Gençlik akademisyenlere sahip çıktı
Darbe girişiminin ardından KHK eliyle başlayan ihraç saldırılarında son olarak 7 Şubat KHK’sıyla akademisyenlerin de hedef alınması üniversite öğrencilerinin protestolarıyla karşılanırken eylemlerde polis saldırısı ve gözaltı terörü de yaşandı.
Ankara’daki polis saldırısı Kadıköy’de kınandı
Ankara Üniversitesi’nde ihraç edilen akademisyenlerin 10 Şubat sabahı yapmak istedikleri eylemin engellenerek polis saldırısıyla gözaltı yapılması gençlik örgütleri tarafından aynı günün akşamı yapılan eylemle kınandı.
İstanbul Kadıköy Rıhtım’da gerçekleştirilen eylemde “Her yer Cebeci her yer direniş!”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı.
İhraç edilen akademisyenlerden Levent Dölek eylemde söz alarak Ankara’daki saldırıyı kınadı ve gençliğin sergilediği dayanışmanın önemine dikkat çekti.
7 Şubat’taki KHK ile Marmara Üniversitesi’nden uzaklaştırılan Hülya Dinçer ise haksız ihraçları teşhir ederek mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.
Kocaeli Dayanışma Akademisi adına eylemde konuşan Gün Köksal da dayanışmanın önemine dikkat çekerken gençlik örgütleri adına okunan basın açıklamasıyla eylem sonlandırıldı.
KOÜ’de polis saldırısı ve gözaltı
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) öğrencileri de ihraç edilen akademisyenlere destek vermek için 13 Şubat’ta Kocaeli Üniversitesi Anıtpark Kampüsü önünde basın açıklaması yapmak istedi.
TOMA ve kalkanlar eşliğinde dizginsiz bir şekilde saldırıya geçen polisler burada birçok insanı darp etti. Polislerin saldırısı sonucunda bir öğrencinin kolu kırıldı. Saldırı sonucunda Ömer Furkan Özdemir isimli akademisyen ile 10 öğrenci gözaltına alındı.
Polis saldırısını protesto etmek için üniversite öğrencileri, akademisyenler, eğitim emekçileri saat 15.00’te Eğitim Sen Kocaeli Şubesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada saldırılara rağmen üniversitelerin savunulacağı vurgulandı.
Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden eylem
DTCF Tiyatro Bölümü’nün ihraçlarla işlevsiz hale getirilmesine karşı 28 üniversitenin sahne sanatları bölümleri eş zamanlı sessiz eylem kararı aldı.
Bu doğrultuda, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü öğrencileri 13 Şubat’ta saat 13.00’te İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı önünde bir araya gelerek, Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nde yaşanan ihraçları ve bölümün fiilen işlevsiz hale getirilmesini protesto etti. Eylem sonunda, Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü hocalarından gelen mesaj okundu.
Marmara Üniversitesi’nde
faşist saldırı
Sermaye devletinin KHK ile ihraç ettiği akademisyenler için 13 Şubat’ta İstanbul’daki Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde basın açıklaması yapıldı.
“Akademi susturulamaz. Geri döneceğiz!” şiarlı pankartın açıldığı eylemde yapılan açıklamada, “Marmara Üniversitesi’nden 23 akademisyen ihraç edildi. Bu hükümetin temsilcileri dahi bu kararın arkasında duramadılar. Hükümetin temsilcileri suçu, topu YÖK’e attı. YÖK rektörlere attı. Biliyoruz bu suçu hep birlikte işlediler” denildi.
Açıklamanın ardından, kampüs girişindeki öğrenci ve akademisyenlere kampüsteki faşistler tarafından saldırı gerçekleştirildi. Faşistler, ihraçlara karşı bir araya gelen kitleye soda şişeleriyle saldırdı.
Ders boykotu ve dekanlık işgali
686 sayılı KHK’larla toplu kıyımın yaşandığı Ankara Üniversitesi’nde ihraçların en yoğun olduğu Mülkiye’de 13 Şubat’ta başlayan ikinci dönemde dersler boykot edildi.
Üniversitenin Cebeci Kampüsü’nde bulunan Siyasal Bilgiler (SBF) ve İletişim (İLEF) fakültelerinde derslikler sabahtan itibaren boşaltılarak okul içerisinde toplu yürüyüşle boykot çağrısı yapıldı.
Sloganlarla yapılan yürüyüşün ardından SBF Konferans Salonu’nda yapılacak ‘açık ders’ için öğrenciler ve akademisyenler bir araya geldi.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!” sloganıyla gerçekleşen açık derste İLEF’ten Prof. Dr. Nur Betül Çelik, Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Emine Gül Kapçı ve SBF eski dekanı Prof. Dr. Yalçın Karatepe tarafından sunumlar yapıldı.
Açık dersin ardından okul önünde açıklama yapılarak boykotun talepleri sıralandı. Akademisyenlerin görevlerine iade edilmesi ve rektörün istifa etmesi istendi.
Ardından İletişim Fakültesi Dekanlığı’na dönen öğrenciler, dekan vekili Abdülrezak Altun’un makamını işgal etti. Dekanın istifa etmesini isteyen öğrenciler ihraç edilen akademisyenlerin görevine iade edilmesini talep etti.
Haydarpaşa Kampüsü’nde eylem
Akademisyenlere yönelik ihraçlara karşı 14 Şubat’ta Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’nde eylem gerçekleştirildi.
Eylem öncesi kampüs polis ve ÖGB tarafından abluka altına alındı. Polisin gözaltı tehdidine rağmen öğrenciler sloganlarla bekleyişini sürdürdü.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin kampüs önüne toplu şekilde gelmesiyle başlayan eylemde, ihraç edilen Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu söz aldı. Kaboğlu konuşmasında “Bilim, barış ve özgürlük için yapılır. Biz bunu yaptık” dedi. Kaboğlu’nun ardından yapılan konuşmaların ardından eylem sonlandırıldı.
İstanbul’da DGB ve DLB’den yazılamalar
Devrimci Gençlik Birliği (DGB) ve Devrimci Liseliler Birliği’nin (DLB) İstanbul’da mücadele çağrıları devam ediyor. Esenyurt ve Kadıköy’de yapılan yazılamalarla örgütlü mücadele çağrısı yükseltildi.
DGB’liler akademisyenlere yönelik ihraçlara karşı mücadele çağrısını Kadıköy’e taşıdı. 7 Şubat’ta çıkarılan KHK‘nın ardından, Kadıköy’de “KHK’lar gitsin biz kalıyoruz”, “OHAL’e, KHK’lara, rektörlere karşı üniversiteler bizimdir” şiarlı yazılamalar yapıldı. Yazılama esnasında çevredeki emekçilerle sohbet eden DGB’liler akademisyenlerin yalnız olmadığını vurgulamanın önemine dikkat çekti.
DLB’liler Esenyurt’ta bulunan bazı liselerin çevresinde yaptıkları yazılamalarla gençliği mücadeleye çağırdı. Faaliyette “Liseliler birliğe, devrime DLB’ye!”, “Tek yol devrim”, “Meslek liseliler birliğe!” yazılamalarıyla liseliler birliğe çağrıldı.
|