16 Nisan 2005
Sayı: 2005/15 (15)


  Kızıl Bayrak'tan
  “Halk hassasiyeti” değil, ABD hesabına
“derin devlet” operasyonu
  Kitlesel ve devrimci 1 Mayıs’ın anlam ve önemi
  İMF programlarına hayır demek için 1 Mayıs’ta alanlara!
  TEKEL’i bitirme oyunu devrede
  SEKA ve TEKEL’den sonra mücadele
bayrağı TELEKOM işçisinde!
  Trabzon provokasyonu üzerine
  “Derin devlet” tartışmaları
  Sivil faşist teröre balans ayarı

  Trabzon’da faşist kudurganlık sürüyor!

  Faşist saldırılara karşı suç duyurusu
  Taksim Meydanı işçi sınıfı ve emekçilerindir
  İstanbul’a 10 bin yeni polis
  “Demokrat” kılıklı Amerikancı
kalemşörlerin işgal savunuculuğu
  Ulusal sorun ve Kürt hareketi/10 : Emperyalist politikalar yedeğinde
“tarihi Ortadoğu sentezi”
  Maltepe BDSP’den eylem
 1 Mayıs çalışmalarından
Irak halklarının kanıyla sulanan yolsuzluk bataklığı!

 Bağdat’ta yüzbinler işgali lanetledi

 Siyonist cellatlar işbaşında
 Yeni “PKK” ve “Demokratik
Konfederalizm” üzerine
Fransa’da gençlik eylemde
Bültenlerden
Ölümünün 4. yılında Hatice Yürekli yoldaş
Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Adana Eğitim-Sen'de soruşturma terörü sürüyor

Eğitim-Sen Adana Şubesi'nde, Genel Merkez Disiplin Kurulu'nu da yanlarına alarak verdikleri ceza kararını üç ayda tebliğ edebilenler, 24 Mart ‘05'de, yaptığımız basın açıklaması gününde yeni bir soruşturma başlattılar. Bu girişimlerde bulunanların neler hakkında ve nasıl soruşturma açılabileceği konusunda hukuk dersi alması gerekiyor. Bunlar;

- Üyeliğimizin askıda olduğu bir dönemde disiplin kurulunun, bizler hakkında ifade alamayacağını bilmiyorlar,

- İfadesi alınmayan bir kişinin savunmasını istemek hangi hukuk normuna giriyor, bilmiyorlar,

- Basın açıklaması yapmak artık ülkemizde dahi suç olmaktan çıkmışken, bir şekliyle demokrasi mücadelesi veren kurumumuzda haksızca cezalandırılan bizlerin olayın gerekçelerini açıklamamızın suç olamayacağını bilmiyorlar.

- Basın açıklamasında olayları araştıracak olan kurullarımızın bizleri susturma, oluşan muhalefeti yoketme çabalarının devam etmesi anlaşılır bir durum değildir.

Herkesin bildiği gibi, ortada işlenen bir suç veya şikayet varsa, failler hakkında önce sözlü ve yazılı ifade alınır. İfadelerin değerlendirilmesinden sonra ancak savunma alındığı burjuva hukukundan bile bihaber olan, birgün sendikaya gelmemiş, eylem ve etkinliklere katılmamış, ama bendensin mantığı ile şube kurullarına getirilen şahsiyetler sayesinde, cezalandırma kararının bir alt çalışması olan doğrudan savunma istemiyle işe başlamaları anlamlı olmalıdır. Bu iş bilmez yönetici takımına birilerinin bu işin nasıl yapılacağını, hukukumuzun nasıl işetileceğini anlatması gerekir diye düşünüyorum. (...)

Bizler sendikaya zarar vermedik. Verenlere set çekmeye çalıştık. Bundan sonra da bu duygularla hareket etmeye devam edeceğiz. Bizlere itham edilen suçların muhatabı işleyicileri bu kararda imzası olan anlayış ve kişilerin olduğunu, kurulacak bir bağımsız komisyon görecektir. Zaten Adana kamuoyunda herkes bilmektedir. Bizlere özeleştiri vermeleri, sendika kamuoyunda özür dilemeleri gerekenlerin, bağımsız-tarafsız çalışması gereken şube kurullarını, anlayışlarının bir payandası gibi davranmasını sağlatan anlayışı şiddetle kınıyor, bu davranışlarından vazgeçip, Eğitim-Sen kültürüne ve hukukuna uygun davranmaya davet ediyoruz.

“Ceza”landırılanlardan Hüseyin Kurt

--------------------------------------------------------------------------------------

Adana Eğitim-Sen'de toplantı...

Örgüt içi hukuksuzluk konuşuldu!

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alattin Dinçer'in Nisan ayında yapılması planlanan üye kampanyasını desteklemek için çıktığı il gezilerinden biri de 9 Nisan günü Adana'da gerçekleşti. Yaklaşık 100 eğitim emekçisinin katıldığı toplantıda ülkenin içinde bulunduğu tablo anlatıldıktan sonra söz üyelere verildi. Yaklaşık 20 konuşmacının adını yazdırdığı toplantı altı saat sürdü. Toplantı sendika disiplin kurulunun verdiği cezaların gölgesinde kaldı. Ceza alan üyelerin yaptığı konuşmalar ve açıklamalar yoğun alkışlarla karşılandı, ceza verenlere ise karşı protestoya dönüştü. Toplantının bazı EMEP'li üyeler tarafından provoke edilmeye çalışılması sağduyulu davranışlarla önlendi.

Toplantının yönetilmesinde bazen zorlanan divan birkaç kez sağduyu çağrısı yapmak zorunda kaldı. Sonuçta örgüt içi hukukun işlevsizleştirilerek bizlere verilen cezalar gerçeği karşısında Dinçer, “dosyayı genel merkeze gönderin, tekrar inceleteceğim, yanlış yapanları da, örgütümüz hukukuna uygun olarak değerlendireceğiz” demek durumunda kaldı. Toplantı Dinçer'in üye kampanyasına dönük çalışmalar hakkında görüşlerini belirtmesi ile birlik ve beraberlik ihtiyacı üzerine yaptığı konuşma ile bitirildi.

Bir eğitim emekçisi/Adana

-------------------------------------------------------------------------------------------

Bir gençlik kampı daha sona erdi!

Bu kampta hava koşulları çok iyi değildi. Dışarda spor yapmaya imkan bulmadık. Yine de hep birilikte iyi zaman geçirdik, yeni arkadaşlıklar kuruldu, eski arkadaşlıklar yenilendi.

Şunu da söylemek istiyorum. Bu kampta da büyükler biz küçükleri fazla ciddiye almadılar. Artık bu durum değişmeli. Çünkü biz çocuk değiliz. Kamplarda çocukların büyüklerden daha çok çalışmalara katılması gerek. Tamam ben katıldım, ama istiyorum ki öbür çocuklar da daha çok katılabilsinler. Bazı arkadaşlar da oynanan skeçlerde hep en iyi rolleri istiyorlar. Bu doğru bir tutum değil. Çünkü unutmayın, başkaları da var. Umarım bu durumlar değişir. Kamptaki herkesi çok özledim. Umarım gelecek yıllarda yine buluşuruz. Herkese selamlar.

Frankfurt'tan Öncel