1 Nisan 2016
Sayı: KB 2016/13

Karanlığa ışık, sessizliğe çığlık olmak için 1 Mayıs'a!
Yoksulun can güvenliği için değil, sermayenin mal güvenliği için!
“Yılmadık, yılmayacağız!”
Kirli savaş ve direniş aralıksız devam ediyor
Çocuklar ancak sosyalizmde özgür olabilir!
Eğitim kurumlarında cinsel taciz
Yeraltından Sesler Mart ayı değerlendirmesi
Sermayenin asgari ücret hazımsızlığı devam ediyor
Beşiktaş Belediyesi’nde direniş sürüyor
Sermaye işçi sınıfının en ufak moral kazanımına acımasızca saldırıyor!
“Hep beraber bu mücadeleyi büyütelim”
“Haykırmaya devam edeceğiz; aşağılık sömürü düzeni son bulana kadar!”
“Haklı olan biziz! Korkumuz yok!”
DGB II. Genel Kurul sonuç bildirgesi
“Barbarları bekle”miyoruz, Tek yol devrim!
Gençlik Kızıldere şehitlerini andı
Kızıl Bayrak'ı güçlendirmek, devrim davasını güçlendirmektir
Mülteciler üzerinden kirli pazarlıklar ve vizesiz geçiş aldatmacası
Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu üzerine - D. Yusuf
Fransa’da grev ve eylemler
1 Mayıs’ta alanlara!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Beşiktaş Belediyesi’nde direniş sürüyor

 

Beşiktaş Belediyesi bünyesinde çalışan taşeron işçileri işten atma saldırısına karşı belediye binası önünde 28 Mart’ta direnişe başladı.

Direnişin ilk günü işçiler zabıtaların saldırısına uğradı. Biber gazının da kullanıldığı saldırı sırasında işçiler belediye önünden sürüldüler. İşçiler saldırıya rağmen oturma eylemlerini devam ettirdi. Yapılan açıklamada, işe geri alınana kadar direnişin süreceği vurgulandı.

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldıklarını belirten işçiler, “İşimizi geri istiyoruz” yazılı önlükler ve “Sendikaya üye olduğumuz için Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar bizi işten attı-İşimizi geri istiyoruz!” ozalitiyle direnişlerini 30 Mart’ta da sürdürdüler. İşçiler gün içerisinde aralıklarla “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İşimizi geri istiyoruz!” sloganlarını haykırdılar.

Belediye önünden geçenlerin ve esnafların da desteğini alan direnişçiler işlerine geri dönebilmek için mücadelelerini sürdürürken belediye yönetiminin saldırı ve kara propagandaları da devam ediyor. Belediyenin bizzat burjuva basına servis ettiği haberler Akşam gazetesinde “CHP’li Beşiktaş Belediyesi’nde çalışan DHKP-C ile bağlantılı 8 kişinin işine son verildi. Örgütün işe yerleştirdiği bu kişilerin, her ay maaşlarından 100’er lirayı DHKP-C’ye aktardıkları ortaya çıktı” ifadeleriyle yer aldı.

İşçilere bıçaklı saldırı

Bu kara propagandaların yanı sıra işçiler çetelerin bıçaklı saldırısı ile karşılaştı. Konuştuğumuz direnişçiler kendilerine saldıran kişilerin belediyeden düzenli olarak para alan mafyavari kişiler olduklarını ifade ettiler.

İşçilere saldıran kişiler polisler tarafından korumaya alınarak bir kafeye götürüldü.

Sendika direnişe sahip çıkmıyor

Temizlik işlerinde çalışan 400 taşeron işçisi olarak Genel-İş Sendikası’na üye olduklarını belirten işçiler sendikayı bu süreçte hiçbir şekilde yanlarında göremediklerini belirttiler. DİSK Genel Başkanı Kani Beko’yu ve Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan’ı telefonla aradıklarını belirten işçiler buna rağmen sendika yöneticilerinin yanlarına dahi uğramadıklarını anlattılar.

 

 

 

 

Gaziosmanpaşa’da işçi toplantısı

 

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) kıdem tazminatı ve özel istihdam büroları üzerinden, işçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırılara karşı, 27 Mart’ta İstanbul Gaziosmanpaşa’da işçi toplantısı yaptı. Eğitim Sen Şubesi'nde yapılan toplantıya DEV TEKSTİL üyeleri ile farklı sendikalarda örgütlü işçiler ve örgütsüz işçiler de katıldı.

Toplantıya kıdem tazminatı ve ÖİB saldırıları hakkındaki kısa bir sunumla başlandı. Sunumda güvencesizliğin, düşük ücret ve ağır çalışma koşullarının artık bütünüyle yasal bir çerçeveye kavuşturulmak istendiği ve bu saldırıların ancak işçilerin mücadelesi ile püskürtülebileceğine vurgu yapıldı.

Toplantıya katılan eski İlbek direnişçisi bir işçi Sultançiftliği ve Gazi Mahallesi’nde çok yoğun tekstil işçisi nüfusunun bulunduğunu ve bu mahallerde DEV TEKSTİL temsilciliği açılması gerektiğini belirtti. İşçilerin sınıf bilincinin geri olduğu ve eğitim verilmesinin önemli olduğunu ifade etti.

Öz İplik-İş üyesi bir işçi, Öz İplik-İş Sendikası'nın işçilere yönelik bu saldırıları desteklediğini, bu konuya ilişkin sendika yöneticileri ile tartıştıklarını anlattı.

Toplantıya katılan diğer bir işçi Gazi Mahallesi’nde işçi komitesi kurulmasını önerdi. Bu komitenin her hafta düzenli duvar gazeteleri ile işçileri bilgilendirmesi, ek olarak afişler ve bildirilerin çıkarılmasının gerekli olduğunu belirtti.

Teksif üyesi bir işçi Türk-İş'in imza kampanyası kapsamında kendi işyerinde de imza toplandığından bahsetti. Bazı işçilerin “Bizim Türk-İş ile ne işimiz var, biz Teksif üyesiyiz” dediklerini aktararak işçilerin kendi sendikaları konusunda bile bilgilerinin olmadığını ifade etti. Teksif Sendikası'nın her konuda olduğu gibi bu konuda da işçileri bilgilendirmediğini ifade etti.

Söz alan DEV TEKSTİL temsilcisi Greif Direnişi'nden ve Greif fabrikasındaki örgütlenme sürecinden bahsetti. Aslolanın, işçilerin tabandan kendi birliğini örgütlemesi olduğunun altını çizdi. İşçilerin ancak taban örgütlenmeleri ile sendikal bürokrasiyi aşarak insanca çalışma ve yaşam koşullarını elde edilebileceğini belirtti.

Toplantının sonunda "Gaziosmanpaşa-Sultangazi İşçi Birliği" adı ile faaliyet yürütülmesi kararı alındı. Koordinasyonu sağlamakla görevli bir kurul oluşturuldu. Birlik ilk faaliyet olarak 10 Nisan'da Gazi Mahallesi’nde Greif belgeselinin gösterilmesi kararını aldı.

 

 

 

 

Maden işçileri mücadeleyi harlıyor

 

Ücretlerini alamayan ve işsizlik saldırısıyla karşı karşıya kalan maden işçileri direnmeye devam ediyor. Başta Zonguldak havzası olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde ücretlerini alamayan maden işçileri mücadele kıvılcımını çakıyor.

De-Ka Madencilik’te işçiler üretimi durdurdu

Ağır çalışma koşullarına, madenlerde ölüme terk edilmeye ve buna rağmen ücretlerinin ödenmemesine karşı öfkeleri büyüyen madenciler, her geçen gün mücadeleye yeni bir mevzi açıyorlar.

Son olarak, Zonguldak’ın Kilimli İlçesi’nde bulunan De-Ka Madencilik’te işçiler 2016 yılının başından bu yana ücretlerini alamadıkları için üretimi durdurdu.

Ücretlerin ödenmemesine tepki göstererek 28 Mart sabah saatlerinde üretimi durduran madenciler, notere giderek maden patronuna ihtar çektiler.

Üretimi durdukları günden bu yana De-Ka işçileri işe gider gibi ocağa gidiyor, ancak işbaşı yapmayarak ocak girişinde bekleyişlerini sürdürüyorlar.

Yeni Çeltek’te işçilerin mücadelesi sürüyor

Soma Holding’e bağlı Yeni Çeltek Linyit İşletmesi’nin kapatılarak maden işçilerinin zorla Soma’ya gönderilmesine karşı başlayan direnişte maden işçileri seslerini duyurmaya, mücadele etmeye devam ediyor.

28 Mart’ta Merzifon ilçe terminalinde buluşan işçiler, Merzifon ilçe merkezine yürüyerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi.

30 Mart’ta da Yeni Çeltek işletmesi önünden araba konvoyları ile Amasya merkezine hareket ederek şehir merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte "Ölmek var dönmek yok!" sloganını her zamankinden daha gür haykıran işçiler mücadele kararlılıklarını ortaya koydu. İşçiler Soma AŞ’ye de tepkilerini sıklıkla gösterdiler.

 
§