5 Ekim 2018
Sayı: KB 2018/37

Sınıfın gücünü birleştirme ve mücadeleyi büyütme zamanı!
Derinleşen krize “çözüm” manevraları
Türkiye A.Ş’nin kirli sicilli danışmanı: McKinsey & Company
Mutlusan Elektrik patronu, Haziran Direnişi’ne saldırıyor!
Eaton’da temsilci seçimlerine işçilerin mücadele isteği damgasını vurdu!
Mersin Serbest Bölge’de sigortasız işçilerin resmi
Taşeron işçilerinden eylemler
“Eylül ayında en az 157 işçi yaşamını yitirdi”
TOMİS MYK Ekim ayı toplantı sonuçları
Devrime ve sosyalizme adanmış yarım yüzyıl!
Cihatçılar İdlib’den temizlenecek, “diyeti” Türkiye halkları ödeyecek!
Alman burjuvazisi kalifiye eleman avında!
Tehditle kabus arasında Siyonist rejim
Direnişçi hareketler Abbas’ın teslimiyetçi çizgisini reddetti!
Kadın işçiler baskıların son bulmasını ve güvenceli çalışma istiyor!
DLB ve MLB’den çocuk işçilik etkinliği
İnsanlığın baş belası: Kapitalizm
Ankara Katliamı’nın 3. yılı…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Eaton’da temsilci seçimlerine işçilerin mücadele isteği damgasını vurdu!

 

Eaton’da sendika temsilci seçimleri şube yönetimin engelleme girişimlerine rağmen işçilerin basıncı ile yapıldı.

Yaklaşık 40 temsilci adayı seçime katıldı. Yapılan seçimde şube seçimlerinde yönetime seçilemeyen ve fabrikaya tezgâh başına çalışmaya dönen Abidin Kaya 1128 oy aldı. Temsilci seçimlerinin yapılması için fabrikada imza toplayan işçilerin başında olan Yasin Ekim ise 715 oy aldı. Cemal Erdem hariç seçilen diğer 5 temsilci ise daha önceki dönem temsilcilik yapanlardı. Sırasıyla Tamer Öner 686, Kaan Arda 636, Mehmet Dut 557, Tamer Karagöz 553, Cemal Erdem 492, İlyas Akın 487 oy aldı. Yedek temsilci olarak seçilenler de 480 ile 350 arasında oy alarak seçildiler.

Seçim sürecinde yaşananlar ve sonuçları bir dizi gerçeği tekrardan bize göstermiş oldu. Sıralayacak olursak;

1) Eaton’da işçilerin birliğine inanmış ve patronlarının karşısına işçi sınıfı bilinciyle çıkan bir örgütlenme olmadığı için, yaşanan mücadele isteği birikimi tam olarak sonuçlarını üretememe gerçekliği hâlâ temel bir sorun olarak durmaktadır.

2) Sınıf sendikacılığı zemininde hareket etmeyenlerin kişisel çıkar, hemşericilik veya düzen siyaseti zemininde yaşadığı kutuplaşmanın sahte olduğunu ve özü itibariyle birbirleri arasında fark olmadığını görmüş olduk. Şube seçimleri sürecinde karşılıklı birbirlerine eleştiri getirenlerin temsilci seçimlerinde nasıl kol kola girdiğini hep birlikte izledik. Önemli çatlaklar olmakla birlikte Eaton’da kurulan sendikal düzende esaslı bir değişim olmadı.

3) Şube seçimleri sürecinde mevcut yönetime karşı yürütülen muhalefetin başını çeken Abidin Kaya’nın baş temsilci olması ise bazı gerçekleri göstermiş oldu. Şube başkanı sağda solda “sen 15 bin TL maaşlı bir işten gel, fabrikada tezgah başına çalış, ben olsam asla yapmam” derken Abidin Kaya’nın farklı tercihleri olmasına rağmen tezgah başında çalışması, üstelik bunu birçok işçinin çalışmak istemediği ağır bir bölümde işe başlaması işçilerde hatırı sayılır bir sempati yarattı. Sendikal ve sınıf mücadelesine çarpık bakışlarında bir değişiklik olmasa da sendikal ve emek mücadelesinde yer almak için kimi sendikacıların intihar ederim ama yapmam dediği bir tercihi yapmasını anlamlı buluyoruz. Bu durum aslında işçi sınıfının tezgâh başında yan yana olduğu bir sendikal düzene duyduğu özlemin bir dışavurumudur.

4) Mücadele anlayışları ve bu noktada bakışları eksik olsa da temsilci seçimlerinin yapılması için imza toplayan işçilerin temsilci olması önemli bir noktayı işaret etmektedir. Bu arkadaşların karşılığının ne olduğundan bağımsız, genel olarak bilinen mücadeleci kimlikleri ile temsilci seçilmeleri fabrikada biriken mücadele isteğine işaret etmektedir.

Eaton’da Ocak ayıyla birlikte yeni bir toplu sözleşme süreci başlayacak. İşçilerin yığınla birikmiş sorunu var. Ağır iş yükü, düşük ücretler, iş kazaları ve meslek hastalıkları bunların başında geliyor. Temsilci seçiminde oluşan yeni tablonun ne kadar yeni olduğunu bu süreçte göreceğiz. Temsilcilik sürecinde eski temsilcileri haklı olarak yorgunlukla ve pasif olmakla eleştirenler, eskilerden ne kadar farklı olduklarını ortaya koyacakları mücadele pratiği ile sınayacaklardır.

Fabrika zemininde bölüm komitelerine dayanarak işçilerin taleplerini ortaklaştıran ve mücadeleyi fiili meşru zeminde örgütleyen bir anlayış ancak bu süreci kazanımla sonuçlandırabilir. Burada öncü mücadeleci Eaton işçilerine önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu zamana kadar sorunların çözümü için hep temsilcilere pas attık. Ancak hep temsilcilerin temsilcilik konumunu korumak adına işçilerden uzaklaştığını gördük. Önümüzdeki TİS sürecinde görev çok net; tüm işçilerin sürecin bir parçası olduğu bir mücadele programı oluşturulmalı. Hep birlikte ortaklaşılan taleplerimiz ve mücadele için EATON İŞÇİLERİ GÖREV BAŞINA!

Petrokimya İşçileri Birliği - Trakya

 

 

 

 

Delphi işçileri yüzde 35 zam istiyor

 

Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlü olan Delphi işçileri toplu sözleşmede anlaşma sağlanamaması üzerine eylem yaptı.

Gaziemir Serbest Bölge’de bulunan Delphi’de Eylül ayında başlayan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde arabulucu süreci 28 Eylül günü bitti.

Bunun üzerine işçiler 2 Ekim’de taleplerinin karşılanması için tepki göstererek fabrika içinde yürüyüş yapmıştı.

Delphi işçisinden aldığımız bilgiye göre işçiler TİS’te net ücrete 900 TL zam ve sosyal yardımlara % 35 zam istiyor. Patron şu ana kadar enflasyon altında olmak üzere 310 TL zam önermiş. Son görüşmede ise patron teklifini 510 TL’ye çıkarmış durumda. İşçiler ise patronun teklifine karşılık ‘bizim talebimiz belli’ diyerek tepkilerini gösteriyorlar.



 



BBS Metal’de direniş dayanışmayla sürüyor

 

Gebze’de bulunan BBS Metal fabrikasında Birleşik Metal-İş sendikasına üye oldukları için işten atılan işçilerin direnişi devam ediyor.

Ağır çalışma koşullarına ve sefalet ücretlerine karşı örgütlendikleri için atılan işçiler bu taleplerine işlerine geri dönmeyi de ekleyerek fabrika önünde direnirken fabrikadaki arkadaşları da molalarda onları yalnız bırakmıyor.

Diğer yandan ise sınıf dayanışması da sürüyor. Çeşitli siyasetlerin yanı sıra bölgedeki diğer fabrikalardan da destekler devam ediyor.

27 Eylül’de Arpek fabrikasından işçiler direnişçileri ziyaret etmişti.

28 Eylül’de ise Grid (Alstom) işyerinin temsilcileri direniş çadırını ziyaret ederek öğle yemeklerini paylaştılar.

HT Solar fabrikasından da Birleşik Metal-İş üyeleri ve sendika temsilcileri ziyaret gerçekleştirdi.