13 Ocak 2017
Sayı: KB 2017/02

Dinci faşist iktidar çark etmeye devam ediyor
Türkiye’nin İncirlik’le imtihanı
Darbe fırsatçılığı sürüyor: OHAL 3 ay daha uzatıldı
Kamu Çalışanları Birliği: İhraçlara karşı direniş mevzilerine!
Kamu Çalışanları Birliği Programı üzerine-2
Kölelik ve sefalet dayatmasına karşı tek seçenek mücadele!
20 Ocak grevi kıvılcım olabilir
Kazanmak için sınıf dayanışması
Petro kimya işçilerinin mücadele tarihine giriş - 1
Günsan Elektrik direnişinin ardından…
Emperyalist güçler arası hegemonya mücadelesi
NATO’dan Doğu Avrupa ülkelerine askeri yığınak
Dünyada işçi eylemleri
Hollanda genel seçime hazırlanıyor
Hollanda’da esnek çalışma ve olmayan grev yasası
Kapitalizm, kriz ve kadınlar
Emperyalist savaşlar ve kadın
“Vardım, varım, varolacağım”
Devrimci kadın önder Rosa Luxemburg’u saygıyla anıyoruz
Nükleer enerji ne kadar güvenli? – I
Asgari ücret değil insanca yaşayacağımız ücret istiyoruz!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Petro kimya işçilerinin mücadele tarihine giriş – 1

 

Petro-kimya işçilerinin mücadele tarihine baktığımızda, bir yanda lastik işçilerinin diğer yanda ise petrol-rafineri işçilerinin tarihe kazınmış, Türkiye sınıf mücadelesinde önemli yer tutmuş eylemlerini görürüz. Petro-kimya işkolu cumhuriyet öncesi ve cumhuriyetin ilk yıllarında tam anlamıyla oturmuş bir işkolu olmadığı için mücadele tarihi de Türkiye açısından o kadar eskilere dayanmamaktadır. Petro-kimyanın hızlı geliştiği 50’li-60’lı yıllar bu işkolundaki işçilerin örgütlenme arayışının ve dolayısıyla mücadele eğiliminin de başladığı yıllardır.

Petro-kimya işçilerinin mücadele tarihinin kesitlerine baktığımızda, işkolunda öne çıkan Derby ve Goodyear fabrikaları başta olmak üzere lastik işçilerinin tarihe kazınan direngenliklerine, petrol ve rafineri işçilerinin Petkim ve Tüpraş ile başlayan mücadelesine, bununla birlikte bir kadın direnişi olarak öne çıkan Bereç Pil Fabrikası’ndaki grev sürecine ve başka bir dizi eylemlere, grevlere, direnişlere tanıklık ediyoruz.

İşkolunun mücadele tarihine dair bir başlangıç yaparken, ilk olarak lastik işçilerinin geçmişte oluşturduğu deneyimlere göz atacağız.

İlk fabrika işgali Derby

4 Temmuz 1968 yılında Derby fabrikasında gerçekleşen işgal Türkiye sınıf mücadelesi tarihindeki ilk fabrika işgalidir. Sendikalaşma sürecinde Lastik-İş Sendikası’nın patron tarafından tanınmaması ve patronun kurduğu Kauçuk-İş’in fabrikaya sokulmaya çalışılması üzerine işgal başlamıştır. Derby bu işgalin öncesinde de sonrasında da grevleriyle, eylemleriyle Türkiye sınıf mücadelesi tarihinde hep yerini almıştır. Sonradan ismi Derby olacak olan Gıslaved lastik fabrikası 7 Ekim 1970’de çıktığı grevle 12 Mart’ın ardından çıkılan ilk grev olarak tarihe kazınmıştır.

Lastik fabrikalarında ardıl grevler

Sınıf mücadelesinin hareketli olduğu '60’ların ikinci yarısı ile başlayan dönemde lastik işçileri de birçok eyleme imza attılar. '69 ve '70 yılları çeşitli nedenlerle lastik fabrikalarında grevler gerçekleşti. Samsun Tor lastik fabrikası, Kocaeli Goodyear, İzmir Nurop, İstanbul Atlas, Doğan lastik fabrikaları bunların başlıcalarıdır. Sınıf mücadelesinin hareketli olduğu '60 ve '70’li yıllarda işkolunun mücadele deneyimi büyük oranda lastik işçilerinin yarattığı deneyimlerdir.

15-16 Haziran’da yerini alan lastik işçileri

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nde lastik işçileri ön saflarda yerlerini almışlardır. İstanbul ve İzmit’ten iki koldan yürüyen işçilerin içerisinde yer alan lastik işçileri kararlılıkları ile öne çıkmaktadır. 15-16 Haziran’ın sonrasındaki günlerde de gözaltına alınanların serbest bırakılması için Gıslaved ve Goodyear fabrikalarında eylemler gerçekleştirilmiştir.

3 Ekim 1970’te ise, 15-16 Haziran’a katılan işçilerin ücretlerini kesme kararı alan patronlara karşı Gıslaved fabrikasında önce oturma eylemi başlatıldı, eylem işgale dönüştü. Kolluk güçlerinin saldırısı sonucunda bir işçi yaşamını yitirdi.

'80’lerin ortasıyla birlikte petro-kimyada yeniden grevler başlıyor

'80 darbesinin ardından 80’lerin ortası ile birlikte yeniden canlanan sınıf mücadelesi petro-kimya alanına da yansıdı. Toplu sözleşme dönemlerindeki anlaşmazlıklardan dolayı Pirelli, Derby, Goodyear, Brisa, Duramel fabrikalarında 80’lerin ortasından 90’ların başına kadar grevler gerçekleşti. 13 Ağustos 1990’da “milli güvenlik” gerekçesiyle Goodyear, Pirelli, Brisa, Duramel grevleri Bakanlar Kurulu tarafından “ertelendi”. Buna rağmen grev 6 ay devam etti. 6 ayı aşan grevler patron ve hükümet baskısıyla “ertelendi”.

1990 yılı civarında çeşitli dönemlerde gerçekleşen grevlerin sonlanmasının ardından işten atma saldırıları gerçekleşti. '90-'91 yılları içerisinde gerçekleşen işten atmalara karşı eylemlerle yanıt verildi. 28 işçinin işten çıkartıldığı Derby’de yemek boykotu, 115 işçinin işten çıkartıldığı Goodyear’da işyerini terk etmeme eylemleri yapıldı. Ayrıca Pirelli ve Brisa’da iş avanslarının verilmemesi üzerine fabrika işgalleri gerçekleşti.

2000’lerde lastik işçileri grev demeye devam ediyor

2000 yılının Nisan ayında Goodyear, Pirelli, Brisa fabrikalarında 3000’i aşkın işçi, ücret zamlarında anlaşamadıklarından dolayı greve çıktılar. 2008 yılının Haziran ayında 4000 lastik işçisi, işten atma tehditlerine de aldırmadan haklarını almak için grev iradesini bir kez daha ortaya koydular. 2015’teki son sözleşme döneminde lastik işçilerinin fabrikalarda taşeron çalışmanın kaldırılması temel mücadele başlığıydı. Varılan anlaşmaya göre sözleşme sonucunda Goodyear, Brisa ve Pirelli’de 1250 taşeron işçisi kadroya alındı.

 

 

 

 

İş cinayetleri devam ediyor

 

Sermaye düzeni, işçilerin kanıyla beslenmeye devam ediyor.

*Bornova’da bir işçi “iş kazası-cinayeti istatistiklerine” geçti. Kalacak yeri olmadığı için iş yerinde yatan 25 yaşındaki oto boyamacı Salih Uslu 6 Ocak günü çıkan yangında yaşamını yitirdi.

* 2017’nin ilk günlerinde İzmir Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Egedemir fabrikasında işçilerin çalıştığı sırada pota kazanının patlaması sonucu Musa Altsoy adlı işçi yaşamını yitirmiş 3 işçide yaralanmıştı. 7 Ocak günü ise yaralanan işçilerden Selim Altıcı hayatını kaybetti.

* Soma’da 6 Ocak gecesi İmbat Madencilik’e ait kömür ocağında gece vardiyasında iş cinayeti meydana geldi. Yeraltında çalışan İsmail Kahraman adlı işçi kepçe altında ezilerek hayatını kaybetti. 2016 yılında toplamda 8 işçinin yaşamını yitirdiği ve onlarcasının yaralandığı İmbat Madencilik’e ait ocaklarda, sabah iş başı yapmak için gelen işçiler ise arkadaşlarının ölüm haberi üzerine madene inmeyi reddettiler.

*Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki bir tuğla fabrikasında sehpalarda bulunan telin kopması sonucu 38 yaşındaki işçi Sedat Akça 10 Ocak günü yaşamını yitirdi.

* 11 Ocak günü Antalya’nın Kepez ilçesi Çamlıbel Mahallesi’ndeki inşaatta 40 yaşındaki Hasan Eslek adlı işçi, katlanır bomlu vinç yardımıyla inşaatın birinci katına çıkarılan betonarme plak paletinin düzgün bir yere bırakılması için çalışırken yaklaşık 15 metre uzunluğundaki katlanır vincin ana bom kökünün kırılması üzerine tonlarca ağırlıktaki bomun altında kalarak yaşamını yitirdi.


 
§