21 Kasım 2014
Sayı: KB 2014/46

Suriye savaşında yeni dönem
Kanla yazılan tarih özürle silinemez!
Kobanê’de IŞİD hezimeti
TKİP militanı Alaattin Karadağ katledilişinin 5. yılında anıldı
Tüm ülkeyi gaza boğacaklar
TOMA terörüne soruşturma yok!
“Mükemmel” iş güvenliği paketi açıklandı!
Reklam heveslisi Ülker’in “sosyal sorumluluğu”
Metal işçisinin ihtiyacı devrimci ve kararlı bir önderliktir!
Gebze’de DEV TEKSTİL tanıtım toplantısı
Son sözü Yatağan işçisi söyleyecek
Maden işçisine patron-sendika-AKP kumpası
Genel kurul kürsüsünde mücadele çağrısı
Kadın sorunu ve kapitalizm
Sömürü ve şiddete karşı diren, özgürleş!
Gün; sokakları eylem alanına çevirme günüdür!
Özgürlüğün ölümsüz kelebekleri - K. Ehram
“Başarmak için önce başlamak gerekir!”
G20 Zirvesi ve yükselen savaş naraları
ABD yerel seçimleri üzerine
Filistin yeni bir intifadanın eşiğinde - M. Ak
FHKC: Savaşımız Yahudiler ile değil!
Dünyadan eylemler...
DGB’den yaygın genel kurul çağrısı
DLB’liler Oğuzhan Çalışkan’ı unutturmuyor!
Taksim Gezi Parkı AKP’nin hedefinde!
Mirabeller’den Arinler'e...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

TKİP militanı Alaattin Karadağ katledilişinin 5. yılında anıldı

 

Komünist işçi Alaattin Karadağ’dan devralınan bayrağın mücadele alanlarında dalgalanmaya devam ettiğini belirten sınıf devrimcileri, Alaattin’in katili sermaye devletinden hesap sorma kararlılığını bir kez daha haykırdı.

BDSP: Alaattin Karadağ yoldaş ölümsüzdür!

Esenyurt Depo Kapalı Cadde’de toplanan Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) önde meşaleler ve Alaattin Karadağ’ın fotoğrafının bulunduğu sancağın taşındığı kortejle yürüyüşe başladı.

Alaattin Karadağ yoldaş ölümsüzdür! Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir! / BDSP” pankartı arkasında saat 19.30’da başlayan yürüyüşte kızıl bayraklar taşındı. Yürüyüş boyunca “Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir!”, “Alaattin Karadağ yoldaş ölümsüzdür!”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları haykırılırken yapılan konuşmalarda, devrimci faaliyet sırasında katledilen Alaattin Karadağ işçi ve emekçilere anlatıldı. Failleri belli olmasına karşın katil polislerin yargılanmaması teşhir edilirken hesap sorma çağrısı yapıldı. Katil polisleri aklayan mahkemenin Alaattin’in ailesine dava açması da teşhir edildi. İşçi ve emekçilere Alaattin’in parçası olduğu devrim ve sosyalizm mücadelesine katılma çağrısı yapıldı. Alaattin’in 5. ölüm yıldönümünde komünistlerin yaptığı yürüyüşü işçi ve emekçiler de sahiplendi. Bir dizi noktada, yapılan konuşmalar emekçiler tarafından alkışlarla karşılandı.

Alaattin Karadağ’ın vurulduğu sokağa gelindiğinde ise Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) bayrağı açılarak Karadağ’ın partisi Esenyurtlu işçi ve emekçileri selamladı. Alaattin Karadağ’ın hesabını sorma, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesini büyütmek için parti saflarında mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

Alaattin’in vurulduğu yerde gerçekleştirilen anma programında ilk olarak saygı duruşunda bulunularak Alaattin şahsında tüm devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler anıldı.

Anmada BDSP adına yapılan konuşmada, Alaattin’in fedakarlığı, emektarlığı anlatıldı. Yoldaşlarını koruma uğruna çatışmada katledilmesine değinildi. Konuşmada, içinden geçmekte olduğumuz yeni ve zor dönemin koşullarına dikkat çekilerek devrim ve sosyalizm mücadelesini yükseltmenin önemine vurgu yapılırken kapitalist sistemin miadını doldurduğu belirtildi. Alaattin’den devralınan bayrağın yükseltilmesi sorumluluğuna vurgu yapan BDSP temsilcisi, komünist işçi partisinin bunun için mücadele ettiğini, Alaattinler'in sokaklara taşıdıkları sloganların Haziran Direnişi barikatlarına, Greif işgaline taşındığı söylendi. Kavgada düşen her devrimcinin bir damla kanının bile hesabını sormak için devrimci sınıf partisinin mücadelesini yükseltmek gerektiği vurgulandı.

Şehitler yaşıyor, genç komünistler savaşıyor!”

Anma genç komünistlerin konuşmalarıyla sürdü. İlk olarak liseli genç komünistler adına yapılan konuşmada “Gücümüz birliğimizden gelir” dendi. Liselerde örgütledikleri eylemlere ve Soma boykotuna değinen liseli, “Ortadoğu’nun bereketli toprakları nice Alaattin yaratacaktır” sözleriyle Karadağ’ın bıraktığı bayrağı devraldıklarını belirtti.

Liseli konuşmasını TKİP MK üyesi ve Ulucan Direnişi şehidi Habip Gül’ün “Partinin bayrağına leke sürdürmeyeceğiz” sözünü tekrarlayarak bitirdi. Genç komünistler adına yapılan konuşmada ise sömürün ortadan kaldırılması için mücadele edildiği ifade edildi. Gençliğin devrimci birliğini sağlamak için faaliyetlerin örgütlendiği anlatıldı. Gençlik adına konuşmalar “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm!”, “Şehitler yaşıyor genç komünistler savaşıyor!” sloganlarıyla karşılandı.

Karadağ’ı anma programı, şiir dinletisi ve hep bir ağızdan söylenen marşlarla sona erdi.

Anmaya Halkevleri, ÖDP ve PDD de destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

 

Alaattin gibi…

2009 yılının 19 Kasım’ında devrimin bir neferi daha sokak ortasında katledildi. O zaman da hava bugün kadar soğuk muydu bilinmez ama Alaattin’in bedeni soğuyup kalmıştı sokak ortasında.

Arkasından birçok şey söylendi. Devrimciler karalandı. Katiller aklandı. Oysa herkes her şeyi adı gibi biliyordu: “Sınıfı bilip sınıf içinde mayalanan bir komünistten ‘tehlikeli’si yoktur.” Bu yüzdendi kara bir örtünün atılması üzerine. Bu yüzdendi yaralı bir bedene sıkılan kurşunlar. Önceleri olduğu gibi yine sermaye ve onun kollukları oynamıştı rolünü.

Hıyanet-i vataniyeden Sultanahmet Meydanı’nda asılırken insanlar, aleme ibret alınmasını salık vermişlerdi. 12 Eylül döneminde yine gencecik insanları, devrimin çelik bedenlerini ipe gönderiyorlardı. Aktörler değişiyor, sermaye gelişiyor, baskı zulüm katlanıyordu. Mücadele sürüyordu. Ölüm oruçlarında vücutlarını siper ediyordu komünistler. Katliamlar, işkenceler, baskılarla sindirilmeye çalışılıyordu devrimciler. Televizyonlar ve gazetelerle uyuşturulmaya çalışılıyordu insanlar. Uyuşturamadıklarını, ehlileştiremediklerini infaz ediyorlardı. Alaattin gibi…

Biz biliyoruz. Bu zor, bu dolambaçlı, bu tuzaklarla dolu ve baskılarla örülmüş, bu ölüme gebe yolda korkusuz yürümenin cesaretini göstermek Alaattin’in yüzüne bakmak demektir ve onun yüzüne her bakışımız öfkemizi büyütecektir.

Biz biliyoruz. Hala Kasım’ın içindeyiz ve yeni Ekimler gelene kadar hep orada kalacağız. Bu bilinçle hareket edip tarihe yumruğunu vurana kadar işçi sınıfı, hayatı örgütleyip geleceği çağıracağız. Alaattin gibi…

Eskişehir’den bir DGB’li


 

 

 

MİB Karadağ’ı andı

 

Metal İşçileri Birliği (MİB), komünist işçi Alaattin Karadağ’ın katledilişin 5. yılında metal işçilerine seslenerek “Sınıfımızın yiğit neferi devrimci metal işçisi Alattin Karadağ’ı unutma!” dedi.

Alaattin Karadağ’ın katledilişinin yıldönümünde MİB tarafından yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:

Alaattin Karadağ mücadelemizde yaşayacak!

19 Kasım 2009’da Esenyurt’ta afiş astığı sırada polis tarafından katledilen devrimci metal işçisi Alaattin Karadağ’ın yitirişimizin üzerinden 5 yıl geçti.

Hayatını işçi sınıfının kurtuluşuna adayan, çalıştığı işyerinde parmağını da iş “kazası”nda kaybeden Karadağ’ı mücadelemizde yaşatacağız.

Alaattin Karadağ devrimciliğe doğru ileri bir adım atarken yazdığı mektupta şunları söylüyordu:

Önemli olan sosyalizmi, sınıf partisini, öncü işçi kavramlarını militanca ezbere bilmek değil, onun hayattaki karşılığını hissetmek ve işçi kitlelerine onların gündelik ve genel yaşantılarında karşılığını hissettirmek ve yakıcı bir ihtiyaç olduğunu kavratmaktır.’

Her bilinçli öncü işçinin üzerinde düşünmesi gereken bu sözlerinin arkasında duran Karadağ’ı saygıyla anıyoruz.”


 
§