08 Kasım 2013
Sayı: KB 2013/43

Seçim mizansenleri erken başladı…
Kirli savaş bütçesi: Örtülü ödenek
Polise dev bütçe
Güler baklayı çıkardı
Gericilik tırmanıyor!
Dayanışma mesajları…
Sömürgeciliğin nafile duvarları
Gökkan'ın durumu ağırlaşıyor
Hakları ve özgürlükleri için sokağa çıkan
Alevi emekçiler kazanacak!
Aleviler inkar ve asimilasyona karşı Kadıköy’deydi!
Kapitalizm işsizliğin kaynağıdır
DİSK’ten #Direnİşçi eylemleri
Sınıf dayanışmasını güçlendiriyorlar!
KESK ve bağlı sendikalara çağrımızdır!

Haziran Direnişi-1H.Fırat

Mısır’da son durum ve Kerry’nin ziyareti
Sokaklar öfkeli!
Birleşik ve kitlesel 6 Kasım eylemleri...
Gençlik sokaklarda geleceği için haykırdı!
“Mücadele alanlarında biraraya gelmeliyiz!”
Adalet için yürüdüler
“Kazananlar hep direnenler olacak!”
“Özgür giyim kuşam” eylemleri üzerine...
Ekim Devrimi ve kadın
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele alanlarında
biraraya gelmeliyiz!”

 

Sarıgazi’de yapılacak “Haziran Direnişi ruhuyla özgürlük, devrim, sosyalizm için buluşuyoruz!” şiarlı etkinliğe katılacak olan sanatçılarla konuştuk.

 

-Bir sanatçı olarak Haziran Direnişi hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

- Haluk Tolga İlhan: Haziran Direnişi, pek çok farklı mecrada, parça parça sürdürülen mücadelenin, söz söyleme ihtiyacının ve yaşanabilir bir dünya için harekete geçmenin bütünleştiği bir alan oldu hepimiz için. Direnişin bileşenlerinin farklı ideolojilere yaslanması, kitlenin sergilediği duruş anlamında birtakım ciddi ayrışmalar yarattığının farkındayız. Bu ayrık duruşla beraber, hareketin evirileceği yeri iyi analiz etmemiz, gerçekçi düşünmemiz ve bir hayalet gibi aramızda dolaşan, her gün soluduğumuz modernleşmiş darbe atmosferine karşı rehavete kapılmamamız gerekiyor. Özgür irademizle Haziran Direnişi’nde bulunmanın, şiddete karşı savaşabilmenin tazelediği bir özgüvenle bu hareketi gündelik yaşamlarımıza, çalıştığımız kurumlara, toplumsal muhalefete, kamusal alanı muhafazakâr bir dönüşüme tabi tutma çabalarına karşı ayakta tutmamız gerekiyor. Bir sanatçı olarak, Haziran Direnişi’ni deneyimlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben bir türküyü, bir eseri, bir şiiri okurken, o sanat eserinin içine girmeye, oradaki duyguları yaşamaya gayret ederim; ancak bu şekilde sanatın bir eylemliliğe erişeceğine inanırım. Bu anlamda, şiirlerin, türkülerin halk hareketlerinden, halkın kültürel ve toplumsal reaksiyonlarından beslendiğini düşünerek, modern çağda yaşadığımız bu direniş, geçmişle de, o sanat eserlerindeki hissiyatla da empati kurmamızı sağladı. Ve akabinde halk direnişlerinde bestelenen, söz yazılan türküleri derleyerek bir proje yapmaya karar verdim. Bununla birlikte altını çizmek isterim, Gezi Direnişi’nde “sol” kesim olarak bizlerin çoğu kez “kolektivizm” altında unuttuğumuz birey olma hali de “doğru” bir yer buldu diye düşünüyorum. O alanda bir birliktelik, kolektif yaşam deneyimi vardı ancak bir kişinin yönetimi, ağır bir bürokrasi, bir kişinin ya da kurumun yönetimi değil, bireylerin özelliklerinin sanatla, ifade gücüyle ortaya konabileceği bir üretkenlik vardı. Haziran Direnişi’ni bu açılardan çok ama çok önemli buluyorum.

- Erdoğan Emir: Bence yeni cenahın edindiği mirasın bir etkinliği. Direnişle birlikte apolitik bilinen bu topluluğun kendini var edebilme kudretini gösterdi. Birileri temelsiz kılsa da asıl olan geçmişten günümüze ortaya çıkan bir bilinç sıçramasıdır. Yıllardır birbirine karşı ayrı saflarda olan güçlerin birarada tek düşmana karşı mücadele edebilmesi önemliydi.

İktidarlar toplulukları değil kendi varlıklarını esas alırlar. Direniş toplulukların kendini var edebilme savaşı, farklı toplulukların kendi talepleriyle alanları doldurma ve kendi varlığından başka bir şey tanımayan iktidara karşı kendi mücadelesiydi. Topluluk için birçok şey öğrettiğini düşünüyorum.

Fakat bu dönem direnişe yön verecek bir siyasetin olmadığını görmüş olduk. Ancak herkesin toplumun içinde öğrenerek yol alması gerekiyor.

Son olarak direnişte kayıplarımız var. Onların ailelerine sahip çıkmak. Onları unutmamak gerekiyor.

 

- Kasım ayında gerçekleştireceğimiz “Özgürlük, devrim, sosyalizm!” başlıklı etkinliğin şiarları, içinde bulunduğumuz dönem şahsında sizce neyi ifade ediyor?

- Haluk Tolga İlhan: Bu tarz etkinlikler, konserler, dayanışma bilincine dair en önemli platformlardan birisi. Çünkü modernite ve kapitalizm olgusu gün geçtikçe hepimizi, mesleklerimize, sosyal ilişkilerimize karşı yabancılaştırıyor. Bu tespit yapılalı yıllar oldu; ancak iş cinayetlerinin, ırkçılığın, cinsiyetçiliğin, devlet terörünün son noktaya ulaştığı günümüzde ağırlaşan koşullar ve vahşi şiddet ortamı bu yabancılaşmayı çok daha derin hissettiriyor. Bu manada, umutsuzluğun, beklentisizliğin, birlikten gelecek gücün bir çözümü olarak fedakârca üstlenilecek sanatsal faaliyetler, ortak söz söyleme alanlarının açılması, “özgürlük, devrim ve sosyalizm” söylemiyle birleşiyor.

Kapitalizm araçlarını gün geçtikçe yeniliyor, bu nedenle bizler de mücadele alanlarında yeni ve çözümcü, üretken ve inandırıcı, sahici söylemlerin üretildiği, aktif katılımın sağlandığı etkinliklerle sürekli bir araya gelmeliyiz. Hakkı verilecek halk etkinliklerinde ise sanatçıların, siyasilerin ve halkın biraraya gelebileceği, konuşup dertleşebileceği, paylaşabileceği ortak konuşma alanlarının daha görünür olmasının çok anlamlı olacağı düşüncesindeyim.

- Erdoğan Emir: Bireyin kendini açığa çıkartabilmesi, farkedebilmesi çevresel koşulları tanıması ile mümkündür. Toplumu yaratan bireylerdir, bireylerin sağlıklı gelişmesi toplumun gidişatını belirler.

Devrim benim için yeni bir arayıştır. Eskiden kurtulup yeni bir şeyler kurma gayretidir. Bunun niteliğini de sonraki süreç gösterecek.

Sosyalizm bir insanın insani değerlerin açığa çıkarttığı erdemli bir yaşamdır. Ayrıca talep sınırsızlığı, özgürlük alanı esasında yaşadığımız bir geçiş sürecidir.

Yapılacak etkinliği önemli bir çaba ve ısrar olarak görüyorum. Bu gibi etkinlikler mirasa ve referanslara kulak kabartacak önemli etkinlikler. Biz bu çabanın bir parçası olmuşsak ne mutlu bize.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

 

 

 

Etkinlik hazırlıkları

 

Devrim ve sosyalizm şiarının yükseltileceği etkinliklerin, devrimci atmosferde geçmesi için çaba sarfeden sınıf devrimcileri yaptıkları çalışmalarla etkinliğin duyurusunu işçi ve emekçilere taşıyorlar.

Gebze

“Yaşasın Sosyalist İşçi-Emekçi İktidarı!” şiarı ile örgütlenen etkinlik afişleri Gebze merkez, Köşklüçeşme Mahallesi, Ulaştepe, Emek, Mudurnutepe, Erişler mahallerine yapıldı.

Gebze merkezde etkinlik tanıtım standı açıldı. Standda etkinlik bildirilerinin dağıtımı yapıldı. Kızıl Bayrak gazetesinin satışı ve GREV gazetesinin dağıtımı da yapıldı.

Öte yandan Gebze’de, Grev gazetesinin dağıtımları da sürüyor. Sınıf devrimcileri gazeteyi işçilere ulaştırıyor. Sabah işe gidiş saatlerinde duraklarda ve geçiş noktalarında gazetenin dağıtımı yapıldı. Esenyalı Köprüsü, Beylikbağı Durağı ve Yenimahalle Durağı’nda Grev gazetesi işçilere ulaştırıldı.

Sarıgazi

Sanayi havzalarında etkinliğin duyurusu yapılırken işçilere gerçek kurtuluşun devrimde, sosyalizmde olduğu ifade ediliyor. Bu çerçevede İmes A Kapısı, İmes E Kapısı, Penta, Enel, Uno, ABB fabrikalarında çalışan işçilere bildiri dağıtımı gerçekleştirilerek etkinliğe çağrı yapıldı.

Ayrıca Sarıgazi Merkez ve Yenidoğan mahallerinde bildiri dağıtımı gerçekleştirildi.

Bir yandan ev ziyaretleri ve birebir bilet satışları yapılırken, etkinliğin tarihinin yaklaşmasından dolayı Sarıgazi ve Yenidoğan’da afiş ve ozalitler yapıldı.

“Liseliler özgürlük, devrim ve sosyalizm için buluşuyor” başlıklı etkinliğe çağrı yapan DLB ozalitleri de Sarıgazi Ticaret Meslek Lisesi çevresine yapıldı.

Kızıl Bayrak / Gebze - Ümraniye

 
§