06 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/47

Haziran başlangıç, işçi sınıfı gelecek!
Düzene karşı devrim!
Bu pisliği devrim temizler!
AKP-cemaat çatışması üzerine notlar... - Haydar Baran
“ÇHD’lilere sahip çıkalım!”
Zamana oynuyorlar!
Kılıçdaroğlu ile partisi ABD’de “görücüye” çıktı
Herkese eşit, parasız ve nitelikli sağlık!
“Sağlık verilerinin korunması haktır!”
Bosch işçilerinin mücadele birliği güçleniyor!
Gebze’de mücadele çağrısı
Hak-İş bürokratlarından zoraki Feniş ziyareti!
Yatağan’da kavga sürüyor!
Kasım ayında 128 iş cinayeti yaşandı
Din, dinsel akımlar ve tutumumuz
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 1 K.Toprak
Ukrayna ve Alman burjuvazisinin kirli emelleri
Cenevre 2’ye giderken...
Bir sene devrilirken... - T. Kor
Dünya iklim krizinde
Dershaneler de özel okullar da kapatılsın!
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
15 yılın coşkusuyla kitlesel, devrimci final!
“Sana zafer sözümüz olsun!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bosch işçilerinin
mücadele birliği güçleniyor!

 

Bosch işçilerinin düzenli olarak hazırlayıp yayınladıkları Hochdruck&ZÜNDSTOFF’un Kasım sayısında uluslararası kapitalist tekel Bosch’taki çalışma koşulları masaya yatırılarak ağırlıklı olarak, kapitalist işletme yönetiminin daha fazla kar için planladığı işçi çıkışları saldırısı üzerinde duruluyor. Bosch şefi Denner bu yılın bahar aylarında yaptığı açıklamada, “Solar üretiminin durdurulmasından dolayı çıkışlar olmayacak” demişti. Bu açıklamanın üzerinden altı ay gibi kısa bir zaman geçmişken, Bosch işletmelerinde önümüzdeki beş yıl içerisinde, 1000’i Stuttgart-Feuerbach işletmesinde olamak üzere, üç bin işçi ve büro emekçisinin işine son verileceği açıklaması geldi. Denner’in bu yalan ve ayak oyunlarına dikkatleri çeken Stuttgart-Feuerbach Redaksiyon’u, işyerlerinin korunması için ortak mücadelenin önemine dikkatleri çekerek, tam ücretle haftalık 30 saatlik iş haftası talebinin önemi üzerinde duruyor.

Hochdruck&ZÜNDSTOFF’un Kasım sayısında Bursa-Bosch işletmesinden işçilerin gönderdikleri dayanışma mektubuna da yer verildi. “Bu satırları size Bosch’un Bursa fabrikasından yazıyoruz. Öncelikle hepinize sevgi ve selamlarımızı gönderiyoruz” ifadeleri ve enternasyonal duygularla başlayan mektupta “Arkadaşlar, sizin fabrikanızdaki çalışma koşullarından doğrusu haberimiz yok ama, biz ağır çalışma koşulları, düşük ücretler ve üstüne de yoğun bir baskı ortamıyla boğuşuyoruz” denildi. Mektupta, Bursa işletmesinde yaşanan sendika değiştirme mücadelesine yer verilerek, bu mücadeleye karşı işletme-devlet ve gerici sendika eli ile sürdürülen saldırının üzerinde durularak ortak mücadelenin öneminin altı çiziliyor.

Çünkü binlerce kilometre uzakta da olsanız, farklı bir ülkede yaşıyor da olsanız bizi en iyi anlayacak insanların siz sınıf kardeşlerimiz olduğuna inanıyoruz. Bunun için lütfen aramızdaki dayanışma, dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirelim” görüşlerine yer veren Bursa-Bosch işçilerinin bu enternasyonalist çağrısı yanıtsız kalmayarak işçi kardeşlerinden enternasyonal destek ve yanıt buldu. ‘Stuttgart-Feuerbach Bosch işletmesinden işçiler, işyeri işçi temsilcileri ve sendika aktivistleri’ imzası ile yaptıkları açıklama ile Bursa-Bosch işçilerinin mücadelesini enternasyonal duygularla selamladılar:

Sevgili arkadaşlar,

Bursa Bosch işletmesinde, bütün zorluklara karşın verdiğiniz mücadeleyi ve sizlerin bu mücadelesine karşı gerçekleştirilen saldırıları başta Hochdruck&ZÜNDSTOFF’la yaptığınız enternasyonal dayanışma çalışmasından ve değişik kanallardan izliyoruz.

Bizler, sizlerin mücadeleniz ve mücadeleci sendikanızla dayanışma içerisinde olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Ve sizlerin mücadelenizi burada toplantılar ve işletme gazetesi aracılığı ile tanıtıyoruz.

Bizlerde burada vardiyaların uzatılıp esnekleştirilmesine karşı mücadele ediyoruz. Feuerbach işletmesinde 4 vardiya olarak Haftada 35 saat çalışılmakta. Haftada 7 gün çalışılıyoruz.( üç klasik vardiya yanında birde bayramlar için 4. vardiya olarak) Sadece Cumartesi gece ve Pazar sabah ve öğlen vardiyası boş. İşçiler bu çalışma metoduna karşı direndiler.

Sendika yönetimi bu çalışma vardiyalarını, kapitalist işletme yönetiminin üretimi başka ülkelere kaydırma tehdidi karşısında boyun eğerek onayladı. Biz sendika içerisinde de sendika yönetimine karşı, bu kararın geri alınması için mücadele yürütüyoruz. Ortalama ( eski işçiler)2000 Euro kazanıyoruz. Ama kazancımızın yarısı kira ve enerjiye gidiyor.

Biliyoruz ki uluslararası kapitalist tekellerde aynı üretim koşulları altında çalışan biz işçilerin kurtuluşu da, örgütlenme ve mücadelemizi uluslararası düzeyde yürüteceğimiz mücadelemizle sağlayacağız. Dayanışma ilişkilerimizin sürekli ve kalıcı olmasını bizlerde istiyoruz. Sermayenin uluslararası birliğine ve saldırılarına karşı emeğin ve işçi sınıfının enternasyonal birliği bizlerin bu mücadeledeki en önemli silahı olacaktır.

Dayanışma selamlarımızla mücadelenizde başarılar diliyoruz.

Yaşasın işçilerin uluslararası birliği!

Stuttgart-Feuerbach Bosch işletmesinden işçiler, işyeri işçi temsilcileri ve sendika aktivistleri’

Kızıl Bayrak / Stuttgart

 

 

 

 

Asil Çelik’te grev kararı

 

Birleşik Metal-İş Sendikası Bursa Şubesi ile Asil Çelik yönetimi arasında sürmekte olan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşmazlık nedeniyle uyuşmazlık zaptının tutulmasının ardından grev kararı alındı.

Alınan bilgilere göre, anlaşmazlık ücret konusunda yaşanıyor. Sendikanın saatlik 1 TL’lik ücret zammı teklifine Asil Çelik patronu 25 kuruşluk bir zamla yanıt veriyor.

Anlaşma olmaması halinde 60 günlük süre zarfında sendikanın grev kararını uygulamaya koyması gerekiyor.

Asil Çelik’te 2008 yılında anlaşmazlık nedeniyle 1 yılı aşkın süre devam eden grev yaşanmış, grev herhangi bir hak kazanılamadan bitirilmişti.

Kızıl Bayrak / Bursa

 

 

 

 

Karsan’da işçi kıyımı!

 

Otomotiv sektörünün önde gelen şirketlerinden olan Karsan’ın Bursa fabrikasında 120 işçinin işine son verildi.

Karsan yönetimi, işçi kıyımını “üretimdeki daralma” gerekçesiyle açıkladı. Böylelikle Karsan kapitalisti de diğer kapitalistlerin yaptığı gibi, üretimdeki en küçük dalgalanmanın faturasını işçiye kesmiş oldu. Kârından önemsiz bir azalmayı göze almaktansa binlerce insanın hayatıyla oynamayı tercih etti.

İşçilerin hayatıyla böylesine keyiflerince oynamaları, işçi sınıfının örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor.

Elbette Karsan’da yetkili sendika Türk Metal’i işçi sınıfının örgütlüğünden saymamak gerekiyor. Öyle ya, bu işbirlikçi çete tüm bunlar olurken işçi kıyımına itiraz etmek bir yana nezaretçilik yapıyor, kimin işten atılacağını patronla birlikte belirliyor.

 

 

 

 

Birgi&Mefar’da
mücadele ve patron baskısı

 

Pendik Kurtköy’de kurulu bulunan Birgi&Mefar ilaç fabrikasında Haziran ayında açığa çıkan örgütlenme sonucunda 2 işçi işten atılmıştı. Aradan geçen süre zarfında işçiler Petrol-İş 2 No’lu Şube’de örgütlenmeye devam etmiş ve mücadeleden geri durmamışlardı.

Son süreçte ise fabrika yöneticileri işçileri sorgu odalarına çekerek “tatlı” bir dille sorgulayıp sendikalı olup olmadıklarını öğrenmeye çalışıyor. İşçilerin sendikalı olduklarını tok bir şekilde savunmaları karşısında patronun farklı uygulamalarla sendikayı tasfiye etme çabaları söz konusu.

Bölüm bölüm örgütlenen işçiler Birgi şirketinde çoğunluğu sağlamışken, patron Mefar’da ve taşeron temizlik şirketinde çalışan işçi ve memurları da Birgi’ye geçirerek çoğunluğu düşürmeye çalışıyor. Görüştüğümüz işçiler ise patronun bu çabasının da boşa olduğunu, yıllardır uygulanan sömürü uygulamalarına karşı duran memurların ve temizlik işçilerinin de sendikaya üye yapıldığını ifade ettiler.

İşçilerin e-devlet üzerinden yapılan sendika üyeliğini başarıyla gerçekleştirmeleri karşısında patron son çare olarak işçilerin e-devlet şifrelerini istiyor. Sendika şubesi ise yetki başvurusu yapmaya hazırlanıyor.

Kızıl Bayrak / Gebze

 
§