22 Ağustos Salı günü saat 13:30'da Dearsan Tersanesi'nde makine dairesinde yapılan boyamadan sonra meydana gelen gaz sıkışması sonucu şiddetli bir patlama gerçekleşti. Biz Tersane İşçileri Birliği Derneği çalışanları olarak patlamanın hemen ardından kısa süre içerisinde tersanenin önündeydik. Henüz tersane önünde fazla kimse yoktu. Görevlilerden bilgi almaya çalıştık, ancak hiçbir bilgi verilmedi. Patlama yerinde çok sayıda ambulans ve itfaiye bulunuyordu. Bu arada patlamayı duyanlar ve basın tersane önüne geldi. Giderek tersane önüne gelenlerin sayısı arttı.

Bu arada patron işyerini boşaltarak tüm işçileri evlerine gönderdi.

Dışarıya çıkan işçilerin bir kısmı kapı önünde toplandı. Diğer tersanelerden gelen işçiler de vardı. Saat 14:30 gibi tersane önünde bekleyen işçi sayısı 100'ü aşmıştı. Bu arada içerideki işçilerden biri dışarıda bekleyen kitleye karşı provokatif bir tutum alınca TİB-DER ile Limter-İş yöneticilerinin de aralarında olduğu yaklaşık 100 işçi tersane içerisine girerek bu kişinin üzerine yürüdü. Bu sırada polisin biber gazlı saldırısı gerçekleşti. Saldırıdan sonra kitle bu kez içeride beklemeye başladı.

Patlama anında orada çalışan işçilerden aldığımız bilgiler patlamanın şiddetini gösteriyordu. İşçilerin bir kısmında ağır yanıklar vardı. Görüştüğümüz bir işçi şunları anlatıyordu: “Gitmeyin burada ölüler var. Birini gördüm vücudu simsiyahtı. Kulağı kopmuştu, yüzü paramparçaydı. Yaşaması imkansız.” Bir diğer işçi ise, “Yaralı arkadaşı ambulansa taşırken koluna dokundum, eti dökülmeye başladı” dedi. Yara almadan kurtulan bir diğer işçi ise, “Patlamanın olduğu yerin yakınındaydım, fakat diğer davlumbottaydım. Patlama olduğu anda elimdeki cugul 3 metre havaya fırladı. Davlumbotun sacı patlamadan dolayı değişik bir şekil aldı. Elektrikler kesildi. Her taraf toz duman içerisindeydi. Dışarı çıktım çok kötü bir koku vardı. Muhtemelen yananların kokusuydu” dedi. Bütün bu anlatımlar patlamanın şiddetini ve katliamın vahşiliğini ortaya koyuyordu.

Patlamanın şiddetinden kaynaklı bir işçi arkadaş iskeleden düştü ve ağır yaralandı. Yaralılara müdahale eden sağlıkçıların verdiği bilgiye göre, 3 işçi hastaneye getirildiklerinde çoktan ölmüşlerdi. 2 işçinin Kartal SSK'da, 2 işçinin GATA'da, 3 işçinin ise Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavileri sürüyor.

Tersane İşçileri Birliği olarak patlamanın olduğu saatlerden birkaç saat sonra bildiri çıkartarak işçilere katliamı anlattık. Bir sonraki gün yapılacak basın açıklamasına çağrı yaptık.

Tersane İşçileri Birliği Derneği

------------------------------------------------------------------------------

Tersanelerde iş cinayetlerine karşı eylem ve polis terörü...

TİB'den iş cinayetlerine karşı mücadele çağrısı!

22 Ağustos günü Dearsan Tersanesi'nde tanktaki gaz sıkışması üzerine yaşanan patlama sonucunda 3 işçi öldü, 6 işçi de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

Tersane İşçileri Birliği 23 Ağustos günü sabah 8:00'de Dearsan Tersanesi'nde yaşanan iş cinayetini protesto etmek için Tuzla Gemi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamadan önce Dearsan Tersanesi'nde yaşanan patlama ve iş cinayetini anlatan konuşmalar yapıldı, tersane işçileri eyleme çağrıldı.

Konuşmaların ardından basın açıklaması okundu. Açıklamada geçen hafta yaşanan iş cinayetlerinin ve dün sabah Dearsan'da yaşanan vahşetin ancak işçilerin örgütlü gücüyle önüne geçileceği vurgusu yapıldı. İşçilere güçlerini birleştirme çağrısı yapıldı. Eylemde “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Katil GİSBİR hesap verecek!”, “Katil Dearsan hesap verecek!” sloganları atıldı.

Limter-İş yöneticileri gözaltında!

İş cinayetini protesto etmek için 23 Ağustos sabahı Limter-İş de tersane önünde basın açıklaması yaptı. Polis eyleme azgınca saldırdı. Biber gazı kullanan kolluk güçleri Limter-İş yöneticilerini coplarla döverek gözaltına aldı. Saldırıdan sonra tersane önüne çevik kuvvet ekipleri barikat kurdu.

Tersane önünde gözaltıların serbest bırakılması talebiyle bekleyen Limter-İş sendikası üyeleri ve Dearsan işçileri bir süre sonra açıklama yaparak dağıldılar.

Gözaltına alınan Kamber Saygılı, Zafer Tektaş, Ali Doğan, Hamit Kara, Hakkı Akpınar ve Vural Koçak Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüler.

TİB yaptığı basın açıklamasının ardından Limter-İş'in eylemine yönelik saldırıyı protesto etmek, işçilerle dayanışmak için Dearsan Tersanesi'nin önüne giderek destek verdi.

Kızıl Bayrak/Kartal

--------------------------------------------------------------------------------

Tersanelerde iş cinayetlerinin sonu gelmiyor

Yaklaşık 25 bin işçinin çalıştığı Tuzla tersanelerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasından kaynaklı hemen her gün iş kazaları yaşanıyor. 22 Ağustos günü Dearsan Tersanesi'nde Sonay Denizcilik adlı taşeron firmaya bağlı çalışan işçiler öğle saatlerinde tanktaki gaz sıkışması nedeniyle yaşanan patlama sonucunda yaralandılar. Kazadan sonra farklı hastanelere kaldırılan yaklaşık 8 tersane işçisinin tedavileri sürüyor.

Kazayı gören işçiler içeride daha fazla işçinin yaralandığını, hatta kazada ölenlerin olabileceğini söylüyorlar. Kesin olmamakla birlikte, ölen işçilerin farklı bir kapıdan çıkarıldıkları gelen haberler arasında.

Yine öğle saatlerinde Çiçek Tersanesi'nde çalışan bir işçi, malzeme taşırken düşerek ayağını kırdı.

Kızıl Bayrak/Kartal