7 Ağustos'04
Sayı: 2004/31 (23)


  Kızıl Bayrak'tan
  Satılmış ve kokuşmuş sendikal ihanet çetelerini alaşağı edelim!
  İMF’ye verilen yeni “niyet mektubu” açıklandı...
  DEP’lilerin TİSK ve Hak-İş ziyaretleri üzerine...
  Sermaye devleti ve medyası emperyalist işgalden yana...
  “Barışsever” Cola Turka... Aynanın arkasına bakın!
  “Hızlı” cinayet ve sermaye medyasının dolaysız sorumluluğu
  Metal TİS’leri ve sendikaların tutumu
  Castleblair işçilerinden teşekkür mesajı...
  Castleblair işçileri Marks & Spencer mağazaları önünde...
  5. Munzur Doğa ve Kültür Festivali sona erdi...
  Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nden siyasi tutsakların açıklaması...
  10. yıl kampanyasını güçlü bir devrimci siyasal çalışma haline getirelim!..
  Ekim Gençliği'nden...
  Kurtlar sofrasındaki ülke: Sudan
  Irak’ta “Müslüman Gücü” hazırlıkları
  İsrailli aydınlar siyonizmi mahkum etti!
  Büyük ve çok boyutlu oyun...
   Hiroşima ve Nagazaki’nin yıldönümünde gerçek barışa giden yol,
  İspanya’nın kırmızı çiçeği, Neruda’nın yasemin demeti...
  Flamenko Lamenko’nun kızıl dansçısı Antonio Gades öldü...
  Bültenlerden...
  Bültenlerden...
  Yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı Mamak 1. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
10. yıl kampanyasını güçlü bir devrimci siyasal çalışma haline getirelim!..

10. yılında daha güçlü bir Kızıl Bayrak için görev başına!

Kızıl Bayrak’ın devrim ve sosyalizm yolunda 10 yıllık yürüyüşü kararlılıkla sürüyor. Ancak bu yürüyüş düz bir yolda ilerlemedi. Devletin her türlü baskı, terör ve saldırılarıyla karşılaştı. Gazetenin toplatılmasından kapatılmasına, verilen cezalara, gazete bürolarının basılmasından çalışanlarının tutuklanmasına kadar uzanan bir saldırıydı bu. Aynı zamanda bu yürüyüş, sol hareketin tasfiyeci dalgaya kapıldığı, Kürt hareketinin teslimiyet ve tasfiye batağına saplandığı bir dönemde yaşandı.

Kızıl Bayrak adına bu 10 yıl, ilkelerinden ve değerlerinden taviz vermeden kararlılıkla geçti. Çünkü Kızıl Bayrak, gücünü bilimsel temellere dayalı marksist-leninist ideolojik-politik çizgisinden, devrime ve sosyalizm davasına sarsılmaz bağlılığından ve tüm bunların cisimleşmiş ifadesi olarak komünist işçi partisinin devrimci sınıf programından alıyordu.

Bugün 10 yılı geride bırakmanın haklı onurunu ve gururunu yaşıyoruz.

Haziran ‘94’te yayın hayatına başlayan Kızıl Bayrak’ın sayfalarına, 10. yılına girdiği Haziran ayından itibaren temel değerlendirmeler ile okurlarımızın düşünce ve önerileri taşındı. Üstünlüklerimiz kadar eksikliklerimize de vurgu yapıldı. Bu değerlendirmelerin de ışığında yaz sonuna kadar sürecek 10. yıl tanıtım çalışmasını başlatmış bulunuyoruz. Bu çalışma ile birlikte gazetemizi daha etkin kullanmayı, işçi ve emekçi kitlelerle daha çok buluşturmayı ve beraberinde siyasal çalışmamıza ivme kazandırmayı hedefliyoruz. Bu çalışma aynı zamanda gazetemizi nitelik olarak da farklı bir düzeye çıkarmanın vesilesi olmak zorundadır.

Propaganda materyallerinin yaygın kullanımı

Kızıl Bayrak olarak on yılı aşkın bir süredir yürüttüğümüz siyasal faaliyetimizde kitlelere yaygın propaganda-ajitasyon araçlarıyla seslendik. Bu her zaman bir üstünlük alanımız olageldi. Farklı siyasal gündemlere ilişkin materyallerimizi kampanya süreçlerinde yaygın bir şekilde kullanabiliyoruz. Özellikle son seçimlerden bu yana bu açıdan alanımızı genişlettiğimizi, daha çok fabrikaya, daha çok emekçi semtine, daha çok bölgeye ulaştığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bu kez aynı alanlara gazetemizin tanıtımı amacıyla çeşitli araçları devreye sokarak gideceğiz. “Emekçinin ve sosyalizmin sesi Kızıl Bayrak 10. yılında!” şiarlı afişlerimizin yanısıra pul ve kuşlarımızı yaygın bir şekilde kullanacağız. Gazetemizin temel çizgisi ve misyonunun tanımlandığı tanıtım broşüründen binlercesini en geniş işçi ve emekçi kesimlere taşıyacağız.

Gazetenin satışında yeni bir düzey

Siyasal çalışmamızın ulaştığı düzey ve kapsamın yanısıra, yayının çıkarılmasında harcanan yoğun çaba ve emek dikkate alındığında, gazetemizin satışı bugün için istenilen düzeyin altında kalmaktadır. Bu durum gazetenin halen siyasal çalışmamızda yeterince etkin ve örgütleyeci temel bir araç olarak kullanılamadığının da bir göstergesi sayılmalıdır.

10. yıl tanıtım faaliyetimiz, herşeyden önce, bu konudaki zayıflığı aşmaya yönelmelidir. Gazetemizin satışı her çalışma alanımızda tekrar gözden geçirilmeli, etkin ve yaygın kullanımı yeniden planlanabilmeli, her çalışma alanında gazete satış miktarının en az iki katına çıkartılması hedeflenmelidir.

Bugün gazete satışımız daha çok birebir elden ve semt satışı biçiminde yapılmaktadır. Tanıtım çalışması sürecinde bu tür satış biçimlerine, toplu halde ve ajitasyon konuşmaları eşliğinde fabrika önleri ve semt merkezleri de eklenmelidir. Yine semt satışlarımız gözden geçirilmeli, olanaklar dahilinde yeni alanlara yönelinmelidir. Bu söylenenler daha çok yerel alanlarda ve birimlerde yapılması gerekenlere ilişkindir. Toplumun daha geneline seslenecek tarzda şehrin merkezi noktalarında da kitlesel bir tarzda ve ajitasyon konuşmaları eşliğinde gazete satışları yapılmalıdır. İlk adımını geçen hafta attığımız bu uygulamada hayli başarılı bir satışın gerçekleşmiş olması bu açıdan umut vericidir. Tüm çalışma alanları ve birimleri kampanyamızın sonuna kadar kendilerine yakın merkezi yerlerde gerçekleştirecekleri satış planını bir an önce yapmalı ve pratiğe geçirmeidirler.

Bir diğer sorun, gazetemizin bayii satışıdır. Uzun zamandır Kızıl Bayrak dağıtım tekeli üzerinden ülkenin geneline ulaştırılıyor. Ancak gerek dağıtım tekeli, gerekse bayiler üzerinden çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Yaşanan bu sorunları en aza indirmek, gazetenin işçi ve emekçilere ulaşmasının önündeki engelleri kaldırmak görevi tüm yoldaşlarımızın ve okurlarımızın omuzlarındadır. Bu açıdan belli zaman aralıklarında Yay-Sat bayileri ve gazetemizin ulaştığı diğer bayiler kontrol edilmeli ve gazetemizin ulaşıp ulaşmadığı, tezgahlarda sergilenip sergilenmediği denetlenmelidir. Ayrıca gazetemizin ulaşmadığı yeni bayiler tespit edilerek, dağıtım ağının genişletilmesi de sağlanabilmelidir.

İşçi ve emekçi okurlarla birebir ilişki

Her kampanya döneminde olduğu gibi yüzümüz kitlelere dönük olmalı ve kampanyamız kitlelerle içiçe örülmelidir. Tanıtım kampanyamızın muhtevası diğerlerinden farklı olduğu için, yürüteceğimiz kitle çalışmasında gideceğimiz kesim öncelikle gazetemizi şu ya da bu şekilde okuyan, bilen kesimler olacaktır. Burada kullanacağımız araçlardan ilkini anket oluşturuyor. Bu anketin muhtevası da gazetemizin niteliği ve biçimi üzerine olduğuna göre, doğallığında halihazırda gazetemizi okuyan/bilen bir kesime gideceğiz.

Anket çalışmamızın birkaç hedefi var.

İlkin, gazetemizi ulaştırdığımız işçi ve emekçilerin gazetemiz hakkındaki düşüncelerini öğreneceğiz. Hangi tür yazıların/sayfaların daha çok ilgi çektiğini/okunduğunu açığa çıkaracağız, gazetimizin içerik ve teknik yönden nasıl bulunduğuna ilişkin düşünce ve önerileri öğreneceğiz. Bu sonuçlar bizim için önemlidir; zira gazetemizin şekillenmesinde buradan elde edilecek görüş ve eleştiriler de dikkate alınacaktır.

İkincisi, anket ve buna bağlı olarak yapacağımız tartışmalar , okurlarımızın da gazeteye daha farklı bir gözle bakmasını ve daha yakından sahiplenmesini sağlayacaktır.

Yürüteceğimiz yaygın propaganda-ajitasyon çalışması ile okur çevremize yönelik anket çalışmasını, kampanyanın ilerleyen aşamalarında mutlaka okur toplantıları ve etkinlikleriyle birleştirmek durumundayız. Bu daha çalışmanın en başında somut olarak hedeflenmelidir ve adım adım hazırlanmalıdır. Bu toplantılarda gazetemizin yayın çizgisi ve amaçları ele alınmalı, gerek içeriğine gerekse kullanımına dair okurlarımızın da dahil edildiği eğitici tartışmalar yapılmalıdır. Bu tartışmalar kendiliğindenciliğe bırakılmamalı, özel bir hazırlıkla zemin oluşturulmalı ve amaca uygun biçimde yönlendirilmelidir.

Okur toplantılarımızın farklı görsel araçların kullanımıyla gerçekleştirilmesi toplantıları canlı ve etkili kılacaktır. Buna ilişkin hazırlıklarımızı da bugünden hızlandırmamız gerekmektedir. Olanaklarımızın olduğu yerlerde toplantılarımızın ardından farklı araçların da kullanıldığı (müzik, tiyatro vb.) kitle etkinlikleri gerçekleştirebilmek, kampanyamızı daha da güçlendirecektir.

Öncelikle yakın çevremizi hedefleyen bu çalışmalar, çevremizde bugüne kadar dağınık bir şekilde duran güçlerin toparlanması, bağların daha da güçlenmesi, gazetemizin ve yapının daha fazla sahiplenilmesi sonucunu doğuracaktır.

Gazetemize düzenli katkı
ihmal edilemez bir sorumluluktur

Haziran’ın başından itibaren gazetemize ilişkin olarak yapılan değerlendirmelerde öne çıkan yanlardan biri, yayının güçlendirilmesi amacı çerçevesinde ona yapılacak düzenli ve amaca uygun katkı sorunu oldu. Komünist militanların siyasal süreçlere düşünsel planda etkin ve yaratıcı bir biçimde katılabilmesinin gereklerinden biri de yayınlara katkıdır ve devrimci sınıf partisi bu sorunu daha en baştan fazlasıyla önemsemiş ve gelinen yerde bu konuda önemli bir gelenek de yaratmıştır.

Kampanya süreci içinde bu konuda daha bilinçli bir yönelim içine girilmeli, zaaf ve ataletin yaşandığı durumlara bu vesileyle artık bir son verilmelidir. Komünist militanlar her alanda ve her düzeyde, Kızıl Bayrak’a düzenli katkılar yapmakla yükümlüdürler. Bu bir yükümlülük olduğu kadar bilinçli bir sorumluluk olarak da kavranmalıdır. Yanısıra bu, salt bireysel ve rastgele yapılan bir iş olmaktan çıkarıltılmalı, kolektif sorumluluğa, planlamaya ve denetime dayalı bilinçli ve düzenli bir etkinlik haline getirilmelidir.

Son dönemde yapılan temel değerlendirmelerde bu konuda yol gösterici perspektifler ortaya konulmuş ve uyarıcı eleştiriler yapılmıştır. Bunlar yeniden ve dikkatle değerlendirilmeli, tartışılmalı ve gerekli kolektif ve bireysel sonuçlar çıkarılmalıdır. Altı çizilen sorumluluğun bir yanı çok yönlü ve derinlemesine bir eğitim ise, öbür yanı siyasal gelişmelerin, olayların ve gündemlerin daha dikkatli ve yakından izlenmesidir. Herşeyden öte bunun sorumluluğuyla davranılmalıdır.

Öte yandan herbir yoldaşımız ve bilinçli okurumuz, yayının doğal muhabiri de olmak, buna uygun bir pratik sorumlulukla hareket etmek durumundadır. Bazen hem genelde hem de yerellerde gerçekleşen çeşitli eylemler/gelişmeler yayınımıza yansımayabiliyor. Bunu normal saymak, kabul etmek, hele de şu saatten sonra yaşanmasına katlanmak olanaklı değildir, olmamalıdır.

Her okurumuz, çalışanımız ve yoldaşımız bu alanda yeni bir ruh ve sorumluluk bilinciyle hareket edebilmeli, önemli önemsiz demeden her türlü olay ve gelişme, etkinlik ve eylem konusunda gazetemizi düzenli olarak bilgilendirmelidir.

Gazetemize katkıyı sadece yazı ve haberlerle de sınırlı tutamayız. Sıklıkla eleştirdiğimiz görsel yanını güçlendirmek için her türlü görsel malzeme (resim, desen, karikatür vb.) katkısını da önemsemeliyiz.

Aynı zamanda gazetemizin her sayısının haftalık olarak ve özellikle kolektif ortamlarda değerlendirilmesi, onun gelişimine katkı sağlayacağı gibi, yoldaşlarımızın/çalışma alanlarımızın düşünsel süreçlere katılımını da hızlandıracaktır.

Kızıl Bayrak’ı daha da yükseltmek için görev başına!

Kızıl Bayrak dar anlamda bir yayın değil, tümüyle bir mücadele aracı, devrimin yönlendirici ve örgütleyici bir platformudur. Dolayısıyla Kızıl Bayrak’ın tanıtım kampanyası da, aslında devrimci programımız ve çizgimiz ekseninde şekillenen bir devrimci siyasal çalışma olacaktır. Bu kampanyada her yoldaşımız, okur ve çalışanımız aktif bir sorumluluk üstlenme görevi ile karşı karşıyadır.

İşçi sınıfı davasını daha da güçlendirmek, devrim ve sosyalizm hedefine daha da yakınlaşmak için görev başına!



Devrimin ve sosyalizmin sesi
Kızıl Bayrak alanlarda!

Kızıl Bayrak 10 yaşında!” çalışmamız toplu gazete satışı ile başladı. Bu çerçevede planladığımız merkezi yerlerde gazete satışlarının ilkini emekçilerin yoğun olarak geçiş yaptığı Eminönü’nde gerçekleştirdik.

31 Temmuz günü saat 16:00’da başladığımız faaliyetimizi sözlü ajitasyon ve propaganda eşliğinde gerçekleştirdik. Gazete satışı boyunca kitlelere düzenin kirli yüzünü, yolaçtığı sosyal yıkım ve saldırıları, savaş, katliam ve işkenceleri teşhir ettik. Buradan hareketle 10 yıldan beri her türlü baskı ve teröre rağmen Kızıl Bayrak’ımızın emekçinin sesi, sosyalizmin temsilcisi olduğunu propaganda ettik. Genel anlamda halkın ilgisi olumlu oldu. Kimileriyle dakikalarca konuşup gazetemizi sattık.

Faaliyetimiz sırasında dosta-düşmana karşı yükselttiğimiz Kızıl Bayrak’ımızı bir saat boyunca kitlelere tanıttık. Bu durum karşısında rahatsız olan sivil polisler gazetemizin satılması konusunda izin belgesi istediler. Biz de bunun yasal ve meşru bir hak olduğunu söyledik. Bizimle uğraşamayacaklarını anlayan polisler geri çekilmek zorunda kaldı.

Gazete satışlarımızı önümüzdeki haftalarda da benzer faaliyetlerin konusu haline getireceğiz. Kampanyamız işçi ve emekçilerin yoğun olarak geçiş yaptığı yerlerde, fabrika önlerinde vb. devam edecek. Bunun yanısıra toplantılar, etkinlikler, afiş vb. çalışmalarımızda yoğunlaşarak Kızıl Bayrak’ımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz.

Kızıl Bayrak çalışanları/İstanbul