7 Temmuz 2017
Sayı: KB 2017/26

AKP iktidarının savaş ve işgal histerisi
Kürt kentleri neden yıkılıyor?
Suriyelilere yönelik saldırılara dair…
Nuriye ve Semih’i yaşatacak olan, sokakların gücüdür!
“Kitlelerin tepkisi, yolunu bulduğunda patlayacaktır!”
Kamu emekçilerinin İstanbul’daki direnişi sürüyor
“İşçi sınıfı ya devrimcidir ya da hiçbir şey!”
Yazaki’de direniş ve gözaltı saldırısı
TİS ve grev süreçlerinin ardından işçi kıyımları artıyor
Vahşi kapitalizmin pençesinde kıvranan dünya
Kıbrıs sorunu: Çözümün engelleri, çözüm gücü olamaz!
Sömürü çarklarında öğütülen kadın işçiler
“İşçilerin söz ve karar hakkı olmazsa iş cinayetlerini azaltamazsınız”
İş cinayetlerinin son bulması için mücadeleye!
Mesleki teknik eğitimde sömürünün adı: Tematik Lise
Sınıf devrimcilerinden 2 Temmuz anmaları
2. Enternasyonal ve revizyonizm
İnsanlık tarihinde kısa bir öykü: Taşköprü
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

TİS ve grev süreçlerinin ardından işçi kıyımları artıyor

 

Kıyım saldırılarını artıran kapitalistler, özellikle toplu sözleşme ve grev süreçlerinin ardından toplu işçi kıyımlarını devreye sokarken fabrikalar dikensiz gül bahçesine çevrilmek isteniyor.

İşçiler TP Genel Müdürlüğü’nü işgal etti

Türkiye Petrolleri’nin (TP) bünyesinde yürüttüğü saha hizmetlerinin TPIC’e devredilmesi yönündeki kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak tarafından imzalanarak Bakanlar Kurulu’na sunulmasına tepki gösteren Petrol-İş üyesi işçiler, 5 Temmuz’da Genel Müdürlük binasını kısa süreliğine işgal etti. Daha önce sendikanın görüşme talebine yanıt vermeyen Albayrak’la görüşme sözü verilince işçiler genel müdürlükten çıkarak eyleme son verdi. Sendika heyeti de görüşme yapmak üzere bakanlığa gitti.

Petrol-İş Sendikası, işçilerin güvencesizleşmesi ve işten çıkarılmalarına yol açacak karara karşı yaptığı açıklamada; “Bu karar geri alınana kadar mücadelemiz sürecektir. Güvencesizleşmeye, hizmet alımlarına ve taşeronlaştırmaya hayır! Türkiye Petrolleri halkındır, sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.

Cem Bialetti’de toplu kıyım

Kocaeli’de kurulu bulunan ve Birleşik Metal-İş Sendikası’nın yetkili olduğu Cem Bialetti fabrikasında işçi kıyımı devreye sokuldu.

Mutfak malzemeleri üretimi yapılan fabrikada işçiler, geçtiğimiz dönem toplu sözleşme sürecinde grev yaparak haklarına sahip çıkmış ve süreç anlaşmayla sonuçlanmıştı. Grev yapan işçilerle toplu sözleşme imzalayan patron 10 işçinin işine son verdi.

İşten atma saldırısına gerekçe olarak patron, ekonomik sıkıntıları ve “küçülme” gerekçesini ileri sürdü.

İşten çıkartmaların yine devam edeceği de işçiler tarafından ifade ediliyor.

Ford Otosan’da işe iade davaları sürüyor

Metal Fırtına’nın ardından Ford Otosan yönetimi ve Türk Metal çetesinin işbirliği ile işçilerin mücadelesi kırılmaya çalışılırken atılan işçilerin işe iade davaları sürüyor.

Ocak ayında işine son verilen Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi İlker Yavuz’un işe iade ve sendikal tazminat istemiyle açtığı davanın ikinci duruşması 4 Temmuz’da görüldü. Yavuz’un tanıklarının dinlendiği duruşmada tanıklar, ifadeleriyle işten atmaların haksızlığın ve sendikal faaliyete dönük Ford Otosan’ın hazımsızlığını ortaya koydu.

Şirket avukatlarının yazılı savunma talep ettiği dava bir sonraki celseye ertelendi.

SEK ve TAT’ta, TİS’in ardından kıyım başladı

Geçtiğimiz hafta grev arifesinde toplu sözleşme imzalanan SEK ve TAT’ta kıyım başladı.

Aldığımız bilgilere göre gündüz vardiyasında TAT’ta 25, SEK’te ise 11 işçi işten atıldı. Koç Holding’e bağlı fabrikalarda, yönetim kıyıma bahane olarak “küçülmeye gidiyoruz” yalanını ileri sürdü. Ancak işçiler bu kıyımın nedeninin sözleşme olduğunu belirtiyorlar.

Tek Gıda-İş şube yönetimi fabrikaya gelirken, aldığımız bilgilere göre şube başkanı işçilere “Benim yapacak bir şeyim yok” dedi.

Güvenlik Sen’den SİO Automotiv önünde eylem

Sendikalı oldukları ve kadro istedikleri için işten atılan taşeron güvenlik işçileri, 4 Temmuz’da Çorlu SİO Automotiv fabrikası önünde basın açıklaması yaptı.  Açıklama öncesi vardiya çıkışında işçilere dayanışma çağrısında bulunan DİSK Güvenlik Sen üyesi işçilerin basın açıklamasına fabrika temsilcileri dahi destek sunmadı. Birleşik Metal-İş Sendikası Trakya Şubesi’nin örgütlü olduğu SİO Automotiv’de bu olumsuz tutum işten atılan işçiler tarafından tepkiyle karşılandı.

Basın açıklamasını okuyan güvenlik işçisi Uluç Gavazoğlu; “Bizler Sio Otomotiv’de çalışan taşeron güvenlik işçileriyiz. Bir başka deyişle güvencesiz güvenlikleriz” diyerek SGK primlerinin ve AGİ’lerinin eksik yatırılmasını şikayet ettikleri için işten atıldıklarını belirtti. Toplu sözleşme ve güvenceli çalışma istediklerini belirterek mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Eyleme DEV TEKSTİL, MİB, EMEP destek verdi.

 

 

 

 

Türk Metal’de işler eski tas eski hamam!

 

Metal Fırtına’nın ardından “değişim” sözü veren, sendikada demokratik işleyişi hayata geçireceğini iddia eden Türk Metal çetesinde işler “eski tas eski hamam” yürümeye devam ediyor.

17 Haziran’da gerçekleşen Ankara 1 No’lu Şube Genel Kurulu’nun ardından şubeye bağlı fabrikalarda koltuk kavgalarının yanı sıra Türk Metal-KOÇ işbirliği ile işçi kıyımları yaşanıyor.

Yıllarca Ankara 1 No’lu Şube’de saltanat süren Deniz Biçer’in genel kurul öncesinde emekli olacağını açıklamasının ardından Türk Metal şefinin yönlendirmesi ile Türk Traktör’den İbrahim Biçer genel kurul ile şube başkanlığı koltuğuna getirildi. Biçer’in şube başkanı seçilmesinin ardından TTF işçilerinin söylediğine göre işyeri baştemsilcisi Yusuf Çelebi “Benim altımdaki birini şube başkanı olarak atıyorsunuz da beni neden atamıyorsunuz? Madem öyle ben durmam sendikada” diyerek duruma tepki gösterdi. Haziran ayı sonunda Yusuf Çelebi ile birlikte yardımcısı Davut Çetin Türk Metal-KOÇ işbirliği ile işten atılırken, şubedeki koltuk kavgası Arçelik BMİ’ye sıçradı.

Arçelik BMİ’de de temsilciler Doğan Keleş, Bülent Saltık ve Zühtü Yeşilyurt bayram tatili öncesinde görevden alındı. Görevden alınan temsilcilerin yıllık izin dönüşü fabrikada çalışıp çalışmayacakları halen bilinmezken sendikadaki koltuk kavgasında sular durulacağa benzemiyor.

TTF ve Arçelik’ten gelişmeler hakkında görüştüğümüz işçiler, kimi işçilerin takım tutar gibi temsilci tuttuğunu, görevden alınanların ve yeni atananların yapıp ettiklerine bakmadan bu kavgada taraf olduklarını söylediler. Türk Metal’in MESS grup sözleşmesi öncesinde bir kez daha kendi saltanatını sağlama almaya çalıştığına dikkat çeken işçiler, ne temsilcilerden ne de Türk Metal çetesinden bir beklentileri olmadığını söylediler.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

 

 

 

Açlık sınırı asgari ücretin üzerinde

 

Türk-İş “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının sonucunu açıkladı. Emekçilerin yoksulluğa ve sefalete mahkum edildiğini bir kez daha ortaya seren verilere göre, açlık sınırı asgari ücretin üzerinde 1.508,35 lira olarak belirlendi.

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması olarak tanımlanan açlık sınırı, geçtiğimiz yılın Haziran ayındaki 1.350,21 lira tutarından 1.508,35 liraya çıktı. Açlık sınırı bu yılın Mayıs ayında ise 1.528,67 lira olarak açıklanmıştı.

Dört kişilik bir ailenin gıda harcamasının yanı sıra giyim, konut, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçları için zorunlu diğer aylık harcamalarının toplamı olarak kabul edilen yoksulluk sınırı ise geçtiğimiz yılın Haziran ayındaki 4.398 lira tutarından 4.913,19 liraya çıktı.

Yoksulluk sınırı Mayıs ayında 4 bin 979 lira olmuştu.


 
§