27 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/50

2014: Mücadeleye devam!
AKP, “paralel devlet” ve Kürt hareketi
Yolsuzluk operasyonu üzerine
Aslolan kazançsa gerisi teferruattır”
Toplantı ve yürüyüş hakkı “yasak” kıskacında
Baskı ve işkenceye karşı mücadeleyi yükseltelim!
Yargılayanlar yargılanıyor!
“Asgari ücretlinin payı azalıyor!”
Greif işçileri greve hazır!
Emekçiler grevle alanlara çıktı!
BDSP’den seçim seminerleri
Gebze’de asgari ücret ve yolsuzluklara protesto!
Haziran Direnişi - 2 H.Fırat
Cenevre’ye ortak heyetle gidiyorlar
Dünyadan eylemler
2013: Bu daha başlangıç!
Ali Serkan Eroğlu anıldı
İÜ’de faşist saldırılara karşı eylem
Yargısız infaz düzeni yargı korumasında!
Bir ring sohbetinden yansıyanlar
İtibarımızın iadesine ihtiyacımız yok!
“Devletin elini tutmayacağız!”
(U)mutlu yıllar kadınlar!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Emekçiler grevle alanlara çıktı!

 

KESK tarafından örgütlenen “yoksulluk ve yolsuzluk bütçesine karşı satış sözleşmesini kabul etmiyoruz. Bütçeden payımızı istiyoruz” şiarlı grev ve eylemlerde emekçilerin tepkisi sokağa yansıdı.

İstanbul’da üç farklı koldan Beyazıt Meydanı’na yürüyüş yapıldı. Emekçiler Çapa ve Sirkeci’de toplanarak yürüyüşe başlarken BES ise İstanbul Vergi Dairesi önünde buluşarak Beyazıt’a yürüdü. Sendikalar şube pankartlarıyla eyleme katılırken, sloganlarda ve konuşmalarda, ortaya çıkan yolsuzluk operasyonu vardı. Birçok emekçi de ayakkabı kutularından çıkan paralara atfen ayakkabı kutusuyla eyleme gelerek yolsuzlukları teşhir etti.

Sınıf devrimcileri ise yürüyüşe Çapa kolundan “Tanka, TOMA’ya, ranta değil emekçiye bütçe! / BDSP” pankartıyla katıldı.

Yapılan yürüyüşün ardından Beyazıt Meydanı’na gelinerek miting programı başlatıldı. Miting programı yıldönümleri nedeniyle Maraş Katliamı, 19 Aralık Cezaevi Katliamı ve KESK’e yönelik operasyon kınanarak başladı. Bugünün 6. Filo’nun denize döküldüğü gün olduğu ifade edildi. Ardından emek ve demokrasi mücadelesinde şehit düşenler için saygı duruşu yapıldı.

KESK adına basın açıklamasını KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul okudu. Tombul, devletin gerçekleştirmiş olduğu 19 Aralık, Maraş, Roboski katliamlarını hatırlatarak katliamlardan hesap sormak gerektiğini ifade etti.

Bütçenin, yolsuzluk, rant, savaş bütçesi olduğunu belirterek; sağlığa, eğitime, halka bütçe istediklerini ifade etti. Yapılan yolsuzluk operasyonundan bahsederek, kokuşmuş düzenin pisliğinin ortaya serildiğini ve bütçenin sermayeye peşkeş çekildiğini söyledi.

Taşeronlaştırmanın yaygınlaştırılmasına da vurgu yapan Tombul, tutsak KESK’lilere selam göndererek konuşmasını sonlandırdı.

Ardından DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği adına Hüseyin Demirdizen, TMMOB İKK Temsilcisi Süleyman Solmaz yaptıkları konuşmalarda kamu emekçilerinin grevini selamlayarak, yaşanan yolsuzlukları teşhir ettiler.

Ankara’da Kolej Kavşağı’nda toplanan emekçiler, Ziya Gökalp Caddesi’ne yürüdüler. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara burada bir konuşma gerçekleştirdi. Kara, 19 Aralık Katliamı’nın yıldönümü vesilesiyle devletin katliamcı yüzünü teşhir ederek korku imparatorluğu yaratmak istediğini ifade etti. Kendilerine yönelik baskı ve tutuklama saldırılarını teşhir eden kara ortaya çıkan yolsuzlukları da teşhir etti.

Ardından KESK Genel Başkanı Lami Özgen bir konuşma gerçekleştirdi. Emek için, halk için bütçe demek amacıyla grevde olduklarını belirten Lami Özgen “Bugün iktidara geldiği tarihten bu yana geleceksizlik, işsizlik ve güvencesizlikten başkasını vermeyen iktidara karşı hesap sormaya geldik. Halk için bütçe demeye geldik!” dedi. Özgen, 19 Aralık Katliamı’na değinerek suçluların hala cezalandırılmadığını, 19 Aralık’ta olduğu gibi Gezi Direnişi’nde de katillerin ödüllendirildiğini vurguladı. Özgen, emperyalist saldırganlık ve savaş politikalarından vazgeçilmesi gerektiğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.

Hacettepe işçileri adına yapılan ve direnişlerinin anlatıldığı konuşmanın ardından eylem sona erdi.

İzmir’de Basmane Meydanı’nda toplanan emekçiler Konak Meydanı’na yürüdüler. Konak Meydanı’na gelindiğinde KESK İzmir Şubeler Platformu adına Ramis Sağlam konuşma gerçekleştirdi. Sağlam yaptığı konuşmada 2014 bütçesinin içeriğini ayrıntılı bir şekilde anlattı. Konuşmasına AKP hükümetinin emekçilere yönelik hak gasplarını anlatarak devam eden Sağlam, 17 Aralık günü gerçekleşen operasyona da değindi. Sağlam, halk için bütçe isteniyorsa bunun sosyalizm bayrağını yükseltmekle olacağını vurguladı. Yoksulluktan, yolsuzluktan hesabı emekçilerin soracağını ifade etti. 19 Aralık Katliamı’nı da kınayarak şehit düşen devrimcileri andı.

Eylem İzmir Müzisyenler Derneği’nin müzik dinletisinin ardından çekilen halaylarla bitirildi.

Eyleme TÜMTİS, Genel-İş, Sosyal-İş, Lastik-İş, TMMOB, BDSP ve devrimci, ilerici kurumlar destek verdi. Sınıf devrimcileri eyleme BDSP flamalarıyla katıldı.

Bursa’da Ünlü Cadde’de toplanan emekçiler sloganlarla Orhangazi Parkı’na yürüdüler. Eğitim-Sen, SES, BES, Tüm-Bel-Sen ve Yapı-Yol-Sen’in pankartlarıyla katıldığı yürüyüşte en önde “Satış sözleşmesini kabul etmiyoruz! Bütçeden hakkımızı istiyoruz!” pankartı taşındı.

Orhangazi Parkı’na gelindiğinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada AKP’nin yağma ve talan bütçesine karşı alanlara çıkıldığı dile getirildi. Bu düzende hangi taş kalksa altından yolsuzluk çıktığının belirtildiği eylemde, yolsuzluk operasyonlarının malumun ilanı olduğu ifade edildi.

Eylemde, 19 Aralık Katliamı’nda şehit düşenler anılarak katliamın hala cezalandırılmadığı belirtildi.

Eyleme aralarında BDSP, Partizan, SODAP, Halkevleri, ÖDP, EMEP’in de bulunduğu kurumlar destek verdi.

Aydın’da KESK binasında toplanan emekçiler AKP Aydın İl Binası’na yürüdüler. Burada yapılan basın açıklamasını Eğitim-Sen Aydın Şube Başkanı Ertuğrul Teberci okudu. Açıklamada greve çıkma nedeenleri ve kamu emekçilerinin talepleri dile getirlidi. 19 Aralık Cezaevi Katliamı ve Maraş Katliamı’ndan bahsedildi.

Yapılan basın açıklamasının ardından söylenen türküler ve çekilen halaylarla eylem sona erdi.

Manisa’da Vergi Dairesi önünde toplanan büro emekçileri yürüyüşe geçti. Kitle Manisa Lisesi önünde toplanan SES ve Eğitim-Sen üyeleriyle buluşarak buradan 8 Meydanı’na kadar yürüyüşlerini sürdürdüler. Meydanda basın metninin okunmasının ardından halaylar ve sloganlarla eylem sonlandırıldı.

Eyleme Alevi Kültür Dernekleri, BDSP, Emekli-Sen, direnişçi Standart Profil işçileri, TKP, ÖDP, HDK ve düzen partisi CHP destek verdi.

Adana’da Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan emekçiler yürüyüş sırasında AKP Adana İl Binası’na doğru yöneldiğinde polis barikatıyla karşılaştılar. Bir süre polis barikatı sloganlarla protesto edildikten sonra Uğur Mumcu Meydanı’na yüründü.

Meydana gelindiğinde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından hazırlanan ortak basın metni SES Genel Başkanı Dr. Çetin Erdolu tarafından okundu. Erdolu açıklamasında, AKP’nin yağma ve talan bütçesine karşı seslerini yükseltmek için geldiklerini ifade ederek emekçilerin demokratik ve ekonomik çıkarlarıyla ilgili taleplerini sıraladı. Açıklamanın ardından eylem sonlandırıldı.

Gebze’de Eski Öğretmenler Evi’nde toplanılarak Kent Meydanı’na kadar yüründü. Kent Meydanı’na gelindiğinde “Hayata dönüş” adı altında gerçekleştirilen katliamın ve Maraş Katliamı’nın yıldönümü olduğu ve unutturulmayacağı, bu katliamları gerçekleştiren zihniyetin emekçileri yoksulluğa, işsizliğe ve güvencesizliğe terk ettiği vurgulanan bir konuşma yapıldı.

Ardından söz alan direnişçi FENİŞ işçisi, yaşadıkları süreci anlattıktan sonra “Emekçilere bütçeden hakkı olanı vermeyenlerle bizlerin hakkını çalanlar ve buna göz yumanlar aynıdır” diyerek yaşanılan sorunların kaynağının aynı olduğunu vurguladı.

Son olarak, Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Güngör İrdem KESK’in grevi ile ilgili basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamada greve çıkılması ve emekçilerin talepleri anlatıldı.

BDSP, eyleme katılan işçi ve emekçilere “Tanka, TOMA’ya, ranta değil emekçiye bütçe!” başlıklı bildirisini dağıttı.

Didim KESK bileşenleri Didim Belediyesi önünde toplandı. Burada Tüm-Bel-Sen Didim Temsilciliği adına yapılan basın açıklamasının ardından kitle kortejler oluşturarak Didim Devlet Hastahanesi’ne kadar yürüdü. Burada SES temsilciliğince yapılan açıklamanın ardından kitle anayoldan Didim Kent Meydanı’na kadar yürüdü. Burada kurulan grev çadırı da halk tarafından ilgiyle karşılanarak yüzlerce kişi tarafından ziyaret edildi. DİSK destek amacıyla alana geldi. Basın açıklamasını yapan Eğitim-Sen ilçe Temsilcisi Haydar Pınarbaşı ‘’Satış sözleşmesine, ve karanlığa geçit vermeyeceğiz, AKP artık son günlerini yaşamaktadır. Bugün aynı zamanda 19 Aralık Katliamı’nın yıl dönümünde tüm devrim şehitlerini saygıyla anıyoruz” dedi. Çekilen halaylar ve atılan sloganlardan sonra eylem sona erdirildi.

Mersin’de KESK üyesi emekçiler ile ilerici ve devrimci kurumlar Eğitim-Sen önünde ve Özgür Çoçuk Parkı’nda toplandı.

Özgür Çoçuk Parkı’ndan Defterdarlık Binası’na doğru yürüyüş başladı. Eğitim-Sen, SES, BES, Tüm-Bel-Sen ve Yapı-Yol-Sen’in pankartlarıyla katıldığı yürüyüşte en önde “Satış sözleşmesini kabul etmiyoruz! Bütçeden hakkımızı istiyoruz!” pankartı taşındı.

Bu iş yerinde grev var!” pankartının asıldığı Defterdarlık önünde yaklaşık yarım saat davul zurna eşliğinde bekleyen kitleye DİSK üyelerinin katılımı ile AKP ilçe binasına yürüyüş gerçekleştirildi.

AKP ilçe binasının önünde bekleyen TOMA’ların karşısında basın açıklaması yapıldı. Açıklamada AKP’nin yağma ve talan bütçesine karşı alanlara çıkıldığı dile getirildi. Özellikle son günlerde yaşananlar üzerinde konuşmalar yapılırken “İşte burası hırsız yuvası!” sloganı AKP önünde atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul-Ankara-İzmir-Bursa-Aydın-Manisa-Adana-Gebze-Didim-Mersin

 

 

 

 

DİSK’ten Koreli işçilerle
dayanışma eylemi

 

Güney Kore’de özelleştirmeye karşı direnişe geçen işçilere yönelik baskı tırmandırılıyor. 130 sendikacının tutuklanmasının ardından direniş sürüyor. Güney Kore’de işçilerin direnişi DİSK tarafından yapılan eylemle selamlandı.

DİSK üyeleri, 24 Aralık’ta İstanbul’daki Güney Kore Başkonsolosluğu önünde eylemdeydi.

Okmeydanı’ndaki konsolosluk önünde toplanan DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri ve işçiler, eylemde Korece ve Türkçe “Güney Koreli işçiler yalnız değildir” pankartını açtı.

Eylemde ayrıca Kore Demiryolu İşçileri Sendikası Genel Başkanı’nın da mesajı dinlendi. Basın açıklamasını okuyan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Koreli işçilerin mücadelesini desteklemek ve onlara yönelik zulmü protesto etmek için eylemde olduklarını belirtti.

Özelleştirilmeye karşı grev sürecini aktaran Beko, 7 bin işçinin işten çıkartıldığını ve Demiryolu Sendikası yöneticileri hakkında tutuklama kararı alındığını, ardından 5 bin polisin katıldığı operasyonla Kore Sendikalar Konfederasyonu Genel Merkezi basılarak 130 sendikacının tutuklandığını aktardı.

Koreli işçilerin de geçtiğimiz yıllarda hep Türkiye’deki işçilerle dayanışma içinde olduğu, 1 Mayıs için, DİSK’li ve KESK’li tutuklular için ve son olarak Gezi Direnişi eylemlerinde katledilenler için destek eylemleri düzenledikleri aktarıldı.

Güney Kore’de tüm baskı ve tutuklamalara rağmen geri adım atılmadığını aktaran Beko, 28 Aralık günü genel greve çıkılacağını belirtti.

 

 

 

 

Vinç tepesinde 107 saat

 

İzmir’in Ödemiş İlçesi’nde TOKİ tarafından yaptırılan 3 blok ve 6 katlı devlet hastanesinin yapım ihalesini 10 ay önce alan inşaat firması, kaba inşaat kısmını Semtaş adlı taşeron şirkete verdi.

Semtaş’a bağlı olarak çalışan 30 işçi, 2 aydır maaşlarını alamadıklarını belirterek 17 Aralık günü şantiyede eyleme başladı. İşçilerden Cevdet Yaşayan, Sami Erol ve Ünal Gündüz, 20 metre yüksekliğindeki vincin tepesine çıkarak eylemlerini sürdürdü.

Toplam 200 bin TL alacakları olduğu öğrenilen işçiler, taşeron firmanın vincin elektriğini kesmesine ve “işi engelledikleri” gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmasına rağmen eyleme devam etti.

İşçilerin kararlılığı karşısında, yüklenici ve taşeron firmaların yetkililerinin, taşeron firmanın alacaklarını 24 Aralık’a kadar ödeme sözüne rağmen işçiler ikna olmadılar. Ailelerin de destek verdiği işçiler, yüklenici firma yetlisinin, Semtaş’ın belirttiği tarihe kadar ödeme yapmaması halinde bütün paraları kendilerinin ödeyeceğini taahhüt etmesi ve sözleşmeyi imzalaması üzerine eylemlerini sonlandırdılar.

 

 

 

 

Bosch’ta yargı oyunu devam ediyor

 

Bosch’un Bursa 3. İş Mahkemesi’nde görülen yetki davasının duruşması 25 Aralık tarihine ertelenmişti. Bu süre içerisinde bilirkişi heyetinin bir rapor hazırlayarak mahkemeye sunması gerekiyordu.

Bilirkişi heyeti Bosch’ta yetki başvurusu yapıldığı gün Türk Metal’in 109 üye fazlası olduğunu ve bu nedenle yetkinin Türk Metal’de kalması gerektiği yönünde bir rapor hazırladı.

Edindiğimiz bilgilere göre, Birleşik Metal-İş Sendikası’nın yetki başvurusu yaptığı gün, %51 kuralını yüzlerce işçi fazlasıyla tamamlamış olmasına rağmen, bilirkişi heyeti yetkinin Türk Metal’de kalması yönünde rapor hazırladı. Raporun gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile şimdi Birleşik Metal-İş bilirkişinin raporuna itirazda bulunmaya hazırlanıyor.

Daha önce de birçok oyunla karşı karşıya kalan Bosch işçisi bilirkişi raporunun Türk Metal yönünde hazırlanmasına rağmen kararlılıklarını koruyor. Türk Metal’in akın akın işçilerin istifa edeceğine dair beklentisi işçilerin kararlı duruşu nedeniyle boşa düşmüş durumda.

Kızıl Bayrak / Bursa

 
§