10 Ekim 2014
Sayı: KB 2014/40

IŞİD-AKP katliamlarına karşı
Kürt halkıyla dayanışmaya!
Reformist hayaller ve
Kobane direnişinin gücü
AKP’nin tezkeresi varsa, direnenlerin sokakları var!
Kürt halkı ayakta!
Her yer Kobanê, her yer direniş!
Kobanê sokak sokak direniyor!
Kürdistan’da polis-AKP-kontra çeteler katletti!
Suruç’a giden bir DGB’li gözlemlerini aktarıyor
“Kobanê halkı insanlık onurunu ölümüne savunuyor!”
Üniversitelerde gerici saldırganlık!
Sermaye devleti işkencecileri, katilleri, tecavüzcüleri koruyor!
Kürt halkıyla dayanışmayı büyütelim,
devrimci mücadeleyi yükseltelim!
Kobanê için sınırsız direniş yükseldi!
“Zamanın hurdası” ya da “hurdalığın” zamanla imtihanı!
Hastanelerde taşeron var!
Yol-İş Genel Kurulu üzerine
“Filler tepişirken işçiler eziliyor!”
Nestle’de tanıdık bir ihanet!
Rant, yağma ve talanda sınır tanımamışlar
Devrimci gençlik çalışmasına polis tacizi artıyor
15. yılında Ulucanlar Katliamı lanetlendi
Kızıl Bayrak Avrupa’da da dalgalanıyor!
Bir kitap tanıtımı:
Halkın Sesi
El Che’nin Savaş Günlükleri yazılmaya devam ediyor - K. Ehram
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

“Filler tepişirken işçiler eziliyor!”

 

Mersin Limanı’nda çalışan işçiler, çalıştıkları Uğursan Denizcilik adlı taşeron firmanın ihalesinin, Mersin Limanı’nın işletme yetkisini elinde bulunduran Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) tarafından feshedilmesi üzerine, 29 Ağustos’tan itibaren Mersin Limanı A Kapısı önünde eyleme başlamışlardı.

Uğursan Denizcilik’in açıklamasına göre taşeron firma Uğursan’ın bir üst mahkemeye yaptıkları itiraz kabul edildi. Bu durumda iptal edilen ihale geçersiz oldu. Eğer yeni bir gelişme olmazsa liman işçileri işe dönecekler. Ancak kadrolu olarak değil yine Uğursan Denizcilik bünyesinde… Yani esas olarak işçilerin taşeron köleliği devam etmiş olacak.

Eylemci işçilere yeni ihaleyi alan taşeron firma olan Ahtapot şirketinde işbaşı yapmaları için hem Liman-İş Sendikası hem de MIP tarafından baskı yapılıyordu. Ancak işçiler her ne kadar kadrolu iş istediklerini ifade etseler de asıl olarak bilmedikleri koşullarda çalışmak yerine, yıllardır çalıştıkları ve alışkın oldukları eski koşullarda yani Uğursan Denizcilik bünyesinde çalışmayı tercih ediyorlardı.

İşçilerin örgütlü olduğu Liman-İş Sendikası ise işçileri yeni taşeronda, Ahtapot firmasında çalışmaya devam etmeleri yönünde telkin ediyordu. Diğer taraftan işçilerin Liman A Kapısı önünde sürdürdükleri eylemde gıda ihtiyaçlarıysa çalıştıkları taşeron firma tarafından karşılanıyordu. Ayrıca sigortaları da yatırılıyordu. Dikkat çeken bu ilginç rol değişikliğinin nedeni ise taşeron firma olan Uğursan Denizcilik’in, yaptığı itirazın dikkate alınması için işçilerin oluşturacağı bir basınca ihtiyaç duymasıydı. Bununla birlikte ihale yeniden kendilerine verildiğinde kalifiye ve deneyimli işçilere ihtiyacı vardı. Liman-İş Sendikası’nın işçilere gösterdiği ilgisizlik ise şaşırtıcı değil. Haliyle bu durum eylemci işçilerin de fazlasıyla tepkisini çekti. Sendikanın oynaması gereken rolü taşeron firma kendi çıkarı için üstlenmiş oldu. Uğursan Denizcilik’in, bünyesinde çalışan işçilerin örgütlü olduğu Liman-İş Sendikası ile şimdiye kadar TİS imzalamamış olması da bir başka önemli husus. Bu durumdan sendikanın da bir şikâyeti olmamış.

Filler tepişirken işçiler eziliyor!”

Sonuç olarak MIP adlı ana firmanın, taşeron şirket olan Uğursan Denizcilik firmasının sözleşmesini feshetmesinin ardından bu kez içerde çalışmaya başlayan 87 işçinin akıbeti konusunda bir belirsizlik oluştu. Uğursan Denizcilik’te toplamda 274 işçi çalışıyordu ve bunların işbaşı yapmayan 180 kadarı eylemdeydi. Ortaya çıkan bu durumu en iyi özetleyen ise yine Ahtapot firmasında çalışmayı tercih eden bir işçinin şu sözü oldu: “Filler tepişirken işçiler eziliyor!”

Kızıl Bayrak / Mersin

 

 

 

 

 

Oyak Renault işçileri:
Sütaş işçilerinin yan
ındayız!

 

Metal İşçileri Birliği (MİB) aracılığıyla, Sütaş direnişçilerini selamlamak için kısa bir metin kaleme alan Oyak Renault işçileri, Türk Metal’in direniş karşısındaki suskunluğunu da teşhir ettiler. İşçiler, genel başkanı Türk-İş’in de genel sekreteri olan Türk Metal’in direnişi yayacak nitelikte bir sendika olmadığını da vurguluyorlar. İşçilerin metni şöyle:

Biz metal işçileri olarak Sütaş işçilerini her alanda destekliyoruz. Sürekli gidip gelemesek de gönlümüzün onların yanında olduğunu bilmelerini isteriz. Onların mücadelesini işçi arkadaşlarımıza anlatıyoruz, kendi yaşam alanlarımıza da taşıyoruz. Sonuna kadar bu onurlu mücadelelerini sürdürmelerini isteriz. Arkadaşlarımız bu doğru çizgilerinden sapmadan kararlı bir şekilde mücadele etsinler. Eminiz ki bu mücadele kazanımla sonuçlanacaktır.

Üyesi olduğumuz Türk Metal’in genel başkanı aynı zamanda Türk-İş’in genel sekreteridir. Yani Sütaş işçilerinin bağlı olduğu konfederasyonun genel sekreteri. Ama Türk Metal’in bizim fabrikada Sütaş ile ilgili bir çalışmaları yok. Kendileri temsili düzeyde gidip ziyaret ediyorlar ama bunu kendi iş kollarındaki fabrikalara yaymıyorlar. Zaten bunu yapacak nitelikteki bir sendika değil Türk Metal.

Mesela çay molasında gelip bize “Yanı başımızda Karacabey’de işçiler bu sebeplerden kaynaklı direniyorlar, bilginiz olsun. Sütaş ürünlerini boykot edin.” diyebilirler.

Milliyetçi duyguları kabarınca şehit cenazelerine ya da başka şeylere servis kaldırmasını biliyorlar. ‘Hadi arkadaşlar iş çıkışında toplanıp binlerce işçi oraya gidelim’ diyebilirler. Bunları yapmıyor. Bunu tabana yaymıyorlar.

Elbette onlar yapmıyor diye biz oturup beklemiyoruz. Sütaş işçisi kardeşlerimizin mücadelesini elimizden geldiğince anlatmaya ve desteği büyütmeye çalışıyoruz.

Son olarak 'Sütaş işçisi yalnız değildir!' diyorum.

Oyak Renault’tan metal işçileri”

 

 

 

 

 

Atalay’ın Soma ziyareti ve
halet-i ruhiyesi

 

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, bayram öncesi Soma’ya gerçekleştirdiği ziyarette, Türk-İş okulu için düzenlenen törende protokol imzaladı.

Atalay ve beraberindeki heyette, Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene, Soma Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy, Manisa (Soma) İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Dikici yer aldı.

Burada yaptığı konuşmalarda patronlara övgüler düzen Atalay, “işini dört dörtlük yapan, kurumsallaşmış olan patronlarımız, işadamlarımız var ama maalesef işini yapmayanlar da var” diyerek “işini yapmayan” patronlara seslendi.

Patronlara seslenerek “sömürün ama fazla abartıp işçilerin canını almayın” demeye getiren Atalay, önce Maden Şehitliği’ni ziyaret edip işçiler için dua etti. Soma’da hayatını kaybeden işçilerin ailelerini de ziyaret eden Atalay, buradaki çocuklara bayram hediyeleri dağıttı. 

Soma’da açılacak olan Türk-İş okulu için düzenlenen protokol imzalandıktan sonra bir konuşma yapan Ergün Atalay şöyle konuştu: “Bizim de arzumuz, seneye öğretim yılına bu okulumuzun açılması. Biz Türk-İş olarak Türkiye’de 17. okulumuzu Soma’ya yapacağız. Türkiye’nin değişik yerlerinde yaptığımız okullarımız var. 301 kardeşimize Allah rahmet eylesin; 423 yetimimiz var. Bu ülkede işini dört dörtlük yapan, kurumsallaşmış olan patronlarımız, işadamlarımız var ama maalesef işini yapmayanlar da var.”

 
§