26 Haziran'04
Sayı: 2004/25 (17)


  Kızıl Bayrak'tan
  Kürt halkı özgürlüğü için emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeleyi yükseltmelidir!
  Emperyalizme kölelikten kurtulmak için siyasal sınıf hareketini yükseltelim!
  Fabrikalarda mücadeleyi yükseltelim!
  Emekliye vergi!
  “Demokrasi” makyajı tutmuyor!
  Adalet Bakanı DEP’lilere devlet sopasını gösterdi
  “Misafir”le değil emperyalist haydut takımıyla yüzyüzeyiz!
  Irak’ta işgalci fabrikada ücretli köle olmayacağız!
  GOP NATO karşıtı çalışmalardan...
  NATO karşıtı eylem, etkinlik ve faaliyetten
  Mamak’ta NATO Karşıtı eylem ve etkinlikler
  NATO Zirvesi ve düşündürdükleri...
  Kızıl Bayrak 10. yayın yılını geride bıraktı!-2
Daha güçlü, başarılı ve işlevsel bir yayın faaliyetine doğru
  Almanya’dan genç komünistler:
  Dinci gericiliği meşrulaştırmak EMEP’li liberallere kaldı
  Birleşik Metal-İş Sendikası Temsilciler Kurulu Toplantısı yapıldı...
  Ortadoğu halklarını hedef alan saldırgan ittifak güçlendiriliyor
  Irak’ta “yönetim devri” kirli savaş şeflerinin gözetiminde
  Emperyalist barbarlığın yeni simgesi “Gizli İşkence Merkezleri”
  “Sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz!”
  Kapitalizm ve çocuk sömürüsü
  Bültenlerden
  Tüm emperyalistler Ortadoğu’dan çekilsin!
  Sincan F Tipi’nde iki Ölüm Orucu direnişçisi yaşamını yitirdi...
  Sermaye Zirve için hükümetin arkasında
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Devrimci değerleri terkedenler gericilerle uzlaşıyor...

Dinci gericiliği meşrulaştırmak
EMEP’li liberallere kaldı

Devrim mücadelesini terkedip boylu boyunca düzenin icazetine sığınan liberal sol, devrimci gelenekten uzaklaştığı ölçüde düzene, düzenin uzantısı güçlere ve kurumlara yakınlaşıyor. Birçok vesileyle açığa çıkan bu yönelime rağmen reformistler, lafda devrimciliği elden bırakmıyorlar. Oysa attıkları hemen her pratik adım, kendi söylemlerini yalanlar cinstendir. Zira liberal takımının artık devrimcilikle ilgisi kalmadığı ortada. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, 28 Mart yerel seçimlerinde düzen soluna eklemlenmeleri ve tüm geleceklerini burjuva parlamentarizmine endekslemeleridir.

Son dönemdeki kimi gelişmeler, EMEP reformizminin sadece düzen soluyla değil, düzenin temel gerici dayanaklarından biri olan dinci gericilikle de yakınlaştığına işaret ediyor. Geçmişten beri bu kesimlerin eylemlerine katılarak kuyrukçuluk yapan EMEP, gelinen aşamada yer aldığı her platforma onları da katmak için uğraşıyor. Günlük gazeteleri Evrensel’in sayfalarını da bu gerici akıma cömertçe açıyor.

EMEP’liler dincilerin her eylemine
arzı-endam ediyor

Peşpeşe yaşanan gelişmeler, liberallerle islamcılar arasında planlı bir yakınlaşma olduğunu gösteriyor. En azından EMEP’in tavrı bu yöndedir. Bu yönelim, EMEP’in düzenle bütünleşme yönünde bilinçli bir tercih yaptığının yeni bir göstergesidir.

EMEP’liler, yerellerde oluşturulan NATO, Bush ve savaş karşıtı platformlara islamcıların da alınması için özel bir çaba sarfediyor. Hatta bazı bölgelerde gericiler çağrılmadı diye sözkonusu platformlarda yeralmaktan geri duruyorlar. Gericilerin Çağlayan Meydanı’nda yaptığı son eyleme de katılan liberaller, Levent Tüzel’in gericilerin kürsüsünden yaptığı konuşmayla övünüyorlar. Bu arada EMEP’liler, bir ilke daha imza atarak cuma namazı çıkışında bildiri dağıtmaya başladılar. Bu sıkı işbirliğinin ortak yapılan pek çok salon etkinliği ile pekiştirildiğini de geçerken hatırlatalım.

Evrensel gericilere sayfalarını
cömertçe açıyor

Evrensel gazetesi ise bu alanda büyük bir mesafe katetmiş bulunuyor. Bu gazete gericilerin her eylemini fotoğraflı haber konusu yaparak, gerici akıma sayfalarını cömertçe açıyor. Buna karşın devrimci grupların gerçekleştirdiği eylemler aynı gazete tarafından ya haber konusu olmuyor, ya da ancak küpür haber şeklinde geçiştiriliyor. Geçenlerde Evrensel gazetesi, NATO karşıtı kampanyayla ilgili gençlik çevrelerinin görüşlerine yer veren bir haber yayınladı. Adana mahreçli haberde, hiçbir devrimci gençlik çevresinin görüşlerine yer verilmezken, gericilerin yayını olan Anadolu Gençlik Dergisi temsilcisinin görüşlerine başvuruldu.

Sol liberallerin günlük gazetesi Evrensel, gerici-dinci kurumları olumlayan haberlere neredeyse her gün bir yenisini ekliyor. Kamu-Sen’le ilgili çıkan son haber de bunlardan biri. Kamu emekçileri hareketini devlet eliyle baltalamanın bir aracı olarak kurulan Kamu-Sen, bekleneceği gibi hiçbir zaman sermaye iktidarının saldırılarına karşı ciddi bir eylem yapmamıştır. Kurulduğu dönem doğrudan provokasyonlara başvurarak KESK tarafından yapılan eylemleri boşa düşürmek için özel bir gayret de göstermiştir. Yaptığı ise daha çok medyatik şovlar ve soytarılık diye nitelenebilecek türden eylemlerdi.

Kamu-Sen’liler son olarak “İMF heyetine domates ve yumurta atma” eylemi yapma girişiminde bulundu. Ancak İMF heyetinin bekledikleri yere gelmemesi ve polisin “heyete domates veya yumurta atarsanız müdahale ederiz” tehditleri üzerine domatesleri yiyerek dağıldılar. İşte bu haberi Evrensel, “İMF heyeti Kamu-Sen’den kaçtı” başlığıyla yayınladı. Tabii Kamu-Sen başkanı da Evrensel gazetesine bir teşekkür mektubu gönderdi.

İKÖ’nün ABD-İsrail “karşıtlığı”

Evrensel’in gericileri pohpohlamasına son bir örnek, İstanbul’da yapılan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısı ile ilgili haberdir. “ABD ve İsrail’e eleştiri” başlığıyla yayınlanan haberin alt başlığı ise, “İKÖ Dışişleri Bakanları Konferansı; Filistin, Suriye ve İran’a destek verdi” şeklindeydi. Evrensel’e göre İKÖ nihai bildirgesinde; Filistin, Irak ve Suriye konularında dikkat çekici paragraflar yer alıyor. Bağımsız Filistin devletinin kurulmasını... Irak’taki işkencelerden sorumlu olanların yargılanmasını... Suriye’ye uygulanan ABD ambargosundan kaygı duyulduğu... İran’ın barışçı amaçlarla nükleer enerji üretmesinin desteklendiği...

“Dikkat çekici” diye nitelenen bu ifadelerin, İKÖ’nün bilinen “havanda su dövme” babındaki söyleminden öte zerre kadar bir kıymeti-harbiyesi yoktur. İKÖ’nün, siyonistlerin sistematik şekilde Filistin’de uyguladığı yıkıma ve bu halkın kıyımdan geçirilmesine karşı kılını kıpırdattığına tanık olunmamıştır. Zira İKÖ’nün, Irak’ın işgaline, bu ülkenin yağmalanmasına, dahası Irak halkının toplu şekilde katledilmesine karşı aldığı tavır da tek kelimeyle utanç vericidir.

Yıllardır aynı çizgide ilerleyen gerici İKÖ, Amerikan uşağı Abdullah Gül ile ekibinin ağırlığını koyduğu, baskı kurarak kendi adayını genel sekreter seçtirdiği İstanbul toplantısında mı “dikkat çekici” bir tutum alacaktı!

Emperyalist-siyonist zorbalara tavır almak, ya da direnen Filistin-Irak halklarını desteklemek İKÖ gibi gerici bir örgütün boyunu aşan bir iştir. Ancak dincilerin “anti-emperyalist”liğinden medet umacak kadar körelen liberaller, bu gericilere böyle meziyetler vehmedebilir.

Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin, kanlı pazarların, Sivas katliamı savunucularının geleneğini sürdüren gericiler ne demokrat ne de anti-emperyalisttirler. Tüm pratikleri bu iddialarının yüzeysel ve dinsel motiflerle sınırlı olduğunu gösterir. Buna rağmen EMEP ile dinci gericilik arasındaki yakınlaşma, devrimci değerleri terkedip düzen bataklığına boylu boyunca uzanan liberallerin ibret verici tablosunu göstermektedir.



İncirlik eylemine saldırı

Adana Emperyalizm ve İşgal Karşıtı Platform İncirlik Üssü önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Antakya, Samandağ ve Mersin KESK ile Adana’dan platform bileşenleri Sabancı Camii önünde toplandı ve buradan otobüslerle İncirlik’e hareket edildi. Ceyhan yolu üzerinde inilerek platformun hazırlamış olduğu pankart açılarak, İncirlik önüne kadar sloganlarla yüründü.

İncirlik girişinde jandarma ve polis yoğun bir barikat oluşturmuştu. İncirlik’in içinde basın açıklaması yapılarak dağılınacağı söylendi, ancak izin verilmedi. Bunun üzerine E-5 karayolu bir süre trafiğe kapatıldı. Daha sonra İncirlik Üssü’nün karşı tarafına geçilirken sivil polislerin kitleye taş atması üzerine jandarmayla arbede yaşandı. Göstericiler polis ve jandarmaya taşla karşılık verdiler. Çatışma sonucunda iki kişi yaralandı. Daha sonra kitle tekrar toplandı ve basın açıklaması okundu. Ardından E-5 tekrar kapatıldı ve otobüslere kadar yüründü. Komünistler olarak BDSP imzalı flama ve dövizlerimiz ve Ekim Gençliği imzalı dövizlerimizle eylemde yerimiz aldık.

İncirlik eyleminden iki gün sonra ESP’lilerin İncirlik önünde yapmak istedikleri basın açıklamasına polis ve jandarma saldırarak 21 kişiyi gözaltına aldı. Saldırı İHD tarafından İnönü Parkı’nda 50 kişinin katıldığı bir basın açıklamasıyla kınandı. Eylemde “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Gözaltılar serbest bırakılsın!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/Adana