11 Ekim 2019
Sayı: KB 2019/37

İşgal, savaş ve saldırganlık politikalarına karşı halkların kardeşliği ve birleşik mücadelesi!
Kahrolsun sömürgecilik, Kürt halkına özgürlük!
Sürekli güncellenen saldırı programları
Özel sektörün borcunu elektrik faturasına yansıttılar!
Saray rejimi sıkıştıkça saldırganlaşıyor!
Tekirdağ’da DEV TEKSTİL’e yönelik baskınlar
Sendikal ağalık düzenini parçalayalım / 1
HT Solar aynasında delege seçimleri
Birleşik Metal-İş Bursa Şubesi 7. Olağan Genel Kurulu üzerine…
İnsanca yaşamaya yeten, vergiden muaf ücret için mücadeleye!
Teslim Demir’in anısına... / 1 - H. Fırat
Irak’ta kitlelerin isyanı hükümete geri adım attırdı
Dünya sınıf ve kitle hareketinden…
Nadira Kadirova’nın ölümü: Tek kurşunla örgütlü cinayet
MESS Grup TİS’leri ve kadın metal işçileri
Üniversiteler ranta ve talana açılıyor
Türk dış politikasında riyakarlığa devam
Bize bu ölü yaşamı hazırlayan burjuvazidir!
Anadil bir kültür, bir tarih, bir haktır!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tekirdağ’da DEV TEKSTİL’e yönelik baskınlar

 

Baskı ve zorbalığı sürdüren sermaye devleti, 4 Ekim sabahı Tekirdağ’da Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’na (DEV TEKSTİL) yönelik gözaltı terörü estirdi.

Çorlu ve Çerkezköy’de toplam 21 kişi gözaltına alınırken DEV TEKSTİL Çerkezköy Temsilciliği de basıldı.

Eğitim Sen ve Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyelerinin de gözaltına alındığı, gözaltına alınanların 7’sinin ise Bağımsız Kadın Birliği’nden olduğu, birininse ileri düzeyde diyabet hastası olduğu belirtildi.

Gözaltı saldırısına ilişkin sendika tarafından yapılan açıklamada, “dosyada gizlilik kararı olduğu” gerekçesiyle bilgi verilmediği belirtildi.

Sendikanın Çorlu temsilciliğine yapılan baskında birçok materyale el konuldu. Sendikanın bilgisayarı, yazıcı malzemeleri, flamaları, resmi evrakları, 400’e yakın tüzük kitapçığı ve megafonuna el konurken, kadınların taleplerinin yer aldığı dövizlerin de polis tarafından parçalandığı görüldü.

Sendika tarafından 7 Ekim’de yapılan bilgilendirmede, 4 günlük olağan gözaltı süresinin polisin talebi ve sulh ceza mahkemesinin kararıyla 4 gün daha uzatıldığı belirtildi.

Mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz

Gözaltı saldırısının ardından DEV TEKSTİL tarafından yapılan açıklamada, saldırının hedefinde devrimci sınıf sendikacılığının olduğu belirtilirken şu ifadeler kullanıldı: “Bugün sermaye iktidarı içine girdiği çok yönlü krizden çıkabilmek için tüm faturayı işçilerin, emekçilerin üstüne yıkıyor. Kriz bahanesiyle her gün işten atma haberleri, ücretlerden, çalışma koşullarına kadar birçok fabrikadan hak gaspları haberleri alıyoruz. Açıklanan Yeni Ekonomi Programı’ndan (YEP) da anlaşılıyor ki bu saldırılar artarak devam edecek. Ve sermaye iktidarı da bu saldırılarını kolayca hayata geçirmek için önce işçilerin örgütlerine ve öncülerine, beraberinde işçilerin her türlü hak alma eylemine saldıracak, baskısını daha da arttıracak ve sindirmeye çalışacaktır. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Baskıyla, zorbalıkla ne işçi sınıfının haklı ve meşru mücadelesinden bizleri alıkoyabilirsiniz ne de işçileri bu cehennemde yaşamaya mahkum edebilirsiniz.

Sermaye devletinin gerçekleştirdiği bu saldırı karşısında boyun eğmeyeceğiz. İşçi ve emekçilere geleceksizliği, yoksulluğu dayatanlara karşı mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz.

Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!”

Devrimci sınıf sendikacılığı ilkesini benimsediğimiz için saldırıyorlar

İşçi sınıfına dönük saldırıların arttığı, açlık ve yoksulluğun derinleştiği bir dönemde devrimci işçilerin baskı altına alınmaya çalışıldığını vurgulayan DEV TEKSTİL, dayanışma çağrısı yaparak şunları söyledi: “Biz, devrimci sınıf sendikacılığı ilkesini benimsemiş ve mücadelemizin ana ilkesi haline getirmiş bir sendikayız. Sermaye devletinin istediği bir sendika olmadığımızdan kaynaklı temsilciliklerimiz basılıyor. Onlara icazet etmediğimiz için, işçi sınıfına dönük saldırılarına karşı mücadele çağrılarını yükselttiğimiz için, gözaltılar ve baskılar yaparak sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Sermaye devletinin pervasızca saldırıları karşında Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası olarak boyun eğmeyeceğiz. Baskılar, gözaltılar yaparak bizleri sindirebileceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar!”

TOMİS: Mücadelemiz sürecek ve engellenemeyecektir!

TOMİS tarafından yapılan açıklamada ise MYK yöneticisi ve üyelerinin de gözaltına alındığı belirtilirken söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu, fiili-meşru mücadele hattını savundukları için DEV TEKSTİL’le beraber sermayenin baskı ve saldırılarının hedefi oldukları belirtildi.

Açıklamada şunlar söylendi: “TOMİS olarak metal işçilerine seslendiğimiz her yerde güç sizsiniz, sizlerin birliği ve beraberliğidir dedik, bu anlayışla hareket ettik. Bugün de, yarın da bu anlayışla hareket edeceğiz. Ve biliyoruz ki bu anlayışla mücadele edildiğinde karşımızda bir tek patronlar değil, onların emrine amade güçler de olacaktır. Çünkü bu ülkede yasalar güçlü olanı korumaktadır. Bu yüzden madenlerde toplu ölmek serbest; ama toplu yürümek, mücadele etmek yasak. Bu yüzden ülkede hak ararken tutuklanmak serbest; haksızlığı haykırmak yasak. Biz yaşanan bu haksızlıklara karşı ses olmaya ve bu haksızlıkları mücadeleyle aşacak bir sınıf sendikacılığı mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz; MYK yöneticimiz ve üyelerimiz de dahil tüm gözaltılar derhal serbest bırakılsın.

Mücadelemiz gözaltılarla baskılarla engellenemeyecektir.”

EİB: DEV TEKSTİL üye ve yöneticileri yalnız değildir!

Ege İşçi Birliği (EİB) de DEV TEKSTİL’in sendikal bürokrasiye ve ihanete karşı 60 günlük Greif işgalini gerçekleştiren işçilerin kurduğu bir sendika olduğunu hatırlatarak şunları ifade etti: “Bütün bu baskı politikalarının nedeni devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını örgütleyen sendikaların sesini soluğunu kesmek istemeleridir. Bunu ne kadar başarırlarsa işçi ve emekçilere dönük saldırıları daha rahat hayata geçirme imkanı bulacaklarını düşünüyorlar.

Ancak bütün çabaları boşa çıkacaktır. Şunu çok iyi bilmelidirler ki er ya da geç daha güçlü sınıf mücadeleleri kaçınılmazdır. Egemenlerin saldırıları hiçbir biçimde bu mücadelenin önünü kesemeyecektir.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası yalnız değildir!

Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!

Yaşasın sınıf dayanışması!”

BİR-KAR İşçi Komisyonu: Sınıfı devrimcileştirme çabasını engelleyemeyeceksiniz!

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği (BİR-KAR) İşçi Komisyonu da, sermaye devletinin yaşadığı krizden kurtulmak için dışarıda savaş ve saldırganlık, içerde ise faşist baskı ve zordan medet umduğunu ifade ederek işçi sınıfının örgütlü ve devrimci bir güç olarak karşısına dikilmesinden korktuğuna vurgu yaptı.

Açıklamada şu sözlerle devam etti: “Fakat her ne yaparlarsa yapsınlar, iliklerine kadar çürümüş sermaye düzeni ve onun harami saltanatı yıkılmaktan kurtulamayacaktır.

Hiçbir faşist baskı ve zorbalık sınıf devrimcilerini haklı ve meşru mücadelesinden vazgeçiremeyecektir.

BİR-KAR İşçi Komisyonu olarak, DEV TEKSTİL’e yönelik baskıları ve gözaltıları kınıyor, kendileriyle her koşulda devrimci dayanışma içerisinde olduğumuzu bildiriyoruz. Gözaltındaki yoldaşlarımız derhal serbest bırakılsın!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”