17 Kasım 2017
Sayı: KB 2017/44

İşçi sınıfı baskıya, sömürüye ve kölelik dayatmalarına karşı çıkış yolu arıyor
Maden işçisi bu oyunları çok gördü!
Kuralsız çalışma kalıcılaşıyor!
MİB MYK Kasım 2017 Toplantısı
Ferro Döküm’de hakkını arayan işçiler işten atıldı
İstanbul’da kamu emekçilerinin direnişi sürüyor
“Savaşa, ranta, talana değil, sağlığa bütçe!”
Doymak bilmeyen sermayenin “yaratıcı” çözümü: Kıyı ötesi bankacılık!
Sermaye devletinin eskimeyen yalanı: “Milli otomobil”

“Türkiye internet özgürlüğünde hızla geriledi!”

TKİP 30. Yıl Konferansı gerçekleşti!
İstanbul’da “Gelecek mutlak sosyalizm!” etkinliği çağrıları
Eğitimde gericilik artarak devam ediyor
Gerici ve piyasacı eğitime “yeni” model!
Özgürlük devrimde, gelecek sosyalizmde!
İşte, evde, sokakta kadına yönelik şiddete karşı mücadeleye!
Asya-Pasifik’te “gerilim/işbirliği” ikilemi
El Suud krallığı savaş kışkırtıcılığından medet umuyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sosyalist Ekim Devrimi 100. yılında...

Özgürlük devrimde, gelecek sosyalizmde!

 

Büyük Sosyalist Ekim Devrimi 20. yüzyıla damgasını vuran büyük bir tarihsel olaydır. İşçi sınıfının burjuvazi karşısındaki keskin zaferidir. İşçi sınıfının sadece Rusya sınırlarında değil, tüm dünyada iktidarı alabileceğinin, üretenlerin yönetebileceğinin kanıtıdır. Emeğin tutsaklığının sonlandırıldığı ve özgürleştiği, sosyalizmin insanlığa altın geleceğini sunduğu bir tarihsel deneyimdir.

Proleter devrimler çağı Büyük Sosyalist Ekim Devrimi ile başlar. Üretici güçler üzerindeki özel mülkiyetin ve sömürü ilişkisinin sonlandırılması bu devrimin temelli farklarından biridir. 17-19. yüzyıl arası döneme burjuva devrimler damgasını vurmuştu. 1789’da Fransız Devrimi, burjuvazinin feodalizme karşı zaferiydi. 1848-49 devrimlerinin de arasında bulunduğu bir devrimler süreci ile gerçekleşmişti. 1871 Paris Komünü ve 1917’de gerçekleşen Ekim Devrimi ile bu dönem kapanmıştır. Ekim Devrimi bu anlamda “proleter devrimler çağı”nın başlangıcıdır. Eski çağlardan kesin bir kopuştur.

1917’de Lenin “Dün erkendi, yarın geç” dediğinde tarihin çarkı dönüyordu. Kapitalist dünyanın onulmaz çelişkileri alabildiğine yoğunlaşmıştı. İşçi sınıfının öncülüğünde tüm emekçilerin rol oynadığı bir devrim gerçekleşti. Emekçiler kendi geleceklerini ellerine almak için savaştılar. Zenginlerin savaşında bir figüran olarak değil, kendi savaşlarında gelecekleri için mücadele ettiler. İşçi ayaklanmaları ile birlikte patronlar sınıfı korkarak geri çekildi. Büyük Sosyalist Ekim Devrimi ile birlikte işçi sınıfı önderliğinde emekçiler, egemen bir güç olarak tarih sahnesinde öne çıktılar.

Halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya’sında bugün bile hâlâ aşılamayan yeniliklere gidildi. Bankalar kamulaştırıldı ve banka hesapları hazineye aktarıldı. Fabrikaların denetimi Sovyetler eliyle işçilere geçti. Asgari ücrete zam yapıldı, günlük çalışma süresi 8 saate indirildi. Çarlık Rusya’nın dış borçları reddedildi. Ülkenin tüm doğal kaynakları millileştirildi. İdam cezası kaldırıldı. Laik bir sistem kuruldu. Din ve inanç özgürlüğü sağlandı. Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Medeni kanun kabul edildi, nikah ve boşanma hakkı yasallaştı. Unvanlar kaldırıldı ve yasalar önünde eşitlik sağlandı. Kilise-eğitim ilişkisine son verildi ve çocuk işçi çalıştırılması yasaklandı. İsteyen ulusa ayrılma hakkı sağlandı. Emperyalist savaşa son verildi. Tüm insanlar sosyal güvenceye kavuştu. Eğitim ücretsiz ve mecburi hale getirildi.

Bugün bizlere parayla satılan birçok insani hak 100 yıl önce SSCB’de ücretsiz ve kamu hizmeti idi. Yani tüm üretim ve zenginlik bir avuç asalağın çıkarına göre değil, insanlığın gelişimi için kullanılıyordu. Sosyalist Ekim Devrimi’nin etkisi yalnızca Rusya sınırlarında kalmadı. Emperyalistler Rusya’da yaşanan devrim sürecinden dersler çıkarıyorlardı. Dünya burjuvazisi kurulu kapitalist düzeni geleneksel yollarla koruyamadığı ve devrimci süreçleri engelleyemediği yerde çıplak faşizme başvurdu. İtalya, Almanya, İspanya, Portekiz, Balkan ülkeleri, Latin Amerika, Japonya faşizmin yükselişine sahne oldu. Ve bu çıplak faşizm karşısında ulusal kurtuluş mücadeleleri ortaya çıktı. Emperyalistlerin bir diğer yöntemi ise bir dizi ekonomik sosyal reformlar gerçekleştirmek oldu. Devrimi önlemek için gerekli bir araç olarak sosyal ve siyasal haklar tanıdı.

Dinci gerici AKP iktidarı ve sürdürücüsü olduğu kapitalist sistem çürümeye devam ediyor. Emperyalist barbarlığın, faşist baskı ve terörün kol gezdiği günümüzde gelecek olarak sunulan şey; açlık, sefalet, işsizlik oluyor. Özgürlük ise ancak diktatörlerin ve sömürünün özgürlüğüdür.

Emperyalizm bütün dünyayı bir yıkıma sürüklemeye devam ediyor. 100 yıl önce gerçekleşen Sosyalist Ekim Devrimi bizlere yürünmesi gereken yolu gösteriyor. İnsanlığın önünde engele dönüşen bu barbarlığa karşı Yeni Ekimlerin bayrağını yükseltme zamanıdır.

Özgürlük devrimde, gelecek sosyalizmdedir!

(Geleceğin Sesi’nin Kasım 2017 tarihli sayısından alınmıştır...)

 

 

 

 

Üniversiteye giriş sınavı yine değişti

 

Üniversiteye giriş sınavındaki değişiklikle devreye sokulan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yine değiştirildi. Sınav tarihlerini duyuran YÖK, YKS’de yapılan son düzenlemeye dair açıklama yaptı.

Tek günde iki oturum halinde yapılacağı açıklanan sınavın iki günde yapılmasına karar verildiği duyuruldu. Buna göre ilk oturum, Temel Yeterlilik Testi (TYT) 23 Haziran Cumartesi günü yapılacak.

Ayrıca, temel Türkçe ve Matematik bilgisinin test edileceği duyurulan TYT’ye Fen ve Sosyal Bilimleri bölümlerinin eklenmesine karar verildi. YÖK tarafından yapılan açıklamada, bu değişikliğin “Diğer derslerin kazanımlarının ihmal edilme sonucunu doğurabileceği endişesi” gerekçesiyle yapıldığı ifade edildi. Böylece TYT, 40’ar soru Türkçe ve Matematik testinin yanı sıra 20’şer soru Sosyal (coğrafya, din kültürü ve ahlak bilgisi, felsefe, tarih) ve Fen Bilimleri (biyoloji, fizik, kimya) testinden oluşacak. 120 sorudan oluşacak TYT için 135 dakikalık süre verileceği belirtildi.

YKS’nin ikinci oturumunun ise 24 Haziran Pazar günü yapılacağı açıklanırken, aynı gün dil sınavlarının da yapılacağı duyuruldu.



 


Küçükçekmece DLB’den belgesel gösterimi

 

Küçükçekmece’de Devrimci Liseliler Birliği (DLB), Ekim Devrimi’nin 100. yılı vesilesiyle belgesel gösterimi için bir araya geldi.

DLB’liler “Sıradan Faşizm” adlı belgeseli hep birlikte izlediler.

Sovyet yapımı “Sıradan Faşizm” adlı belgeselde 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda Sovyetler Birliği’nin, Hitler faşizmini nasıl yenilgiye uğrattığı, faşizmin nasıl vahşi bir boyut aldığı ve daha ileri boyutları ele yer alıyor.

 
§