8 Ağustos 2014
Sayı: KB 2014/32

Filistin halkının direniş iradesi kazandı!
AKP iktidarı Suriyeli sığınmacıları kamplara kapatıyor
IŞİD Şengal’e girdi,
Ezidi emekçiler silahlandı
Zindanlardaki hak ihlallerine karşı
tutsaklarla dayanışmaya!
“Sosyalist işçi-emekçi cumhuriyetini kuralım!”
Ali Ağaoğlu: Burjuvazinin ahlak abidesi
Yoksul çocukları ölürse...
Düzenin her ‘kazası’ geliyorum diyor!
Kıdem tazminatı ve taşeron Çelik’in temel gündemi
EKK grevdeki Kent işçilerini ziyaret etti

Kimberly Clark grevi kazanımla sonuçlandı!

Danıştay, bakanlık görüşlerini talimat saydı

“Sınıfım için direniyorum!”

“Habaş işçisi artık yumruğunu masaya vurmalı!”

Greif Direnişi işçi sınıfı hareketinin
devrimci geleceğidir!
Almanya’da taşeron sistemi ve devrimci sorumluluk
Avrupalı tekellerin gözü İran’da!
Ukrayna krizi ve emperyalist saldırganlık! - E. Eren
DGB için bir adım ileri!
Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir!
Dinci-gericilik kadınları hedefliyor
Sırça köşkler için “bereket”, şehrimiz için “felaket!” - Z. Eylül
Dünyayı değiştirmeden
dünyanı değiştiremezsin!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sınıfım için direniyorum!”

 

Kalıp-San’da işten çıkarılan Cafer Kalağ ile konuştuk...

- Haklarınızı istediğiniz için keyfi bir şekilde işten atıldınız. Kısaca yaşanan süreçten ve fabrikadaki çalışma koşullarından bahsedebilir misiniz?

- Kalıp-San firmasına 2012 yılının Kasım ayında girdim. İlk işe başladığımda Kılavuz Bölümü’nde çalışıyordum. 8 ay kadar çalıştıktan sonra Pres Bölümü’ne geçtim. Bir seneden beridir Pres Bölümü’nde çalışıyordum. Ücretimiz asgari ücretti. Yeni yapılan zamla beraber bu asgari ücrete itiraz ettiğim için, gerekçesiz işten çıkartıldım. Ben de bu hukuksuzluğa, haksızlığa karşı çıkmak için mahkemeye başvurdum. Hukuki sürecin yanı sıra burada eylem gerçekleştiriyorum.

Bu işyerinde insanları zorla mesaiye bırakıyorlar. Mesai ücretlerini sigortaya bildirmiyorlar. Aylık bordro imzalattırmıyorlar. Gece vardiyasında preste çalışan arkadaşlarımızın bazılarına, daha doğrusu uzun süredir çalışan işçilere, 50-100 TL arasında bir fark veriyorlar. Ama yeni işçilere bu fark verilmiyor. Burada bir ayrımcılık var. Çerkezköy’de de bir fabrika var, yeni açılan. Orada çalışan işçi arkadaşlarımızın ücretleri bir gün geciktirildiği takdirde işçiler işlerini bırakıp, ayrılıyorlar. Ama burası ana merkez olduğu için burada ücretleri 10 gün kadar geciktiriyorlar. Buradaki personel müdürleri olsun, imalat müdürleri olsun, muhasebe müdürleri olsun, bunların hiçbirinin umurlarında değil. İşçilere hiçbir açıklama yapılmıyor ve insanlar mağdur ediliyor.

- İşçi arkadaşlarınız bu eyleminizi nasıl karşıladı?

İşçi arkadaşlarımın çoğu beni memnuniyetle karşıladı. Çünkü benim burada yaptığım eylem hak alma davasıdır. Sırf kendim için değil, hem sınıf adına hem de burada çalışan işçi arkadaşlarım adına... Bu eylemin amacı haksız bir durumu gün ışığına çıkartmak ve işçi arkadaşlarımıza bildirmek. Yoksa mahkemeyi kazanmam da çok önemli değil, asıl amacım buradaki haksızlıkları ortaya çıkartabilmek. Tek amacım da bu.

- Yöneticiler bu eylemden neden bu kadar rahatsız oldu?

- Şu anda paçaları tutuştuğu için ve bu bölge sanayi havzası olduğu için çekindiler. Burası Vestel ve Bosch için çalışıyor. Prestij bakımından tedirgin oluyorlar ve eylemin büyümesinden korkuyorlar. Ben davamda da haklıyım bu yüzden telaşlandılar. Buradaki 10-15 kişi için bile bu kadar telaşlanıp, karşı çıkıyorsa, demek ki sokağı doldursak fabrikayı kapatıp kaçacaklar.

Biz sonuna kadar devam edeceğiz. Kısa zamanda Bosch’un, Vestel’in satış mağazalarının önünde de basın açıklaması yapacağız. Çerkezköy’deki Bosch mağazasının ana merkezi önünde basın açıklaması yapacağım. Yine Kalıp-San’ın orada bir fabrikası daha var, oraya da gideceğim. Artık Bosch’u, Vestel’i internetten mail aracılığıyla baskı altında tutmaya çalışacağız. Çünkü burası Bosch ve Vestel’e taşeronluk yapan bir firma. Normal piyasaya üretim yapan bir firma değil, dev firmalar için üretim yapıyor.

Üstüne basa basa şunu belirtmek istiyorum. Ben para, pul ya da işe iade davası açtım, kabul etmeyebilirler. Kazanamayabilirim de, ama ben buradaki haksızlığı işçi arkadaşlarıma göstermek istiyorum. Çalışan arkadaşlarımızın işten çıkma korkusu var. Rahat olduklarını düşünüyorlar. Halbuki asgari ücretle çalıştırılıyorlar. Bu sebeple ikilemde kalıyorlar. Şu an için irade koyabilmiş değiller.Eylemimi hem şahsım adına hem sınıf adına hem de burada çalışan işçi arkadaşlarım için yapıyorum.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Kalıp-San’da keyfi işten çıkarmaya protesto!

 

İşçilerin Birliği Derneği üyeleri, Cafer Kalağ’ın Kalıp-San fabrikasından keyfi bir şekilde işten çıkarılmasını protesto etmek için 6 Ağustos’ta Topkapı PTT önünden fabrika önüne yürüyüş yaptı.

Kalıp-San önüne gelen kitle burada, fabrika bahçesindeki işçilere seslenerek, Kalıp-San işçilerinin köleliğe mahkum olmadığını belirtti ve hakkını aradığı için işten çıkarılan Cafer Kalağ’ın mücadeleyi seçtiğine dikkat çekti.

Basın açıklamasını okuyan Cafer Kalağ ise Kasım 2012’den beri çalıştığı Kalıp-San fabrikasından 21 Temmuz 2014 tarihinde hiçbir haklı gerekçe gösterilemeden işten çıkarıldığını belirtti. Kalağ, Kalıp-San’ın kölece çalışma koşullarının hakim olduğu metal fabrikalarından sadece bir tanesi olduğunu belirtti.

Fabrikada tam bir kara düzenin hakim olduğuna vurgu yapan Kalağ, işyerine sevkiyat elemanı olarak alınmasına rağmen kısa bir süre sonra Pres Bölümü’ne alındığını ifade etti. Kalağ, açıklamasının devamında mesailerin sigortaya bildirilmediğini, vardiyalı çalışmalarda eski çalışanlara ücret farkı verilirken yeni işçilere fark verilmediğini, sağlıksız koşullarda, bakımsız makinalarla çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı.

Kalağ, insanca yaşamaya yetecek ücret talep ettiği için işten atıldığını belirterek işini geri istediğini söyleyerek kölece çalışma koşullarına karşı Kalıp-San işçilerini mücadeleye çağırdı.

Basın açıklamasının ardından Kalıp-San işçilerine ve çevrede bulunan emekçilere Kalağ’ın durumunu anlatan bildiriler dağıtıldı. İşçilerin Birliği Derneği adına yapılan konuşmada ülkenin her yerinde işçilere kölelik koşullarının dayatıldığına dikkat çekildi.

İşçilerin Birliği Derneği olarak patronların sömürü saltanatına son verene kadar mücadele edileceğine vurgu yapılan konuşmada Kalağ işe geri alınıncaya kadar mücadelenin süreceği ifade edildi.

Eylemden rahatsız olan fabrika yönetimi eyleme ilgi gösteren işçileri içeri çağırarak bildirileri okumalarını engellemeye çalıştı. Fakat bildirilerini ilgiyle okuyan işçiler, eylemi ilgiyle izlemeyi sürdürdü. Durumdan rahatsız olan patron uşakları ise çeşitli demagojiler ile eylemi provoke etmeye çalıştı. Bu çabası sonuç getirmeyince de polisi çağırdı. Fakat polisler de bir süre bekledikten sonra geri döndüler.

Kalıp-San’daki kölelik koşullarının teşhiriyle devam eden eylem, işten atılmaya karşı eylemlerin Vestel ve Bosch firmalarının önüne de taşınacağı vurgulanarak sona erdirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§