İçindekiler:

9 Nisan 2022
Sayı: KB 2022/14

Sermayenin Amerikancı-NATO'cu düzeni
Ethem Sancak'ın itirafları
Diyanetin talebi
Akademisyenlerin mücadelesi
Çifte maaş sefahati!
Örgütlenme seferberliği ile 1 Mayıs'a
TİB'den 1 Mayıs çağrısı
Tekstil Grup TİS süreci başladı
Gelecek gençliğin mücadelesindedir!
"Cinayetin sorumlulularını biliyoruz"
NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü / 2
Buça ve Batı emperyalizminin savaş suçları
Hindistan- Rusya ilişkileri
TKİP YDÖ 1 Mayıs'a çağırıyor
Savaşın ganimetlerini paylaşma
İşçiler silah sevkiyatını engelledi
AB ve Çin görüşmesi
Ukrayna'dan kitlesel göç
Almanya'da doktorlar greve gitti
Macaristan seçimlerinde Orban'ın zaferi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Emekçilerin sırtından çifte maaş sefahati!

 

Milyonlarca emekçi tırmanan enflasyon, birbirini izleyen zamlar, ağırlaşan ekonomik kriz, işsizlik ve yoksulluğun ağırlığı altında nefes alamaz duruma geldi. Sarayın aparatı TÜİK’in açıkladığı çarpıtılmış verilere göre bile enflasyon yıllık yüzde 61.14 olarak hesaplandı. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu ENAG’a göre ise enflasyon yıllık yüzde 142.63 olarak gerçekleşti. Gıda enflasyonu ise yüzde 70’e dayandı.

Dolayısıyla asgari ücret zammı yılın ikinci ayında çoktan erimiş bulunuyor. Türk-İş’in Mart ayında açıkladığı verilere göre, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 928 lira, yoksulluk sınırı ise 16 bin 52 lira. Bu verilere göre Türkiye’de 84 milyonluk nüfusun 17 milyonu açlık sınırı altında, 52 milyonu yoksulluk sınırı altında ve 11 milyonu ise işsiz olarak yaşam savaşı veriyor. Bu rakamlar yalnızca kayıtlı olanlardır. Gerçek rakamlar bunun çok üstündedir.

Emekçiler bu boğucu tabloyla boğuşurken, dinci-faşist saray rejiminin devlet kurumlarına yerleştirilen elemanlarının ise çifte maaş keyfi büyüyor. Kamunun çeşitli kademelerinde yer alan bakan yardımcıları, eski bakanlar, bürokratlar şirketlere yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor ve bunlar “huzur hakkı” adı altında yüz binlerce lira maaş alıyorlar. 2021’de yasal düzenleme ile güvence altına alınan “huzur hakkı” sayesinde, Türk Telekom’un yönetim kurulunda bakan yardımcıları, Türksat yönetim kurulunda eski vekiller, rektörler, emniyet müdürleri, öğretim üyeleri vb. yüzlerce kişi çoklu maaş alıyor. Liste uzuyor, maaşlar yükseliyor. Bu asalak takımına devlet kasasından 2, 3, 4, 5 ve hatta kimilerine 11 maaş ödenirken, yanı sıra makam aracı, yakıt gibi pek çok harcamaları da kurum tarafından karşılanıyor. Dolar garantili olan maaşlara bir de vergi muafiyeti ekleniyor. Kaynakları birbiriyle alakalı olmayan maaşlar aylık 176 bin lirayı bulabiliyor. Bu yiyici takımına son olarak sarayın gözleri ışık saçan bakanı Nureddin Nebati’nin dört yardımcısı daha eklendi.

Bu astronomik maaşları ödeyen devlet hazinesi, işçi ve emekçilerden toplanan dolaylı ve dolaysız vergilerden oluşuyor. Emekçileri açlık ve yoksulluğa iterek toplanan bu vergiler çoklu maaşlılardan ise alınmıyor.

Yani milyonlarca işçi ve emekçi, bu asalakların üçer-beşer maaşlarını daha fazla sefalete katlanarak ödemek zorunda kalıyor.

Temel ihtiyaç gıdalarından biri olan şekere yüzde 31 zam yapan Türkşeker’in yönetim kurulu üyeleri çift maaş alıyor. Toptan internet tarife fiyatlarına Haziran’dan itibaren geçerli olmak üzere yüzde 67 oranında zam yapan Türk Telekom’un yönetim kurulunda yer alan AKP’li 5 bakan yardımcısı çoklu maaş alıyor. Bakan yardımcısı olarak 39 bin 537 TL maaş alan bu asalaklara, Türk Telekom yönetim kurulu üyesi olarak da aylık 40 bin 618 TL maaş ödeniyor.

Milyonlarca emekçi en temel gıda maddelerine bile ulaşmakta zorlanma yaşarken, bakan Nebati “Piyasada işler elhamdülillah iyi, piyasalar canlı” arsızlığını sergiliyor. Enflasyon resmi verilere göre bile yüzde 61,1’e yükselmişken, “Yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz” yalanlarıyla emekçileri kandırmaya çalışıyor.

Sermaye devletinin bu temsilcileri küstahlıkta sınır tanımıyor, emekçilerle adeta alay ediyorlar. Son aylarda alanlara çıkan, direnişe geçen işçi ve emekçiler, sergilenen bu pervasızlığın önünü kesmek için nasıl bir yolun tutulması gerektiğini göstermiş bulunuyorlar.

 

 

RTÜK çocuk tecavüzcülerine kalkan oluyor

 

AKP-MHP rejiminin medyanın %95’ini kontrol ettiği sık sık dile getirilen bir olgudur. Ancak mafyatik rejim bu kadarla yetinmiyor. Bir de biat ettiremediği medyayı sürekli taciz eden, tehditler savuran, para cezaları kesen, ekran karartan, erişim yasağı koyan aparatı var. Sarayın RTÜK adlı bu aparatı 7/24 nöbet tutarak biat etmeyen medyayı takip ediyor ve cezalandırmak için gerekçeler uyduruyor.

Milletvekillerinden oluşturulan bu kurulda muhalefet partilerinin temsilcileri de var. Ancak AKP-MHP koalisyonuna mensup olanlar çoğunluğu oluşturdukları için istedikleri kararı alabiliyorlar. Bu sayede RTÜK medya alanında ‘sarayın giyotini’ olarak çalışıyor.

Muhalif medyaya sık sık ceza kesen RTÜK’ün son icraatı işlerin iyiden iyiye çığırından çıktığını gözler önüne serdi. Erzurum’da Kuran kursunda çocukların istismar edilmesiyle ilgili haberleri yayınlayan TELE 1, Halk TV ve KRT, RTÜK tarafından cezalandırıldılar. Kuran kursunda çocuklara tecavüz davasını haberleştiren üç kanala yüzde 2 idari para cezası veren RTÜK, çocuk tecavüzcülerine kalkan olma suçunu ve utancını da dosyasına ekledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) bağlı Hacı Bahattin Evi yatılı erkek Kuran kursunda 7 çocuğun tecavüze uğradığı ortaya çıkmış, olay büyük tepki çekmişti. DİB’in şefleri çocuklara yapılanlardan rahatsız olmadılar. Ne de olsa çocukların istismarı onların zihniyetine aykırı değil. Ancak tecavüzle ilgili davanın haberinin yapılmasından ‘izzeti nefisleri’ çok ‘incindi.’ Bu kadarına tahammül edemedikleri için RTÜK’e şikayet ettiler.

Her zaman görev başında olan RTÜK anında ‘incinen’ DİB şeflerinin imdadına yetişiyor. Haberi yapan kanalları cezalandıran RTÜK, DİB şefi Ali Erbaş ve DİB’in kaymak tabakasını oluşturan zevatın yüreğine su serperek onları teskin ediyor.

Bu kepazelik, saray rejiminin tepeden tırnağa tam bir çürüme ve kokuşma içinde olduğunu gözler önüne seriyor. Yazık ki bu iğrenç rejimin en savunmasız kurbanları çocuklar oluyor…