3 Haziran 2016
Sayı: KB 2016/21

Gerici-boğucu kuşatmayı devrimci sınıf hareketiyle parçalayacağız!
ABD-Türkiye “gerilimi” ve Rojava
Yolsuzluk ve rüşvet: Kapitalist bataklığın “nimetleri”
Haziran Direnişi 3. yıldönümünde selamlandı
Dinsel gericiliğin ve şovenizmin panzehiri sınıf mücadelesidir!
"KESK’in" güvenlik…
“Taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz!”
İş mahkemeleri kanun tasarısı: Yargının piyasalaştırılması
Çukurova; işçilere sömürü, patronlara bereket!
AVON’da direniş sürüyor
15-16 Haziran büyük işçi direnişine dair - 1
Geleceğiz ve değişecek dünya!
Üniversitelerde artan faşist saldırılar üzerine
Ölüm getiren yol; “Bilim”
Metal işçisi kadınlar ve işçi eşleri direnişin kararlılığı ve enerjisiydi!
Hatice Yürekli Yoldaş’a...
Göçmen katliamı kitlesel boyutlar kazanıyor
Fransa’da grev büyüyor
İstanbul’da her yer rezidans ve AVM
Çorum’dan günümüze katleden devlettir, hesabını soracağız!
Ahmed Arif, Orhan Kemal, Nazım Hikmet…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz!”

 

Avcılar Belediyesi’nde direnişlerini sürdüren temizlik işçileriyle konuştuk.

- Örgütlenme süreciniz nasıl başladı?

- Sürecimiz 2 ay önce başladı. Sendikalaşma nedenlerimiz ise yaşadığımız sorunlar. En önemlisi maaşlarımız sürekli geç veriliyor. Arkadaşların çoğu kiracı, kiralarını ödemekte güçlük çekiyorlar. Kredi borçları, başka borçlar derken ekonomik olarak iyice dibe vuruyoruz ve geçinmek mümkün olmuyor. Ayrıca çalışma şartlarımız çok ağır. Sağlıksız koşullarda çalışıyoruz, çalışırken çavuşlardan sürekli baskı görüyoruz. Her gün “acaba yarın ne olacak, nasıl olacak, nasıl çalışacağız, hangi bölgede çalışacağız” diye düşünmekten bıktık. Her gün farklı bir bölgeye gönderilebiliyorsun. Akşam başımızı yastığa koyduğumuzda hep bunları düşünüyoruz. Ya da ne zaman işten atılırız acaba diye... Bu insanın psikolojisini bozuyor. Tabii bir de herkesin bildiği bir taşeron sistemi var. Tamamen keyfi uygulamalar var ve üst işveren neredeyse hiç denetlemiyor alt işvereni. İşçilerin de tüm bu çalışma koşullarına karşı başka çaresi kalmamıştı; tek kurtuluş sendikalaşmak, örgütlenmekti.

- Temizlik işlerinde kaç işçi çalışıyor, şu an örgütlülük ne durumda?

- Avcılar Belediyesi temizlik işleri “Tomurcuk” adlı taşeron firmada. Biz örgütlenmeye başlarken 614 işçi vardı. Biz 400 üyeyle 20 Mayıs’ta çoğunluk tespiti yapıp yetki başvurusu yaptık. Aynı gün akşam mesai bitimine yarım saat kala 3 işçi işten çıkarıldı. Buna karşılık gece vardiyasında fiili iş durdurma oldu. Sabah vardiyası da iş durdurunca büyük bir eylem oldu. Çöpler toplanmadı. 4. gün maaşları yatırdılar. Orada atılanlar işe alındı, şimdi buradaki arkadaşlarımızın işe geri alınması için mücadelemiz sürüyor. Çoğunluğu sağlamış durumdayız ve yetki bekliyoruz. Yetki başvurusundan sonra da birçok işçi arkadaşımız sendikaya üye oldular. Yetki başvurusundan sonra belediye de yeni işçi alımları yaptı. Şu an temizlik işleri bünyesinde 800 civarında işçi çalışıyor. İşçi alımlarının nedenine dair kesin bir bilgimiz yok ama her şeye hazırlıklıyız.

- Bu süreç işçilerde nasıl değişiklikler yaptı?

- İşçiler eskiden çok rahatından sendikalı olduklarını söyleyemiyorlardı. Artık her yerde rahatlıkla sendikalı olduklarını ifade ediyorlar. Kendilerini gayet haklı ve meşru görüyorlar. Birlik olduklarında neler başarabildiklerini gördüler. Yani bu süreçte bir özgüven kazandı işçiler.

- Örgütlenme sürecinde ne tür zorluklarla karşılaştınız?

- Örgütlenme başladığı anda sahadaki çavuşlar işçiler üzerindeki baskıyı daha fazla arttırdılar. Sendikadan istifa etmeleri için sürekli baskı uyguladılar. İşçileri çapraz sorgulara aldılar ve bir işçiye “şu arkadaşın senin adını verdi”, ona da “öteki arkadaşın senin adını verdi” diyerek işçileri birbirlerine düşürmeye çalıştılar. Bu baskıları sonuç vermeyince de işten atmalar başladı. Sendikal faaliyette aktif olan 32 işçi işten atıldı. Şu an direniş çadırında 25 işçiyiz. 7 işçi baskılara dayanamayarak noter kanalıyla “Ben sendika üyesi değilim” kağıdı imzalayarak istifa ettiler. Eylem zamanlarında işçilerin yerine amirler, memurlar şoför olarak çöp toplamaya çıktılar. Eylemi boşa düşürmeye çalıştılar ancak baktılar bu iş o kadar kolay değil, bunu onlar da gördüler.

- Neden bu kadar baskı olduğunu düşünüyorsunuz?

- Belediye sektöründe temizlik işleri en önemli birimdir. Her bölümün ayrı bir önemi var ama temizlik işleri kilit önemde bir birim. Temizlik işçilerinin ellerinde makinalar var, üretimden gelen büyük bir güç var. Nurettin Sözen zamanında belediye işçilerinin, temizlik işçilerinin büyük bir eylemi olmuştu. Çöpler dağ gibi birikmişti. Tüm belediyeler böyle bir tabloyla karşılaşmaktan korkuyorlardır.

- Direnişe yönelik destek ve dayanışma ne durumda?

- Çadıra gelip soranlar çok fazla. Gelen herkese kendimizi anlatıyoruz. Süreci bizden dinliyorlar. Birçok insan desteklerini belirtiyorlar. Az da olsa tepki gösterenler var. Partiyi yıpratmayın diyorlar. CHP il ve ilçe yönetimleri sizi destekliyoruz diyorlar ama o kadar, sadece söylüyorlar. Belediye başkanı istese bir dakikada çözer meseleyi. Yani pratikte bir destek görmedik. Biz bunun partilerle ilgili olmadığını, bunun bir emek mücadelesi olduğunu anlatıyoruz bu yönlü soru soran herkese. Birkaç kez eylem yaptık. Yaptığımız eylemlere Avcılar halkının bir duyarlılığı var. Ama biz sınıfın asıl unsurlarından ciddi bir destek görmedik. Bizim emek dostlarından ve sınıf örgütlerinden daha fazla destek görmemiz gerekiyor. Temizlik işleri meselesinin daha fazla önemsenmesi ve daha fazla öne çıkarılması gerekiyor. İstanbul’un neredeyse tüm belediyelerinde temizlik işçileri örgütsüz. Bu özel bir politika. Bir emek örgütünün Avcılar’da kullandığı duvar gazetesi çok ses getirdi. Tüm emek örgütlerinin böyle çalışmalar yapması gerekiyor. Yoksa mesele sadece dergi getirmek, ziyaret etmek meselesi değil. Devrimci olmayıp, kendisine devrimciyim diyenlerin elinden bu argümanı almak lazım. Bunda da devrimcilere, sosyalistlere çok iş düşüyor. Bu da bizim devrimci-sosyalist basına, sınıf örgütlerine eleştirimizdir.

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

- Biz temizlik işçileri olarak güçlüyüz. İstersek birçok şey yapabiliriz. Mahallelere, bölgelere dağılabiliriz, afişler vs. yapabiliriz, farklı eylem biçimleri uygulayabiliriz. Şu an yapabileceklerimizin çok azını yapıyoruz. Sürecin durumuna, gidişatına göre biz de eylemlerimizde değişiklikler yapacağız. Taleplerimiz belli ve net. Sendikamızın tanınması ve atılan bütün arkadaşlarımızın işe geri alınması. Bu 2 temel talebimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

 

 

 

 

İşçi sınıfına mücadele çağrısı ulaştırılıyor

 

İşçi sınıfı, sermaye tarafından çok yönlü saldırılarla karşı karşıyayken, işçi sınıfına mücadele çağrısı da ulaşmaya devam ediyor.

Yerel işçi gazetesi GREV’in Mayıs sayısı, servis güzergahlarında işçilere ulaştırılıyor.

Sabah ve akşam vardiyalarının servis saatlerinde Gebze ve Çayırova’nın servis güzergahlarının birçoğunda GREV’in dağıtımı yapıldı.

Gazetenin bu sayısında; kiralık işçilik yasasının kapsamının anlatıldığı, metal fırtınasının yıldönümünün selamlandığı, direnişlerden ve fabrikalardan haberlerin aktarıldığı yazılar yer alıyor.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde ve işçi servis güzergâhlarında Kayseri İşçi Bülteni’nin Mayıs sayısının yaygın dağıtımı gerçekleştirildi.

Kölelik ve kıdem tazminatının gaspını içeren saldırılar konusunda işçilerle sohbetler gerçekleştirildi.

Dağıtım sırasında 15–16 Haziran Direnişi ile ilgili olarak 19 Haziran Pazar günü yapılacak söyleşiye işçiler davet edildi.

 
§