İçindekiler:

20 Mart 2022
Sayı: KB 2022/11

Yaklaşan 1 Mayıs'ın çağrısı
Ukrayna'da emperyalist savaş sürüyor
Saray rejiminin pervasızlığı
Sağlık emekçilerinin grevi üzerine
Toplumsal öfke büyüyor
Tansu Çiller sahnede
Beyazıt'ta 16 Mart eylemi
Halepçe'de katledilenler anıldı
TEKSİF yeni bir satışa hazırlanıyor!
Kadınlar 8 Mart'ta alanlardaydı
Ulusal sorun ve toplumsal devrim / 1
Almanya'daki sendikal bürokrasi
Ukrayna savaşı ve emperyalist ikiyüzlülük
Almanya militarizme yatırımlarını arttırıyor
Fransa'da Renault'ta üretim aksamaları
Silahlanma harcamalarında AB
BİR-KAR: Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!
Korsika'daki eylemler
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Halepçe’de katledilenler anıldı

 

Pek çok şehirde 16 Mart Halepçe Katliamı’nın 34’üncü yıl dönümü vesilesiyle eylemler gerçekleştirildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi’nin çağrısı ile Heykelli Park’ta yapılan eylemde mart ayında gerçekleşen katliamlarda yitirilenler anıldı. Basın açıklamasını İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş okudu. Halepçe Katliamı’nın Türkiye ve BM tarafından soykırım olarak tanınmasını isteyen Ataş, ülkede yaşanan katliamlarla yüzleşmek için Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Ataş, “Enfal Operasyonu kapsamında, 16 Mart 1988 günü başlatılan ve 3 gün süren hava saldırılarında ise özellikle Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Halepçe Kasabası ve civarı kimyasal silahlarla bombalanmış ve bu saldırılarda beş bin civarında insan yaşamını yitirmiştir” dedi.

İHD olarak Türkiye’de Halepçe Katliamı’nın anma günü olarak bilinen 16 Mart gününü “Kürt Soykırımı Günü” olarak tanıma kararı aldıklarını ifade eden Ataş, Irak ve Irak Federe Kürdistan Bölge Yönetimi, Norveç, İsveç, Hollanda ve İngiltere’nin tanıdığı soykırımı Türkiye’nin de tanımasını istedi.

“Katliamlara göz yumuldu”

16 Mart 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin katledildiği, 41 öğrencinin de yaralandığı Beyazıt katliamının yapılacağı önceden bilinmesine rağmen devlet tarafından önlenmediğini ifade eden Ataş, “Sorumlu olan ve katliama göz yuman tüm emniyet yetkilileri hakkında beraat kararları verilmiştir. Dün Beyazıt katliamına göz yuman anlayış bugünün Roboski, Hrant Dink, Tahir Elçi katliamına göz yuman anlayıştır” dedi.

Devletin ve dünyanın gözleri önünde İstanbul Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de 27 yıl önce, Alevilerin katledildiğini dile getiren Ataş cezasızlığa dikkat çekti. 

Tüm katliamlarda faillerin ya cezasız bırakıldığını ya da göstermelik cezalarla yine cezasızlık ile ödüllendirildiklerini ifade eden Ataş, “Bizler insan hakları savunucuları ve demokrasi güçleri olarak; bir insanlık trajedisi olan Halepçe katliamını Birleşmiş Milletler’in ve Türkiye’nin soykırım olarak kabul etmesini, Türkiye’nin karanlık geçmişle yüzleşmesinin sağlanması için hakikatleri araştırma komisyonunu kurulmasını, tüm bu katliamların faillerinin ortaya çıkarılmasını, bu katliamların yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz” dedi. 

***

HDP Şırnak, Mardin ve Batman il örgütleri tarafından yapılan anmalarda ise katledilenler için saygı duruşunda bulunuldu. Okunan basın açıklamalarında katliamın kimyasal gazlarla yapıldığının ve Kürtlerin varlığına yönelik bir saldırı olduğunun altı çizildi. Katliamın failleri insanlık tarihinde lanetlenirken Kürt halkının meşru ve insani hak mücadelesini yürüttüğü, ezilen halklara umut olduğu belirtildi.

 

 

 

 

“Unutmadık ve unutturmayacağız”

Diyarbakır’da Emek ve Demokrasi Platformu Koşu Yolu Parkı’nda bir araya geldi. Platform sözcüsü Mehmet Candar söz alarak savaşların en büyük bedelini kadınlar, çocuklar ve emekçilerin ödediğini söyledi. Halepçe Katliamı’nın tarihçesini hatırlatan Candar, “Unutmadık ve unutturmayacağız!” dedi. 

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan ve DİSK 2 No’lu Şube Kadın Sekreteri Hanife Kardaş da söz alarak sabah saatlerinde yapılan gözaltılara tepki göstererek, “8 Mart kitleselliğimize haz etmeyen bu sistem kadın arkadaşlarımızı gözaltına aldı. Kadınlardan bu kadar korkmayın. Nefretle kınıyoruz, bir an önce arkadaşlarımız serbest bırakılsın” dedi.

“Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz”

Urfa’da ise Siverek Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısı ile Kanlıkuyu Meydanı’nda eylem gerçekleştirdi.

Beyazıt, Maraş, Sivas, 10 Ekim Ankara Gar ve Suruç Katliamlarının hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Halkımızın yıllardır devam eden geleceğini özgürce belirleme ve bölge halklarıyla barış içinde yaşamaya dayalı mücadelesi, emperyalizm ve işbirlikçi bölge gericilikleri tarafından boğulmaya çalışılmaktadır.

Ancak bize dayatılan bu acılı tarihi değiştirecek güç, halkımızın demokrasi ve özgürlük mücadelesi olacaktır. Bütün bu katliam ve yıldırma taktiklerine karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyor, Halepçe ve Beyazıt Katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.”

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 1978 Beyazıt, 1988 Halepçe ve 1995 Gazi katliamını Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde protesto etti. Platform adına metni okuyan Necip Vardal şunları ifade etti:

“Halkların birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara karşı bundan sonra da birbirimize daha fazla kenetlenmeye devam edeceğiz. Yaşadığımız katliamların hesabını bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek, barış ve kardeşliğin ülkesini kurarak soracağız.

Bunun için her zaman savaşa karşı barıştan şovenizme, ırkçılığa karşı halkların kardeşliğinden, emperyalizme karşı tam bağımsızlıktan yana saf tuttuk, saf tutmaya devam edeceğiz.

Beyazıt, Halepçe, Gazi Katliamlarında hayatını kaybedenler şahsında bugüne kadar yaşadığımız tüm katliamlarda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, tüm insanlığın barış içerisinde yaşayacağı bir dünya ve ülke mücadelemizi sürdüreceğimizin altını çiziyoruz.

Her fırsatta savaş çığırtkanlığı yapan, sürekli ölümü ve öldürmeyi kutsayanlara karşı yaşamı ve yaşatmayı savunmaya devam etmek zorundayız.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak sadece Mart ayında yaşananları değil, bugüne kadar gerçekleşen bütün katliamları lanetliyor, kaybettiklerimizi saygıyla ve özlemle anıyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız.”

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Beyazıt, Halepçe ve Gazi katliamlarını protesto etti. Bileşen adına basın açıklamasını HDP İl Eş Başkanı Ahmet Kaya okudu.

Kaya mart ayının, toplumsal bellekte “acılar ve katliamlar ayı” olarak yer aldığını belirterek şunları dedi:

“Beyazıt, Halepçe, Gazi ve Qamışlo katliamlarının acıları, üzerinden on yıllar geçmiş olmasına rağmen, yüreklerimizde ve hafızalarımızdaki tazeliğini korumaktadır”

Açıklamada “Türkiye’de muhalefet güçlerine karşı işlenen bütün katliam ve cinayetlerde faillere uygulanan cezasızlık ve fiili zamanaşımına uğratma politikası, katliamların bir süreklilik kazanmasını sağlamış ve aynı uygulama günümüzde de devam etmektedir” diyen Kaya şöyle devam etti:

“Bütün bu katliam ve yıldırma taktiklerine karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyor, günümüz geldiğinde tüm bu tür katliamların sorumluların ortaya çıkaracağımıza inancımızla: Halepçe, Qamişlo, İstanbul Üniversitesi ve Gazi Katliamlarını lanetliyor yaşamını yitiren tüm canlarımızı saygıyla anıyoruz.”