Nihat Turan: Örgütlü mücadeleye 2 sene önce başladık. 2004 Haziran ayında işten atmalar başladı. Mücadelemiz beraberinde gelişti. Sendikaya yeni işçiler örgütledik. Sendikalı olduğumuz için baskı uyguladılar. Kanunsuz bir şekilde ücretlerimizden kesinti yaptılar. Malları götürdüğümüz yerden dönüşte benzini fazla kullanmışsak ücretlerini bizden alıyorlardı, arttığı zaman ise işlerine geldiği için ses çıkarmıyorlardı. Bir şey söylesek de çözüm olmuyordu. Zorbaca ücretlerimize el koyuyorlardı. 5 ay boyunca ücret alamayan arkadaşlarımız var. Ömer Yörük arkadaşımız aylarca ücretini alamadı. Bazen sadece 15 günlük sigortamız yatırılıyordu, bazen de 2 ay sigortamız yatırılmıyordu. İşçilerin hiçbir sosyal hakkı yoktu. Herşeyden kesinti yapıyorlar, işçilere köle gibi davranıyorlardı. Bizler bu sorunlarımızın çözümü için onurlu bir direniş sergiliyoruz. Bu grevimiz tüm lojistik işçilerine örnek olsun. Patron biz direndiğimiz ölçüde geri adım atacaktır.

- Ne kadar ücret alıyorsunuz?

Nihat Turan: 400 milyon alıyordum, 2 yıldır işsizim.

- Kaç yıldır çalışıyorsunuz, ne kadar ücret alıyorsunuz?

Cumali Özkan: Yaklaşık 4 yıldır çalışıyorum. 450 milyon ücret alıyorum. Ayda elime geçen ise 100-150 milyon.

- Talepleriniz nedir?

Cumali Özkan: İyi bir ücret, insanca davranış. Yemek paramızın karşılanması.

- Grev kaçıncı gününe girdi, patron grevi nasıl karşıladı?

Cumali Özkan: 20 Mart günü başladık. Bugün grevimiz dördüncü gününe girdi.

Patron grevimizi duyunca taleplerimizi kabul etmedi. Baskı uygulamaya çalıştı. “İşten atarım” diye tehdit etti. Sendikalı olmasaydık bizi işten atacaktı. Burada 45 kişi çalışıyor. 3-5 kişi içeride kaldı. Greve katılmadı. İşe daha yeni girdikleri için greve katılmadılar. Grevimiz sonuna kadar sürecek. İnsanca yaşanacak ücret alana kadar direnişimiz sürecek. Çocuğumuzun suratına bakabileceğimiz bir ücret istiyoruz.

Hasan Biga: Yaklaşık 3 aydır çalışıyorum. Ben de sendikalıyım. Şirket içerisinde fason şirket kurarak bizleri yıldırmaya çalıştılar. Bizleri işçi değil amele görüyorlar. Köle görüyorlar. Arabalar sağlıksız. Bizler elimizden geleni yapsak da bir işe yaramıyor. Tek taraflı özveri gösteriyoruz. Özverili davranacağımız bir şey kalmadı. Mücadelemiz sürecek.

Tayfun Donar: Sendikaya üye olduğumuz için daha çabuk zengin olmayı istediğimizi sanan patron bizlere zengin olmak istiyorsanız gidin farklı işler yapın diyor. Ağza alınmayacak şeyler var. Bizleri hırsız, köle olarak görüyor. Bizler insanca bir ücret istiyoruz. Birçok olumsuzluk yaşıyoruz. Yemeklerimizi karşılamıyorlar. Yalnızca personele yemek veriyor. Artan yemekleri ise köpeklere yediriyorlar. Şöförlere bir şey vermiyorlar. 450 milyon ücret alıyorum. Mücadelemiz kazanana kadar sürecek.

Kızıl Bayrak/Adana

--------------------------------------------------------------------------------------

BDSP'nin Yeni Önder Lojistik işçilerini ziyareti...

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

20 Mart günü 50 kişinin çalıştığı Yeni Önder Lojistik işçileri greve çıkmışlardı. Ücretlerin yükselmesi, yemek paralarının karşılanması ve işyerinde yaşanan olumsuzlukların çözümünü talep eden işçilerin grevi 5. gününde sözleşmenin imzalanmasıyla son buldu.

Grevin 4. gününde Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu çalışanları olarak Yeni Önder Lojistik işçilerini ziyaret ettik. Ziyaret sıcak bir sohbet ortamında gerçekleşti. İşçiler gelişimizin kendilerini sevindirdiğini, fabrika işçilerinin de grevlerini ziyaret ettiğini fakat bunun yeterli olmadığını dile getirdiler. TEKEL işçilerinin direnişi sürecinde sürekli ziyarete giden TÜMTİS işçilerinin beklentisi TEKEL işçilerinin de kendilerini ziyaret etmesiydi. Ziyaretimiz 2 saat sürdü.

BDSP/Adana

-------------------------------------------------------------------------------------

Yeni Önder Lojistik işçisi direndi ve kazandı!

20 Mart günü greve başlayan Yeni Önder Lojistik işçisi grevin 5. gününde kazandı. TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Topçu'nun da görüşmeye katıldığı 5. gününde toplusözleşmenin imzalamasıyla grev bitirildi.

Sözleşmeyle ücretlerin birinci yılda 450 YTL'den 575 YTL'ye, ikinci yıl için ise 650 YTL'ye çıkarılması, 15 gün yatırılan sigorta primlerinin 30 gün yatırılması, iki ikramiye verilmesi, işçilere 10 YTL günlük yemek parası verilmesi ve yasada belirlenen yıllık izne artı 4 gün eklenmesi kararlaştırıldı.

Kızıl Bayrak/Adana

-----------------------------------------------------------------------------------------

Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi'nde etkinlik...

Mart ayında gerçekleşen katliam ve direnişleri anmak için 26 Mart günü bir program hazırladık. Etkinlikte 12 Mart darbesi, Gazi, Beyazıt, Halepçe katliamları ve Kızıldere direnişini konu aldık. Devrim şehitleri anısına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından etkinliğin sunumunu yaptık. Sunumda Mart ayında yaşanan katliamlar ve direnişler hakkında bilgilendirme yapıldı. Susurluk ve Şemdinli'de bir kez daha ortaya çıkan derin devlete değinildi. Devletin bu katliamların sorumlusu olduğu ve biz sessiz kaldıkça bu saldırıların süreceği vurgulandı.

Sunumun ardından “Gayrımuayyen” adlı sinevizyon gösterildi. İşçi Kültür Sanat Evi şiir grubunun hazırlamış olduğu şiirler ilgiyle dinlendi. Kavel müzik grubunun söylediği ezgi ve marşlar eşliğinde çekilen halaylarla etkinlik bitirildi. Etkinliğe 40 kişi katıldı. Etkinlik öncesi 60 adet afiş Çiğli merkezine yapıldı.

İşçi Kültür Sanat Evi çalışanları/Çiğli

--------------------------------------------------------------------------------------

Serna-Seral işçilerinden eylemli yanıt

Serna-Seral Tekstil işçilerinin fabrika önündeki direnişleri devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Serna-Seral patronunun toplusözleşme görüşmelerinde işçilere önerdiği komik teklife Serna-Seral İşçileri 23 Mart günü saat 13.00'da Bağdat Caddesi'ndeki Serna Giyim Mağazası önünde yaptıkları basın açıklamasıyla yanıt verdiler ve bu teklifi kabul etmeyeceklerini söylediler. Grevlerine devam edeceklerini söyleyen işçiler; “Serna-Seral Tekstil işçileri grevimizin 189. günündeyiz!” yazılı pankartlarıyla sloganlar atarak protestolarını sürdürdüler. “Lokavt yasaklansın!”, “Esnek çalışmaya, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya hayır!” dövizlerinin açıldığı ; “Direne direne kazanacağız!”, “Tazminat değil sözleşmeli çalışma!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Sözleşme yoksa üretim de yok!” sloganlarının atıldığı basın açıklamasında konuşma yapan TEKSİF Sendikası Bakırköy Şube Başkanı Çetin Yelken; “Serdar Bey yalan söylüyor, ya hesap yapmayı bilmiyor ya da bizimle dalga geçiyor” diyerek patronun teklifinin kabul edilemez olduğunu ve sonuna kadar direneceklerini söyledi. Daha sonra işçiler adına basın metnini okuyan Altun Göğçin, 16 Eylül 2005 tarihinde çıktıkları grevleri boyunca patronun türlü baskılarıyla karşı karşıya kaldıklarını ama yılmadıklarını, mücadelelerine devam edeceklerini belirtti. Basın metninin okunmasının ardından işçiler Serna Giyim Mağazası önüne siyah çelenk bırakarak basın açıklamasını sonlandırdılar. Çeşitli kurumların da destek verdiği basın açıklamasına 60 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Kartal