre izinsiz afiş asmaktan tutanak tutulacağını söylediler. Yoldaşlarımız tutanağa imza atmadılar ve bırakıldılar. Devletin kolluk güçlerine en iyi yanıt ise, karakoldan çıktıktan sonra yoldaşlarımızın imza standında imza toplamaya devam etmeleri oldu.

Çalışmalarımız kesintisiz devam edecek!

Çiğli BDSP

------------------------------------------------------------------------------------

Direnen halklar kazanacak!

İstanbul İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi'nin başlattığı ve kamuoyuna duyurduğu “Bir gün Filistin ve Lübnan halkı için çalışıyorum!” kampanyasına ben de katılmaya ve destek vermeye karar verdim. Bir işçi olarak ne kadar zor koşullarda yaşasak da böyle bir kampanyaya destek vermek görevimizdir.

İsrail'in Lübnan'a saldırmasıyla daha da kaynamaya başlayan Ortadoğu manzarası daha çok yoksul ve emekçi kesimlerin yardıma muhtaç olduğunu gösteriyor. Yapılan bu yardımlarla elbette oradaki acıları bitiremeyeceğiz. Ama bu yardımlarla bir taraf olduğumuzu ve ezilen halkların daima yanında olduğumuzu göstermek zorundayız. İşçi ve emekçiler olarak bu sorumluluğu üzerimizde hissediyor ve yardımımızı ulaştırmayı amaçlıyoruz.

Bizler sadece maddi yardımla değil her yönden ezilen halkların yanında olmalıyız. Gerektiğinde meydanlarda seslerimizi haykırmalıyız. Ben devrimci bir işçi olarak bu kampanyayı destekliyor ve direnen Ortadoğu halklarının yanında olduğumu ifade ediyorum.

Devrimci bir işçi

-----------------------------------------------------------------------------------

Gitme

I

Gitme!

Ayaklarında İstanbul kokar.

Bir de Zonguldak Mengen.

Ötesi, bol kravatlı

beton kent.

Seni vuran

gelincik tarlaları değil

nişangah!

II

Gitme! Los Angeles

dolara tapan kent.

Stalingrad senden

hesap sorar.

Bir de Paris Komünü.

III

Öldü diyorlar da

üç eylemci

üç devrimci.

Ben gördüm.

İki Temmuz'da Kadıköy'de;

yaşıyordu:

-Marx, Engels, Lenin.

Ve bayrak taşıyordu

kan rengi.

IV

Oysa yanmışlardı

adı Madımak olan handa.

Madımak, zehirdi artık sofralarda…

Anadolu'da

Sivas'ta

Pir Sultan'dı

şimdi heykeline tapılan.

Darağacında Erdal Eren:

-Minicik, yoldaş, yaren.

İt sürüsü… Maraş, Çorum…

Elbette dönecek devran.

Gitme!

ayaklarında komünarların

izleri var.

Rahime Henden

13 Temmuz ‘06

--------------------------------------------------------------------------------------

Beykoz Yeni Mahalle'de ulaşım zammı protesto edildi

1 Temmuz tarihinden itibaren uygulanmaya başlayan İETT zamlarına Beykoz Yeni Mahallesi gençlerinden tepki yükseldi.

Belediye Başkanı'nın uygulamayı “yenilik ve toplu ulaşımda devrim” olarak sunmasını protesto eden gençler, yapılanın “devrim” değil “toplu taşıma ücretlerine zam” olduğunu ifade ettiler.

85.00 YTL olan aylık mavi kart ücretinin yüzde 17.65 oranında bir zamma tabii tutularak 100.00 YTL'ye çıkarıldığını söyleyen gençler bu artışın çok yüksek olduğunu ifade ettiler. Asıl önemli değişimin ise aylık sınırsız mavi kartın sınırlı hale getirilmesi olduğunu, İstanbul'un tarihinde görülmemiş bir uygulama gerçekleştirildiğini söylediler.

Öncesinde sınırsız olan mavi aylık kartın artık hem zamlı hem de 200 kontörle sınırlı olduğunu vurgulayan gençler, halkı bu uygulamaya tepki göstermeye çağırdılar.